10265 Kayıt Bulundu.
Bana Ebu't-Tâhir ve Amr b. Sevvâd, onlara İbn Vehb, ona el-Leys b. Sa'd, ona Cafer b. Rabî'a, ona Abdurrahman el-'Arac, ona da Ebu Hüreyre, Resulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir takım insanlar namazda duâ ederken ya gözlerini semaya dikmekten vaz geçerler, ya da gözlerinin nuru alınır (da kör olurlar)".
Bize Yahya b. Yahya, ona Yahya b. Zekeriya, ona Hişam, ona Urve, ona da babasının rivayetine göre, Âişe Allah'ın (cc) (Namazında sesini ne yükselt ne de kıs) (İsra 17/110) buyruğu hakkında, 'Bu ayet dua hakkında indirilmiştir' demiştir."
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avâne, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas (r.anhüma)" dilini onu ezberlemek için hareket ettirme" ayeti hakkında şöyle demiştir: "Vahyin inişi Hz. Peygamber'e (sav) ağır geliyor ve vahiy inerken dudaklarını oynatıp duruyordu. Ravi (Said b. Cübeyr) der ki: İbn Abbas bana 'ben de dudaklarımı tıpkı Hz. Peygamber'in oynattığı gibi oynatıyorum' dedi. Ravi (Musa b. Ebu Aişe) der ki: Said b. Cübeyr bana 'Ben de İbn Abbas'ın dudaklarını oynattığı gibi oynatıyorum' dedi. Bunun üzerine Allah şu ayetleri indirdi. 'Onu acele ile okumak (almak) için dilini kıpırdatma. Onu (kalbinde) toplamak da, okutmak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/16-17] İbn Abbas der ki: Yani Kur'ân'ı senin kalbinde toplamak ve senin onu okuman bize aittir. 'O halde onu sana okuduğumuzda, sen okunuşunu takip et.' [Kıyame, 75/18] Yani sessizce dinle. 'Sonra onu açıklamak da Bize aittir.' [Kıyame, 75/19] Bundan sonra Cebrail Hz. Peygamber'in yanından ayrıldıktan sonra o nasıl okutmuşsa Hz. Peygamber (sav) de öyle okudu."
Bana Amr Nakıd ve Hasan el-Hulvani ve Abd b. Humeyd, ona Yakub -Adı İbn İbrahim b. Sa'd'dır- ona babası, ona Salih, ona İbn Şihab, ona da Enes b. Malik şunu anlatmıştır: Ebu Bekir (ra), Hz. Peygamber’in (sav) vefatı ile sonuçlanan hastalığında onlara namaz kıldırıyordu. Pazartesi günü olunca cemaat saflar halinde namazda iken Rasulullah (sav) odanın perdesini açarak ayakta bize baktı. Mübarek yüzü mushaf yaprağı gibi pırıl pırıl ve güzeldi. Sonra Rasulullah (sav) gülerek tebessüm etti. Biz namazda iken Rasulullah’ın (sav) çıkmasına sevincimizden şaşırdık. Hz. Ebu Bekir ilk safa ulaşacak şekilde geri çekildi. Zira Rasulullah’ın (sav) namaz için çıktığını zannetmişti. Peygamber (sav) cemaate ‘namazınızı tamamlayın’ diye işaret etti. Rasulullah (sav) sonra içeri girdi ve perdeyi indirdi. Allah Rasulü (sav) işte o gün vefat etti.
Bize Kuteybe b. Said, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, onlara Cerîr -Ebu Bekir tahdisen rivayet edip Cerir b. Abdulhamid demiştir-, ona Musa b. Ebu Aişe, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, ''dilini onu ezberlemek için hareket ettirme'' ayeti hakkında şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav), Cebrail kendisine vahiy getirdiğinde dilini ve dudaklarını (vahyi ezberlemek için) çokça hareket ettirirdi. Zira vahiy ona ağır gelirdi. Bu durum, onun halinden anlaşılıyordu. (Bundan dolayı) Allahu teâlâ, 'Dilini onu -yani aklında tutmayı- hızlandırmak için hareket ettirme, - onu toplamak ve okumak bize aittir -yani onu göğsünde toplamak ve okumak bizim işimizdir. Sen (ancak) daha sonra okuyabilirsin-, biz onu okuduğumuzda okunuşuna tabi ol -yani indirdiğimizde onu dinle-, onu açıklamak bize aittir -yani, onu senin dilin ile açıklamak-'' ayetlerini indirdi. (Bundan sonra) Cebrail, kendisine geldiğinde susar; gittiğinde ise Allah'ın kendisine vaad ettiği üzere onu okurdu.