Giriş

Bize Süleyman b. Harb ve Musa b. İsmail, onlara Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu "Bir adam, (başka) bir şehirde olan kardeşini ziyaret etmişti. Allah, o adamın geçeceği yol üzerine bir meleği gözcü göndermiş ve me­lek ona şöyle demişti 'Nereye gitmek istiyorsun?'. Adam 'Şu şehirdeki kardeşime', dedi. Melek 'Onun, senin üzerinde ödemekle yükümlü olduğun bir iyiliği var mı?' dedi. Adam 'Hayır, (yok)! Ben, onu (bir menfaat için değil), Allah için seviyo­rum' dedi. Melek şöyle dedi 'Ben, Allah'ın sana gönderdiği elçiyim. Sen o kardeşini sevdiğin gibi, Allah da seni sevdi.'"


Açıklama: Bir menfaat gözetmeksizin veya bir minnet altında kalmaksızın din kardeşini ziyaret etmenin fazileti ve mükâfatı Allah sevgisini ve rızasını kazanmaktır. Allah rızasını kazanmak da âhiretin ebedî saadet ve nimetini elde etmek demektir.

    Öneri Formu
164354 EM000350 Buhari, Edebü'l-Müfred, 161


    Öneri Formu
8349 D001136 Ebu Davud, Salat, 238, 241


    Öneri Formu
155178 BS017988 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX 80


    Öneri Formu
164899 EM000626 Buhari, Edebü'l-Müfred, 278


    Öneri Formu
165641 EM000943 Buhari, Edebü'l-Müfred, 427

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Ebu Kaze'a el-Bâhilî, ona Hakim b. Muaviye el-Kuşeyri, ona da babası rivayet etmiştir: Dedim ki: Ey Allah'ın Rasulü, bizden biri üzerinde karısının hakkı nedir? "Ona yediğinden yedirmen, giyindiğinden -yahut kazancından dedi- giydirmendir. Sakın yüze vurma, ona hakaret etme ve evin haricinde kendisini yalnız bırakma!" buyurdu. [Ebû Davud dedi ki: Ona hakaret etme ifadesi ile,Allah seni kahretsin! Ne kadar çirkinsin! manası kastedilmiştir.]


Açıklama: Bu hadiste, kadının kocası üzerindeki haklarından bazısı sayılmaktadır. Hadisteki ifadeye göre bu haklar: 1- Erkek, karısının yiyeceğini teminle mükelleftir. Bu yiyecek de erkeğin kendisinin yediği kalitede ve zamanda olmalıdır. 2- Erkek, karısının giyim kuşam masraflarını da karşılamak zorundadır. Bu da yine kendi imkânları ve sosyal seviyesinden düşük olmamalıdır. Bu iki cümle ile kadının bütün tabii ve sosyal ihtiyaçlarının kocası tarafından temin edileceği, bunun kadının en tabii hakları cümlesinden olduğu hükme bağlanmaktadır. Bu ihtiyaçlar karşılanırken, şüphesiz ki erkeğin malî durumu da göz önünde bulundurulacaktır. 3- Şüphesiz esas olan kadını dövmemektir. Ancak hayatın seyri içinde böyle bir şeye3 tevessül eden olursa, başına ve yüzüne vurulması kesinlikle haramdır. Çünkü yüz insanın en şerefli ve en güzel organıdır. Ayrıca görme, işitme, tatma ve koklama gibi en önemli duyu organları da yüzünde bulunmaktadır. Bu konuda aşırıya gidilmesi, kadına kısas hakkını verir. 4- Şüphesiz ki herkes, kendisini beğenir ve başkaları tarafından da beğenilmek ister. Ancak başkaları tarafından beğenilmek duygusu, kadınlarda biraz daha galiptir. Bir kadına çirkin olduğunu söylemek, ona yapılabilecek en büyük hakarettir. İşte bir insanın, karısına böyle bir hakarette bulunması câiz değildir. Bu, karısına hakaret olduğu kadar, Allah’ın yarattığını hor görme, beğenmeme anlamına da gelir. Bu itibarla böyle bir davranış da haramdır. 5- Herhangi bir dargınlık ve kızgınlık sebebiyle kadının evden atılması da haramdır. Karı koca arasındaki meseleler, yine de âile içinde kalmalıdır. Dargınlık olacaksa da evde kalmalı, evin dışına taşmamalıdır. Yatağı terk etmek meselesi, erkeğin evi terk etmesi şeklinde de anlaşılmamalıdır.

    Öneri Formu
12188 D002142 Ebu Davud, Nikah, 40, 41


    Öneri Formu
155041 BS017856 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX 37


    Öneri Formu
138648 BS001915 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 535


    Öneri Formu
164820 EM000578 Buhari, Edebü'l-Müfred, 262


    Öneri Formu
155690 BS018477 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX ,243