10635 Kayıt Bulundu.
Açıklama: 935 ve 938 sayılı hadîs-i şeriflerde bir defadan sonra yapılan aksırmalara teşmît gerekmediği rivayet edildiği halde, burada üç defaya kadar teşmît edilmesi gerekli gösterilmektedir, önceki iki hadîs-İ şerif Hz. Peygamber (sav)'e ref edilmiş olmakla bu habere tercih edilmeleri mümkün olduğu gibi, aralarında şöyle bir uygunluk bulunabilir: Âksırana teşmît etmek vazife olarak bir defa yapılmak esastır, öç defaya kadar yapılacak aksırmalara teşmît edilmesi aşırı bir hareket olmaz, itidali bozmaz; ve bu kadar sayıda olan aksırmaların hepsi nezleden doğmuş olmayabilir, üçten fazla aksırmalarda hastalığın sebep olduğu kesînleşir. Daha doğrusu, teşmîtleri az veya çok getirmekte herhangi bir yasaklık düşünülemez. Ancak İslâm'da her hareketin bir ölçüsü ve normal şekli vardır. Buna riayet bakımından bu teşmît meselesi önem taşımaktadır. Yoksa üçten ziyade teşmîtlerde dahi bir sakınca yoktur.
Açıklama: İslâm'ı kabul etmemiş olanlara Allah'ın rahmeti istenmez; Allah'ın çağrısına uymayanlar ve onu kabul etmeyenler bu ilâhî merhamete hak kazanmamışlardır. İnkâr ettikleri bir gerçekten nasıl faydalanabilirler? Bunlar hakkında, hidayete kavuşmak, İslâm dini ile şereflenmek ve hallerini düzeltmek dileklerinde bulunulur. Böylece haklarında yine iyi niyet beslenmiş olur. Nitekim Hz. Peygamber bu hadîs-i şerîfleriyle gayri müs-limlere yapılması gereken dua şeklini bize öğretiyor, ölü hakkında rahmet ve dua vesilesi olan cenaze namazı da, ancak müslümanlar içindir. Müslüman olmayanların namazı kılınmaz; ve rahmet dileği olan selâm verilmez. ... Ebû Berre, babasından bu hadîsin aynını nakletmiştir.
Açıklama: Aksırıp da hamd etmeyene teşmît etmenin gerekli olmadığına delildir. 2. Erkeklerin hanımlar aksırdıklarında hamdederlerse teşmît etmelerinin caiz olduğuna delildir. Erkeklerin kadınlara, bilhassa yaşlılara ve kadınların da yaşlı erkeklere teşmît etmeleri, selâm mevzuunda olduğu gibi, iyi niyet taşındığı müddet İslâm adabına uygun düşer.
Bize Ebu'l-Velid, ona İkrime b. Ammar, ona İyas b. Seleme, ona da babası nakletmiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında iken biri hapşırdı. Hz. Peygamber de "Yerhamuke Allah" dedi. Sonra adam tekrar hapşırdı. Bunun üzerine Nebi (sav), "bu nezle olmuş" dedi.
Açıklama: Hadis, ferddir (garip). Hadisin ilk ravisi olan Enes b. Malik sahabi tabakasında tektir. Ondan hadisi aktaran ve kaynaklarda daha fazla ismi geçen ravi Humeyd b. Ebi Humeyd'dir. Bazı kaynaklarda bu tabakada Sabit el-Bünani ismi de yer almaktadır. Bu iki raviden hadisi Hammad b. Seleme almıştır ve kendi tabakasında tektir. Hadisi Hammad b. Seleme'den Afra, Abdurrahman b. Mehdi, Affan, Muhammed b. Müsenna ve Ebu Kamil Muzaffer b. Müdrik almıştır. Tirmizi, hadis hakkında "sahih hasen" hükmü vermiş ve "bu isnadının garip (ferd)" olduğunu belirtmiştir. Bu hadis şöyle yorumlanmıştır: "Üstad Ebu Hamid (el-Gazali) şöyle demiştir: "Eğer taraflar arasında gönül birliği oluşmuşsa birbiri için ayağa kalkmak, birbirinden özür dilemek ve birbirine övgüde bulunmak gibi haklar hafifler. Çünkü her ne kadar bunlar dostluk hukukuna dahil olsa da biraz da yabancılık ve külfet içerirler. Eğer taraflar arasında gönül birliği sağlanmışsa külfet halısı bütünüyle dürülür. Bu durumda muhatabına, sanki kendisi gibi davranır. Çünkü bu görünür edep halleri aslında içteki edebin ve kalp temizliğinin dışa vurumudur. Kalpler zaten temiz ise bu durumda kalptekini gösterme külfetine girilmez. Hasılı birisi için ayağa kalkmak ya da kalkmamak zamana, hale ve kişiye göre değişir" (Tıbi, el-Kaşif an hakaiki's-sünen, X, 3067).