Bize Hakem b. Mübârek, ona Muhammed b. Seleme,ona İbn İshâk, ona Yakûb b. Utbe, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v) Bakî mezarlığında bir cenaze merasiminden dönüp yanıma geldi. Baş ağrısı çektiğimi ve 'Ah başım, başım!' dediğimi gördü. (Bunun üzerine) "Aişe, asıl benim başım!" buyurdu. Sonra şöyle dedi: "Benden önce ölsen, ben de seni iyice yıkayıp kefenlesem, defnetsem ne olur?". Bunun üzerine ben şöyle dedim: 'Sanki sen bunu yaparsan, Allah'a (c.c.) yemin olsun benim evime dönüp eşlerinden birisi ile beraber olurdun.' Bu sözüm üzerine Rasulullah (s.a.v.) tebessüm etti. Sonra da sonunda vefat ettiği ağrılı hastalığı başladı.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36632, DM000081
Hadis:
- أَخْبَرَنَا الْحَكَمُ بْنُ الْمُبَارَكِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سَلَمَةَ عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ عَنْ يَعْقُوبَ بْنِ عُتْبَةَ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ : رَجَعَ إِلَىَّ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- ذَاتَ يَوْمٍ مِنْ جَنَازَةٍ مِنَ الْبَقِيعِ فَوَجَدَنِى وَأَنَا أَجِدُ صُدَاعاً وَأَنَا أَقُولُ : وَارَأْسَاهُ. قَالَ :" بَلْ أَنَا يَا عَائِشَةُ وَارَأْسَاهُ" - قَالَ - "وَمَا ضَرَّكِ لَوْ مُتِّ قَبْلِى فَغَسَّلْتُكِ وَكَفَّنْتُكِ ، وَصَلَّيْتُ عَلَيْكِ وَدَفَنْتُكِ ". فَقُلْتُ : لَكَأَنِّى بِكَ وَاللَّهِ لَوْ فَعَلْتَ ذَلِكَ لَرَجَعْتَ إِلَى بَيْتِى فَعَرَّسْتَ فِيهِ بِبَعْضِ نِسَائِكَ - قَالَتْ - فَتَبَسَّمَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ بُدِئَ فِى وَجَعِهِ الَّذِى مَاتَ فِيهِ.
Tercemesi:
Bize Hakem b. Mübârek, ona Muhammed b. Seleme,ona İbn İshâk, ona Yakûb b. Utbe, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v) Bakî mezarlığında bir cenaze merasiminden dönüp yanıma geldi. Baş ağrısı çektiğimi ve 'Ah başım, başım!' dediğimi gördü. (Bunun üzerine) "Aişe, asıl benim başım!" buyurdu. Sonra şöyle dedi: "Benden önce ölsen, ben de seni iyice yıkayıp kefenlesem, defnetsem ne olur?". Bunun üzerine ben şöyle dedim: 'Sanki sen bunu yaparsan, Allah'a (c.c.) yemin olsun benim evime dönüp eşlerinden birisi ile beraber olurdun.' Bu sözüm üzerine Rasulullah (s.a.v.) tebessüm etti. Sonra da sonunda vefat ettiği ağrılı hastalığı başladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 14, 1/217
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yakub b. Utbe es-Sekafî (Yakub b. Utbe b. Muğira b. Ahnes)
5. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Seleme el-Bahili (Muhammed b. Seleme b. Abdullah)
7. Hakem b. Mübarek el-Bahilî (Hakem b. Mübarek)
Konular:
Aile, eşler, arasında kıskançlık
Hastalık, Hz. Peygamber, hastalığı
Hz. Peygamber, hanımları, Hz. Aişe
Hz. Peygamber, tebessüm etmesi
Hz. Peygamber, vefatı
Tebessüm, kardeşinin yüzüne tebessüm etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35677, DM000045
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُسْلِمُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ حَدَّثَنَا أَبَانُ - هُوَ الْعَطَّارُ - حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ شَهْرِ بْنِ حَوْشَبٍ عَنْ أَبِى عُبَيْدٍ : أَنَّهُ طَبَخَ لِلنَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قِدْراً ، فَقَالَ لَهُ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعَهَا ». وَكَانَ يُعْجِبُهُ الذِّرَاعُ ، فَنَاوَلَهُ الذِّرَاعَ ، ثُمَّ قَالَ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعاً ». فَنَاوَلَهُ ذِرَاعاً ، ثُمَّ قَالَ :« نَاوِلْنِى ذِرَاعاً ». فَقُلْتُ : يَا نَبِىَّ اللَّهِ وَكَمْ لِلشَّاةِ مِنْ ذِرَاعٍ؟ فَقَالَ :« وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ أَنْ لَوْ سَكَتَّ لأُعْطِيتُ أَذْرُعاً مَا دَعَوْتُ بِهِ ».
