Giriş

Bize Yahyâ b. Sâlih, ona Füleyh b. Süleyman, ona Saîd b. Hâris, ona da Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma), rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav), ashabından biri ile Ensâr'dan bir kişinin yanına uğradı ve ona selam verdiler. O zat da selamlarını aldı ve "Ey Allah'ın Rasulü! Anam babam sana feda olsun![Geldiğin saat] Çok sıcak bir saat!" dedi. Bu sırada [adam] bostanındaki su kuyusu ile uğraşmaktaydı. Hz. Peygamber (sav) ona "Yanında kırbada beklemiş su varsa ondan içelim. Yoksa eğilip ağzımızla bu sudan içeriz" dedi. Adam, bostan içinde o suyu bir yerden diğer tarafa akıtıyordu. [Daha sonra adam] "Beklemiş suyumuz var!" dedi. [Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) ve yanındaki sahâbî ile birlikte bostandaki çardağa doğru yürüdüler ve [adam] bir tasa su doldurdu. Sonra suyun içine evde beslediği koyundan biraz süt sağdı. Hz. Peygamber (sav) [(suyla karıştırılıp soğutulan) sütten] içti ve daha sonra tası geri verdi. Ardından Onunla (sav) beraber gelen sahâbî [Ebu Bekir], bu tastan içti.


Açıklama: Hz. Peygamber (sav) ile beraber gelen sahâbî, Ebu Bekir'dir.

    Öneri Formu
17548 B005621 Buhari, Eşribe, 20

Bize Yahya b. Bükeyr, ona Yakûb b. Abdurrahman, ona Ebu Hâzim, ona Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: "Biz Cuma günü gelince çok sevinirdik. Bir yaşlı hanım vardı, Cuma günleri pazı köklerini toplar, bir tencereye koyar, üzerine biraz arpa tanesi katıp pişirirdi. Namazı kıldıktan sonra onu ziyaret ederdik, o da bize bu yemeği ikram ederdi. Bunun için Cuma günlerini çok sevinirdik. Cuma namazından sonra yemek yer ve öğlen uykusunu da Cuma namazından sonra uyurduk. Vallahi, bu yemeğin içinde ne iç yağı ne de et yağı vardı."


    Öneri Formu
16896 B005403 Buhari, Et'ıme, 17

Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Enes b. Mâlik'in (ra) rivayet ettiğine göre o (Enes b. Mâlik), Rasulullah'ı (sav) süt içerken görmüştü. (Enes şöyle anlatmaya devam etti) "Eve gelip onun için koyun sağdım. Süte biraz kuyu suyu ekledim. Rasulullah (sav) süt kabını eline alıp içti. Sol tarafında Ebu Bekir, sağ tarafında bir bedevi vardı. Kalan sütü bedeviye verdi ve 'Süt kabını sağdan, sağdan dolaştır' buyurdu."


    Öneri Formu
17539 B005612 Buhari, Eşribe, 14

Bize Musa b. İsmail, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona Ebu Osman, ona da Abdurrahman b. Ebu Bekir şöyle (r.anhuma) şöyle rivayet etmiştir: Ashâb-ı suffe fakir insanlardı. Rasulullah (sav) bir keresinde şöyle demişti: "Kimin yanında iki kişilik yemek varsa üç kişiyi; kimin yanında dört kişilik yemek varsa beşinci ve altıncıyı götürsün." Yahut buyurduğu gibidir. [Babam] Ebu Bekir de üç kişi getirmişti. Hz. Peygamber (sav) on kişi götürmüş, Ebu Bekir ise üç kişi götürmüştü. Ben, babam ve annem üç kişiydik. -'Eşim de' deyip demediğini bilmiyorum. Bizim evimizle Ebu Bekir'in evi arasında hizmet gören bir kişi de vardı.- Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in (sav) yanında akşam yemeği yemişti ve yatsı namazını kılana kadar orada kalmıştı. Hz. Peygamber (sav) uykuya daldıktan bir süre sonra [Ebu Bekir] [evine] gelmişti. Hanımı ona [Ebu Bekir'e] 'Misafirlerinin yanına gelmekten yahut misafirinin yanına gelmekten seni alıkoyan ne idi?' diye sordu. Ebu Bekir [hanımına] 'Sen onlara akşam yemeği vermedin mi?' diye sordu. Hanımı, 'Sen gelinceye kadar yemek istemediler. [Evdekiler] Onlara yemek arzettiler; ancak onlar yememekte ısrar ettiler.' Abdurrahman, 'Ben gidip saklandım.' (Babam) Ebu Bekir: 'Cahil!' diye seslendi, beddua ve sitem etti. "Yeyin, afiyet olmasın! Vallahi ben bu yemekten asla yemem!" dedi. Bu yemekten bir lokma aldığımızda altından yenisi geliyor, yemek artıyordu. Sonunda doyana kadar yedik ama yemek daha fazla oldu. Ebu Bekir, yemeğe baktı. Yemek ilk geldiği kadar hatta daha fazlaydı. Karısına "Firâsoğullarının kızı! Bu ne böyle?" diye sordu. "Gözümün nuruna yemin olsun! İlk getirdiğim yemekten üç kat daha fazla" dedi. Bunun üzerine Ebu Bekir yemekten yedi ve "Ettiğim yemin şeytandanmış" dedi. Yemekten bir lokma aldı ve onu Rasulullah'a (sav) götürdü. Yemek, Rasulullah'ın (sav) evinde kaldı. Bizimle bir topluluk arasında bir akit vardı. Akit zamanı gelmişti. On iki kişiden her biriyle birlikte başka adamlar da vardı. Sayısını Allah bilir. Onların hepsi, gelip bu yemekten yediler. Yahut dediği gibidir.


