9 Kayıt Bulundu.
Bize Hafs b. Ömer ve Musa b. İsmail, o ikisine Abdullah b. Hassan el-Anberi, ona iki ninesi Uleybe'nin kızları Safiyye ve Duhaybe, -Musa (b. İsmail), (Safiyye ve Duhaybe'nin) Harmele'nin kız (lar)ı olduğunu söylemiştir "(Safiyye ve Duhaybe) Kayle bt. Mahreme'nin üvey kızlarıdır. O ikisinin babalarının ninesi (Kayle bt. Mahreme) onlara Hz. Peygamber'i (sav) kalçaları üzerine oturup dizlerini dikerek oturduğunu gördüğünü haber vermiştir. (Kayle bt. Mahreme şöyle dedi) Rasulullah'ı (sav) huşu içerisinde (mütevazi bir halde) otururken görünce (heybetinden) dolayı bana bir titreme geldi (irkildim)."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) tesettürü ve mahrem yerlerin açılmamasını sağladığı için bu oturuş şeklini tercih etmiştir.
Bize Hafs b. Ömer ve Musa b. İsmail, o ikisine Abdullah b. Hassan el-Anberi, ona iki ninesi Uleybe'nin kızları Safiyye ve Duhaybe, -Musa (b. İsmail), (Safiyye ve Duhaybe'nin) Harmele'nin kız (lar)ı olduğunu söylemiştir "(Safiyye ve Duhaybe) Kayle bt. Mahreme'nin üvey kızlarıdır. O ikisinin babalarının ninesi (Kayle bt. Mahreme) onlara Hz. Peygamber'i (sav) kalçaları üzerine oturup dizlerini dikerek oturduğunu gördüğünü haber vermiştir. (Kayle bt. Mahreme şöyle dedi) Rasulullah'ı (sav) huşu içerisinde (mütevazi bir halde) otururken görünce (heybetinden) dolayı bana bir titreme geldi (irkildim)."
Açıklama: Hz. Peygamber (sav) tesettürü ve mahrem yerlerin açılmamasını sağladığı için bu oturuş şeklini tercih etmiştir.
Bize Abd b. Humeyd, ona Affan b. Müslim es-Saffar Ebu Osman, ona Abdullah b. Hassan, ona iki büyük annesi Safiyye bt. Uleybe ve Duhaybe bt. Uleybe, mürebbiyeleri ve babalarının anneannesi olan Kayle bt.Mahreme'den (r.anha) şöyle dediğini haber vermiştir: Rasûlullah'ın (sav)’in yanına gitmiştik. Kayle hadisi uzunca anlattı: Güneş yükseldiğinde bir adam geldi. "Esselamü aleyke ya Rasulullah (Ey Allah’ın Rasûlü! Selam sana) dedi. Rasûlullah da (sav) Ve aleyke's-selam ve rahmetullah (Allah’ın selamı ve rahmeti senin üzerine olsun)" buyurdu. ٍÜzerinde -Peygamber'i kastederek- safranla boyanmış, ancak bu boyası da dökülmüş eski iki elbise vardı. Peygamber'in (sav) yanında bir hurma dalı bulunmaktaydı.” Tirmizî: Kayle hadisini sadece Abdullah b. Hassân’ın rivâyetiyle bilmekteyiz.
Bize Hafs b. Ömer ve Musa b. İsmail -aynı manayla- o ikisine Abdullah b. Hassan el-Anberî, ona Uleybe'nin kızları olan Safiyye (bt. Uleybe) ve Duhaybe (bt. Uleybe) adlı iki ninesi, onlara himayesinde büyüdükleri babalarının ninesi olan Kayle bt. Mahreme şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna gelmiştik. Bekir b. Vâil kabilesinin elçisi olan arkadaşım Hureys b. Hasan öne geçerek kavmi ve kendi adına Hz. Peygamber'e (sav) biat etti. Sonra şöyle dedi: 'Ey Allah'ın Rasulü, bizimle Temim oğulları arasında bulunan Dehna mevkiini bize tahsis ettiğini gösteren bir belge yaz da Temim oğulları oradan zorunlu yolculuk hali yahut kısa süreli misafirlik dışında bizim tarafa geçemesin.' Hz. Peygamber (katiplik yapan) gence "Dehna'yı ona tahsis ettiğimizi gösteren bir belge yaz" dedi. Kayle şöyle devam etmiştir: 'Hz. Peygamber'in (sav) Dehna'yı ona tahsis ettiğini görünce aklım başımdan gitti, zira orası benim hem vatanım hem evimdi. Bunun üzerine şöyle dedim: Ey Allah'ın Rasulü, onun senden istediği yer sıradan bir yer değildir. Bu Dehna diye bildiğiniz yer develerin bağlandığı, koyunların otladığı, Temim oğullarının kadın ve çocuklarının hemen arkasında bulundukları bir bölgedir.' Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Bekle delikanlı, kadıncağız doğru söylüyor. Müslüman müslümanın kardeşidir. O bölgenin suyu, (otu) ve ağaçları iki kabileye de yeter. Onlar fitnecilere karşı birbirleriyle yardımlaşırlar."