Tercemesi:
Bize Müslim b. İbrahim, ona Ebân -ki o el-Attâr'dır-, ona Katâde, ona Şehr b. Havşeb, ona da Ebu Ubeyd şöyle demiştir: Kendisi Nebî'ye (sav) bir tencere (yemek) pişirdi. Hz. Peygamber (sav) ona "Onun kolunu bana ver" buyurdu. -Zira Hz. Peygamber (sav)- kolu severdi. O da hemen kolu verdi. Sonra "Kolu bana ver" buyurdu. Kolu ona (sav) verdi. Sonra (tekrar) "Kolu bana ver" buyurdu. Bunun üzerine "Ey Allah'ın Nebisi koyunun kaç kolu var ki?" dedim. O (sav) de "Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki şayet sussaydın, (senden) istediğim sürece bana kol verilecekti" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 7, 1/189
Senetler:
1. Ubeyd Mevla Rasulullah (Ubeyd)
2. Şehr b. Havşeb el-Eşarî (Şehr b. Havşeb)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Amr Müslim b. İbrahim el-Ferahidi (Müslim b. İbrahim)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Bereket, yiyecek ve içeceklerin bereketlenmesi
Hz. Peygamber, bereket duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36939, DM000262
Hadis:
وَبِهَذَا الإِسْنَادِ قَالَ : كُونُوا يَنَابِيعَ الْعِلْمِ مَصَابِيحَ الْهُدَى أَحْلاَسَ الْبُيُوتِ ، سُرُجَ اللَّيْلِ جُدُدَ الْقُلُوبِ خُلْقَانَ الثِّيَابِ ، تُعْرَفُونَ فِى أَهْلِ السَّمَاءِ وَتَخْفَوْنَ عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ.
Tercemesi:
(Yine) bu isnatla Ya’lâ (b. Ubeyd et-Tenâfisİ), Muhammed b. Avn (el-Horosanî), İbrahim b. İsa (el-Yeşkurî) isnadıyla) (Abdullah) b. Mes'ud şöyle demiştir: Gök ehli arasında tanınan, dünya ehline gizli kalan ilim kaynakları, hidayet lambaları, ev bağlıları, gece kandilleri, yeni kalbli, eski elbiseli kimseler olunuz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 27, 1/317
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. İbrahim b. İsa el-Yeşkuri (İbrahim b. İsa)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Avn el-Horasanî (Muhammed b. Avn)
4. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
Konular:
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
İman, yakini iman,
İnsan, hidayet karşısında
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38416, DM000534
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَاصِمٍ عَنِ الشَّعْبِىِّ أَنَّ ابْنَ مَسْعُودٍ قَالَ : أَرْبَعٌ يُعْطَاهُنَّ الرَّجُلُ بَعْدَ مَوْتِهِ : ثُلُثُ مَالِهِ إِذَا كَانَ فِيهِ قَبْلَ ذَلِكَ لِلَّهِ مُطِيعاً ، وَالْوَلَدُ الصَّالِحُ يَدْعُو لَهُ مِنْ بَعْدِ مَوْتِهِ ، وَالسُّنَّةُ الْحَسَنَةُ يَسُنُّهَا الرَّجُلُ فَيُعْمَلُ بِهَا بَعْدَ مَوْتِهِ ، وَالْمِائَةُ إِذَا شَفَعُوا لِلرَّجُلِ شُفِّعُوا فِيهِ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Asım (el-Kaysî), ona Hammad b. Seleme (el-Basrî), ona Asım (el-Ahvel), ona da Şa’bî, İbn Mes’ud’un