حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبد الوهاب الثقفى قال حدثنا خالد الحذاء عن عكرمة عن بن عباس : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل على أعرابى يعوده فقال لا بأس عليك طهور إن شاء الله قال قال الأعرابي بل هي حمى تفور على شيخ كبير كيما تزيره القبور قال فنعم إذا
Açıklama: Buhari'nin bu hadise Sahih'te de yer vermiştir. (Buhari, Tevhid, 31). Hadisin Sahih'teki versiyonunda Hz. Peygamber bir hastanın yanına girdiğinde "Önemli bir şeyin yok. İnşaallah bu rahatsızlık günahlarına kefaret olur" derdi şeklinde rivayet edilmektedir. Hadisin bu versiyonunun sebeb-i vürudu olarak İbn Hamza yukarıda zikredilen Hz. Peygamber'in bedevi ziyaretini göstermiştir. (İbn Hamza, el-Beyan ve't-ta'rif, s. II, 155)
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164739, EM000514
Hadis:
حدثنا محمد بن سلام قال حدثنا عبد الوهاب الثقفى قال حدثنا خالد الحذاء عن عكرمة عن بن عباس : أن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل على أعرابى يعوده فقال لا بأس عليك طهور إن شاء الله قال قال الأعرابي بل هي حمى تفور على شيخ كبير كيما تزيره القبور قال فنعم إذا
Tercemesi:
İbn Abbas'ın anlattığına göre Rasûlüllah (s.a) hasta bir bedevi'yi ziyaret için yanına varıp şöyle dedi: Ağır durumun yoktur, inşallah bu rahatsızlığın günahlarını temizleyici olur. Bedevi şöyle cevap verdi: Bilâkis yaşlı bir ihtiyar üzerinde ateş gibi yanan humma var; onu, mezarlar ziyaret etsin... Hazreti Peygamber: O takdirde, evet.
Açıklama:
Buhari'nin bu hadise Sahih'te de yer vermiştir. (Buhari, Tevhid, 31). Hadisin Sahih'teki versiyonunda Hz. Peygamber bir hastanın yanına girdiğinde "Önemli bir şeyin yok. İnşaallah bu rahatsızlık günahlarına kefaret olur" derdi şeklinde rivayet edilmektedir. Hadisin bu versiyonunun sebeb-i vürudu olarak İbn Hamza yukarıda zikredilen Hz. Peygamber'in bedevi ziyaretini göstermiştir. (İbn Hamza, el-Beyan ve't-ta'rif, s. II, 155)
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 514, /411
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. İkrime Mevla İbn Abbas (İkrime)
3. Ebu Menâzil Halid el-Hazzâ (Halid b. Mihran)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Selam el-Bikendî (Muhammed b. Selam b. Ferec)
Konular:
Bedevi, bedevilik
Hastalık, Sıkıntı, günahlara kefarettir
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن عثمان قال حدثنا عبد الله بن المبارك أخبرنا حماد بن سلمة عن أبى سنان الشامي عن عثمان بن أبى سودة عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إذا عاد الرجل أخاه أو زاره قال الله له طبت وطاب ممشاك وتبوأت منزلا في الجنة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164348, EM000345
Hadis:
حدثنا محمد قال حدثنا عبد الله بن عثمان قال حدثنا عبد الله بن المبارك أخبرنا حماد بن سلمة عن أبى سنان الشامي عن عثمان بن أبى سودة عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إذا عاد الرجل أخاه أو زاره قال الله له طبت وطاب ممشاك وتبوأت منزلا في الجنة
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Seîlem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— İnsan, hasta kardeşini görmeğe gittiği zaman yahut sıhhatteki kardeşini ziyaret ettiği zaman, Allah o ziyaretçiye şöyle buyurur: (Yaşayışında) hoş olasın, (âhiret yolunda) yürüyüşün de hoş olsun ve Cennette bir konak edinesin.»[679]
Allah rızasını gözeterek mümin kardeşi, ister hasta bulunsun ve ister sıhhatte olsun, ziyaret etmek sünnettir. Peygamberin sünnetini İhya etmek ise bir ibadettir. Bunun karşılığında Allah Tealâ müminlere mükâfat va'd buyurmuştur. Bu hadîs-i şerif, va'd buyurulan mükâfatları bildirmektedir. Ziyaretçiye hitaben dua şeklî İle Allah Tealâ hazretlerinin bizzat ifade buyurması, fiilin gerçek faile isnadı dolayısiyledir. Nitekim Ibni Mace'-nİn tahriç ettiği hadîste :
«— Gökten Inr melek, ziyaretçiye hitab eder.»
