حدثنا إسماعيل قال حدثني سليمان عن بن عجلان عن عمرو بن شعيب بن محمد بن عبد الله بن عمرو بن العاص بن وائل السهمي عن أبيه عن جده : أن رجلا أتى النبي صلى الله عليه وسلم وفي يده خاتم من ذهب فأعرض النبي صلى الله عليه وسلم عنه فلما رأى الرجل كراهيته ذهب فألقى الخاتم وأخذ خاتما من حديد فلبسه وأتى النبي صلى الله عليه وسلم قال هذا شر هذا حلية أهل النار فرجع فطرحه ولبس خاتما من ورق فسكت عنه النبي صلى الله عليه وسلم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165724, EM001021
Hadis:
حدثنا إسماعيل قال حدثني سليمان عن بن عجلان عن عمرو بن شعيب بن محمد بن عبد الله بن عمرو بن العاص بن وائل السهمي عن أبيه عن جده : أن رجلا أتى النبي صلى الله عليه وسلم وفي يده خاتم من ذهب فأعرض النبي صلى الله عليه وسلم عنه فلما رأى الرجل كراهيته ذهب فألقى الخاتم وأخذ خاتما من حديد فلبسه وأتى النبي صلى الله عليه وسلم قال هذا شر هذا حلية أهل النار فرجع فطرحه ولبس خاتما من ورق فسكت عنه النبي صلى الله عليه وسلم
Tercemesi:
Bize İsmail ona Süleyman ona İbn Aclan ona Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As b. Vail es-Sehmi ona babası ona dedesi şunu bildirmiştir: Bir adam Nebi'ye (s.a.v) elinde altın bir yüzükle geldi. Nebi (s.a.v) ondan yüz çevirdi. Adam Peygamber'in (s.a.v) hoşlanmadığını görünce gitti ve o yüzüğü atarak demirden yeni bir yüzük alıp taktı. Nebi'nin (s.a.v) yanına geldi. O da:"Bu şerdir. Bu cehennem ehlinin süsüdür." diye buyurdu. Adam döndü onu atıp gümüşten bir yüzük taktı. Bu yaptığı karşısında hz. Peygamber (s.a.v) sükut etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1021, /797
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Şuayb b. Muhammed es-Sehmi (Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
3. Ebu İbrahim Amr b. Şuayb el-Kuraşi (Amr b. Şuayb b. Muhammed b. Abdullah b. Amr b. As)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Bilal el-Kuraşi (Süleyman b. Bilal)
6. Ebu Abdullah İsmail b. Ebu Üveys el-Esbahî (İsmail b. Abdullah b. Abdullah b. Üveys b. Malik)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Hz. Peygamber, hataları düzeltmesi
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
KTB, ADAB
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, SELAM
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, Selam vermeme/almama, tepki için
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : إنما جعل الإذن من أجل البصر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165773, EM001071
Hadis:
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : إنما جعل الإذن من أجل البصر
Tercemesi:
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
"Göz (ün harama değmemesi) için izin almak meşru kılındı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1071, /827
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
3. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
4. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
Mahremiyet, Röntgencilik, evleri gözetleme / röntgencilik
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا شعبة عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال : إذا دعي الرجل فقد أذن له
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165776, EM001074
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا شعبة عن أبي إسحاق عن أبي الأحوص عن عبد الله قال : إذا دعي الرجل فقد أذن له
Tercemesi:
Abdullah'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
Kişi çağrıldığı zaman ona (içeri girmesi için) izin verilmiş demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1074, /829
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Ahves Avf b. Malik el-Cüşemi (Avf b. Malik b. Nadle)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Eyyüb Süleyman b. Harb el-Vâşihî (Süleyman b. Harb b. Büceyl)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
وعن عقبة بن خالد السكوني قال حدثنا أبو سعد سعيد بن مرزبان قال سمعت أنس بن مالك يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لن يبرح الناس يسألون عما لم يكن حتى يقولوا الله خالق كل شيء فمن خلق الله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166501, EM001286