şöyle dediğini nakletti: Dört şey var ki bunların (sevapları) ölümünden sonra kişiye verilir: Malının üçte biri: Eğer kişi,(dünyada) malı konusunda Allah'a itaatkar biri olmuşsa. Hayırlı evlat: Ölümünden sonra kendisine hayır dua etmişse. Açtığı güzel çığır: Kişi (güzel bir) çığır açmış ve ölümünden sonra o (yolda) amel edilmişse. Yüz kişi: Kişiye şefaat etmişler ve onun hakkındaki şefaatleri kabul edilmişse.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 44, 1/446
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Abdurrahman Asım el-Ahvel (Asım b. Süleyman)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Osman Amr b. Asım el-Kaysi (Amr b. Asım b. Ubeydullah)
Konular:
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Şefaat, bazı müminlerin şefaati
Sünnet, Çığır açmak, sonrakilerin günahı/sevabı onun üzerinedir
Sünnet, Sünnet-i Hasene
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38654, DM000577
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الصَّلْتِ حَدَّثَنَا مَنْصُورُ بْنُ أَبِى الأَسْوَدِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ الشَّيْبَانِىِّ عَنْ حَمَّادٍ عَنْ إِبْرَاهِيمَ قَالَ : يَتْبَعُ الرَّجُلَ بَعْدَ مَوْتِهِ ثَلاَثُ خِلاَلٍ : صَدَقَةٌ تَجْرِى بَعْدَهُ ، وَصَلاَةُ وَلَدِهِ عَلَيْهِ ، وَعِلْمٌ أَفْشَاهُ يُعْمَلُ بِهِ بَعْدَهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Salt (el-Esedî), ona Mansur b. Ebu Esved (el-Leysî), ona, Ebu İshak (Süleyman b. Feyrûz) eş-Şeybanî, ona da Hammad (b. Ebu Süleyman el-Eş'arî) İbrahim (en-Nehaî)’nin şöyle dediğini nakletti: Kişiyi ölümünden sonra üç özellik takip eder: Kendisinden sonra devam edecek olan sadaka, çocuğunun kendisine hayır duası, yaymış olduğu ve kendisinden sonra onunla amel edilecek olan ilim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 46, 1/462
Senetler:
1. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
2. Ebu İsmail Hammad b. Ebu Süleyman el-Eş'arî (Hammad b. Müslim)
3. Süleyman b. Feyrûz eş-Şeybanî (Süleyman b. Feyrûz)
4. Mansur b. Ebu Esved el-Leysi (Mansur b. Hazim)
5. Ebu Cafer Muhammed b. Salt el-Esedi (Muhammed b. Salt b. Haccac)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Hayırlı, Çocuk, hayırlı evlat yetiştirmek
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38655, DM000578
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ قَالَ حَدَّثَنِى إِسْمَاعِيلُ بْنُ جَعْفَرٍ الْمَدَنِىُّ عَنِ الْعَلاَءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا مَاتَ الإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَنْهُ عِلْمُهُ إِلاَّ مِنْ ثَلاَثٍ : عِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ ، أَوْ صَدَقَةٍ تَجْرِى لَهَ ، أَوْ وَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ ».
