حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبي مطيع عن غالب قال قال محمد بن سيرين : كنا عند أبى هريرة ليلة فقال اللهم اغفر لأبى هريرة ولأمى ولمن استغفر لهما قال محمد فنحن نستغفر لهما حتى ندخل في دعوة أبى هريرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163290, EM000037
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبي مطيع عن غالب قال قال محمد بن سيرين : كنا عند أبى هريرة ليلة فقال اللهم اغفر لأبى هريرة ولأمى ولمن استغفر لهما قال محمد فنحن نستغفر لهما حتى ندخل في دعوة أبى هريرة
Tercemesi:
Bize Musa, ona Sellam b. Ebu Muti', ona Galib, ona Muhammed b. Sirin şöyle rivayet etmiştir:
Bir gece, Ebu Hüreyre'nin yanında idik, şöyle demişti: Allah'ım! Ebu Hüreyre'yi, annesini ve bunlar için bağışlanma dileyenleri affeyle.'
Muhammed b. Sîrîn, 'Biz Ebu Hüreyre'nin duasına dahil olalım diye, kendisine ve annesine Allah'tan mağfiret diliyoruz.' dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 37, /88
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Süleyman Galib b. Ebu Gaylan er-Rasibî (Galib b. Hattaf)
4. Ebu Said Sellam b. Ebu Mutı' el-Huzai (Sellam b. Sa'd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Dua, Kur'ân, ölü için
İyilik, anne ve baba için öldükten sonraki iyilikler
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا الوليد بن مسلم عن الوليد بن نمير بن أوس أنه سمع أباه يقول : كانوا يقولون الصلاح من الله والأدب من الآباء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163440, EM000092
Hadis:
حدثنا محمد بن عبد العزيز قال حدثنا الوليد بن مسلم عن الوليد بن نمير بن أوس أنه سمع أباه يقول : كانوا يقولون الصلاح من الله والأدب من الآباء
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdülaziz, ona Velid b. Müslim, ona Velid b. Nümeyr b. Evs, ona da babası (Nümeyr b. Evs), onların 'kişinin salahı Allah'tan edebi ise babadandır' dediklerini haber vermiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 92, /124
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Nümeyr b. Evs el-Eşari (Nümeyr b. Evs)
2. Velid b.Nümeyr el-Eşarî (Velid b. Nümeyr b. Evs)
3. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
4. Muhammed b. Abdülaziz er-Remeli (Muhammed b. Abdülaziz b. Muhammed)
Konular:
Aile, ailede erkeğin hak ve sorumlulukları
Aile, salih evlat yetiştirmek
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, terbiyeyi güzelce yapmak
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا محمد بن فضيل بن غزوان عن ليث عن طاوس عن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : علموا ويسروا ولا تعسروا وإذا غضب أحدكم فليسكت
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164057, EM000245
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال أخبرنا محمد بن فضيل بن غزوان عن ليث عن طاوس عن بن عباس قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : علموا ويسروا ولا تعسروا وإذا غضب أحدكم فليسكت
Tercemesi:
İbni Abbas'dan rivayet edildiğine göre, dedi ki: Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «İnsanlara (din işlerini ve vazifelerini) öğretin, kolaylık gösterin ve gftçlük çıkarmayın. Sizden biriniz hiddetlendiği zaman sükût etsin, (konuşmasın).» (ı)[488]
Insanlara, bulundukları durum İcabı, dinden muhtaç bulundukları hükümleri öğretmek ve güçlük çıkarmadan kolaylık göstermek, nefret verecek tutum ve hareketlerden sakınmak, ilim sahiplerine düşen en iyi ve faydalı bir hizmettir. Böyle çalışmaların manevî mükâfatı da çok büyüktür.
Kızgınlık ve hiddet, İnsanı kötülüğe sevk eden fena bir huydur. İntikam hırsı ile kalpteki kanın feveran edişi veya şeytanın dürtmesi ile meydana gelen ve İnsanı sükûn halinden çıkaran bir vasıftır. Bu durumda insan kötü söz söyler, fena iş yapar, hatta cinayet işler. Bunların hepsi kötü ahlâklardır. Çok kere insan istediği şeye kavuşamayınca, arzulan tatmin olmayınca hiddete gelir. Kendinde duyduğu büyüklük onu kızgınlığa götürür. Fakat Allah'ın azamet ve kudretini düşünen ve her an üzerinde olan hakimiyetini bilen bir adamdan nefsin izzeti gider ve böylece hiddetin şerrinden selâmet bulur, önce hiddeti doğuran sebepleri yok etmeğe çalışmalıdır. Yoksa hiddet geldikten sonra, onun zararını önlemek için, konuşmamalıdır. Yine Peygamber Efendimizden varid olmuştur ki :
«Hiddetlenen kimse, Allah'a sığınsın, abdest alsın veya hiddetlendiği çevreyi değiştirsin.»[489]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 245, /225
Senetler:
1. Abbas b. Abdullah (Abbas b. Abdullah b. Abbas b. Muttalib b. Haşim)
2. Ebu Muhammed Abdullah b. Tavus el-Yemanî (Abdullah b. Tâvus b. Keysan)
3. Leys b. Ebu Süleym el-Kuraşi (Leys b. Eymen b. Züneym)
4. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Fudayl ed-Dabbî (Muhammed b. Fudayl b. Ğazvan b. Cerîr)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Öfke, öfke kontrolü
Sabır, Eğitim, eğitimde sabır / hoşgörü
حدثنا فروة قال حدثنا القاسم بن مالك عن ليث عن عبيد الله عن موسى بن طلحة قال : دخلت مع أبي على أمي فدخل فاتبعته فالتفت فدفع في صدري حتى أقعدني على استي ثم قال أتدخل بغير إذن
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165763, EM001061
Hadis:
حدثنا فروة قال حدثنا القاسم بن مالك عن ليث عن عبيد الله عن موسى بن طلحة قال : دخلت مع أبي على أمي فدخل فاتبعته فالتفت فدفع في صدري حتى أقعدني على استي ثم قال أتدخل بغير إذن
Tercemesi:
Musa ibni Talha'dan. rivayet edildiğine göre, şöyle' demiştir:
— Babamla birlikte annemin yanma vardık da, babam içeri girdi.
