Giriş

Bize Ahmed b. Ezher, ona Muhammed b. Yusuf, ona Abdülhamid b. Behrâm, ona Şehr b. Havşeb, ona Abdurrahman b. Ğanm, ona da Muâz b. Cebel, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'tan başka ilah olmadığına, benim Allah'ın Rasulü olduğuma şahitlik etmelerine ve namazı kılıp zekatı vermelerine dek o insanlarla (müşriklerle) savaşmakla emrolundum."


Açıklama: Elbani bu hadisin mütevatir bir hadis olduğunu ifade etmiştir

    Öneri Formu
7816 İM000072 İbn Mâce, Sunne, 9

Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zuhrî, ona Salim, ona da İbn Ömer (ra) şöyle demiştir: Ben, Rasulullah (sav) ile birlikte Necd tarafına doğru gazaya gittim. Düşmanın hizasına gel­dik. Onlara karşı saf düzenine geçtik.


    Öneri Formu
31860 B004132 Buhari, Megâzî, 31

Bize Muhammed b. Yahya b. Fâris, ona Abdürrezzak b. Hemmam, ona İbn Cüreyc, ona Musa b. Ukbe, ona Nafi', ona da İbn Ömer şöyle haber vermiştir: "Nadîr ve Kurayza oğulları Yahudileri Hz. Peygamber'le (sav) savaştılar. Hz. Peygamber (sav) de Nadir oğulları Yahudilerini sürgün etti. Kurayza Yahudilerini de bağışlayıp yerlerinde bıraktı. Kurayza oğulları da daha sonra savaş açınca, Hz. Peygamber (sav), bir kısmı hariç, erkeklerini öldürüp kadınlarını, çocuklarını ve mallarını Müslümanlar arasında paylaştırdı. O bir kısmı Hz. Peygamber'den (sav) himaye talep ettiler de onlara aman verdi ve onlar bu emana teslim oldular. Hz. Peygamber (sav), başta Abdullah b. Selam'ın kavmi Kaynuka oğulları ve Harise oğulları Yahudileri olmak üzere Medine'deki bütün Yahudileri sürgün etti."


    Öneri Formu
18764 D003005 Ebu Davud, Harac, Fey' ve 'İmare, 22, 23

Bize Abdullah b. Hâşim, -hadisin lafızları ona aittir- ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Süfyan, ona Alkame b. Mersed, ona Süleyman b. Büreyde, ona da babası (Büreyde b. Husayb) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir orduya veya müfrezeye kumandan tayin ettiğinde, ona özellikle Allah'tan korkması ve beraberindeki müslümanlara güzel davranması hususunda tavsiyede bulunur, ardından şöyle derdi: Allah yolunda Allah'ın adıyla gaza edin. Allah'ı inkar edenlere karşı savaşın. Savaşın, ancak ganimet malından çalmayın, antlaşmalarınıza ihanet etmeyin, ölülere işkence etmeyin, çocukları da öldürmeyin. Müşrik olan düşmanlarınla karşılaştığında onları şu üç şeye çağır. Bunlardan hangisini kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Önce onları İslâm'a çağır. Eğer kabul ederlerse sen de kabul et ve onlara artık dokunma. Sonra onları kendi yurtlarından muhacirlerin yurtlarına hicret etmeye çağır. Bunu yaparlarsa muhacirlerin haklarından yararlanacaklarını, ancak onların sorumluluklarını da yerine getirmeleri gerektiğini onlara bildir. Yurtlarından ayrılmayı kabul etmezlerse, onlara müslümanların bedevileri gibi olacaklarını, müminlere uygulanan Allah'ın hükmünün onlara da uygulanacağını ve müslümanlarla cihada çıkmaları dışında ganimet ve feyden kendilerine hisse verilmeyeceğini bildir. Eğer (müslüman olmayı) kabul etmezlerse, onlardan cizye iste. Eğer bunu yaparlarsa kabul et ve onlara dokuma. Şayet bunu kabul etmezlerse Allah'tan onlara karşı yardım dileyip onlarla savaş. Bir kaleyi kuşatırsan ve onlar kendileri için senden Allah'ın ve peygamberinin korumasını isterlerse onlara Allah'ın ve peygamberinin korumasını (zimmetini) değil, senin ve arkadaşlarının koruması sözünü ver. Zira kendi korumanızı ve arkadaşlarınızın korumasını bozmanız, Allah'ın ve Rasulü'nün korumasını bozmanızdan daha hafiftir. Yine bir kaleyi kuşatırsan ve senden Allah'ın hükmü gereğince kaleyi teslim etmeyi talep ederlerse, Allah'ın hükmü gereğince onlardan kaleyi teslim alma. Ancak senin hükmün gereğince kaleyi teslim al. Zira sen, Allah'ın hükmü hususunda onlar için doğru karar verip veremeyeceğini bilemezsin." [Abdurrahman b. Mehdî, hadisi bu şekilde veya benzer şekilde nakletmiştir. İshak ise rivayetin sonunda Yahya b. Adem'den naklen bu hadisi Mukatil b. Hayyan'a bildirdim. O da 'Bu hadisi bana benzer şekilde Müslim b. Heysam, Numan b. Mukarrin vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etti' demiştir.]