Şeklinde rivayet vardır kî, burada dua işi, Allah Tealâ hazretlerine değil de Meleke isnad edilmiştir. Yani Melek, ziyaretçinin işinden hoşnud kalarak ona, dünyada iyî bir yaşayış ile Cennet'te ikâmet niyaz eder, Me-lek'lerİn duası ise, makbuldür.
Bazt âlimler de lâfızlara dua manası yerine haber manası vermektedirler kİ, doğrudan doğruya ziyaretçi dünyada hoşluk içindedir, âhirette ise, Cennet'te bir konak edinmiştir, demek olur. Her İki manası İle anlaşılıyor ki, bir menfaat karşılığı olmaksızın müminleri ziyaret etmenin sevabı büyüktür. Hem dünyada, hem de âhirette refah vesilesidir.[680]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 345, /292
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Osman b. Ebu Sevde el-Makdisi (Osman b. Ebu Sevde)
3. İsa b. Sinan el-Kasmelî (İsa b. Sinan)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Osman el-Ateki (Abdullah b. Osman b. Cebele b. Meymun)
Konular:
Allah İnancı, sevdiği ve sevmediği davranışlar
Cennet, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
Salih Amel, Allah'ın razı olacağı ameller
حدثنا الغداني أحمد بن عبيد الله قال حدثنا كثير بن أبى كثير قال حدثنا ثابت عن أنس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يكون الخرق في شيء إلا شانه وان الله رفيق يحب الرفق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164615, EM000466
Hadis:
حدثنا الغداني أحمد بن عبيد الله قال حدثنا كثير بن أبى كثير قال حدثنا ثابت عن أنس عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : لا يكون الخرق في شيء إلا شانه وان الله رفيق يحب الرفق
Tercemesi:
— Enes, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur:
«— Bir şeyde şiddet olursa, muhakkak o şeyi çirkinleştirir. Allah yumuşaklık sıfatı ile vasıflanmıştır; yumuşaklığı sever.»[911]
Allah Refîk'dir: Bunun manası, Allah kullarına lütufia muamele eder; onlara kolaylık diler, güçlük dilemez demektir. Burada Refîk ismi, Allah Tealâ'nın İsimlerinden bir isim olarak getirilmemiş, yumuşaklığın ve kolaylığın en selâmeti! bir yol olduğunu göstermek için getirilmiştir.[912]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 466, /372
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Kesir b. Ebu Kesir el-Kuraşi (Kesir b. Ebu Kesir)
4. Ebu Abdullah Ahmed b. Ubeydullah el-Ğadânî (Ahmed b. Ubeydullah b. Süheyl b. Sahr)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن إسماعيل بن أبى خالد عن قيس بن أبى حازم قال : دخلنا على خباب نعوده وقد اكتوى سبع كيات فقال إن أصحابنا الذين سلفوا مضوا ولم تنقصهم الدنيا وإنا أصبنا ما لا نجد له موضعا إلا التراب ولولا أن النبي صلى الله عليه وسلم نهانا أن ندعو بالموت لدعوت به
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164541, EM000454
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن إسماعيل بن أبى خالد عن قيس بن أبى حازم قال : دخلنا على خباب نعوده وقد اكتوى سبع كيات فقال إن أصحابنا الذين سلفوا مضوا ولم تنقصهم الدنيا وإنا أصبنا ما لا نجد له موضعا إلا التراب ولولا أن النبي صلى الله عليه وسلم نهانا أن ندعو بالموت لدعوت به
Tercemesi:
— Kays İbni Hazim'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
«— Habbab'm yedi yerinde ateşle dağlanma yarası olduğu halde, hastalık ziyaretine vardık. O şöyle dedi:
— Bizden önceki ashabımız, gelip geçtiler de dünya, onların âhiret mükâfatından bir §ey no&sania§tırmadı. üız ise, elde euıgırnız imkânları toprağa harcamaKtan başka. bir yer bulamıyoruz. Kger Peygamber (öauatuıhu Aleyhi ve beiıetn) dize ölümü istemeyi yaşanamamış olsayuı, ben onu isterdim; ölmeme duâ ederdim.» [888]
Habbab'm tercüme-i haline ait bilgi 447 sayılı hadîs-i şerîf münasebeti ile verilmişti. Ateşle dağlanmak suretiyle Meıctce müşriklerinden çek-tîği eziyetler ve işkencelerden ötürü şöyle demiştir:
«— Benim çektiğim musibet ve belaları, Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Seilem/'m ashabından hiç kimse çekmemiştir.»
