حدثنا بن شيبة عبد الرحمن بن عبد الملك الحزامي قال حدثنا بن نباتة عن سلمة بن وردان قال : رأيت أنس بن مالك يصافح الناس فسألني من أنت فقلت مولى لبني ليث فمسح على رأسي ثلاثا وقال بارك الله فيك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165666, EM000966
Hadis:
حدثنا بن شيبة عبد الرحمن بن عبد الملك الحزامي قال حدثنا بن نباتة عن سلمة بن وردان قال : رأيت أنس بن مالك يصافح الناس فسألني من أنت فقلت مولى لبني ليث فمسح على رأسي ثلاثا وقال بارك الله فيك
Tercemesi:
— (221-s.) Seleme ibni Verdân'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki:
— Enes ibni Malik'i-gördüm, insanlarla musafaha ediyordu da, bana sordu:
— Sen kimsin? Ben de dedim ki:
— Leys Oğullarının azadhsıyım.
Bunun üzerine üç defa başımı okşadı ve :
— Allah sana bereket versin, dedi.[656]
İki adamın karşı karşıya gelip el tutuşmalarına «Musafaha» denir. Karşılaşma halinde müslümanların musafaha etmeleri, üzerinde ittifak edilen sünnetlerden biridir. Berâ Hazretlerinden rivayet edilen bir hadîs-i şerifin mânâsı şöyle :
«— Birbirleriyle karşılaşıp da musafaha eden iki müslüman yoktur ki, birbirlerinden ayrılmadan önce günahları bağışlanmış olmasın.»
Tek elle musafaha edilmesiyle sünnet tamamlanmış olur. İki elle yapılması musafahanm kemâlinden sayılmıştır. Musafahadan önce selâm verilmesi sortiyle bu sünnet tahakkuk eder. Yabancı kadınlarla, şehvet celbe-decek durumdaki çocuklarla musafaha edilmez.
Bâzı camilerde sabah veya ikindi vakıflarında namaz kılındıktan sonra cemaatın birbirleriyle musafaha etmesi mekruhtur, bid'at sayılmıştır. Çünkü musafaha ilk karşuaşmada meşru kılınmıştır. Bir arada bulunan kimselerin namazdan sonra müsafahada bulunmaları sonradan ortaya ç.kantan bir âdet olduğundan bu sünnet olamaz. Ancak daha önce cemaatle tanışmamış olup, namaza iştirak eden kimsenin, namazdan sonra dilediği kimselerle selâm verdikten sonra musafaha etmesi meşru bir hareket olur.
Musgfctha ederken hamd ve istiğfarda bulunmak, salâvat getirmek müs-tühabdir. Karydaşma halinde musafaha yapılması, karşılaşanfar arasında emniyet ve selâmet telkini İçindir. Birbirlerine karşı güven ve sevgiyi doğurur.
Çocukların başını okşamak da, onlarla musafaha yerine geçer.
(Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır. Fadlu'llah : C II, s. 430-43/).[657]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 966, /763
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Köle, cariyelere iyi davranmak
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا إسماعيل بن زكريا عن أبي جعفر الفراء عن عبد الله بن يزيد عن البراء بن عازب قال : من تمام التحية أن تصافح أخاك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165668, EM000968
Hadis:
حدثنا محمد بن الصباح قال حدثنا إسماعيل بن زكريا عن أبي جعفر الفراء عن عبد الله بن يزيد عن البراء بن عازب قال : من تمام التحية أن تصافح أخاك
Tercemesi:
Berâ ibni Azib'den rivayet"edildiğine göre, demiştir kit «Kardeşine musafaha etmek, selâm vermenin tamammdandır.»[660]
llk karşılaşmada selâmdan sonra musafaha yapıldığına göre, musafaha selâmı tamamlayıcı, birbirine emniyet ve güveni takviye edici bir hareket oluyor. Yalnız selâmla yetinmek, bu kemâl mertebesine erişmemek demektir. Musafaha hakkında bilgi için yine 966 sayılı hadîsin açıklamasına müracaat edilsin.[661]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 968, /765
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
Konular:
Tokalaşma, Musafaha, tokalaşma, musâfaha, el sıkışma, kucaklaşma
حدثنا بن أبي مريم قال حدثنا عطاف بن خالد قال حدثني عبد الرحمن بن رزين قال : مررنا بالربذة فقيل لنا ها هنا سلمة بن الأكوع فأتيته فسلمنا عليه فأخرج يديه فقال بايعت بهاتين نبي الله صلى الله عليه وسلم فأخرج كفا له ضخمة كأنها كف بعير فقمنا إليها فقبلناها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165673, EM000973
Hadis:
حدثنا بن أبي مريم قال حدثنا عطاف بن خالد قال حدثني عبد الرحمن بن رزين قال : مررنا بالربذة فقيل لنا ها هنا سلمة بن الأكوع فأتيته فسلمنا عليه فأخرج يديه فقال بايعت بهاتين نبي الله صلى الله عليه وسلم فأخرج كفا له ضخمة كأنها كف بعير فقمنا إليها فقبلناها
Tercemesi:
— Abdurrahman ibni Hezîn anlatarak şöyle demiştir:
— Biz Rebeze kasabasına uğradık. Bize dendi ki, Seleme ibni Ekva' buradadır. Ona gittim de kendisine selâm verdik. O, iki elini çıkarıp: Bunlarla Peygamber (Sallallahii Aleyhi ve Sellem) 'e bîat ettim, dedi. Öyle büyük bir elini çıkardı ki, sanki deve eli idi. Biz ona doğru kalktık da elini Öptük.[670]
Rebeze, Medine'ye 3 günlük mesafede bulunan ve hicrî 314 yılında harpler neticesi harab olan bir kasabanın adıdır.
