Giriş

Bize Muhammed b. el-Müsennâ, ona Abdul'a'lâ, ona Ma'mer, ona ez-Zührî, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona da Humrân şöyle rivâyet etti: "Hz. Osman abdest alırken ağzına ve burnuna su verdi, üç defa ellerini ve kollarını yıkadı, başını meshetti, ayaklarını da üç kere yıkadı. Sonra da, ben Rasûlullah'ın (sav) böyle abdest aldığını gördüm ve sonra da duydum: "Kim benim şu abdestim gibi abdest alır, hemen arkasından iki rekât namaz kılar ve bu namazda da kendine bir şey konuşmazsa, geçmiş günahları bağışlanır."


    Öneri Formu


    Öneri Formu
3502 M000951 Müslim, Salât, 104


    Öneri Formu
4393 M002494 Müslim, Zekat, 177


    Öneri Formu
100566 MŞ001735 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 199


    Öneri Formu
142720 BS005963 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 336


    Öneri Formu
159530 TŞ000190 Tirmizi, Şemail, 82


    Öneri Formu
167476 MK007373 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, VIII, 63


    Öneri Formu
175759 MK13377 Taberani, el-Mu'cemu'l-Kebir, XII, 284


Açıklama: Abdullah b. Ömer’in (r. anhüma) kıraati Nâfi’, İbn Âmir ve Ebû Ca’fer kıraatlerinde vardır. Meşhur kıraate göre her orucun ayrı ayrı fidyesi, bu okunuşa göre tutulamayan oruçlarının tamamının fidyesi anlaşılır. Bir fakiri doyuracak yemek ise dinen sa’ denilen ölçek ile buğdaydan yarım ölçek; arpa, hurma, kuru üzüm gibi yiyeceklerden ise yarım ölçektir. Buna göre bir fakirin dinen sabah akşam doyabileceği asgarî miktar …. gramdır. Fidye ise, bir şeyin yerine sayılmak üzere verilen bedeldir. Ayetin bir muhayyerlik ifade ettiğini düşünen Abdullah b. Ömer ve bazı alimler bundan sonra gelen ayetteki “Kim bu aya yetişirse oruç tutsun..” emriyle bu muhayyerliğin mensuh olduğunu, yani muhayyerlik hükmünün kaldırıldığını beyan etmişlerdir. Ancak her iki halde de ayetin hasta ve yolcu siyakında mazereti olanlar için ruhsat olduğunda şüphe yoktur. Ancak fidye vermek bir mazeret sebebiyle eda ve kazaya imkânı kâbil bulunmadığı takdirde kaza ve kısmen de eda manasında meşru kılınmıştır. Dolayısıyla “oruç tutmakta zorlananlar…” sürekli mazereti olanlar demek olur ki, bunda nesh yoktur. (Elmalı’lı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, I. 631-632. Konu hakkındaki geniş bilgi ve anlayışlar için bkz. Aynı eser, 632-640). Sürekli mazereti olanlar ise hastalığı sürekli olup iyileşmesi mevcut bilgilere göre mümkün olmadığı düşünülen hastalar, pir-i fâniler gibi olanlar demektir.

    Öneri Formu
144733 BS007976 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 335


    Öneri Formu
96175 MŞ000315 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Taharat, 32