H a b b a b hicretin 37. yılında vefat ettiğine göre, Hz. Peygamber'den 25 yıl sonra meydana gelen değişikliği ve ashab-ı kiramın hayat anlayışı arasındaki farkları açıklamışlardır. Öncekiler ele geçirdikleri maddî imkânların hemen hepsini din uğruna harcarken, sonrakiler toprağa ve bina İnşasına harcama yolunu tutmuşlardı. Aradaki bu büyük farkı hissedip üzüntü duyan H a b b a b hazretleri, ölümü istemek mubah olaydı, Ölümü isierdim diye halini beyan etmiştir.[889]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 454, /362
Senetler:
1. Ebu Abdullah Habbab b. Eret (Habbab b. Eret b. Cendele b. Sa'd b. Huzeyme)
2. Kays b. Ebu Hazim el-Becelî (Kays b. Avf b. Abdülharis)
3. ُEbu Abdullah İsmail b. Ebu Halid el-Becelî (İsmail b. Hürmüz)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Dua, kabul olma şartları
KTB, ADAB
KTB, HASTA, HASTALIK
Ölüm, temenni etmemek
Tedavi, Dağlamak, vücudu dağlayarak tedavi olmak
حدثنا موسى قال حدثنا حماد عن حميد عن الحسن عن عبد الله بن مغفل عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الله رفيق يحب الرفق ويعطى عليه ما لا يعطى على العنف وعن يونس عن حميد مثله
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164633, EM000472
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا حماد عن حميد عن الحسن عن عبد الله بن مغفل عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إن الله رفيق يحب الرفق ويعطى عليه ما لا يعطى على العنف وعن يونس عن حميد مثله
Tercemesi:
— Abdullah ibni Muğaffel,; Peygamber (Sallaliahü Aleyhi ve Setlem) i^ ŞPJfJ-P ttuyjur^uğftinu, riyâyet .letmişr :
«— Muhakkak ki Allah lütuf sahibidir, (kullara kolaylık diler, güçlük dilemez), yumuşak hareket etmeyi sever ve sertlikten dolayı vermediği kazancı, yumuşaklık sebebiyle verir.»[923]
Yûnus, Humeyd'den bu hadîsin aynını rivayet etmiştir.[924]
Geçim ve idareciliğini yumuşak hareketlerle, kolaylıklar gösterip güçlükler çıkartmamakla yürütenler dünya menfaatına ve kazancına fazla nail olurlar. Bunun aksine hareket edenler ise ne dünyada böyle bir menfaati sağlıyabilİrler, ne de âhiret sevabını elde ederler. Muvaffak olmanın, maddî ve manevî olarak fazla kazanç sağlamanın yolu, güçlük çıkarmamak, haşin ve sert davranmayıp, kolay ve rahat imkânları kullanmaktır. Baş vurulacak esbabın en kazançlısı budur.[925]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 472, /376
Senetler:
1. Ebu Said Abdullah b. Muğaffel el-Müzenî (Abdullah b. Muğaffel b. Abdünehm)
2. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
3. Ebu Ubeyde Humeyd b. Ebu Humeyd et-Tavîl (Humeyd b. Tarhan)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن المقدام بن شريح قال سمعت أبى قال سمعت عائشة تقول كنت على بعير فيه صعوبة فجعلت أضربه فقال النبي صلى الله عليه وسلم : عليك بالرفق فإن الرفق لا يكون في شيء إلا زانه ولا ينزع من شيء إلا شانه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164649, EM000475
Hadis:
حدثنا أبو الوليد قال حدثنا شعبة عن المقدام بن شريح قال سمعت أبى قال سمعت عائشة تقول كنت على بعير فيه صعوبة فجعلت أضربه فقال النبي صلى الله عليه وسلم : عليك بالرفق فإن الرفق لا يكون في شيء إلا زانه ولا ينزع من شيء إلا شانه
Tercemesi:
— Hazreti Âişe'nin şöyle dediği işitilmiştir:
— Ben bir deveye binmiştim ki, onda serkeşlik vardı. Bundan Ötürü onu dövmeye başlamıştım. Bunun üzerine Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Seîlem) şöyle buyurdu :
«— Yumuşak hareket et; çünkü yumuşaklık bulunduğu herhangi bir şeyi muhakkak güzelleştirir ve çıkarıldığı şeyi de muhakkak çirkfc'eştirir.[930]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 475, /377
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Mikdam Şureyh b. Hâni el-Harisi (Şureyh b. Hâni b. Yezid b. Ka'b)
