Giriş

Bize Abdüssamed, ona İmrân (el-Kattân), ona Hasan, ona da Cündüb rivayet etmiştir: “Adamın biri yaralandığı için evine götürüldü. Yarası nedeniyle çok ızdırabı vardı. Kabından bir ok çıkardı ve onu kalbine sapladı. Bu olayı Hz. Peygamber'in (s.a.v.) yanında konuştuklarında O, Rabbine isnad ederek “Kulum nefsi konusunda benden önce davrandı” dedi.


Açıklama: Cündüb'den gelen bu rivayete göre, yaralanan bir adam evine götürülmüş, yarası nedeniyle ızdırabı çekmektedir. Adam okunu kalbine saplamak suretiyle intihar etmiştir. Söz konusu olan Hz. Peygamber'e iletilince o Rabbine isnadla "kulum canını alma konusunda benden önce davrandı" buyurmuştur. Bu rivayette, BS15977, MK001664 EYM001527, İHS005988, İHS005989 numaralı rivayetlerdeki bilginin hilafına olayın Hz. Peygamber döneminde olduğu anlaşılmaktadır. Izdırap veren çıban değil, yaralanmadır, elini kesmemiş oku kalbine saplamıştır. Cehennem vurgusu yapılmaksızın Allah Teala'ya isnad ederek "kulum nefsi konusunda benden önce davrandı" beyanıyla bir serzeniş dile getirilmiştir.

    Öneri Formu
66467 HM019007 İbn Hanbel, IV, 312

Bize Ahmed b. Ali b. el-Müsennâ, ona Muhammed b. el-Müsennâ ez-Zemin, ona Vehb b. Cerîr, ona babası Cerîr, ona Hasan şöyle rivayet etmiştir: Bize Cündüb b. Abdullah bu mescitte rivayet etti. Ondan aldığımız bu hadisi unutmadık ve onun Rasulullah (s.a.v.) hakkında yalan söyleyeceğinden de korkmayız. O, Rasulullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sizden önceki kavimlerden bir adamda çıban çıkmıştı. Bir bıçak alıp onu kesti. Ama kanaması durmadı ve öldü. Yüce Allah şöyle buyurdu: Kulum bana gelmekte acele edip canına kıydı, ben de cenneti ona haram kıldım."


Açıklama: Cündüb'den gelen (İHS005988) rivayete göre, çıban çıkan adamın, bıçakla çıbanı kesmekle, intiharı kastedip kastetmediği anlaşılamamaktadır. En azından bu rivayetle düşünüldüğünde şüpheli olduğu görülmektedir. "Kulum bana gelmekte acele edip canına kıydı, ben de ona cenneti haram kıldım" ifadesi başka rivayetlerle ilişkilendirildiğinde intiharın kastedildiği anlaşılabilmekte ancak bu rivayetten hareketle ölümüne sebep olmak bir taksir olarak görülürse 'cennetin haram kılınması' gibi ağır bir ceza takdiri, taksirle uyumlu gözükmemektedir. Dolayısıyla 'haram kılma' ifadesinin intihar edenin, mutlaka cezalandırılacağı, yani cezalandırılmadan cennete gidemeyeceği şeklinde anlaşılması daha doğru olacaktır.

    Öneri Formu

Bize Abdullah b. Muhammed e-Ezdî, ona Muhammed b. Râfi, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyrî, ona Şeybân b. Abdurrahman'ın rivayet ettiğine göre Hasan şöyle demiştir: "Sizden öncekilerden bir adamda bir yara çıkmıştı. Ona çok acı vermeye başlayınca ok kutusundan bir ok alıp onu kesti. Kanaması durmadı ve hayatını kaybetti. Rabbiniz şöyle dedi: "Ona cenneti haram kıldım." Sonra elini mescide doğru uzattı ve şöyle dedi: "Evet, Vallahi bu hadisi bana Cündüb b. Abdullah el-Becelî, Rasulullah'tan (s.a.v.) bu mescitte rivayet etmişti."


Açıklama: Cündüb b. Abdullah el-Becelî'den gelen ve farklı tarikleri bulunan bu rivayette, ravilerin vurgularındaki farklılıklar da dikkat çekmektedir. İHS005989'da olay geçmiş ümmetlerden bir adamla tahkiye edilmektedir. Adamda yara çıkmış, acısına dayanamayınca da okla yarasını deşmiş, akabinde de kan kaybından hayatını kaybetmiştir. Bu rivayetten adamın kendi ölümüne sebep olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla "Ona Cenneti haram kıldım" vurgusu, konuyla ilgili rivayetler arasındaki iç tutarlılığa halel getirmektedir. Bu nedenle rivayetini yeminle pekiştirmek suretiyle, hadisi Cündüb'den ve bu mescitte aldığı vurgusu yapıldığı dikkat çekmektedir.

    Öneri Formu


    Öneri Formu
276773 N003152-2 Nesai, Cihâd, 29