Hz. Osman'ın şehid edilişinden sonra ashabdan olan Seleme ibni Ekva' bu kasabaya yerleşip, orada evlenmiş ve lyas, Hasan, Ibnu'l-Hanefiyye adlarında çocukları olmuştu. Atları geçecek kadar bir koşucu olduğu ve ashabın en cesurlarından biri bulunduğu rivayet edilir. Vefatından birkaç gün önce Medine'ye İnip, orada hicretin 74 yılında 80 yaşında olduğu halde vefat etti. Hudeybİye vak'asında ağaç altında, ölünceye kadar sakakat göstermek üzere, Peygomber'e biat etmişti. İşte tabiînden olan Abdurrahman ibni Rezîn'e bu hâdiseyi anlatması üzerine, Abdurrahman onun elini öpmüştür. Allah hepsinden razı olsun. (El öpme hakkında bilgi İçin, bundan önceki hadîs-i şerife bakılsın.).[671]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 973, /769
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu İyas Seleme b. Ekva' (Seleme b. Amr b. Sinan b. Abdullah)
Konular:
Biat, Hz. Peygambere biat etmek
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا بن عيينة عن بن جدعان قال ثابت لأنس : أمسست النبي صلى الله عليه وسلم بيدك قال نعم فقبلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165674, EM000974
Hadis:
حدثنا عبد الله بن محمد قال حدثنا بن عيينة عن بن جدعان قال ثابت لأنس : أمسست النبي صلى الله عليه وسلم بيدك قال نعم فقبلها
Tercemesi:
— Sabit, Enes'e demiştir ki:
— Elinle beraber Peygamber (SalU&UhÜ AUyhî ve Sellem) 'e dokundun mu? Enes:
Evet. dedi de :
Sabit; onun elini Öptü.[672]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 974, /770
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
Konular:
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا مطر بن عبد الرحمن الأعنق قال حدثتني امرأة من صباح عبد القيس يقال لها أم أبان ابنة الوازع عن جدها أن جدها الوازع بن عامر قال : قدمنا فقيل ذاك رسول الله فأخذنا بيديه ورجليه نقبلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165675, EM000975
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا مطر بن عبد الرحمن الأعنق قال حدثتني امرأة من صباح عبد القيس يقال لها أم أبان ابنة الوازع عن جدها أن جدها الوازع بن عامر قال : قدمنا فقيل ذاك رسول الله فأخذنا بيديه ورجليه نقبلها
Tercemesi:
— El-YâzP ibni Amir şöyle demiştir:
— Biz (Medine'ye) vardık da, «Resûlüllah buradadır» dendi. Biz de; onun ellerini ve ayaklarını öpmiye başladık.[674]
Daha geniş bir mânâ ile bu hadîs-i şerifi yine El-Vazi'den, Ebû Dâvud Sünen'inde şöyle rivayet eder:
«Medine'ye vardığımız zaman, develerimizden ötürü acele etmeye koyulduk ve ResûlüNah (Sallallahü Aleyhi ve Stftem) 'in elini ve ayağını öpmeye başladık. İçimizden Münzir bekledi de çantasını getirip (İki parçadan İbaret} elbiseleri giydt; sonra Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Setiem)'ç geldi de Peygamber ona şöyle buyurdu :
«Sende yumuşak huy ve vakardan ibaret iki huy var ki, Allah bunları sever-.*
Münzir dedi ki:
— Ya Resûlallah! Ben mi bu iki huyla ahlâklanmışım, yoksa Allah mı benî bu İkİ haslet üzere yarattı. Peygamber:
«Bilâkis Allah seni bu iki huy üzere yarattı.» Buyurdu. Münzir dedi ki :
— Allah ve Resulünün razı olduğu iki haslet üzere beni yaratan Allah'a hamd olsun.