3. Mikdam b. Şurayh el-Harisî (Mikdam b. Şurayh b. Hânî b. Yezid)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن أنس : أن البراء بن مالك كان يحدو بالرجال وكان أنجشة يحدو بالنساء وكان حسن الصوت فقال النبي صلى الله عليه وسلم يا أنجشة رويدك سوقك بالقوارير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166452, EM001264
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا حماد بن سلمة قال أخبرنا ثابت عن أنس : أن البراء بن مالك كان يحدو بالرجال وكان أنجشة يحدو بالنساء وكان حسن الصوت فقال النبي صلى الله عليه وسلم يا أنجشة رويدك سوقك بالقوارير
Tercemesi:
Enes (Radiycliahu anh)'den rivayet edildiğine göre, Berâ ibni Malik erkeklere yol nağmesi yapardı. Enceşe de hanımlara yoî nağmesinde buiunurdu ve güzel sesli idi. Bunun için Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
«Ey Enceşe! Şişeleri yürütmende yavaş ol.»[1262]
Develerin nağme ile yürütülmesine «Huda ve Hıdâ = » denilir. Develere bimtlİ olarak yol alan hanımların kervanını sürdürmekte bulunan hizmetçi Enceşe'nin güzel sesiyle nağmeleyişİnİ Hz. Peygamber (Salkliahü Aleyhi ve Sellem) yasaklamamışlardır. Üstelik hanımlara tarizen şaka etmişlerdir; Bu Hâdîs-i Şerîf «Şaka» bahsinde 264 ve 883 sayıda geç-mis' olduğundan fazla bilgi için oraya müracaat edilsin.[1263]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1264, /954
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, üslubu, edebi sanatlar,
Kadın, bayanların eğitimi / ilim öğretmesi
Kadın, değeri ve konumu
Kadın, kadınlara iyi davranmak
Kadın-Erkek, kadın-erkek ilişkileri
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة قال سمعت عبد الله بن أبى عتبة يحدث عن أبى سعيد الخدري قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أشد حياء من العذراء في خدرها وكان إذا كره شيئا عرفناه في وجهه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164618, EM000467
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا شعبة عن قتادة قال سمعت عبد الله بن أبى عتبة يحدث عن أبى سعيد الخدري قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم أشد حياء من العذراء في خدرها وكان إذا كره شيئا عرفناه في وجهه
Tercemesi:
— Ebu Saîd El-Hudrî'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Resûlüllah (Salîallahü Aleyhi ve Sellem) 'in hayası, hücresine çekilmiş bakireden daha fazla idi. Bir şeyden hoşlanmadığı zaman onu yüzünden anlardık.[913]
Bu hadîs-İ şerifte iki noktaya işaret edilmektedir: Hz. Peygamber'in haya ve mahcubiyetinin çok fazla oluşu ile hoşlanmadıkları bir şeyden dolayı muhatablarını incitmeyîp yüzlerinde bu hoşnudsuzluğun belirmiş olması. Hadîs-i şerifin bu bölümünde getirilmesine sebep de, bu İkinci halden ötürüdür. Yani, Hz. Peygamber hoşlanmadıkları bir hareketten dolayı kimseyi incitmezler ve ağır bir tarizde bulunmazlardı. Daima en yumuşak ve tatlı yolla İkaz ederler ve irşadda bulunurlardı.[914]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 467, /372
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdullah b. Ebu Utbe el-Ensari (Abdullah b. Ebu Utbe)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Hz. Peygamber, beşer olarak
Hz. Peygamber, hayası
Hz. Peygamber, hoşlanmadığı şeye karşı tavrı
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن ثابت البناني عن أنس بن مالك قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم في مسير له فحدا الحادي فقال النبي صلى الله عليه وسلم ارفق يا أنجشة ويحك بالقوارير
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165577, EM000883
Hadis:
حدثنا آدم قال حدثنا شعبة عن ثابت البناني عن أنس بن مالك قال : كان رسول الله صلى الله عليه وسلم في مسير له فحدا الحادي فقال النبي صلى الله عليه وسلم ارفق يا أنجشة ويحك بالقوارير
Tercemesi:
— Enes ibni Malik'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Resûlüllah (Sallalfahü Aleyhi ve Sellem) seferlerinin birinde bulunuyordu da, deve sürücüsü (hizmetçi Enceşe) nağmeleriyle (develeri) sürdü.