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail (et-Tebûzeki), ona İsmail b. Cafer (el-Ensâri) el-Medenî, ona Alâ b. Abdurrahman (b. Yakub), ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hüreyre Nebi’nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletti: “İnsan ölünce -üçü hariç- amelinin (sevabı) kesilir. (Bunlar) faydalanılan ilim veya kendisi için akıp (devam edecek olan) sadaka ya da kendisine hayır duada bulunacak olan hayırlı evlattır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 46, 1/462
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Alâ Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî (Abdurrahman b. Yakub)
3. Alâ b. Abdurrahman el-Hırakî (Alâ b. Abdurrahman b. Yakub)
4. Ebu İshak İsmail b. Cafer el-Ensarî (İsmail b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
Hayırlı, Çocuk, hayırlı evlat yetiştirmek
Sadaka, Sadaka-i Cariye, sürekliliği olan hayır
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38660, DM000583
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَمْرُو بْنُ زُرَارَةَ أنبأنا أَبُو قَطَنٍ : عَمْرُو بْنُ الْهَيْثَمِ عَنْ أَبِى خَلْدَةَ عَنْ أَبِى الْعَالِيَةِ قَالَ إن كُنَّا نَسْمَعُ الرِّوَايَةَ بِالْبَصْرَةِ عَنْ أَصْحَابِ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَلَمْ نَرْضَ حَتَّى رَكِبْنَا إِلَى الْمَدِينَةِ فَسَمِعْنَاهَا مِنْ أَفْوَاهِهِمْ.
Tercemesi:
Bize Amr b. Zürâre, ona Ebu Katan Amr b. Heysem, ona Ebu Halde (Halid b. Dinar et-Temimî), ona Ebu Halde, ona Ebu Âliye er-Riyâhî şöyle rivayet etmiştir:
"Biz, Basra'da, Rasulullah'ın (sav) ashabı tarafından (onlara dair) aktarılan rivayetleri işitirdik de (buna gönlümüz) razı olmaz, nihayet Medine'ye yolculuk yapar ve bu rivayeti bizzat onların ağızlarından işitirdik."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 47, 1/464
Senetler:
1. Ebu Âliye er-Riyâhî (Rüfey' b. Mihrân)
2. Ebu Halde Halid b. Dinar et-Temimî (Halid b. Dinar)
3. Ebu Katan Amr b. Heysem ez-Zübeydî (Amr b.Heysem b. Katan b. Ka'b)
4. Amr b. Ebu Amr el-Kilabi (Amr b. Zürare b. Vakıd)
Konular:
Hadis rivayeti, ilim, Rihle, ilim yolculuğu Fazileti
Açıklama: Bu rivayet, Kur'an dışındaki yazılı malzemelerin, Kur'an'la meşguliyeti ikinci plana düşüreceği endişesi bağlamında bazı ilim ehli arasında gelişen ilk dönem anlayışını yansıtan bir rivayet olarak değerlendirilebilir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
38378, DM000496
Hadis:
أَخْبَرَنَا سَهْلُ بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الأَشْعَثِ عَنْ أَبِيهِ - وَكَانَ مِنْ أَصْحَابِ عَبْدِ اللَّهِ - قَالَ : رَأَيْتُ مَعَ رَجُلٍ صَحِيفَةً فِيهَا سُبْحَانَ اللَّهِ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ وَلاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ فَقُلْتُ : أَنْسِخْنِيهَا ، فَكَأَنَّهُ بَخِلَ بِهَا ثُمَّ وَعَدَنِى أَنْ يُعْطِيَنِيهَا ، فَأَتَيْتُ عَبْدَ اللَّهِ فَإِذَا هِىَ بَيْنَ يَدَيْهِ فَقَالَ : إِنَّ مَا فِى هَذَا الْكِتَابِ بِدْعَةٌ وَفِتْنَةٌ وَضَلاَلَةٌ ، وَإِنَّمَا أَهْلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ هَذَا وَأَشْبَاهُ هَذَا ، إِنَّهُمْ كَتَبُوهَا فَاسْتَلَذَّتْهَا أَلْسِنَتُهُمْ وَأُشْرِبَتْهَا قُلُوبُهُمْ ، فَأَعْزِمُ عَلَى كُلِّ امْرِئٍ يَعْلَمُ بِمَكَانِ كِتَابٍ إِلاَّ دَلَّ عَلَيْهِ وَأُقْسِمُ بِاللَّهِ - قَالَ شُعْبَةُ فَأَقْسَمَ بِاللَّهِ قَالَ أَحْسَبُهُ أَقْسَمَ - لَوْ أَنَّهَا ذُكِرَتْ لَهُ بِدَارِ الْهِنْدِ - أُرَاهُ يَعْنِى مَكَاناً بِالْكُوفَةِ بَعِيداً - إِلاَّ أَتَيْتُهُ وَلَوْ مَشْياً.
Tercemesi:
Bize Sehl b. Hammad, ona Şube b. Haccâc (el-Atekî), ona Eş'as (b. Ebu Şa'sâ el-Muhâribî), ona da Abdullah'ın (b. Mesud) talebelerinden biri olan babası (Ebu Şa'sâ Süleym b. Esved el-Muhâribî) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Bir adamın yanında, üzerinde; 'Her türlü naksan sıfatlardan Allah'ı tenzih ederim. Hamd Allah'a aittir. Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur ve Allah, en büyüktür.' yazılı bir sayfa gördüm. 'Onu, benim için de bir kağıda yazabilir misin?' diye sordum. Sanki vermek istemedi. Fakat onu bana vereceğine dair söz verdi. Bilahare Abdullah'ın (b. Mesud) yanına geldim. Bir de baktım ki o kağıt, onun önünde duruyor! Abdullah (b. Mesud) dedi ki; 'Kuşkusuz bu sayfada yazılanlar ancak bir bid'at, fitne ve dalalettir. Muhakkak ki sizden öncekileri bu ve buna benzer şeyler helak etmiştir. Onlar bu sözleri yazdılar ve dilleri bundan lezzet aldı, kalplerine de bunun muhabbeti sindi. Bu türden bir yazının yerini bilen herkesin yanına gitmek ve mutlaka o yazıyı göstermesini sağlamak isterdim. Allah'a yemin ederim ki …' Ravi Şu'be (b. Haccâc) dedi ki; 'Abdullah (b. Mesud), Allah adına yemin etti.’ Ravi Şu'be (b. Haccâc) şöyle dedi: ‘Sanıyorum rivayet şu şekilde gelmişti; 'Abdullah (b. Mesud), kendisine -Kufe'de uzak bir yer olduğunu düşündüğüm- Dârulhind'de böyle bir kağıdın olduğundan söz edilse 'yürüyerek de olsa mutlaka onun yanına giderdim.' diyerek yemin etti.”
Açıklama:
Bu rivayet, Kur'an dışındaki yazılı malzemelerin, Kur'an'la meşguliyeti ikinci plana düşüreceği endişesi bağlamında bazı ilim ehli arasında gelişen ilk dönem anlayışını yansıtan bir rivayet olarak değerlendirilebilir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 42, 1/426
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şa'sâ Süleym b. Esved el-Muharibî (Süleym b. Esved b. Hanzale)
3. Eşas b. Ebu Şa'sâ el-Muharibî (Eşas b. Süleym b. Esved)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Attâb Sehl b. Hammad el-Ankazî (Sehl b. Hammad)
Konular:
Dua
Hadis, hadislerin yazılması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
35644, DM000030
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ عَمَّارِ بْنِ رُزَيْقٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ : زُلْزِلَتِ الأَرْضُ عَلَى عَهْدِ عَبْدِ اللَّهِ ، فَأُخْبِرَ بِذَلِكَ فَقَالَ : إِنَّا كُنَّا أَصْحَابَ مُحَمَّدٍ -صلى الله عليه وسلم- نَرَى الآيَاتِ بَرَكَاتٍ ، وَأَنْتُمْ تَرَوْنَهَا تَخْوِيفاً ، بَيْنَا نَحْنُ مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى سَفَرٍ إِذْ حَضَرَتِ الصَّلاَةُ وَلَيْسَ مَعَنَا مَاءٌ إِلاَّ يَسِيرٌ ، فَدَعَا رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- بِمَاءٍ فِى صَحْفَةٍ ، وَوَضَعَ كَفَّهُ فِيهِ ، فَجَعَلَ الْمَاءُ يَنْبَجِسُ مِنْ بَيْنِ أَصَابِعِهِ ، ثُمَّ نَادَى :« حَىَّ عَلَى الْوَضُوءِ ، وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَأَقْبَلَ النَّاسُ فَتَوَضَّئُوا وَجَعَلْتُ لاَ هَمَّ لِى إِلاَّ مَا أُدْخِلُهُ بَطْنِى لِقَوْلِهِ :« وَالْبَرَكَةُ مِنَ اللَّهِ ». فَحَدَّثْتُ بِهِ سَالِمَ بْنَ أَبِى الْجَعْدِ فَقَالَ : كَانُوا خَمْسَ عَشَرَةََ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Ebu'l-Cevvâb, ona Ammâr b. Ruzeyk, ona A'meş [Süleyman b. Mihran], ona İbrahim [en-Nehaî], ona da Alkame [b. Kays en-Nehaî] şöyle demiştir: "Abdullah b. Mesud döneminde yer sarsıntısı (zelzele) olmuştu. Kendisine bu haber verilince o şöyle dedi: "Bizler, Muhammed'in (sav) ashabı, böyle olağan dışı olayları bereketler olarak görürdük. Siz ise onları korkutma olarak telakki ediyorsunuz. Biz, birinde Rasulullah (s.a) ile yolculuktayken namaz vakti gelmişti ve yanımızda çok az su vardı. Bunun üzerine Rasulullah (s.a) bir kap su istedi ve elini suyun içine koydu. Su parmaklarının arasından fışkırmaya başladı. Sonra şöyle seslendi: "Haydi herkes abdestini alsın. Bereket Allah'tandır." Bunun üzerine insanlar O'na (sav) geldiler ve abdestlerini aldılar. Bense Rasulullah; "Bereket Allah'tandır." buyurunca o suyu içmeye gayret ettim."
Alkame diyor ki: "Ben bunu Salim b. Ebu'l-Ca'd'e anlatınca o; "Onlar on beş kişilerdi" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 5, 1/177
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Şibl Alkame b. Kays en-Nehaî (Alkame b. Kays b. Abdullah b. Malik b. Alkame)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Ahvas Ammar b. Rüzeyk ed-Dabbi (Ammar b. Rüzeyk)
6. Ebu Cevvab Ahvas b. Cevvab ed-Dabbî (Ahvas b. Cevvab)
7. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Bereket, rızkın, malın ve ömrün bereketlenmesi
Doğal afetler, Deprem, kuraklık
Hz. Peygamber, mucizeleri
Sahabe, anlayış farklılıkları
Sahabe, çektikleri sıkıntılar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36801, DM000195
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ سُلَيْمٍ قَالَ سَمِعْتُ دَاوُدَ بْنَ أَبِى هِنْدٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ قَالَ : أَوَّلُ مَنْ قَاسَ إِبْلِيسُ ، وَمَا عُبِدَتِ الشَّمْسُ وَالْقَمَرُ إِلاَّ بِالْمَقَايِيسِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebî Halef haber verdi. (O dedi ki) bize Yahya b. Süleyman rivayet etti. O dedi ki: Dâvûd b. Ebî Hind'i, İbn Sirin'den, onun şöyle dediğini (naklederken) işittim: Kıyas yapanların ilki İblîs'dir. Güneş ve aya da, başka yolla değil, ancak kıyas aletleri ile (kıyaslamalar sebebiyle) tapılmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 22, 1/280
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
3. Yahya b. Süleym et-Taifi (Yahya b. Süleyman)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
KTB, ŞEYTAN, İBLİS