135 Kayıt Bulundu.
Bize Musa b. İsmail, ona Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona Said el-Cüreyrî, ona da Ebu Neâme (Kays b. Abaye) şöyle dedi: 'Abdullah b. Muğaffel, oğlunun; 'Ey Allah'ım! Cennete girdiğimde, cennetin sağ tarafındaki beyaz köşkü istiyorum.' diye duâ ettiğini duyunca şöyle demiştir: 'Yavrucuğum! Allah'tan cenneti iste, cehennemden O'na sığın. Zira ben Rasulullah'ı (sav) "İleride bu ümmet içinde abdestte ve duada aşırılık yapacak bir topluluk gelecektir" buyururken işittim.'
Açıklama: Abdullah İbn Muğaffel, oğlunun dua yaparken talep biçiminin veya kullandığı dilin uygun olmadığını görmüş ve Hz. Peygamber'in hadisini zikrederek onu eğitmek istemiştir. Dikkat çektiği temizlik / abdestte aşırılık, içine düşülen vesvese nedeniyle tekrar tekrar yapılan temizleme ya da abdesti yenilemektir. Bu durum sadece kişinin psikolojisini etkilemekle kalmaz, toplumun huzurunu ve bireylerin iletişim imkanını da ortadan kaldırır. Duada, muhtaç olanın, talebini elde etmek için gerçekleştirdiği bir yakarış olduğunu unutup, Halık-ı Mutlak'a talimat vermeye dönüşmesi ya da kullanılan dil, ses tonu, kelime dizimi vb. formlarla insanın, çevresindekilerin beğenisini kazanmayı esas alarak, duayı şova dönüştürmesi aşırılık olarak değerlendirilmektedir.
Bize Muhammed b. Kesir, ona Süfyan (b. Said es-Sevrî), ona Zeyd (b. Havari) el-Ammi, ona Ebu İyas (Muaviye b. Kurra), ona da Enes b. Malik'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan ile kamet arasında edilen dua geri çevrilmez."
Bize Basralı Süleyman b. Ubeydullah el-Gaylânî, ona Ebu Âmir (Abdülmelik b. Amr), ona Süleyman (b. Bilal), ona Rabî'a, ona Abdülmelik b. Said, ona Ebu Humeyd ve Ebu Useyd'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) söyle buyurmuştur: "Camiye girdiğinizde 'Allahım, bana rahmet kapılarını aç!' Camiden çıktığınızda 'Allahım, ihsanına mazhar olmak dilerim' deyiniz."
Bize (Ebu Seleme) Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona (Ebu Seleme) Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona (Ebu Muhammed) Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ali b. Zeyd ve (Ebu Mesud) Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (Abdullah b. Kays) el-Eş'arî'nin, şöyle dediğini rivayet etti: Bir seferde Rasulullah'la (sav) beraberdim. Medine'ye yaklaşınca insanlar yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Ey insanlar! Siz sağıra ve gâib olan birine dua etmiyorsunuz. Şüphesiz, dua ettiğiniz Allah, sizinle develerinizin boyunları arasındadır (o kadar yakındır)" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana: "Ey Ebu Musa, sana Cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. O nedir? "O hazine Lâ havle velâ kuvvet illâ billâh'dır," buyurdu.
Bize (Ebu Seleme) Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona (Ebu Seleme) Hammad (b. Seleme el-Basrî), ona (Ebu Muhammed) Sabit (b. Eslem el-Bünanî), ona Ali b. Zeyd ve (Ebu Mesud) Said b. İyâs el-Cüreyrî, onlara Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (Abdullah b. Kays) el-Eş'arî'nin, şöyle dediğini rivayet etti: Bir seferde Rasulullah'la (sav) beraberdim. Medine'ye yaklaşınca insanlar yüksek sesle tekbir getirdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav): "Ey insanlar! Siz sağıra ve gâib olan birine dua etmiyorsunuz. Şüphesiz, dua ettiğiniz Allah, sizinle develerinizin boyunları arasındadır (o kadar yakındır)" buyurdu. Sonra Rasulullah (sav) bana: "Ey Ebu Musa, sana Cennet hazinelerinden bir hazine göstereyim mi?" dedi. O nedir? "O hazine Lâ havle velâ kuvvet illâ billâh'dır," buyurdu.