(Develerin üzerinde hanımlar bulunuyordu). Bunun üzerine Peygamber (SaltoUahü Aleyhi ve Sellem)Ç
«— YavBf ol, ey Enceşe; şişeleri incitmekten salon.» buyurdu.[489]
= Ta'rîz, Mi'raz, Muarraz kelimelerinin ifade etmiş oldukları mânâlar birdir. Mi'ra\ ve Muarraz kelimelerinin cem i, metinde olduğu gibi Jai.j^*= Meâriz gelir. Öteden beri Osmanlıcada Ta'riz lâfzı kullanılır.
İnsan, maksadını muhatabına açıklamadan getirmiş olduğu söz içerisinde çaktırırsa veya ifade ettiği mânânın gayrini m ura d ederse buna tariz denir. Meselâ : Müslümanlara eziyet etmekte olan bir kimseyi kasdederek, «Müslümanlar o kimsedir ki, müslümanlar elinden ve dilinden selâmet içinde olurlar.» söylendiği zaman, zâlimin tariz yolu ile gerçek bir müslüman olmadığı bildirilmiş olur. Ta'rîz yolu ile maksadı ifade etmek daha mülayim ve daha müessir olur. Kelâm kısmının da mubah olan güzel taraflarından sayılır. Tarizler de bir ölçü içerisinde olmalıdır ki, makbul kısımdan sayılsın. Hakkı yok etmek ve gerçek dışı bir mânâya sürükleme suretiyle ta'rîz-ler yapmak helâl olmaz. Sözün yalan kısmına girerler.
Hz. Peygamber:
«Ey Enceşe î Yavaş ol, şişeleri kırarsın.
Buyurmakla, şişe gibi zarif olan hanımları incitirsin mânâsını kasd etmiş bulunuyorlardı. Böylece ta'rîz yolu ile hanımların nezaketine işaret etmİş oluyorlardı.
Bu hadts-i şerif şaka bölümünde 264. sayıda geçmişti. Oraya bakılsın.[490]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 883, /685
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
4. Ebu Hasan Adem b. Ebu İyas (Adem b. Abdurrahman b. Muhammed b. Şuayb)
Konular:
Adab, insani ilişkilerde nezaket, kabalık
Hitabet, sözler, uygun olan-olmayan
Hz. Peygamber, hanımlarıyla ilişkileri
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, hizmetçileri, köleleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
Hz. Peygamber, üslubu, edebi sanatlar,
Kadın, değeri ve konumu
Kadın, kadınlara iyi davranmak
Kadın-Erkek, kadın-erkek ilişkileri
حدثنا حرمي بن حفص وموسى بن إسماعيل قالا حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثني عمرو بن عامر الأنصاري قال حدثتني أم سليم قالت كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا أم سليم ما من مسلمين يموت لهما ثلاثة أولاد إلا أدخلهما الله الجنة بفضل رحمته إياهم قلت واثنان قال واثنان .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
270969, EM000149-2
Hadis:
حدثنا حرمي بن حفص وموسى بن إسماعيل قالا حدثنا عبد الواحد قال حدثنا عثمان بن حكيم قال حدثني عمرو بن عامر الأنصاري قال حدثتني أم سليم قالت كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فقال : يا أم سليم ما من مسلمين يموت لهما ثلاثة أولاد إلا أدخلهما الله الجنة بفضل رحمته إياهم قلت واثنان قال واثنان .