Kibir-ve gurur hisleri taşımaksızın güzel ve temiz giyinmenin iyi bir haslet olduğuna bu hadîs-i şerif açık bir delildir. İslâm'ın emrettiği vakar ve şeref üzere giyinip kuşanmak ve edebv üzere konuşup hareket etmek her müslümanın vazifesi ve hakkıdır.[675]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 975, /770
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Zârî Ebu Vâzi' el-Abdî (Zârî Ebu Vâzi')
Konular:
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا عثمان بن عمر قال حدثنا إسرائيل عن ميسرة بن حبيب عن المنهال بن عمرو عن عائشة بنت طلحة عن عائشة أم المؤمنين قالت : ما رأيت أحدا كان أشبه حديثا وكلاما برسول الله صلى الله عليه وسلم من فاطمة وكانت إذا دخلت عليه قام إليها فرحب بها وقبلها وأجلسها في مجلسه وكان إذا دخل عليها قامت إليه فأخذت بيده فرحبت وقبلته وأجلسته في مجلسها فدخلت عليه في مرضه الذي توفي فرحب بها وقبلها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165671, EM000971
Hadis:
حدثنا محمد بن المثنى قال حدثنا عثمان بن عمر قال حدثنا إسرائيل عن ميسرة بن حبيب عن المنهال بن عمرو عن عائشة بنت طلحة عن عائشة أم المؤمنين قالت : ما رأيت أحدا كان أشبه حديثا وكلاما برسول الله صلى الله عليه وسلم من فاطمة وكانت إذا دخلت عليه قام إليها فرحب بها وقبلها وأجلسها في مجلسه وكان إذا دخل عليها قامت إليه فأخذت بيده فرحبت وقبلته وأجلسته في مجلسها فدخلت عليه في مرضه الذي توفي فرحب بها وقبلها
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ anlattı. Dedi ki: Bize Osman b. Ömer anlattı. Dedi ki: Bize İsrâîl, Meysere b. Habîb'den, o da el-Minhâl b. Amr'dan, o da Âişe bint Talha'dan, o da Mü'minlerin annesi Aişe'den rivayet etmiştir. Âişe şöyle demiştir: "Konuşma ve söz söyleme bakımından Resulullah'a (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Fatıma'dan daha çok benzeyen biri görmedim. Fatıma babasının yanına girdiği zaman, Resulullah ona doğru kalkar, kendisine "Hoş geldin" der, onu öper ve oturduğu yere oturturdu. Resulullah onun yanına girdiği zaman da, o Resulullah'a doğru kalkıp elinden tutar; "Hoş geldin" der, öper ve kendi oturduğu yere oturturdu. Peygamberin vefat etmiş olduğu hastalığı sırasında Fatıma, Resulullah'ın yanına girdi. Bunun üzerine Peygamber ona "Hoş geldin" dedi ve onu öptü."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 971, /768
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ümmü İmran Aişe bt. Talha el-Kurayşiyye (Aişe bt. Talha b. Ubeydullah)
3. Minhal b. Amr el-Esedî (Minhal b. Amr)
4. Ebu Hazim Meysere b. Habib en-Nehdî (Meysere b. Habib)
5. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
6. Osman b. Ömer el-Abdî (Osman b. Ömer b. Faris b. Lakît)
7. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Adab, Saygı, evlada hürmet göstermek
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, çocukları
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Hz. Peygamber, vefatına yakın zamanlar
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.