    Öneri Formu
2205 M004522 Müslim, Cihad ve Siyer, 3

Bize Mahmud, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer (T); bana Nuaym, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Halid b. Velid'i Cezîme Oğulları üzerine gönderdi, Halid onları İslâm'a davet etti. Fakat onlar "eslemnâ (biz İslâm'a girdik)" diyemediler, bunun yerine "saba'nâ, saba'nâ (Şirkten vazgeçtik)" demeğe başladılar. Bunun üzerine Halid, bunlardan bir kıs­mını öldürmeye, bir kısmını da esir almaya başladı ve bizden her birimize de esirimizi verdi. Ertesi gün Ha­lid, herkesin kendi esirini öldürmesini emretti. Ben "vallahi esirimi öldürmem, arkadaşlarım­dan hiçbirisi de esirini öldürmeyecektir" dedim. Sefer sonunda Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldiğimizde bu olanı kendisine anlattık. Bunu duyunca Peygamber (sav) elini kaldırdı da iki kere "Allah'ım, ben, Halid'in yaptığı bu işten uzak olduğumu sana arz ederim." di­ye dua etti


    Öneri Formu
34466 B004339 Buhari, Megâzî, 58

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i -sanıyorum- Cezîme oğulları kabilesi üzerine gön­derdi ve onları İslam'a davet etti. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” demeye başladılar. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) bunlardan bir kısmını öldürmeğe, bir kısmını da esir etmeye başladı ve her birimize esirini verdi. Ertesi sabah olunca bize esirlerimizi öldürmemizi emretti. İbn Ömer der ki: Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Hz. Peygamber'e (sav) gelip Halid'in yaptığını anlattılar. Hz. Peygamber ellerini kaldırıp iki defa "Allah'ım, ben Halid b. Velîd'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.


    Öneri Formu
57042 HM006382 İbn Hanbel, II, 151

Bize Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer şöyle demiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i -sanıyorum- Cezîme oğulları kabilesi üzerine gön­derdi ve onları İslam'a davet etti. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” demeye başladılar. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) bunlardan bir kısmını öldürmeğe, bir kısmını da esir etmeye başladı ve her birimize esirini verdi. Ertesi gün olunca bize esirlerimizi öldürmemizi emretti. İbn Ömer der ki: Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Hz. Peygamber'e (sav) geldik, kendisine Halid'in yaptığı anlatıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber ellerini kaldırıp "Allah'ım, ben Halid'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum. Allah'ım, ben Halid'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.


    Öneri Formu
85646 MA018721 Musannef-i Abdurrezzak, X, 174

Bize Mahmud, ona Abdurrezzak, ona Ma'mer (T); bana Nuaym, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav), Halid b. Velid'i Cezîme Oğulları üzerine gönderdi, Halid onları İslâm'a davet etti. Fakat onlar "eslemnâ (biz İslâm'a girdik)" diyemediler, bunun yerine "saba'nâ, saba'nâ (Şirkten vazgeçtik)" demeğe başladılar. Bunun üzerine Halid, bunlardan bir kıs­mını öldürmeye, bir kısmını da esir almaya başladı ve bizden her birimize de esirimizi verdi. Ertesi gün Ha­lid, herkesin kendi esirini öldürmesini emretti. Ben "vallahi esirimi öldürmem, arkadaşlarım­dan hiçbirisi de esirini öldürmeyecektir" dedim. Sefer sonunda Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldiğimizde bu olanı kendisine anlattık. Bunu duyunca Peygamber (sav) elini kaldırdı da iki kere "Allah'ım, ben, Halid'in yaptığı bu işten uzak olduğumu sana arz ederim." di­ye dua etti


    Öneri Formu
287246 B004339-2 Buhari, Megâzî, 58

Bize Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da İbn Ömer; (T) Bana Nuaym, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Salim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) şöyle demiştir: Peygamber (sav) Hâlid b. Velîd'i Cezîme oğulları kabilesi üzerine gön­derdi. Onlar “Müslüman olduk (أَسْلَمْنَا)” kelimesini iyi söyleyemedikleri için (Müslüman olduklarını ifade etmek üzere, şirki kast ederek) “biz dinden çıktık, biz dinden çıktık (صَبَأْنَا صَبَأْنَا)” de­diler. Ancak Hâlid (dediklerini anlamadığı için) bunlardan bir kısmını öldürmeğe, bir kısmını da esir etmeye başladı ve her birimize esirini vererek onu öldürmemizi emretti. Bunun üzerine ben “Vallahi ben ve arkadaşlarımdan hiçbiri esirini öldürmeyecek” dedim. Bu durumu Hz. Peygamber'e (sav) anlattık, O da iki defa "Allah'ım, ben Halid b. Velîd'in işlediği bu cürümden beri olduğumu sana bildiriyorum" buyurdu.


    Öneri Formu
287533 B007189-2 Buhari, Ahkâm, 35


    Öneri Formu
2266 M004549 Müslim, Cihad ve Siyer, 26