10265 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb, İbn Nümeyr ve Ebu Said el-Eşec -bu raviler yakın lafızlarla rivayet etmişlerdir-, onlara İbn Fudayl, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) namaz kılarken ona selam verirdik o da bizim selamımızı alırdı. Necâşî'nin yanından döndükten sonra namaz kılarken ona selam verdik ama selamımızı almadı. Ey Allah'ın Rasulü! Önceden namaz kılarken sana selam verdiğimizde selamımızı alırdın dedik. "Namazın içinde (yeterli birçok) meşguliyet vardır" buyurdu.
Açıklama: kelimesinin nekra gelmesi orada Kuran okumak, dua etmek gibi çeşitli meşguliyetlerin olduğunu anlatmak içindir (Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd, III, 135)
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: Ninesi Müleyke Hz. Peygamber'i (sav) yemeğe davet etmişti. Hz. Peygamber (sav) yemeği yedikten sonra 'haydi kalkın da size namaz kıldırayım' buyurdu. Enes b. Malik şöyle dedi: Kalkıp uzun süre kullanıldığı için kararmış olan hasırımızı almaya gittim. Hasıra biraz su serptim. Hz. Peygamber, orada namaza durdu. Ben yetim bir çocukla arkasına durdum. Yaşlı kadın da arkamıza durdu. Hz. Peygamber (sav) bize iki rekât namaz kıldırıp evimizden ayrıldı.
Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona Malik, ona Zeyd b. Eslem, ona Ka'ka' b. Hakim, ona Ayşe'nin azadlısı Ebu Yunus'un şöyle dediğini rivayet etti: Ayşe (r.anha) kendisi için bir mushaf yazmamı emretti ve "namazlara ve orta namazına devam edin" ayetine gelince bana haber ver dedi. Ben de o ayete varınca kendisine haber verdim. Bana o ayeti "namazlara, orta namazına ve ikindi namazına devam edin, Allah için tevazu halinde namaz kılın" şeklinde yazdırdı. (Sonra da); ben bunu Rasulullah'tan (sav) (bu şekilde) duydum dedi.
Açıklama: Hz.Aişe’nin (r.anha) yazdırdığı bu şekil kıraat ilmine göre şaz kabul edilmektedir. Bu bakımdan itibar edilmez. Hz. Aişe’nin (r.anha) bunu, tefsir maksadı ile yazdırmış olması ihtimali olduğu gibi neshedilmiş olması da muhtemeldir.
Bize Ahmed b. Abddullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Simak (H) Bize Yahya b. Yahya - lafız ona aittir-, ona Ebu Hayseme, ona Simak b. Harb şöyle demiştir: Cabir b. Semüre'ye 'Sen Rasulullah (sav) ile beraber oturur muydun?' diye sordum. Cabir 'Evet, çok otururdum. Rasulullah (sav) sabah namazını kıldığı yerden, güneş doğana kadar kalkmaz, güneş doğduğunda kalkardı. Bazen sahabîler konuşurlar, cahiliye döneminden bahseder ve gülerler, Rasulullah (sav) ise tebessüm ederdi' dedi.
Açıklama: أَوِ الْغَدَاةَ : sabah namazı
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz el-Anberî), ona Şu'be, ona da Seyyar b. Selame Ebu Berze'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yatsı namazını kılmayı gece yarısına kadar ertelemekte bir sakınca görmezdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi." (Hadisin ravisi) Şu'be şöyle demiştir: Daha sonra onu (Seyyar b. Selame'yi) bir kez daha gördüm. Aynı hadisi naklederken "Gecenin üçte birine (ertelemekte bir sakınca görmezdi)" diyerek hadisi nakletti.
Bize Ebu Küreyb, ona Süveyd b. Amr el-Kelbi, ona Hammad b. Seleme, ona da Seyyar b. Selame Ebu Minhal, Ebu Berze el-Eslemi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yatsı namazını gecenin üçte birine kadar ertelerdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı hoş karşılamazdı. Sabah namazında altmış ile yüz ayet arası kadar (Kur'an) okurdu. Birbirimizin yüzünü tanıyacak kadar aydınlık olduğu zaman (namazdan) çıkardı."
Bize Ahmed b. Abddullah b. Yunus, ona Züheyr, ona Simak; (T) Bize Yahya b. Yahya - lafız ona aittir-, ona Ebu Hayseme, ona Simak b. Harb şöyle demiştir: "Cabir b. Semüre'ye; sen Rasulullah'ın (sav) sohbetinde bulunur muydun? diye sordum. Cabir; evet, bu çok olurdu. Rasulullah (sav) sabah namazını kıldığı yerden, güneş doğana kadar kalkmaz, güneş doğduğunda kalkardı. Bazen (sahabe) konuşurlar, cahiliye döneminden bahseder ve gülerler, Rasulullah (sav) da tebessüm ederdi dedi."
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik (b. Enes), ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) Bi'r-i Maûne olayında bulunanları (kurraları) öldürenlere otuz sabah (sabah namazında) beddua etti. Ri'l, Zekvân, Lihyân ve Allah'a ve Rasulüne isyan eden Usayye kabilelerine beddua etti." Enes şöyle demiştir: "Bi'r-i Maûne'de öldürülen sahabe hakkında Allah (ac), Kur'an (ayeti) indirdi. Biz, onu daha sonra nesh edilinceye kadar okurduk. Ayet şöyleydi: 'Kabilemize haber verin; biz Rabbimize kavuştuk. O bizden razı oldu; biz de ondan razı olduk'."