Giriş

Bize Ahmed b. Harb, ona Kâsım, ona Süfyân, ona Süheyl b. Ebu Sâlih, ona Numân b. Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah yolunda bir güç oruç tutanın yüzünü Allah, bu gün sebebiyle cehennem ateşinden 70 sene uzak tutar."


    Öneri Formu
20741 N002254 Nesai, Sıyâm, 45


    Öneri Formu
21628 N000465 Nesai, Salât, 8

Bize Ahmed b. Harb, ona Ebu Muaviye, ona Haccâc, ona Ebu Zübeyir, ona Tâvus, ona da İbn Abbas'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Umrâ, kendisine verilen için geçerlidir. Rukbâ da kendisine verilen için geçerlidir. Bağışından dönen kusmuğuna dönen gibidir."


Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. RUKBÂ: Câhiliye devrinde bilinen bir muamele olup Araplar bunu, “Şu evimi ben senden önce ölürsem senin ve vârislerinin olması, sen benden önce ölürsen tekrar bana dönmesi şartıyla bağışladım” veya kısaca, “Şu evimi sana rukbâ (habîse) kıldım” gibi ifadeler kullanarak yapıyorlardı. Kaynaklarda âdeta taraflardan her biri diğerinin ölümünü beklediği için bu işleme rukbâ denildiği belirtilir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)

    Öneri Formu
29562 N003740 Nesai, Rukbâ, 2


    Öneri Formu
25974 N004000 Nesai, Muharebe, 2


    Öneri Formu
26334 N004058 Nesai, Muharebe, 13


    Öneri Formu
26675 N004112 Nesai, Muharebe, 27


    Öneri Formu
26997 N003260 Nesai, Nikâh, 29


    Öneri Formu
29582 N003651 Nesai, Vesâyâ, 2


    Öneri Formu


    Öneri Formu