Hadis:
وعن عقبة بن خالد السكوني قال حدثنا أبو سعد سعيد بن مرزبان قال سمعت أنس بن مالك يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لن يبرح الناس يسألون عما لم يكن حتى يقولوا الله خالق كل شيء فمن خلق الله
Tercemesi:
— Enes ibni Malik'in şöyle dediği İşitilmiştir.;
—. Resûlüllah (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu:
«Muhakkak surette insanlar «olmayan şeylerden soracaklardır. Nihayet diyecekler ki, Allah her şeyin yaratıcısıdır; q halde Allah'ı kim yarattı?»[1306]
Zamanla insanların hâdiseleri irdeleyip lüzumsuz, enine boyuna çeşitli sorular sorup duracaklarını Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) çok önceden bildirmiştir. Filozofların birbirine benzemeyen ve birbirine aykırı dü-! şen ve hiç bir zaman bir gerçek üzerinde kararlaşmayan soru ve teorileri umumiyetle bu kabil çalışmalardır. Ufak tefek çeşitli soruları soracakları şöyle dursun, en büyük mesele olan ve inkârın en büyüğünü teşkil eden Allah ı kim yarattı?» sorusunu da soracaklardır. İslâm inancında Allah'ın varlığı kendiliğindendir. O, ne doğmuştur, ne de doğurulmuştur. Ezelî ve ebedî varlık olup, her şey ona muhtaçtır. Eşi ve benzeri olmayan tek bir varlıktır. Bu inancın dışına çıkıp ona bir yaratıcı aramak, onun ulûhiyetini inkârdır, ve küfrün en, büyüğüdür. Bu sual ve böyle vesvese karşısında Allah'a sığınmak ve İhlâs Sûresini okumak gerekir.[1307]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1286, /965
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Sa'd Said b. Merzuban el-Bakkal (Said b. Merzuban)
3. Ebu Mesud Ukbe b. Halid es-Sekûnî (Ukbe b. Halid b. Ukbe b. Halid)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
KTB, ADAB
حدثنا موسى عن حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن عبد الرحمن بن عياش القرشي عن أبي هريرة قال : إذا تنخع بين يدي القوم فليوار بكفيه حتى تقع نخاعته إلى الأرض وإذا صام فليدهن لا يرى عليه أثر الصوم
Açıklama: Soğuk almış veya bronşit hastalığına yakalanmış kimselerin elinde olmayarak meydana gelen öksürmeleri sonunda balgam gelir. İnsanlar arasında iken bunu gösterip ortaya atmak çok ayıp ve çirkin bir harekettir. İğrenç manzarayı iki avuçla ve mendille gizleyerek, sesi de mümkün olduğu kadar kısarak balgamı yok etmeli ve gömmek gerekiyorsa göstermemelidir. Hem sağlığı koruma bakımından, hem de edep bakımından gözetilmesi gereken bir husustur bu...
İbadetler Allah rızası için yapılır ve sevap ancak ondan istenir. Allah rızası için oruç tufan kimsenin İbâdetine gösteriş ve gurur halleri karışmasını önlemek için, bu ibâdetini açığa vurmaması gerekir. İnsan yıkanmış ve taranmış, koku ve yağ sürünmüş, zinde ve neşeli bir halde bulunursa, onda oruçlu hali hissedilmez. (Burada Türk kültüründe olmayan saça yağ sürme hususuna açıklık getirmek gerekir: Saça yağ sürme sıcak bölgelerde hem saçı düzeltip düzgün göstermek hem de bu yağ güzel kokuyu da ihtiva ettiği için bir nevi süslenme ve güzel koku sürünme amacıyla kullanılırdı. Belki saç jölesi de denilebilir.) Çünkü onda açlık belirtisi görülmez. Allah katında makbul olan İbâdetler böyle ihlâslı olanlardır. Farz olan ibâdetlerde gizlilik bahis konusu değildir. Zamanında ve yerinde Allah rızası için yerine getirilirler.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166548, EM001303
Hadis:
حدثنا موسى عن حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن عبد الرحمن بن عياش القرشي عن أبي هريرة قال : إذا تنخع بين يدي القوم فليوار بكفيه حتى تقع نخاعته إلى الأرض وإذا صام فليدهن لا يرى عليه أثر الصوم
Tercemesi:
Bize Musa, ona Hammad b. Seleme, ona Sâbit, ona Abdurrahman b. Ayyâş el-Kuraşî, ona da Ebu Hüreyre (ra) şöyle demiştir:
Birisi topluluk içinde (öksürüp de) balgam atacağı zaman, balgamı yere düşünceye kadar onu eli ile perdelesin (gizlesin). Bir kimse oruç tuttuğu zaman yağ sürünsün [yıkanıp taransın, miskinleşmesin] oruç eseri onda görülmesin.