    Öneri Formu
34257 B003581 Buhari, Menakıb, 25

Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona İbrahim b. Abdurrahman b. Abdullah b. Ebu Rabîa, ona Câbir b. Abdullah (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: Medîne'de bir Yahudi vardı. Bana her sene hurma hasadı zamanına kadar vadeli borç verirdi. Câbir'in Rûme Kuyusu yolunda [hurmalı] bir arazisi vardı. Bir sene yeterli mahsul vermedi. [Bu sebeple] Borcun ödenmesi gecikti. Yahudi hurma hasadı zamanı geldi. [Ancak] Borcumu ödeyemeyeceğimi düşünerek bana gelecek hasat dönemine kadar süre vermesini istedim. Yahudi bunu kabul etmedi. Durum, Hz. Peygamber'e (sav) haber verildi. Bazı sahâbîlere "Haydi gidelim de Câbir için Yahudi'den borcun ertelenmesini isteyelim" buyurdu. [Hz. Peygamber (sav) ile sahâbîleri] Hurmalığıma geldiler. Hz. Peygamber (sav), Yahudi ile konuşup borcun tehir edilmesini söyledi; ancak Yahudi "Ey Ebu’l-Kâsım! Borcu geriye bırakmam" diyordu. Hz. Peygamber (sav) bunu görünce kalktı ve hurmalığın etrafında biraz dolaştı ve geldi. Tekrar Yahudi'ye vade vermesini söyledi. Ancak Yahudi yine kabul etmedi. Ben kalkıp Hz. Peygamber'e (sav) yaş hurma getirdim ve önüne koydum. Hz. Peygamber (sav) hurmadan yedi ve "Ey Câbir! Senin çardağın nerede?" diye sordu. Çardağı gösterdim. "Bana bir döşek yap" dedi. Hemen bir döşek yaptım. Çardağa girip biraz uyudu. Uyandıktan sonra yanına gidip bir avuç hurma götürdüm. Ondan yedi. Sonra kalkıp Yahudi ile tekrar konuştu. Yahudi yine borcu ertelemeye yanaşmadı. Sonra kalktı ve hurmalıkta ikinci kez dolaştı ve "Ey Câbir! Ağaçtaki hurmaları topla ve Yahudi'ye olan burcunu öde" dedi. Ben toplayıncaya kadar hurmanın başında durdu. Bu hurmadan Yahudi'ye olan borcumu ödedim. Bir o kadar da arttı. Çıkıp Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldim ve Ona (sav) [bu bereketli durumu] müjdeledim. Bunun üzerine "Şehâdet ederim ki Ben, Allah'ın Rasûlüyüm!" buyurdu.


    Öneri Formu
17000 B005443 Buhari, Et'ıme, 41

Bize Abdullah b. Muhammed, ona Ebu Âmir, ona Füleyh b. Süleyman, ona da Saîd b. Hâris, ona da Câbir b. Abdullah'ın (r.anhüma) şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber (sav), Ensâr'dan birinin [Ebu Heyseme] bahçesine girdi. Yanında dostu [Ebu Bekir] bulunuyordu. Rasulullah (sav) bahçe sahibine "Yanında kırbada beklemiş su varsa ondan içelim. Yoksa eğilip ağzımızla bu sudan içeriz!" buyurdu. Câbir dedi ki: Bu sırada bahçe sahibi (ağaçları sulamak için) bahçenin bir tarafından öbür tarafına suyu akıtıyordu. Yine Câbir dedi ki: Bahçe sahibi "Ya Rasulallah! Beklemiş suyumuz var, çardağa doğru git" dedi. Câbir dedi ki: Akabinde bahçe sahibi onları (Rasulullah ile Ebu Bekir'i) çardağa götürdü. Bir bardağın içine su koydu, sonra suyun üzerine evde beslediği koyunun sütünden sağdı. Hz. Peygamber (sav) [(suyla karıştırılıp soğutulan) sütten] içti. Daha sonra kendisiyle beraber gelen kişi (Ebu Bekir) de [(suyla karıştırılıp soğutulan) sütten] içti.