Ben de babamı takip ettim. Babam ise, bana dönüp göğsümü itti; o kadar ki, kıçım üzerine beni oturttu. Sonra:
— İzinsiz mi giriyorsun? dedi.[849]
Bu haberde, babası ile beraber annesinin odasına girmek isteyenin hiç olmazsa yanındaki babasından müsaade alarak içeri girmesinin gerekli olduğuna, bîr nezaket ve edeb hareketi bulunduğuna İşaret edilmektedir. Bu konu ile ilgili,önceki haberlere müracaat edilsin.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1061, /821
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Mutarrif Talha b. Ubeydullah el-Huzâî (Talha b. Ubeydullah b. Kerîz b. Cabir)
Konular:
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبى مطيع عن أسماء بن عبيد قال : قلت لابن سيرين عندي يتيم قال اصنع به ما تصنع بولدك اضربه ما تضرب ولدك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163952, EM000140
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا سلام بن أبى مطيع عن أسماء بن عبيد قال : قلت لابن سيرين عندي يتيم قال اصنع به ما تصنع بولدك اضربه ما تضرب ولدك
Tercemesi:
— (39-s) Esma îbni Ubeyd'den rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
«— tbni Sîrîn'e dedim ki, yanımda bir yetim var.»
(Îbni Şîrîn, cevaben bana) :
«— Çocuğuna yaptığını ona yap. Çocuğunu dövdüğün gibi onu döv.» dedi.[279]
Bu haberden de anlaşılıyor ki, bir insanın eli altında buiunan bir yetime evlâd muamelesi yapmak gerekir. Evlâda ne yedirîlip giydiriliyorsa, yetime de onu yapmak İcab eder. Terbiye için evlâd dövüldüğü gibi, yetim de terbiye için dövülebilir.
I b n i Şîrîn kimdir? :
Asıl ismi Muhammed olup, tabiîn âlimlerİndendir. Künyesi E b u Bekir 'dir. Enes ibni Malik'in azadlısıdır. Hazreti O s m a n 'in hilâfeti zamanında doğdu. Zamanının âlimi ve imamı idi. Güvenilir yüksek bir mevkii vardı. 77 yaşında vefat etti. Allah ondan razı olsun.[280]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 140, /154
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Esma b. Ubeyd ed-Dübe'î (Esma b. Ubeyd b. Meharik)
3. Ebu Said Sellam b. Ebu Mutı' el-Huzai (Sellam b. Sa'd)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Eğitim, çocukların eğitimi
Eğitim, eğitim-öğretim metodu
Eğitim, şiddetten kaçınmak
Yetim,
Yetim, yetim çocuğun bakımı
حدثنا عصام بن خالد قال حدثنا أرطاة بن المنذر قال سمعت يعنى أبا عامر الحمصي قال : كان ثوبان يقول ما من رجلين يتصارمان فوق ثلاثة أيام فيهلك أحدهما فماتا وهما على ذلك من المصارمة إلا هلكا جميعا وما من جار يظلم جاره ويقهره حتى يحمله ذلك على أن يخرج من منزله إلا هلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163538, EM000127
Hadis:
حدثنا عصام بن خالد قال حدثنا أرطاة بن المنذر قال سمعت يعنى أبا عامر الحمصي قال : كان ثوبان يقول ما من رجلين يتصارمان فوق ثلاثة أيام فيهلك أحدهما فماتا وهما على ذلك من المصارمة إلا هلكا جميعا وما من جار يظلم جاره ويقهره حتى يحمله ذلك على أن يخرج من منزله إلا هلك
Tercemesi:
— (33-s) Sevban'ın (Radiyailahü anha) şöyle dediği rivayet edilmiştir:
«— üç günden ziyade dargınlıklarını devam ettiren iki adamdan biri helak olur;,eğer bu dargınlık üzerine ikisi de ölürlerse, her ikisi toptan helak olmuşlardır. Komşusuna, evinden çıkıncaya dek zulmeden ve onu bask? altında tutan kimse, muhakkak helak olmuştur.»[253]
Hazreti Peygambere kadar yükseltilmeyen bu haberin taşıdığı komşu hakkındaki manâ, 124 ve 125; hadîs-i şerîflerinkine uygun düşmektedir. Müslümanların birbirlerine karşı dargınlığı ile ilgili kısım, ileride 298. hadîs-i şerifle ilgili olduğundan tafsilâtı orada bulunacaktır.
S e v b a n kimdir? :
Sahabeden ve Resûlülîah (Sallallahü Aleyhi ve Seilem)"\n azadhlanndan-dır. Yemen deki Himyer kavminden olup, esir düştüğü sırcda Hz. Peygamber tarafından satın alınarak azad edildi. Hürriyete kavuştuktan sonra, Resûlüllah in hizmetinden ve yanından hiç ayrılmadı, İrtihallerİne kadar ehl-i beytten sayılma şerefine nail olarak beraberlerinde bulundu. Künyesi Ebu Abdullah 'dır. Kendisinden birçok hadîs-i şerif nakledilmiştir.
Rivayet edildiğine göre, bir gün Hazreti Peygamber şöyle buyurdu :
«— Kim insanlardan bir şey istemiyeceğini tekeffül eder bana söz verirse, ben de ona Cenneti tekeffül ederim.»
Sevban :
«— Ben!» diye söz verdi ve ölünceye kadar hiç kimseden bir şey istemedi.
Resûlüllah'ın İrtihalinden sonra Şam'a gidip'Remle[254] denilen yerde ikâmet etti. Sonra Humus a geçti ve orada kendine bir ev edindi. Hicretin 54. yılında Humus'da vefat etti. Allah ondan razı olsun.[255]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 127, /145
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Ğâbir Abdullah b. Ğâbir el-Elhânî (Abdullah b. Ğâbir)
3. Ebu Adî Ertâ b. Münzir el-Elhânî (Ertâ b. Münzir b. Esved b. Sabit)
4. Ebu İshak İsam b. Halid el-Hadramî (İsam b. Halid)
Konular:
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Komşuluk, komşuluk ilişkileri
Sosyalleşme, temel prensipler
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة قال حدثنا حصين قال سمعت هلال بن يساف يقول : كنا نبيع البز في دار سويد بن مقرن فخرجت جارية فقالت لرجل شيئا فلطمها ذلك الرجل فقال له سويد بن مقرن ألطمت وجهها لقد رأيتني سابع سبعة وما لنا إلا خادم فلطمها بعضنا فأمره النبي صلى الله عليه وسلم أن يعتقها
حدثنا صدقة قال أخبرنا بن عيينة عن عمر بن حبيب عن عمرو بن دينار قال قرأ بن عباس : وشاورهم في بعض الأمر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164069, EM000257
Hadis:
حدثنا صدقة قال أخبرنا بن عيينة عن عمر بن حبيب عن عمرو بن دينار قال قرأ بن عباس : وشاورهم في بعض الأمر
Tercemesi:
Anrr İbni Dinar'dan rivayet edildiğine göre, şöyle dedi: îbni Abbas:
«Bazı işlerde onlarla (ashabınla) müşavere et.» şeklinde (âyet-i kerîmeyi tefsir edip) okudu. (Âl-i İmran Sûresi, Âyet : 159).[510]
Bir işi yapıp yapmamak hususunda veya keyfiyeti hakkında güvenilir kimselerin fikrine başvurup onlara danışmaya «Meşveret» denir. Söz ve fikir sahibi arkadaşlar ve büyüklere danışmak sureti ile iş yapmak sünnettir. Kur'ân-ı Kerîmde Cenab-ı Hale, Peygamber Efendimize hitab ederek :
«Ashabınla istişare et.»
Şeklinde emir buyurmuştur. Buradaki emir, vücub manâsını taşımaz. Hz. Peygamber her şeyi en iyi bilen olduğu halde, ona böyle emredilmişi, vücub manâsı taşımaz. Ancak ashabın gönüllerini hoş tutmak ve ümmetine güzel bir usûl olmak için buyuru İm ustur. Ebu Hüreyre'nin anlattığına göre, Peygamber Efendimiz, ashab-ı ile en çok istişare edendi. Bîr kısım âlimler de Peygamberin ashabla meşverette bulunması, harp işleriyle dünya işlerine ait hususlardaydı. İbni Abbas'in metindeki «Bazı işlerde Meşveret» şeklindeki tefsiri de bu manâya uygun düşmektedir.
Hz. Peygamberin İrtihallerİnden sonra gelen onun ümmeti mubah idlerde daima İlim sahiplerinden güvenilir şahsiyetlere danışmışlar ve istişare etmişlerdir, istişare eden mahrum olmaz ve pişmanlık çekmez, istişare edip karar verdikten sonra da hemen o işi yapmak gerekir.[511]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 257, /235
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
3. Ömer b. Habib es-Sanâni (Ömer b. Habib)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Fadl Sadaka b. Fadl el-Mervezî (Sadaka b. Fadl)
Konular:
Kur'an, Ayet Yorumu
Yönetim, İstişare / Danışma