Açıklama:
Soğuk almış veya bronşit hastalığına yakalanmış kimselerin elinde olmayarak meydana gelen öksürmeleri sonunda balgam gelir. İnsanlar arasında iken bunu gösterip ortaya atmak çok ayıp ve çirkin bir harekettir. İğrenç manzarayı iki avuçla ve mendille gizleyerek, sesi de mümkün olduğu kadar kısarak balgamı yok etmeli ve gömmek gerekiyorsa göstermemelidir. Hem sağlığı koruma bakımından, hem de edep bakımından gözetilmesi gereken bir husustur bu...
İbadetler Allah rızası için yapılır ve sevap ancak ondan istenir. Allah rızası için oruç tufan kimsenin İbâdetine gösteriş ve gurur halleri karışmasını önlemek için, bu ibâdetini açığa vurmaması gerekir. İnsan yıkanmış ve taranmış, koku ve yağ sürünmüş, zinde ve neşeli bir halde bulunursa, onda oruçlu hali hissedilmez. (Burada Türk kültüründe olmayan saça yağ sürme hususuna açıklık getirmek gerekir: Saça yağ sürme sıcak bölgelerde hem saçı düzeltip düzgün göstermek hem de bu yağ güzel kokuyu da ihtiva ettiği için bir nevi süslenme ve güzel koku sürünme amacıyla kullanılırdı. Belki saç jölesi de denilebilir.) Çünkü onda açlık belirtisi görülmez. Allah katında makbul olan İbâdetler böyle ihlâslı olanlardır. Farz olan ibâdetlerde gizlilik bahis konusu değildir. Zamanında ve yerinde Allah rızası için yerine getirilirler.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1303, /975
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Abdurrahman b. Ayyaş el-Ensârî (Abdurrahman b. Ayyaş)
3. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Oruç Olgusu
Oruç, oruçlunun yapıp yapamayacağı şeyler
Süslenme, saçları yağlamak, jöle vs sürmek
Temizlik, beden temizliği
Temizlik, toprağın temizleyiciliği
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا هشيم عن عبد الملك بن عمير قال حدثنا وراد كاتب المغيرة قال كتب معاوية إلى المغيرة بن شعبة أن اكتب إلى بشيء سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم فكتب إليه المغيرة : إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان ينهى عن قيل وقال وإضاعة المال وكثرة السؤال وعن منع وهات وعقوق الأمهات وعن وأد البنات
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164110, EM000297
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا هشيم عن عبد الملك بن عمير قال حدثنا وراد كاتب المغيرة قال كتب معاوية إلى المغيرة بن شعبة أن اكتب إلى بشيء سمعته من رسول الله صلى الله عليه وسلم فكتب إليه المغيرة : إن رسول الله صلى الله عليه وسلم كان ينهى عن قيل وقال وإضاعة المال وكثرة السؤال وعن منع وهات وعقوق الأمهات وعن وأد البنات
Tercemesi:
Rivayet edildiğine göre Muaviye, Muğîre îbni Şu'be'ye bir mektup yazarak Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den duymuş olduğu bir şeyi kendisine bildirmesini istedi. Muğîre de ona şunu yazdı:
«— Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dedi-kodudan, mal israfından, (lüzumsuz) çok soru sormaktan, hayra engel olup, hakkı olmayan şeyi istemekten, annelere isyan etmekten, kızları diri diri gömmekten men' ederlerdi.»
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 297, /263
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Said Verrâd es-Sekafi (Verrâd)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Muaviye Hüşeym b. Beşir es-Sülemî (Hüşeym b. Beşir b. el-Kasım b. Dinar)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Ahlak, söylenilmemesi gereken söz
Çocuk, fakirlik korkusuyla çocukları öldürmek,
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
Hadis, hadislerin yazılması
Haklar, Mülkiyet Hakkı
İsyan, anne-babaya isyan, saygısızlık
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
Konuşma, konuşma adabı
KTB, ADAB
Kültürel Hayat, yazışmalar, sahabelerin vs.
