94 Kayıt Bulundu.
Giriş
Haram ay haram aya karşılıktır. Hürmetler (dokunulmazlıklar) karşılıklıdır. Kim size saldırırsa siz de ona misilleme olacak kadar saldırın. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah müttakîlerle beraberdir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren başka bir kısım kısım: فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَى عَلَيْكُمْ Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren bir diğer kısım: فَمَنِ اعْتَدَى عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدَى عَلَيْكُمْ
Bize Muhammed b. Selam, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki zaman, Allah’ın yerleri ve gökleri yarattığı günkü haliyle devam edip gelmiştir. Bir yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya Zilkade, Zilhicce ve Muharrem ayıdır. Mudar’ın ayı ise Receb’dir, o da Cumâde’l-âhir ile Şaban ayı arasındadır." Sonra Hz. Peygamber: “- Bu ay, hangi aydır?” diye sordu. “- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” dedik. Sonra sustu, o kadar ki, bu aya eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra; “- Zilhicce değil mi?” buyurdu. “- Evet” dedik. “- Bu belde, hangi beldedir.” “- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” Sonra yine sustu, o kadar ki, bu şehre (Mekke’ye) eski isminden başka bir isim verecek sandık. Sonra tekrar sordu: “- Burası haram belde değil mi?” “- Evet.” “- Bugün, hangi gündür.” “- Allah ve Rasûlü daha iyi bilir.” Tekrar sustu, sanki bu güne eski isminden başka bir isim verecek sandık. Dedi ki; “- Kurban kesme günü değil mi?” “- Evet.” “- İşte bu ayınız, bu şehriniz, bu gününüz nasıl haram (kutsal, kimseye dokunulmaz) ise, muhakkak ki canlarınız, mallarınız -ravi Muhammed b. Sirin zannediyorum namuslarınızı kelimesini de ekledi dedi- ve namuslarınız da öylece haramdır (kutsaldır ve dokunulmazdır). Muhakkak sizler, Rabbinize kavuşacaksınız. O zaman Allah size bütün yaptıklarınızdan soracak. Dikkat edin! Benden sonra birbirinizin boynunu vurarak sapıklara dönmeyin. Dikkat edin! Burada bulunanlar, bulunmayanlara sözlerimi tebliğ etsin! Muhtemeldir ki, kendisine tebliğ edilen, bizzat dinleyenlerin bir kısmından daha anlayışlı olur.” Muhammed (b. Sirin) bu hadisi naklettiği zaman "Hz. Peygamber (sav) doğru söyledi" derdi. Sonra Rasûlullah (sav) şöyle dedi: “Tebliğ ettim mi? Tebliğ ettim mi?"
Haram aylar çıkınca müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayın, onları hapsedin ve onları her gözetleme yerinde oturup bekleyin. Eğer tevbe eder, namazı dosdoğru kılar, zekâtı da verirlerse artık yollarını serbest bırakın. Allah bağışlayan, esirgeyendir.
Bize Müsedded, ona İsmail, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona İbn Ebu Bekre, ona da Ebu Bekre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Veda haccında halka bir hutbe irad edip şöyle buyurdu: "Şüphe yok ki zaman, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü vaziyetine dönmüştür. Bir yıl, on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır ki, üçü arka arkaya gelen Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. Mudar’ın ayı ise Receb'dir; o, Cumâde'l-Ahir ile Şaban arasındadır."
Açıklama: Bu hutbenin Mina’da irâd buyurulduğu rivayet edilmektedir. Hutbede Hz. Peygamber önce ay, yıl hesabından bahsetmiştir ki, bu husus o devirde can, mal ve namusun korunması ve dokunulmazlığı açısından fevkalâde önemlidir. Araplar çok eski zamandan beri “haram aylar” diye anılan dört aya hürmet etmişlerdir. Bu aylarda harp etmeyi, kan dökmeyi haram saymışlardır. Hac da bu aylarda eda edilir, panayırlar bu aylarda kurulurdu. Sonraları çapulculuk ve yağmacılık maksadıyla bazen bu ayların yeri değiştirilmiş, bazen de aylar on üçe çıkarılmıştır. İşte Hz. Peygamber, önce yılın on iki ay olduğunu tespit etmiş, sonra da haram ayları ismen belirtmiştir.
Sana haram ayı, yani onda savaşmayı soruyorlar. De ki: O ayda savaşmak büyük bir günahtır. (İnsanları) Allah yolundan çevirmek, Allah'ı inkâr etmek, Mes-cid-i Haram'ın ziyaretine mâni olmak ve halkını oradan çıkarmak ise Allah katında daha büyük günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Onlar eğer güçleri yeterse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden kim, dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da ahirette de boşa gider. Onlar cehennemliktirler ve orada devamlı kalırlar.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ الْقَتْلِ