أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ ح قَالَ وَحَدَّثَنَا الْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ الرَّبِيعِ . أَنَّ عِتْبَانَ بْنَ مَالِكٍ كَانَ يَؤُمُّ قَوْمَهُ وَهُوَ أَعْمَى وَأَنَّهُ قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّهَا تَكُونُ الظُّلْمَةُ وَالْمَطَرُ وَالسَّيْلُ وَأَنَا رَجُلٌ ضَرِيرُ الْبَصَرِ فَصَلِّ يَا رَسُولَ اللَّهِ فِى بَيْتِى مَكَانًا أَتَّخِذُهُ مُصَلًّى . فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَيْنَ تُحِبُّ أَنْ أُصَلِّىَ لَكَ » . فَأَشَارَ إِلَى مَكَانٍ مِنَ الْبَيْتِ فَصَلَّى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23482, N000789
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَارُونُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا مَعْنٌ قَالَ حَدَّثَنَا مَالِكٌ ح قَالَ وَحَدَّثَنَا الْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ - وَاللَّفْظُ لَهُ - عَنِ ابْنِ الْقَاسِمِ قَالَ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ مَحْمُودِ بْنِ الرَّبِيعِ . أَنَّ عِتْبَانَ بْنَ مَالِكٍ كَانَ يَؤُمُّ قَوْمَهُ وَهُوَ أَعْمَى وَأَنَّهُ قَالَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِنَّهَا تَكُونُ الظُّلْمَةُ وَالْمَطَرُ وَالسَّيْلُ وَأَنَا رَجُلٌ ضَرِيرُ الْبَصَرِ فَصَلِّ يَا رَسُولَ اللَّهِ فِى بَيْتِى مَكَانًا أَتَّخِذُهُ مُصَلًّى . فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَيْنَ تُحِبُّ أَنْ أُصَلِّىَ لَكَ » . فَأَشَارَ إِلَى مَكَانٍ مِنَ الْبَيْتِ فَصَلَّى فِيهِ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Harun b. Abdullah, ona Ma'n, ona Malik (b. Enes), T Bize Haris b. Miskîn -ona hadis arz edilirken kendisi dinleyerek rivayeti aldım burdaki hadisin lafzı bu hocama aittir.-, ona (Abdurrahman) b. Kasım, ona Malik (b. Enes), ona da Muhammed b. Şihab ez-Zührî, Mahmud b. Rabi'in şöyle dediğini rivayet etti:
Itban b. Malik gözleri görmediği halde kavmine imamlık yapardı. Bir gün Rasulullah'a (sav) şöyle dedi: "Bazen (zifiri) karanlık, yağmur, ve sel oluyor, benim de gözlerim görmüyor bu yüzden benim evimde bir yerde namaz kıl da ben orayı namazgah edineyim” dedi. Rasulullah (sav) ona geldi ve şöyle buyurdu: "Nerede namaz kılmamı istersin?" Itban, evden bir yere işaret etti. Rasulullah (sav) orada namaz kıldı(rdı).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, İmâmet 10, /2137
Senetler:
1. İtban b. Malik el-Ensârî (İtban b. Malik b. Amr b. Aclân)
2. Mahmud b. Rabi' el-Hazreci (Mahmud b. Rabi' b. Süraka b. Amr b. Zeyd b. Abde b. Amira)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Abdullah Abdurrahman b. Kasım el-Atekî (Abdurrahman b. Kasım b. Halid b. Cünade)
6. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
Engelliler, ilişkiler
Nafile Namaz, Evde ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28189, N003447
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى بَكْرٍ - وَهُوَ ابْنُ أَبِى الْجَهْمِ - قَالَ سَمِعْتُ فَاطِمَةَ بِنْتَ قَيْسٍ تَقُولُ أَرْسَلَ إِلَىَّ زَوْجِى بِطَلاَقِى فَشَدَدْتُ عَلَىَّ ثِيَابِى ثُمَّ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « كَمْ طَلَّقَكِ » . فَقُلْتُ ثَلاَثًا . قَالَ « لَيْسَ لَكِ نَفَقَةٌ وَاعْتَدِّى فِى بَيْتِ ابْنِ عَمِّكِ ابْنِ أُمِّ مَكْتُومٍ فَإِنَّهُ ضَرِيرُ الْبَصَرِ تُلْقِينَ ثِيَابَكِ عِنْدَهُ فَإِذَا انْقَضَتْ عِدَّتُكِ فَآذِنِينِى » . مُخْتَصَرٌ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said, ona Abdurrahman, ona Süfyan, ona Ebu Bekir