Saygı, Hz. Peygamber için ayağa kalkmak
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن أبي إسحاق عن عبد الرحمن بن سعد قال : خدرت رجل بن عمر فقال له رجل اذكر أحب الناس إليك فقال محمد
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165664, EM000964
Hadis:
حدثنا أبو نعيم قال حدثنا سفيان عن أبي إسحاق عن عبد الرحمن بن سعد قال : خدرت رجل بن عمر فقال له رجل اذكر أحب الناس إليك فقال محمد
Tercemesi:
Abdurrahman ibni Sa'd'dan rivayet edildiğine göre, demiştir ki, îbni Ömer'in ayağı uyuştu. Bunun üzerine bir adam ona; — taşanlardan en çok sevdiğin kimseyi hatırla, dedi. O da: «— Muhammed» dedi.[652]
Kansn damarlarda donup hareket etmemesinden uyuşukluk meydana gelir ve a'zo çalışamaz olur. İnsan hayatında en çok sevdiği kimseyi hatırlayıp anarsa, kalpte bir heyecan ve şiddetli bir hareket meydana gelir ki, bu kan dolaşımını çabuklaştırır. Bunun neticesi olarak da azalarda mevcut uyuşukluk sür'atle ortadan kalkabilir. Uyuşmanın şekline ve heyecan durumuna bağlı olarak bîr tedavi şekli olması mümkündür.[653]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 964, /762
Senetler:
()
Konular:
Müslüman, peygamber sevgisi
Sünnet, Abdullah b. Ömer'in uygulamaları
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن عثمان بن غياث قال حدثنا أبو عثمان عن أبي موسى أنه : كان مع النبي صلى الله عليه وسلم في حائط من حيطان المدينة وفي يد النبي صلى الله عليه وسلم عود يضرب به من الماء والطين فجاء رجل يستفتح فقال النبي صلى الله عليه وسلم افتح له وبشره بالجنة فذهبت فإذا أبو بكر رضي الله عنه ففتحت له وبشرته بالجنة ثم استفتح رجل آخر فقال افتح له وبشره بالجنة فإذا عمر رضي الله عنه ففتحت له وبشرته بالجنة ثم استفتح رجل آخر وكان متكئا فجلس وقال افتح له وبشره بالجنة على بلوى تصيبه أو تكون فذهبت فإذا عثمان ففتحت له فأخبرته بالذي قال قال الله المستعان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165665, EM000965
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن عثمان بن غياث قال حدثنا أبو عثمان عن أبي موسى أنه : كان مع النبي صلى الله عليه وسلم في حائط من حيطان المدينة وفي يد النبي صلى الله عليه وسلم عود يضرب به من الماء والطين فجاء رجل يستفتح فقال النبي صلى الله عليه وسلم افتح له وبشره بالجنة فذهبت فإذا أبو بكر رضي الله عنه ففتحت له وبشرته بالجنة ثم استفتح رجل آخر فقال افتح له وبشره بالجنة فإذا عمر رضي الله عنه ففتحت له وبشرته بالجنة ثم استفتح رجل آخر وكان متكئا فجلس وقال افتح له وبشره بالجنة على بلوى تصيبه أو تكون فذهبت فإذا عثمان ففتحت له فأخبرته بالذي قال قال الله المستعان
Tercemesi:
— Ebû Musa'dan rivayet edildiğine'yöre, kendisi Meûmc bostanlarından birinde Peygamber (Saîkdîahü Aleyhi ve Seilem) üe beraberdi ve Peygamber (baHalİah'û1Aleyhi ve Seilem) 'in elinde de, su ile çamur arasına dikmekte olduğu bir sopa vardı. Bu esn.-ıda (bostan kapısından) içeri girmek istiyen fcir adam geldi. Bunun üzerine Peygamber- (SallaHahü. A Uyhi ve Selem):
a— Ona kapıyı aç ve onu cennetle müjdele» buyurdu. Ben de gittim, bir de Ebû Bekir'i (RadiyaUahû anh) gördüm; ona kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim. Sonra başka bir adam içeri girmek istedi. Peygamber buna da:
«Kapıyı kendisine aç ve unu cennette müjdele» buyurdu, Ömer olduğunu gürdüm da oıvj. kapıyı açtım ve onu cennetle müjdeledim, Sonra başka bir adam içeri girmek İçin izin istedi. Peygamber yaslanmışken, oturup şöyle buyurdu:
«— Ona kapıyı aç ve kendisine isabet edecek veya olacak bîr bela (meşakkat) karşılığında, onu cennetle müjdele!»