Sosyalleşme, temel prensipler
Takva, eline ve diline sahip olmak
Yargı, mallara ait zararlar
Yazı, katiplik
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان قال حدثني عبد الرحمن عن القاسم عن عائشة رضي الله عنها قالت : استأذنت رسول الله صلى الله عليه وسلم سودة ليلة جمع وكانت امرأة ثقيلة ثبطة فأذن لها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165035, EM000756
Hadis:
حدثنا محمد بن كثير قال أخبرنا سفيان قال حدثني عبد الرحمن عن القاسم عن عائشة رضي الله عنها قالت : استأذنت رسول الله صلى الله عليه وسلم سودة ليلة جمع وكانت امرأة ثقيلة ثبطة فأذن لها
Tercemesi:
Hz.Aişe'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: "Cem' (Arafat dönüşü akşam ve yatsı namazlarının Müzdelife'de beraber kılındığı gece) gecesinde Sevde, (izdihamdan sakınmak için erkenden Mina'ya gitmek hususunda) Rasulullah (sav)'den izin istedi. Sevde iri yapılı, ağır yürüyüştü bir hanımdı.Peygamber(sav)de ona, (Mina'ya gitmek üzere) izin verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 756, /602
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Muhammed Kasım b. Muhammed et-Teymî (Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir es-Sıddîk)
3. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Kasım et-Teymî (Abdurrahman b. Kasım b. Muhammed b. Ebu Bekir Sıddîk)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Muhammed b. Kesîr el-Abdî (Muhammed b. Kesir)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Hac, Hz. Peygamber'in haccı
Hz. Peygamber, hanımları, Sevde
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Hz. Peygamber, veda haccı
KTB, ADAB
حدثنا محمد قال حدثنا إبراهيم قال حدثنا محمد بن فليح قال حدثنا أبى عن عبد الله بن عبد الرحمن عن أبى يونس مولى عائشة أن عائشة قالت : استأذن رجل على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم بئس بن العشيرة فلما دخل هش له وانبسط إليه فلما خرج الرجل استأذن آخر قال نعم بن العشيرة فلما دخل لم ينبسط إليه كما انبسط إلى الآخر ولم يهش إليه كما هش للآخر فلما خرج قلت يا رسول الله قلت لفلان ثم هششت إليه وقلت لفلان ولم أرك صنعت مثله قال يا عائشة إن من شر الناس من اتقي لفحشه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164341, EM000338
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا إبراهيم قال حدثنا محمد بن فليح قال حدثنا أبى عن عبد الله بن عبد الرحمن عن أبى يونس مولى عائشة أن عائشة قالت : استأذن رجل على رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم بئس بن العشيرة فلما دخل هش له وانبسط إليه فلما خرج الرجل استأذن آخر قال نعم بن العشيرة فلما دخل لم ينبسط إليه كما انبسط إلى الآخر ولم يهش إليه كما هش للآخر فلما خرج قلت يا رسول الله قلت لفلان ثم هششت إليه وقلت لفلان ولم أرك صنعت مثله قال يا عائشة إن من شر الناس من اتقي لفحشه
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'den şöyle dediği rivayet edilmiştir :
— Bir adam, Rasulullah (sav)'in huzuruna varmak için izin istedi. Bunun üzerine, Rasulullah (sav):
"Ne kötü aşiret çocuğudur!" buyurdu. Adam içeri girince, Peygamber (sav) ona güler yüz gösterdi ve ona yumuşak davrandı. Adam (evden) çıkınca, başka biri (içeri girmek için) izin istedi. Rasulullah bunun hakkında:
"Ne güzel aşiret çocuğudur!" buyurdu. (Bu adam) içeri girince, Peygamber (sav) ötekine gösterdiği yumuşak davranışı ve güler yüzlülüğü buna göstermedi. (Bu ikinci) adam çıkınca, dedim ki :
— Ey Allah'ın Resulü! Falan kimse için (kötü) söyledin, sonra ona güler yüz gösterdin. Falan kimse için de (iyi) söyledin; halbuki buna, ötekine davrandığın gibi davrandığını görmedim?