    Öneri Formu
17540 B005613 Buhari, Eşribe, 14

Bize Kuteybe b. Sa’id, ona Ebu Avane, ona Mansur, ona Ebu Vail, ona da Ebu Musa el-Eş’ari'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Aç olanı doyurun, hastayı ziyaret edin, esiri özgürlüğüne kavuşturun."


    Öneri Formu
17576 B005649 Buhari, Merdâ, 4

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Saîd b. Ebu Bürde, ona da babası (Ebu Bürde b. Ebu Musa) şöyle rivayet etmiştir: Medîne'ye gelmiştim ve Abdullah b. Selâm (ra) ile karşılaştım. "Buyurmaz mısın sana kavut [un kavrularak yapılan bir yiyecek] ve hurma ikram edeyim. [Hz. Peygamber'in (sav) namaz kıldığı kıymetli bir odanın bulunduğu] eve de girersin" dedi. Ardından "Sen faizin yaygın olduğu bir yerde [Irak'ta] ikamet ediyorsun. Eğer bir kişiden alacağın var da o kişi sana bir saman çöpü veya arpa yahut yonca ağırlığında bir şey hediye ederse sakın onu alma. Çünkü bu fazlalık, ribadır [fâizdir]. Nadr, Ebu Dâvûd ve Vehb, Şu'be'den naklettikleri hadiste ev kelimesini zikretmediler.


    Öneri Formu
34941 B003814 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 19

Bana Yakub b. İbrahim b. Kesîr, ona Ebu Üsâme, ona Fudayl b. Gazvân, ona Ebu Hâzim el-Eşca'î, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Rasulullah'a (sav) gelip "Ey Allah'ın Rasulü! Ben aç ve bitap kaldım" dedi. Hz. Peygamber (sav) eşlerine haber gönderdi; ama hiç birisinde yiyecek bir şey yoktu. Bunun üzerine "Bu adamı bu gece misafir edecek kişiye Allah merhamet etsin" dedi. Ensâr'dan bir zât kalktı ve "Ben misafir ederim, Ey Allah'ın Rasulü!" dedi. Ailesine gidip eşine "Rasulullah'ın (sav) misafirinden hiç bir şeyi saklama [ne varsa ikram et]" dedi. Kadın da "Vallahi evde çocukların yiyecekleri azıktan başka bir şey yok" dedi. Ensâr'dan olan sahâbî, "Çocuklar gece yemek istediklerinde onları uyut. Kandili söndür, biz karnımız aç bir şekilde geceleyelim" dedi. Kadın da kocasının dediği gibi yaptı. Sonra [Ensâr'dan olan o sahâbî] sabahleyin Hz. Peygamber'in (sav) yanına geldi. Hz. Peygamber (sav) "Allah (ac) falanca adam ve kadının yaptığından hoşlandı -veyahut güldü-" buyurdu. Bu hadise üzerine Allah (ac) "Onlar ihtiyaç halinde olsalar bile kendilerine başkalarını tercih ederler" (Haşr, 59/9) âyetini indirdi.


    Öneri Formu
33322 B004889 Buhari, Tefsir, (Haşr) 6

Bize Müsedded, ona Abdullah b. Davud, ona Fudayl b. Gazvân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi. Hz. Peygamber (sav) hanımlarına o adama verecek yemek olup olmadığını sordurdu. Ancak "Yanımızda sudan başka bir şey yoktur" dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) yanında bulunan kişilere "Bu adamı kim misafir edecek?" diye sordu. Ensâr'dan bir adam kalkıp "Ben ederim" dedi ve onu evine eşinin yanına götürdü. "Rasulullah'ın (sav) misafirine ikram et" dedi. Kadın "Evimizde sadece çocukların azığı kaldı" deyince adam, "Yemeğini hazırla, kandili yak, akşam yemeği istediklerinde çocukları uyut. [Kadın] Yemeği hazırladı, kandili yaktı ve çocuklarını uyuttu. Sonra kandili düzeltir gibi yapıp söndürdü. Misafirin önünde yiyormuş gibi yaptılar. Aç gecelediler. Sabah olunca ev sahibi Rasulullah'a (sav) gitti. Rasulullah (sav) "Bu gece Allah (cc), yaptığınız güzel iş için güldü veya bu Onun (cc) hoşuna gitti" buyurdu. Allah (cc) bu hadise üzerine "Onlar kendileri ihtiyaç halinde olsalar bile başkalarını kendilerine tercih ederler. Nefislerinin cimriliğinden sakınanlar var ya işte kurtuluşa erenler onlardır." (Haşr, 9/59)


    Öneri Formu
34925 B003798 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 10