— Gittim ki, Osman... Ona kapıyı açtım da, Peygamberin söylediklerini ona haber verdim. Osman (Radiyallahu anh) dedi ki:
— Kendisinden (meşakkat zamanında) yardım istenen ancak Allah'dır.[654]
Hayatlarının her safhasında bize edeb ve ahlâk öncülüğü yapan ashab-i kiram, burada da bir bostana veya bahçeye nasıl girileceğini bize öğretmiş oluyorlar. Bir komşu veya bir arkadaşın, etrafı surla çevrili ve kapalı bir bostanına girmek istendiği zaman, kapıyı çalarak oradan İçeri girme iznini istemelidir. Müsaade edildiği takdirde de içeri girmelidir. Evlere girmek istendiğinde kapı çalındığı gibi, üç defa müsaade İstenir. İzin verilmezse, dönüp gidilir. Hadîs-i şerîf bu edebi vermek maksadıyle bu bölümde getirilmiş olsa gerektir. Bu arada, başka hadîslerle müjdelenen as-habdan 10 kişinin yalnız 3'ü burada zikredilmekle, cennetle müjdelenme haberi kuvvetlenmiş bulunmakta ve'Peygamberin btr mucizesi daha ortaya çıkmaktadır. Hz. Osman'ın şehİd edildiği acıklı vak'aya önceden işaret edilmesi mucize tarafıdır.[655]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 965, /762
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Hz. Peygamber, beşer olarak
Teşvik Edilenler, Müjdeleyici olmak
حدثنا عبد الله بن أبي الأسود قال حدثنا إبراهيم بن مرزوق الثقفي قال حدثني أبي وكان لعبد الله بن الزبير فأخذه الحجاج منه قال : كان عبد الله بن الزبير بعثني إلى أمه أسماء بنت أبي بكر فأخبرها بما يعاملهم حجاج وتدعو لي وتمسح رأسي وأنا يومئذ وصيف
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165669, EM000969
Hadis:
حدثنا عبد الله بن أبي الأسود قال حدثنا إبراهيم بن مرزوق الثقفي قال حدثني أبي وكان لعبد الله بن الزبير فأخذه الحجاج منه قال : كان عبد الله بن الزبير بعثني إلى أمه أسماء بنت أبي بكر فأخبرها بما يعاملهم حجاج وتدعو لي وتمسح رأسي وأنا يومئذ وصيف
Tercemesi:
İbrahim ibni Merzûk Es-Sakafî demiştir ki, babam (Merzûk Es-Sakafî) Abdullah ibni Zübeyr'in hizmetçisi idi de, onu Hac-cac kendisinden almıştı. Babam bana anlatarak şöyle dedi:
«— Abdullah ibni Zübeyr, beni Ebû Bekir'in kızı Esmâ'ya gönderdi ki, Haccac'm onlara ettiği muameleyi kendisine haber vereyim. Esnıâ bana dua ediyordu ve başımı okşuyordu; ben ise çocuk yaşta idim.[662]
Henüz bulûğ çağına ermemiş küçük yaştaki çocukların şefkat ve iyi niyet hisleriyle, gerek kadınlar ve gerekse erkekler tarafından okşanmalarında bir beis bulunmadığını, bilâkis fazilet ve merhamet ifadesi bulunduğunu bu haber bize ispat etmektedir.
Abdullah İbni Zübeyr'in hal tercemesi ve Haccac'lo aralarındaki hâdiseler hakkında bügi için I. cild, 244 sayılı hadîs-i şerif açıklamasına müracaat edilsin. (Bu haber için başka bir kaynak bulunamamıştır.).[663]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 969, /765
Senetler:
()
Konular:
Çocuk, küçüklere şefkat göstermek
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا عبد الرحمن بن المبارك قال حدثنا سفيان بن حبيب قال حدثنا شعبة قال حدثنا عمرو عن ذكوان عن صهيب قال : رأيت عليا يقبل يد العباس ورجليه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165676, EM000976
Hadis:
حدثنا عبد الرحمن بن المبارك قال حدثنا سفيان بن حبيب قال حدثنا شعبة قال حدثنا عمرو عن ذكوان عن صهيب قال : رأيت عليا يقبل يد العباس ورجليه
Tercemesi:
Suheyb'den rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Ali'yi gördüm, (amcası) Abbas'm elini ve ayaklarım öpüyordu.[676]
Hz. Abbas'm azadltsı olan Suheyb'in anlattığına göre de, Hz. AIİ, amcası Abbas'm hem elini, hem de ayaklarını öpmüştür. Zühd ve takvası, hem de baba yerinde amcası bulunması sebebiyle, ona karşı yapılan bu hareket bir tevazu ve hürmet nişanesidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 976, /770
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
Sahabe, birbirlerine sıcak, samimi davranmaları
Saygı ve muhabbet, el öpmek, çocukları öpmek vs.