Peygamber (sav) şöyle buyurdu:
" Ey Âişe! İnsanların en kötüsü, fenalığından korkulan kimsedir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 338, /286
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Yunus Mevla Aişe (Ebu Yunus)
3. Ebu Tuvâle Abdullah b. Abdurrahman el-Ensarî (Abdullah b. Abdurrahman b. Mamer b. Hazm b. Zeyd)
4. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
5. Muhammed b. Fuleyh el-Eslemî (Muhammed b. Abdülmelik b. Süleyman)
6. İbrahim b. Münzir el-Hizamî (İbrahim b. Münzir b. Abdullah)
Konular:
Adab, izin isteme adabı
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
İnsan, en şerlisi
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, ADAB
Övgü, insanlar arasında övgü
حدثنا عبد الله بن يوسف قال أخبرنا مالك عن سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ان الله يرضى لكم ثلاثا ويسخط لكم ثلاثا يرضى لكم أن تعبدوه ولا تشركوا به شيئا وأن تعتصموا بحبل الله جميعا وأن تناصحوا من ولاه الله أمركم ويكره لكم قيل وقال وكثرة السؤال وإضاعة المال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164508, EM000442
Hadis:
حدثنا عبد الله بن يوسف قال أخبرنا مالك عن سهيل بن أبى صالح عن أبيه عن أبى هريرة أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : ان الله يرضى لكم ثلاثا ويسخط لكم ثلاثا يرضى لكم أن تعبدوه ولا تشركوا به شيئا وأن تعتصموا بحبل الله جميعا وأن تناصحوا من ولاه الله أمركم ويكره لكم قيل وقال وكثرة السؤال وإضاعة المال
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre'den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah (Sallallahü Aleyhi ve Selîem) şöyle buyurdu:
«— Allah sizin üç şeyinize razı olur ve üç şeyinize razı olmaz. Sizin O'na ibadet edip de kendisine ortak koşmamanıza, topluca Allah'ın dinine sarılmanıza ve Allah'ın işleriniz için idareci tayin ettiği kimselerle iyi idare etmenize razı olur. Sizin dedikodu etmenizi, çok soru sormanızı ve malı israf etmenizi kerih görür, (bu üç şeyden de hoşnud olmaz).»[864]
Allah Tealâ'nın razı olduğu işler yalnız öç şeyden ibaret olmayıp, sayısız denecek kadar fazladır. Ancak bu zikredilen üç şey dinin ve dindeki gayenin esasını teşkil ederler Bunların önemine ve esas oluşlarına binaen açıklanmışlardır.
1— Allah'a ibadet etmek ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamak imanın esası* ve tevhidin bİnasıdır. Böyle bir inanç olmaksızın yapılan ibadetler makbul olmaz ve iman da sahih olmaz.
2— Topluca Allah'ın dinine sarılmak, dinin yaşamasını sağlamak ve saadet nimetlerinden faydalanmak nimetini kazandırır. Allah'ın emirleri ve nizamı, ancak toplu olarak dînine bağlanmak ve ona sarılmak sureti ile uygulanır. Bu birlik ve beraberlik kurulmadıkça İslâm dini yaşamış olmaz ve müslömanlar da ondan faydalanamaz.
3— Müslümanların işlerini görmek ve onları idare etmek için Allah Tealâ'nın başa geçirdiği âmirlere ve idarecilere itaat etmek ve onlara yardımcı olup İyi geçinmek, devlet idaresinin ve millet asayişinin en önemli rüknüdür. İdareciler İslâm dininden çıkmadıkça ve Allah'ın emirleri dışına taşmadıkça, onlara itaat etmek şarttır. Bu yapılmadığı takdirde, o memlekette anarşi ve isyanlar daima mevcut olur. Huzur ve güven kalkarak onun yerini dehşet ve vahşet kaplar. İnsanca yaşama, hayvanı yaşama haline döner. Onun İcm müslümnlartn, müslüman idarecilerine bağlanıp onlara itaat etmeleri, Allah'ın emrettiği büyük bir vazifedir.
Allah'ın razı olmadığı ve kerih gördüğü şeyler de çoktur. Bununla beraber, önemlerine binoen hadîs-i şerifte üç şey olarak gösterilmişlerdir:
1— Dedi-kodu, Allah'ın razı olmadığı şeylerden biridir. Müslümanları birbirine düşürmeye ve kardeşlik bağlarını koparmaya sebep olan en korkunç bir hastalıktır. Cemiyeti kemirir ve ferdleri birbirine düşürerek yıkar. Manen yıkılan cemiyette de din kalmaz.
2— Lüzum olmaksızın fazla soru sorup irdelemek yine zararlı bir hastalıktır. İnsanı şüpheye ve şüphe de imansızlığa götürür. Boşuna zaman kaybettirir, münakaşa ve mücadelelere yol açar. Bunların sonucu da ayrılıklara, ihtilâflara varır.
3— Malı israf etmek, zayi etmek yine yıkıcı bir davranıştır. Bir milletin ayakta durması için iki unsura ihtiyacı vardır. Bunlardan bîri manevîdir, diğeri de maddîdir. Manevî olan, sahih imanın getireceği güzel ahlâktır. Maddî unsur ise, malî kuvvettir. Malî ve iktisadî güce ulaşabilmek için israf kapılarını kapamak şarttır. Malı zayi etmeksizin tasarruf edenler, iktisadî güce sahip olurlar. Bu güce sahip olanlar da esaretten ve kölelikten, sömürülmekten kurtulurlar. İsrafa ve rasgele harcamalara gidildiği zaman da boıç altına girilir. Borçlanan milletler de, alacaklı devletlere karşı ikti-saden ve kültür yönünden esir olurlar, benliklerini kaybederler.[865]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 442, /355
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
Allah İnancı, Allah'ın sevdiği / buğz ettiği insan
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
İbadet, kulluk göstergesi
İtaat, Allah'a ve Rasûlüne itaat
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
KTB, ADAB
Şirk, şirk koşmak
Yargı, mallara ait zararlar
Yönetici, fiillerine karşı tavrın nasıl olacağı
Yönetim, İtaat, emir sahiplerine
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن عمرو هو بن الحارث عن بكر بن سوادة عن أبي النجيب عن أبي سعيد قال : أقبل رجل من البحرين إلى النبي صلى الله عليه وسلم فسلم عليه فلم يرد وفي يده خاتم من ذهب وعليه جبة حرير فانطلق الرجل محزونا فشكا إلى امرأته فقالت لعل برسول الله جبتك وخاتمك فألقهما ثم عد ففعل فرد السلام فقال جئتك آنفا فأعرضت عني قال كان في يدك جمر من نار فقال لقد جئت إذا بجمر كثير قال إن ما جئت به ليس بأحد أغنى من حجارة الحرة ولكنه متاع الحياة الدنيا قال فبما ذا أتختم قال بحلقة من ورق أو صفر أو حديد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165725, EM001022
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث عن عمرو هو بن الحارث عن بكر بن سوادة عن أبي النجيب عن أبي سعيد قال : أقبل رجل من البحرين إلى النبي صلى الله عليه وسلم فسلم عليه فلم يرد وفي يده خاتم من ذهب وعليه جبة حرير فانطلق الرجل محزونا فشكا إلى امرأته فقالت لعل برسول الله جبتك وخاتمك فألقهما ثم عد ففعل فرد السلام فقال جئتك آنفا فأعرضت عني قال كان في يدك جمر من نار فقال لقد جئت إذا بجمر كثير قال إن ما جئت به ليس بأحد أغنى من حجارة الحرة ولكنه متاع الحياة الدنيا قال فبما ذا أتختم قال بحلقة من ورق أو صفر أو حديد
Tercemesi:
— Ebû Saîd'den rivayet edildiğine göte, şöyle demiştir:
— Bahreyn'den bîr adam Peygamber (SaUallahü A îeyhi ve Seîlem) 'e ge-iip, ona selâm verdi de, adamın üzerinde ipekten bir cübbe ve elinde altından bir yüzük bulunduğundan, Peygamber selâmı almadı. Adam üzüntülü olarak gidip hanımına (halini) şikâyet etti. Bunun üzerine hanım dedi ki:
Senin selâmını Peygamberin almayışı, cübbenle yüzüğünden dolayı olsa gerektir; bunları bırak da, sonra dön. Adam böyle yaptı; Peygamber de selâmına mukabele etti. Adam dedi ki:
— (Yâ Resûlallah) az önce sana geldim de, benden yüz çevirdin?
O sama» elinde ateşten bir kor vardı.» Adam: Ö halde ben (Bahreyn'den) çok. kor parçalan getirdim, dedi..
— Senin getirdiğin şeyler, hiç kimsenin müstağni kalmadığı taşlığın î&şîarmdandır. Bunlar ancak dünya hayatının malıdır (bunları herkes ticaretinde ve san'atında kullanılır; fakat onlarla süslenemez).» buyurdu. am:
ö halde ne île yüzük edineyim? dedi. gamber: Gümüşten yahut pirinçten yahut demirden halka iie. buyurdu.[771]
Bu hadîs-î şerifle bundan önceki arasında mânâ bakımından tearuz bulunmaktadır. Bir kısım âlimler bunu daha sıhhatli bularak yüzüklerin İstimaline dair hüküm vermişlerdir ve İmam Nese'î bu hadîs-î şerifi -tahrîç etmiştir. Bir önceki, hadîs-î'.şerifin açıklamasına;.müracaat edilsin.[772]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1022, /798
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Necîb el-Âmiri (Zuleym)
3. Ebu Sümame Bekir b. Sevade el-Cüzami (Bekir b. Sevade b. Sümame)
4. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
Dünya, hayatının değeri ve değersizliği
Dünya, Hz. Peygamber gözünde
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, SELAM
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, Selam vermeme/almama, tepki için