b. Ebu Cehm, ona da Fatma bt. Kays şöyle demiştir: Kocam bana, beni boşadığı haberini gönderdi. Ben de elbisemi giyip Rasulullah’ın (sav) yanına geldim, durumu haber verdim. Rasulullah (sav): “Seni kaç talakla boşadı?” dedi. Ben de “üç talakla” dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav): “O zaman sana nafaka yok, amcanın oğlu Ümmü Mektum’un evinde iddetini tamamla, onun gözleri görmez; bu sebeple dış elbiseni onun yanında çıkarabilirsin. İddetin bitince de bana haber ver” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 15, /2311
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Bekir b. Ebu Cehm el-Adevi (Ebu Bekir b. Abdullah b. Suhayr b. Huzeyfe)
3. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
4. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
5. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Engelliler, ilişkiler
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28191, N003448
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ قَالَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ مَنْصُورٍ عَنْ مُجَاهِدٍ عَنْ تَمِيمٍ مَوْلَى فَاطِمَةَ عَنْ فَاطِمَةَ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Said, ona Abdurrahman (b. Mehdî), ona Süfyan (b. Said), ona Mansur (b. Mu'temir), ona Mücahid (b. Cebr), ona Fatma’nın azatlısı Temîm, ona da Fatma (bt. Kays) bir önceki hadisin bir benzerini rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 15, /2311
Senetler:
1. Fatıma bt. Kays el-Fihriyye (Fatıma bt. Kays b. Halid b. Vehb b. Sa'lebe)
2. Ebu Seleme Temîm el-Kuraşî (Temîm)
3. Ebu Haccac Mücahid b. Cebr el-Kuraşî (Mücahid b. Cebr)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Said Abdurrahman b. Mehdî el-Anberî (Abdurrahman b. Mehdi b. Hassân b. Abdurrahman)
7. Ebu Kudame Ubeydullah b. Saîd el-Yeşkurî (Ubeydullah b. Saîd b. Yahya)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Engelliler, ilişkiler
Nafaka, üç talakla boşanmış kadının mesken ve nafaka hakkı
Tesettür, kör birinin yanında
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ فِى غَزَاةٍ فَقَالَ « إِنَّ أَقْوَامًا بِالْمَدِينَةِ خَلْفَنَا ، مَا سَلَكْنَا شِعْبًا وَلاَ وَادِيًا إِلاَّ وَهُمْ مَعَنَا فِيهِ ، حَبَسَهُمُ الْعُذْرُ » .وَقَالَ مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ مُوسَى بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الأَوَّلُ أَصَحُّ .
Açıklama: Rivayet muallaktır. Ebu Seleme Musa b. İsmail ile Buhari arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
281028, B2839-2
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ فِى غَزَاةٍ فَقَالَ « إِنَّ أَقْوَامًا بِالْمَدِينَةِ خَلْفَنَا ، مَا سَلَكْنَا شِعْبًا وَلاَ وَادِيًا إِلاَّ وَهُمْ مَعَنَا فِيهِ ، حَبَسَهُمُ الْعُذْرُ » .وَقَالَ مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ مُوسَى بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الأَوَّلُ أَصَحُّ .
Tercemesi:
yine bize Süleyman ibn Harb tahdîs edip şöyle dedi: Bize Hammâd -ki o İbnu Zeyd'dir- Humeyd'den; o da Enes(R)'ten tahdîs etti ki, Peygamber (S) bir gazada idi; şöyle buyurdu: "Medine'de arkamızda öyle kimseler bıraktık ki, yürüdüğümüz her bir dağ veya vadide onlar da bizlerle beraberdi, mazeretleri onların bizimle gelmelerine engel oldu.
Ve Mûsâ ibn İsmâîl dedi ki; Bize Hammâd, Humeyd'den; o da Mûsâ ibn Enes'ten; o da babası Enes ibn Mâlik'ten tahdîs etti: Peygamber (S) söyledi ki...
Ebû Abdillah el-Buhârî: Birinci sened daha sahîhtir, dedi
Açıklama:
Rivayet muallaktır. Ebu Seleme Musa b. İsmail ile Buhari arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Musa b. Enes el-Ensari (Musa b. Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b.Zeyd b. Haram)
3. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Engelliler, ilişkiler
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Savaş, mazereti bulunan için
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - يَقُولُ لَمَّا نَزَلَتْ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ) دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم زَيْدًا ، فَجَاءَ بِكَتِفٍ فَكَتَبَهَا ، وَشَكَا ابْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ ضَرَارَتَهُ فَنَزَلَتْ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُولِى الضَّرَرِ ) .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28648, B002831
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ قَالَ سَمِعْتُ الْبَرَاءَ - رضى الله عنه - يَقُولُ لَمَّا نَزَلَتْ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ) دَعَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم زَيْدًا ، فَجَاءَ بِكَتِفٍ فَكَتَبَهَا ، وَشَكَا ابْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ ضَرَارَتَهُ فَنَزَلَتْ ( لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ غَيْرُ أُولِى الضَّرَرِ ) .
Tercemesi:
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle rivayet etmiştir:
"Müminlerden oturanlarla Allah yolunda(ki) mücahitler bir olmaz" ayeti indiğinde Rasulullah (sav), Zeyd'i çağırdı. O da kürek kemiği getirip (ayeti ona) yazdı. İbn Ümmü Mektûm mazeretini (dile getirip) şikayette bulundu. (Bundan dolayı ayetin) "Mazeret sahipleri hariç" (kısmı) indi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 31, 1/763
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Engelliler, ilişkiler
Kur'an, yazılışı ve yazıldığı malzeme
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28657, B002832
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ سَعْدٍ الزُّهْرِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى صَالِحُ بْنُ كَيْسَانَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ السَّاعِدِىِّ أَنَّهُ قَالَ رَأَيْتُ مَرْوَانَ بْنَ الْحَكَمِ جَالِسًا فِى الْمَسْجِدِ ، فَأَقْبَلْتُ حَتَّى جَلَسْتُ إِلَى جَنْبِهِ ، فَأَخْبَرَنَا أَنَّ زَيْدَ بْنَ ثَابِتٍ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَمْلَى عَلَيْهِ لاَ يَسْتَوِى الْقَاعِدُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُجَاهِدُونَ فِى سَبِيلِ اللَّهِ قَالَ فَجَاءَهُ ابْنُ أُمِّ مَكْتُومٍ وَهُوَ يُمِلُّهَا عَلَىَّ ، فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ ، لَوْ أَسْتَطِيعُ الْجِهَادَ لَجَاهَدْتُ . وَكَانَ رَجُلاً أَعْمَى ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى عَلَى رَسُولِهِ صلى الله عليه وسلم وَفَخِذُهُ عَلَى فَخِذِى ، فَثَقُلَتْ عَلَىَّ حَتَّى خِفْتُ أَنْ تَرُضَّ فَخِذِى ، ثُمَّ سُرِّىَ عَنْهُ ، فَأَنْزَلَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ ( غَيْرُ أُولِى الضَّرَرِ ) .
Tercemesi:
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd ez-Zührî, ona Sâlih b. Keysân, ona İbn Şihâb, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir:
Mervân b. Hakem'i mescitte otururken gördüm. Gidip yanına oturdum. Bize, Zeyd b. Sâbit'ten naklen şöyle bir nakilde bulundu:
Rasulullah (sav), (Zeyd'e), "Müminlerden oturanlarla Allah yolunda(ki) mücahitler bir olmaz" ayetini yazdırdı. (Derken) İbn Ümmü Mektûm, Hz. Peygamber (sav), bana yazdırırken huzuruna gelip "Yâ Rasulullah! Cihad edebilseydim cihad ederdim!" dedi. Kendisi âmâ idi. (Bunun üzerine) Allah teâlâ peygamberine (sav) ayet indirdi. Nebî'nin (sav) uyluğu benim uyluğumun üzerinde idi. (Uyluğu bana o kadar) ağır geldi ki uyluğumun kırılmasından korktum. Ardından vahiy hali kendisinden gitti. (Böylece) Allah (ac), (ayetin) "Mazeret sahipleri hariç" (kısmını) indirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 31, 1/763
Senetler:
1. Ebu Saîd Zeyd b. Sabit el-Ensarî (Zeyd b. Sabit b. Dahhak b. Zeyd)
2. Ebu Abdulmelik Mervan b. Hakem el-Kuraşi (Mervan b. Hakem b. Ebu As b. Ümeyye)
3. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Muhammed Salih b. Keysan ed-Devsi (Salih b. Keysan)
6. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
7. Abdulaziz b. Abdullah el-Üveysi (Abdulaziz b. Abdullah b. Yahya b. Amr b. Üveys)
Konular:
Cihad, katılacak-katılmayacak olanlar
Engelliler, ilişkiler
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ فِى غَزَاةٍ فَقَالَ « إِنَّ أَقْوَامًا بِالْمَدِينَةِ خَلْفَنَا ، مَا سَلَكْنَا شِعْبًا وَلاَ وَادِيًا إِلاَّ وَهُمْ مَعَنَا فِيهِ ، حَبَسَهُمُ الْعُذْرُ » .وَقَالَ مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ مُوسَى بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الأَوَّلُ أَصَحُّ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28738, B2839
Hadis:
حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ - هُوَ ابْنُ زَيْدٍ - عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَنَسٍ - رضى الله عنه - أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ فِى غَزَاةٍ فَقَالَ « إِنَّ أَقْوَامًا بِالْمَدِينَةِ خَلْفَنَا ، مَا سَلَكْنَا شِعْبًا وَلاَ وَادِيًا إِلاَّ وَهُمْ مَعَنَا فِيهِ ، حَبَسَهُمُ الْعُذْرُ » .وَقَالَ مُوسَى حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ مُوسَى بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الأَوَّلُ أَصَحُّ .
Tercemesi:
yine bize Süleyman ibn Harb tahdîs edip şöyle dedi: Bize Hammâd -ki o İbnu Zeyd'dir- Humeyd'den; o da Enes(R)'ten tahdîs etti ki, Peygamber (S) bir gazada idi; şöyle buyurdu: "Medine'de arkamızda öyle kimseler bıraktık ki, yürüdüğümüz her bir dağ veya vadide onlar da bizlerle beraberdi, mazeretleri onların bizimle gelmelerine engel oldu.
Ve Mûsâ ibn İsmâîl dedi ki; Bize Hammâd, Humeyd'den; o da Mûsâ ibn Enes'ten; o da babası Enes ibn Mâlik'ten tahdîs etti: Peygamber (S) söyledi ki...
Ebû Abdillah el-Buhârî: Birinci sened daha sahîhtir, dedi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
, ,
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
3. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
4. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Engelliler, ilişkiler
Niyet, ameller niyetlere göre değerlendirilir
Savaş, mazereti bulunan için
Zaruret, sorumluluğu, düşüren mazeretler
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني يحيى بن سعيد عن محمد بن محمود أنه بلغه أن النبي صلى الله عليه وسلم نظر إلى رجل أعمى يتوضأ ، فجعل رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : (بطن القدم) ، ولا يسمعه الاعمى ، وجعل الاعمى يغسل بطن القدمين فسمي البصير.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44057, MA000075
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن جريج قال : أخبرني يحيى بن سعيد عن محمد بن محمود أنه بلغه أن النبي صلى الله عليه وسلم نظر إلى رجل أعمى يتوضأ ، فجعل رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول : (بطن القدم) ، ولا يسمعه الاعمى ، وجعل الاعمى يغسل بطن القدمين فسمي البصير.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Tahâret 75, 1/25
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Muhammed b. Mahmud el-Harisi (Muhammed b. Mahmud b. Abdullah b. Mesleme)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
Konular:
Abdest, ayakların yıkanması (topuklarla beraber)
Engelliler, ilişkiler
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
عبد الرزاق عن ابن عيينة عن يحيى بن سعيد عن محمد ابن محمود أن النبي صلى الله عليه وسلم نظر إلى رجل محجوب البصر يتوضأ وهو منه متناء فقال النبي صلى الله عليه وسلم : (قليل قليل بطن القدمين) (فغسل بطن القدم ) فسمي البصير.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
44061, MA000077
Hadis:
عبد الرزاق عن ابن عيينة عن يحيى بن سعيد عن محمد ابن محمود أن النبي صلى الله عليه وسلم نظر إلى رجل محجوب البصر يتوضأ وهو منه متناء فقال النبي صلى الله عليه وسلم : (قليل قليل بطن القدمين) (فغسل بطن القدم ) فسمي البصير.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Tahâret 77, 1/25
Senetler:
0. Mürsel (Mürsel)
1. Muhammed b. Mahmud el-Harisi (Muhammed b. Mahmud b. Abdullah b. Mesleme)
2. Ebu Said Yahyâ b. Saîd el-Ensârî (Yahyâ b. Saîd b. Kays b. Amr)
3. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
Konular:
Abdest, ayakların yıkanması (topuklarla beraber)
Engelliler, ilişkiler
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi