Öneri Formu
Hadis Id, No:
27159, B006846
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ عَنْ وَرَّادٍ كَاتِبِ الْمُغِيرَةِ عَنِ الْمُغِيرَةِ قَالَ قَالَ سَعْدُ بْنُ عُبَادَةَ لَوْ رَأَيْتُ رَجُلاً مَعَ امْرَأَتِى لَضَرَبْتُهُ بِالسَّيْفِ غَيْرَ مُصْفَحٍ . فَبَلَغَ ذَلِكَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « أَتَعْجَبُونَ مِنْ غَيْرَةِ سَعْدٍ ، لأَنَا أَغْيَرُ مِنْهُ ، وَاللَّهُ أَغْيَرُ مِنِّى » .
Tercemesi:
Bize Musa (b. İsmail), ona Ebu Avâne (Vazzâh b. Abdullah), ona Abdulmelik (b. Umeyr), ona Muğire'nin kâtibi olan Verrâd, ona da Muğire (b. Şube), Sa'd b. Ubade'nin (ra) şöyle dediği rivayet etti:
Karımla birlikte bir erkek görürsem, hiç merhamet göstermeden onu kılıçla öldürürüm.Bu sözü Hz. Peygamber'e (sav) ulaşınca, (orada) bulunanlara:
'Sizler Sa'd'ın bu kıskançlığına (gayretine) şaşırıyor musunuz? Şunu iyi bilin ki, ben ondan daha kıskancım. Allah da muhakkak benden daha çok kıskançtır', buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 40, 2/638
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Avane Vazzah b. Abdullah el-Yeşkurî (Vazzah b. Abdullah)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber vermişlerdir:
İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" buyurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27156, B006843
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ أَخْبَرَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ وَزَيْدِ بْنِ خَالِدٍ أَنَّهُمَا أَخْبَرَاهُ أَنَّ رَجُلَيْنِ اخْتَصَمَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ أَحَدُهُمَا اقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ . وَقَالَ الآخَرُ وَهْوَ أَفْقَهُهُمَا أَجَلْ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَاقْضِ بَيْنَنَا بِكِتَابِ اللَّهِ ، وَأْذَنْ لِى أَنْ أَتَكَلَّمَ . قَالَ « تَكَلَّمْ » . قَالَ إِنَّ ابْنِى كَانَ عَسِيفًا عَلَى هَذَا - قَالَ مَالِكٌ وَالْعَسِيفُ الأَجِيرُ - فَزَنَى بِامْرَأَتِهِ ، فَأَخْبَرُونِى أَنَّ عَلَى ابْنِى الرَّجْمَ ، فَافْتَدَيْتُ مِنْهُ بِمِائَةِ شَاةٍ وَبِجَارِيَةٍ لِى ، ثُمَّ إِنِّى سَأَلْتُ أَهْلَ الْعِلْمِ فَأَخْبَرُونِى أَنَّ مَا عَلَى ابْنِى جَلْدُ مِائَةٍ وَتَغْرِيبُ عَامٍ ، وَإِنَّمَا الرَّجْمُ عَلَى امْرَأَتِهِ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَمَا وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لأَقْضِيَنَّ بَيْنَكُمَا بِكِتَابِ اللَّهِ ، أَمَّا غَنَمُكَ وَجَارِيَتُكَ فَرَدٌّ عَلَيْكَ » . وَجَلَدَ ابْنَهُ مِائَةً وَغَرَّبَهُ عَامًا ، وَأَمَرَ أُنَيْسًا الأَسْلَمِىَّ أَنْ يَأْتِىَ امْرَأَةَ الآخَرِ ، فَإِنِ اعْتَرَفَتْ فَارْجُمْهَا ، فَاعْتَرَفَتْ فَرَجَمَهَا .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Übeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre ve Zeyd b. Hâlid şöyle haber vermişlerdir:
İki adam davalarını Rasulullah'a (sav) arz ettiler. Biri “aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet“ dedi. daha anlayışlı olan diğeri de “evet ey Allah'ın Rasulü, aramızda Allah'ın Kitabı ile hükmet ve anlatmam için bana izin ver” dedi. Rasulullah (sav) ona "konuş" buyurdu. O da “benim oğlum bu adamın yanında ücretli ücretle çalışan biriydi, bunun karısı ile zina etmiş. Bana oğlum üzerine recim cezası olduğunu haber verdiler. Ben de oğlumun yüz koyununu ve benim bir cariyemi fidye verip, oğlumu kurtardım. Sonra ben bunu ilim ehline sordum. Onlar da bana oğlum üzerine yüz değnek ile bir yıl sürgün, bu adamın karısına da recim aranızda Allah'ın Kitabı ile hüküm vereceğim. Koyunlar ve cariyen sana geri verilir" buyurdu ve onun oğlunu, yüz değnek vurup bir yıl sürgüne gönderdi. Sonra da Üneys'e o kadına gitmesini emrederek "eğer kadın suçunu itiraf ederse onu recmet" buyurdu. Kadın zina suçunu itiraf etti, o da kadını recmetti
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 38, 2/638
Senetler:
1. Zeyd b. Halid el-Cühenî (Zeyd b. Halid)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Hz. Peygamber, hakimlik, hükmedişi
Recm, cezası
Zina, bekar olanın
Bana Ayyaş b. el-Velid, ona Abdüla’lâ, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre, onlar Rasulullah (sav) hayatta iken, götürü usulle (ölçmeden, tartmadan) bir yiyecek maddesi satın alacak olurlarsa, onu kendi evlerine götürüp taşımadan, bulundukları yerde satmaları engellenir ve hatta böyle yapmayanlar dövülür idi.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27165, B006852
Hadis:
حَدَّثَنِى عَيَّاشُ بْنُ الْوَلِيدِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَالِمٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ:
" أَنَّهُمْ كَانُوا يُضْرَبُونَ عَلَى عَهْدِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا اشْتَرَوْا طَعَامًا جِزَافًا أَنْ يَبِيعُوهُ فِى مَكَانِهِمْ حَتَّى يُئْوُوهُ إِلَى رِحَالِهِمْ ."
Tercemesi:
Bana Ayyaş b. el-Velid, ona Abdüla’lâ, ona Ma’mer, ona ez-Zührî, ona Sâlim, ona Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiğine göre, onlar Rasulullah (sav) hayatta iken, götürü usulle (ölçmeden, tartmadan) bir yiyecek maddesi satın alacak olurlarsa, onu kendi evlerine götürüp taşımadan, bulundukları yerde satmaları engellenir ve hatta böyle yapmayanlar dövülür idi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 42, 2/639
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Salim b. Abdullah el-Adevî (Salim b. Abdullah b. Ömer b. Hattab)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Ebu Velid Ayyaş b. Velid er-Rakkam (Ayyaş b. Velid)
Konular:
Ahlak, ticaret ahlakı
Ticaret, Teslim-tesellüm
Ticaret, yasak olan şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27153, B006840
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا الشَّيْبَانِىُّ سَأَلْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى عَنِ الرَّجْمِ فَقَالَ رَجَمَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . فَقُلْتُ أَقَبْلَ النُّورِ أَمْ بَعْدَهُ قَالَ لاَ أَدْرِى . تَابَعَهُ عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ وَخَالِدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ وَالْمُحَارِبِىُّ وَعَبِيدَةُ بْنُ حُمَيْدٍ عَنِ الشَّيْبَانِىِّ . وَقَالَ بَعْضُهُمُ الْمَائِدَةُ . وَالأَوَّلُ أَصَحُّ .
Tercemesi:
-.......Bize eş-Şeybânî tahdîs edip şöyle dedi: Ben Abdullah ibn Ebî Evfâ(R)'ya recm cezasından sordum. O:
— Peygamber (S) recm cezası uyguladı, dedi. Ben:
— en-Nûr Sûresi'nden (yânı yüz deynek âyetinden) evvel mi yâ-hud sonra mı recm uyguladı? diye sordum.
Abdullah ibn Ebî Evfâ:
— Bunu bilmiyorum, dedi.
Bu hadîsi eş-Şeybânî'den rivayet etmekte Alî ibnu Mushir, Hâ-lid ibnu Abdillah, el-Muhâribî ve Ubeyde ibnu Humeyd dörtlüsü, Abdu'l-Vâhid'e mutâbaat etmişlerdir. Bu râvîlerden biri (yânî Ubeyde ibn Humeyd), Nûr Sûresi yerine "Yüz deynek (âyetin)den evvel mi?" şeklinde rivayet etmiştir. Birinci rivayet (yânî "en-Nûr Sûresi'nden evvel mi?" şeklinde olan rivayet) daha sahîh olanıdır
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 37, 2/637
Senetler:
()
Konular:
Recm, cezası
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ جَاءَ أَبُو بَكْرِ - رضى الله عنه - وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاضِعٌ رَأْسَهُ عَلَى فَخِذِى فَقَالَ حَبَسْتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسَ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ . فَعَاتَبَنِى ، وَجَعَلَ يَطْعُنُ بِيَدِهِ فِى خَاصِرَتِى ، وَلاَ يَمْنَعُنِى مِنَ التَّحَرُّكِ إِلاَّ مَكَانُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ آيَةَ التَّيَمُّمِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27157, B006844
Hadis:
حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ حَدَّثَنِى مَالِكٌ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ جَاءَ أَبُو بَكْرِ - رضى الله عنه - وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَاضِعٌ رَأْسَهُ عَلَى فَخِذِى فَقَالَ حَبَسْتِ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَالنَّاسَ ، وَلَيْسُوا عَلَى مَاءٍ . فَعَاتَبَنِى ، وَجَعَلَ يَطْعُنُ بِيَدِهِ فِى خَاصِرَتِى ، وَلاَ يَمْنَعُنِى مِنَ التَّحَرُّكِ إِلاَّ مَكَانُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَأَنْزَلَ اللَّهُ آيَةَ التَّيَمُّمِ .
Tercemesi:
-.......Âişe(R) şöyle demiştir: Ebû Bekr (benim yanıma) geldi. Rasûlullah (S) o sırada başım benim dizimin üzerine koymuş vaziyette idi. Ebû Bekr:
— Sen Rasûlullah'ı da, insanları da yollarından habsedip alıkoydun, hâlbuki onlar su başında değiller, dedi ve beni azarlardı, eli ile de böğrümü dürtmeye başladı.
Beni kıpırdamaktan, Rasûhıllah'ın dizim üzerinde bulunmasından başka hiçbir şey men' etmiyordu. (Sabah olunca Rasûlullah kalktı, hiç su yoktu.) Allah Taâlâ Teyemmüm (el-Mâide: 6) âyetini indirdi
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 39, 2/638
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, teyemmüm ayetinin inişiyle ilgili olay
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27158, B006845
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمَانَ حَدَّثَنِى ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرٌو أَنَّ عَبْدَ الرَّحْمَنِ بْنَ الْقَاسِمِ حَدَّثَهُ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ أَقْبَلَ أَبُو بَكْرٍ فَلَكَزَنِى لَكْزَةً شَدِيدَةً وَقَالَ حَبَسْتِ النَّاسَ فِى قِلاَدَةٍ . فَبِى الْمَوْتُ لِمَكَانِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَقَدْ أَوْجَعَنِى . نَحْوَهُ .
Tercemesi:
-.......Âişe (R) şöyle demiştir: (Gerdanlığım kaybolup da insanlar susuz bir yerde ikaamet ettikleri zaman) Ebû Bekr benim yanıma geldi de bana şiddetli bir vuruşla vurdu ve:
— Sen insanları bir gerdanlık sebebiyle habsedip yollarından alıkoydun! dedi.
Vurması benim canımı acıtmış olduğu hâlde, Rasûlullah'ın dizim üzerinde uyumakta olup O'nu uyandırmam korkusuyla ölüm beni tutmuşçasına hareketsiz durdum... Bu hadîs de geçen hadîs tarzındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 39, 2/638
Senetler:
()
Konular:
Kur'an, teyemmüm ayetinin inişiyle ilgili olay
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْوِصَالِ فَقَالَ لَهُ رِجَالٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَإِنَّكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تُوَاصِلُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَيُّكُمْ مِثْلِى إِنِّى أَبِيتُ يُطْعِمُنِى رَبِّى وَيَسْقِينِ » . فَلَمَّا أَبَوْا أَنْ يَنْتَهُوا عَنِ الْوِصَالِ وَاصَلَ بِهِمْ يَوْمًا ثُمَّ يَوْمًا ثُمَّ رَأَوُا الْهِلاَلَ فَقَالَ « لَوْ تَأَخَّرَ لَزِدْتُكُمْ » . كَالْمُنَكِّلِ بِهِمْ حِينَ أَبَوْا . تَابَعَهُ شُعَيْبٌ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَيُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27164, B006851
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ عُقَيْلٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ حَدَّثَنَا أَبُو سَلَمَةَ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ - رضى الله عنه - قَالَ نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنِ الْوِصَالِ فَقَالَ لَهُ رِجَالٌ مِنَ الْمُسْلِمِينَ فَإِنَّكَ يَا رَسُولَ اللَّهِ تُوَاصِلُ . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أَيُّكُمْ مِثْلِى إِنِّى أَبِيتُ يُطْعِمُنِى رَبِّى وَيَسْقِينِ » . فَلَمَّا أَبَوْا أَنْ يَنْتَهُوا عَنِ الْوِصَالِ وَاصَلَ بِهِمْ يَوْمًا ثُمَّ يَوْمًا ثُمَّ رَأَوُا الْهِلاَلَ فَقَالَ « لَوْ تَأَخَّرَ لَزِدْتُكُمْ » . كَالْمُنَكِّلِ بِهِمْ حِينَ أَبَوْا . تَابَعَهُ شُعَيْبٌ وَيَحْيَى بْنُ سَعِيدٍ وَيُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ . وَقَالَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ خَالِدٍ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Bize Ebû Selerne tahdîs etti ki, Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Rasûlullah (S), orucu (arada sahur yemeden) birbirine eklemekten nehyetmişti. Müslümanlardan bâzı adamlar O'na:
— Yâ Rasûlallah! Sen bir günün orucunu öbür güne ekliyorsun? dediler.
Bunun üzerine Rasûlullah:
— "Sizin hanginiz bana benzer? Ben, Rabb 'im beni doyurur ve içirir bir hâlde gecelerim" buyurdu.
Fakat sahâbîler (sahûrsuz) ekleme orucu tutmaktan vazgeçmemekte ısrar edince, Rasûlullah onlara bir gün ekleme orucu tutturdu. Sonra bir gün daha (arka arkaya iki gün) ekleme orucu tutturdu. Sonra (üçüncü günü) hilâli gördüler. Bunun üzerine Rasûlullah onların orucu eklemekten vazgeçmedikleri zaman, onlara ceza verici bir tavırla:
— "Eğer Ay geri kalsaydı (sizler ondan âciz kalıncaya kadar bir ceza olarak) ben sizlere daha fazla ekleme orucu tuttururdum!" buyurdu.
Bu hadîsi ez-Zuhrî'den rivayet etmekte Şuayb, Yahya ibn Saîd, Yûnus üçlüsü de Ukayl'e mutâbaat etmişlerdir.
Abdurrahmân ibn Hâlid de İbn Şihâb'dan; o da Saîd ibnu'I-Müseyyeb'den; o da Ebû Hureyre'den; o da Peygamber'den söylemiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 42, 2/639
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Oruç, ara vermeden
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ مَا انْتَقَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِنَفْسِهِ فِى شَىْءٍ يُؤْتَى إِلَيْهِ حَتَّى تُنْتَهَكَ مِنْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَيَنْتَقِمَ لِلَّهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27166, B006853
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدَانُ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ أَخْبَرَنَا يُونُسُ عَنِ الزُّهْرِىِّ أَخْبَرَنِى عُرْوَةُ عَنْ عَائِشَةَ - رضى الله عنها - قَالَتْ مَا انْتَقَمَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِنَفْسِهِ فِى شَىْءٍ يُؤْتَى إِلَيْهِ حَتَّى تُنْتَهَكَ مِنْ حُرُمَاتِ اللَّهِ فَيَنْتَقِمَ لِلَّهِ .
Tercemesi:
-....... Âişe (R): Rasûlullah (S) kendisine getirilen hiçbirşey hususunda, Allah'ın haramlarından birine saygısızlık edilmedikçe, kendi nefsi için intikaam almamıştır. Haramlardan birine saygısızlık edildiğinde de Allah için intikaam alırdı, demiştir
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Hudûd 42, 2/640
Senetler:
()
Konular:
İntikam, İntikam almak