Tercemesi:
— Ümmü Süleym {ftadiyalkhü anha) anlatıp şöyle demiştir :
«Peygamber (Sailallahü Aleyhi ye Sellem) 'in yanında bulunuyordun*. Peygamber (bana şöyle), buyurdu»:
«Ey Ümmü Süleym! İki müslüman ana-babanın üş çocuğu vefat ederse, Allah o ikisini, çocuklara olan rahmetinin ihsanı île, Çennet'e ar.»
Dedim ki:
«İki tane de mi. (ölürse..öyle?..)»
Peygamber:
«İki tane de...» buyurdu.
Ü m m ü- S, ü ;l ş;y m {Raûiyalhhüanha)'e hitaben varid plan bu ha-dîs-i şerîf, daha önce geçen hadîs-i şeriflerin lâfzına.ye manâlarına uy-gundur. Bııpu,-, ima m A b tn e d vö T.a b e,r â n î tahriçâtmişlerdir. , ö-m m^ü S ü I e. y rrv jkimdjr?
Ümmü Süleym- (kââîyJîlâHü anhc\ kühyesi îte şöhret buftrtü'ştur. Ehsar hanıntl^rmdan olan^ bu şahabiyyehin ismi hakkında çeşitli rivayetler vardır. S ehle, Rümeyle, Rümeyse ve Müleyke gibi değişik sözler vardır. Hz. Peygamberin hizmetçisi E n e s Hazretlerinin annesidir. Kocasının adı Malik olduğundan, oğlunun nispeti de En es i b n i Malik 'dir. Cahiliyet zamanında Malik İle evlenmiş ve yine cahıliyette E n e s doğmuş oldu. Nihayet İlk Müslüman olan Ensarla beraber İslâm'ı kabul etti. İslâm'ı kabul edişine kızan kocası M a I İ k , hanımını bırakıp Şam'a geçti ve orada öldü. Sonra E b u T a I h a henöz Müslüman olmamışken ümmü Süleym ile evlenmek istedi, ü m m ü S ö I ey m-'irv ona.cevab şu olmuştu :
«— Nikâh bedeli karşılığında İslâm'ı kabul etmen şartı ile seninle evlenirim. Yâni Müslüman olursan, senden nikâh için mal ve para istemem.»
E b u , T a I h a bu teklife uyarak Müslüman oldu ve evlendiler. Daha önce de :
«— Oğlum Ene» bulûğ çağına ermeden "evlenmem.» derdi.
Evlenmesi E n e s 'in bulûğundan sonra oldu.
Oğlu E n e s 'İ on yaşında iken Resûlütlah m hizmetine vakfetti ve İr-tİhallerine kadar yanından ayrılmıyarak hizmetinde bulundu. Hz. Peygamber'den OmmüSüleym hadîs-i şerifler rivayet etti. Kendisinden oğlu Enes, Ibni Abbas, Zeyd ibni Sabit ve Ebu Seleme gibi zevat rivayet etmişlerdir, t b u T a I h a 'dan Ebu U m e y r adında bir oğlu olmuştu. Babası buna çok sevinmişti, fakat küçük yaşında vefat etti. Çocuğun kafeste bîr serçesi vardı. Serçenin ölmesi üzerine, Peygamber Efendimiz çocuğa :
«Ey Ebû Ümeyr! Serçe ne oldu?»
diye lâtife ettiği varid olmuştur. Bundan da anlaşılıyor ki, yırtıcı kuşların parçalayacağı bülbül, kanarya ve serçe gibi kuşları salıvermeyip beslemekte bir beis yoktur. Nitekim ileride bu hadîs-i şerif gelecektir.
ümmü Süleym, en sevgili oğlunu Resûlüllah'ın hizmetine bağlamakla en büyük hizmeti yapmış ve Peygamber'in dualarına mazhar olmuştur. Allah ondan razı olsun.[298]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 149, /158
Senetler:
0. Ümmü Süleym bt. Milhan el-Ensariyye (Ümmü Süleym bt. Milhân b. Halid b. Zeyd b. Harâm)
0. Amr b. Amir el-Ensarî (Amr b. Amir)
0. Osman b. Hakim el-Evsî (Osman b. Hakim b. Abbad b. Huneyf)
0. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
0. Haramî b. Hafs el-Kasâmilî (Haramî b. Hafs b. Ömer)
Konular: