Öneri Formu
Hadis Id, No:
32383, İM004279
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ دَاوُدَ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ سَأَلْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ قَوْلِهِ ( يَوْمَ تُبَدَّلُ الأَرْضُ غَيْرَ الأَرْضِ وَالسَّمَوَاتُ ) فَأَيْنَ تَكُونُ النَّاسُ يَوْمَئِذٍ قَالَ « عَلَى الصِّرَاطِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona Ali b. Müshir, ona Davud, ona el-A’meş, ona Mesrûk, ona da Hz. Âişe (ra.) şöyle dedi:
“Ben, Rasûlullah’a (sav.), ‘Bir gün gelecek yer başka yere, gökler de başka göklere dönüştürülecek’ (İbrahim, 14/48) meâlindeki âyeti sordum. İnsanlar o gün nerede olacak? dedim. Bana;
“- Sırat üzerinde olacaklar” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Bekir Davud b. Ebu Hind el-Kuşeyrî (Davud b. Dinar b. Azafir)
5. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32384, İM004280
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِى عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُغِيرَةِ عَنْ سُلَيْمَانَ بْنِ عَمْرِو بْنِ عَبْدٍ الْعُتْوَارِىِّ أَحَدِ بَنِى لَيْثٍ - قَالَ - وَكَانَ فِى حَجْرِ أَبِى سَعِيدٍ قَالَ سَمِعْتُهُ - يَعْنِى أَبَا سَعِيدٍ - يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ « يُوضَعُ الصِّرَاطُ بَيْنَ ظَهْرَانَىْ جَهَنَّمَ عَلَى حَسَكٍ كَحَسَكِ السَّعْدَانِ ثُمَّ يَسْتَجِيزُ النَّاسُ فَنَاجٍ مُسَلَّمٌ وَمَخْدُوجٌ بِهِ ثُمَّ نَاجٍ وَمُحْتَبَسٌ بِهِ وَمَنْكُوسٌ فِيهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir, ona Abdül’a’lâ, ona Muhammed b. İshak, ona Ubeydullah b. el-Muğîre, ona Leys oğullarından biri olan Süleyman b. Amr b. Abd el-Utvârî rivâyet etti. O, Ebû Saîd’in evinde idi, Ebû Saîd el-Hudrî’nin (ra.) şöyle söylediğini işittim, dedi. Ebû Saîd de Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu söyledi:
“Sırat köprüsü, cehennemin ortasında kurulur, üzerinde sa'dân dikenleri gibi dikenler vardır. İnsanlar oradan geçmeye çalışacaklar. Bazıları sapasağlam geçip kurtulur. Kimisi dikenlerle tırmalanmış olarak kurtulur. Kimisi de o dikene takılarak aş aşağı cehenneme yuvarlanır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /694
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Heysem Süleyman b. Amr el-Leysî (Süleyman b. Amr b. Abdulutvari)
3. Ubeydullah b. Muğîra es-Sebaî (Ubeydullah b. Muğîra b. Muaykib)
4. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279297, M002348-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالَ ابْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ سَيُكَلِّمُهُ اللَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ تُرْجُمَانٌ فَيَنْظُرُ أَيْمَنَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ أَشْأَمَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلاَ يَرَى إِلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ » . زَادَ ابْنُ حُجْرٍ قَالَ الأَعْمَشُ وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ مِثْلَهُ وَزَادَ فِيهِ « وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ » . وَقَالَ إِسْحَاقُ قَالَ الأَعْمَشُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî ile İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem rivayet ettiler. -İbn Hucr “Haddesenâ” lafzını, diğerleri ise “Ahberenâ” lafzını kullandılar-. Onlara İsâ b. Yunus, ona el-A'meş, ona Hayseme, ona da Adiy b. Hâtim Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
«Sizin her birinizle Allah mutlaka konuşacaktır; hem de arada tercüman olmadan konuşacaktır. O zaman insan sağ tarafına bakacak, dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek; sonra sol tarafına bakacak, yine dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, cehennemden başka bir şey göremeyecek. Dolayısıyla yarım hurma ile olsa dahi kendinizi cehennemden koruyun!”
İbn Hucr şunu da ilave etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murre, ona da Hayseme bu hadîsin benzerini rivayet etti. O, bu hadîste fazla olarak “Güzel bir sözle dahi olsa kendinizi cehennemden koruyun!” cümlesini de rivâyet etti.
İshak da, bu rivâyeti A'meş, Amr b. Murre vasıtasıyla Hayseme’den rivayet etti, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2348, /393
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279298, M002348-3
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالَ ابْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ سَيُكَلِّمُهُ اللَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ تُرْجُمَانٌ فَيَنْظُرُ أَيْمَنَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ أَشْأَمَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلاَ يَرَى إِلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ » . زَادَ ابْنُ حُجْرٍ قَالَ الأَعْمَشُ وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ مِثْلَهُ وَزَادَ فِيهِ « وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ » . وَقَالَ إِسْحَاقُ قَالَ الأَعْمَشُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî ile İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem rivayet ettiler. -İbn Hucr “Haddesenâ” lafzını, diğerleri ise “Ahberenâ” lafzını kullandılar-. Onlara İsâ b. Yunus, ona el-A'meş, ona Hayseme, ona da Adiy b. Hâtim Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
«Sizin her birinizle Allah mutlaka konuşacaktır; hem de arada tercüman olmadan konuşacaktır. O zaman insan sağ tarafına bakacak, dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek; sonra sol tarafına bakacak, yine dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, cehennemden başka bir şey göremeyecek. Dolayısıyla yarım hurma ile olsa dahi kendinizi cehennemden koruyun!”
İbn Hucr şunu da ilave etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murre, ona da Hayseme bu hadîsin benzerini rivayet etti. O, bu hadîste fazla olarak “Güzel bir sözle dahi olsa kendinizi cehennemden koruyun!” cümlesini de rivâyet etti.
İshak da, bu rivâyeti A'meş, Amr b. Murre vasıtasıyla Hayseme’den rivayet etti, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2348, /393
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279299, M002348-4
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالَ ابْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ سَيُكَلِّمُهُ اللَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ تُرْجُمَانٌ فَيَنْظُرُ أَيْمَنَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ أَشْأَمَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلاَ يَرَى إِلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ » . زَادَ ابْنُ حُجْرٍ قَالَ الأَعْمَشُ وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ مِثْلَهُ وَزَادَ فِيهِ « وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ » . وَقَالَ إِسْحَاقُ قَالَ الأَعْمَشُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî ile İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem rivayet ettiler. -İbn Hucr “Haddesenâ” lafzını, diğerleri ise “Ahberenâ” lafzını kullandılar-. Onlara İsâ b. Yunus, ona el-A'meş, ona Hayseme, ona da Adiy b. Hâtim Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
«Sizin her birinizle Allah mutlaka konuşacaktır; hem de arada tercüman olmadan konuşacaktır. O zaman insan sağ tarafına bakacak, dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek; sonra sol tarafına bakacak, yine dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, cehennemden başka bir şey göremeyecek. Dolayısıyla yarım hurma ile olsa dahi kendinizi cehennemden koruyun!” İbn Hucr şunu da ilave etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murre, ona da Hayseme bu hadîsin benzerini rivayet etti. O, bu hadîste fazla olarak “Güzel bir sözle dahi olsa kendinizi cehennemden koruyun!” cümlesini de rivâyet etti. İshak da, bu rivâyeti A'meş, Amr b. Murre vasıtasıyla Hayseme’den rivayet etti, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2348, /393
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279300, M002348-5
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ السَّعْدِىُّ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ قَالَ ابْنُ حُجْرٍ حَدَّثَنَا وَقَالَ الآخَرَانِ أَخْبَرَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ خَيْثَمَةَ عَنْ عَدِىِّ بْنِ حَاتِمٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْكُمْ مِنْ أَحَدٍ إِلاَّ سَيُكَلِّمُهُ اللَّهُ لَيْسَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ تُرْجُمَانٌ فَيَنْظُرُ أَيْمَنَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ أَشْأَمَ مِنْهُ فَلاَ يَرَى إِلاَّ مَا قَدَّمَ وَيَنْظُرُ بَيْنَ يَدَيْهِ فَلاَ يَرَى إِلاَّ النَّارَ تِلْقَاءَ وَجْهِهِ فَاتَّقُوا النَّارَ وَلَوْ بِشِقِّ تَمْرَةٍ » . زَادَ ابْنُ حُجْرٍ قَالَ الأَعْمَشُ وَحَدَّثَنِى عَمْرُو بْنُ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ مِثْلَهُ وَزَادَ فِيهِ « وَلَوْ بِكَلِمَةٍ طَيِّبَةٍ » . وَقَالَ إِسْحَاقُ قَالَ الأَعْمَشُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ عَنْ خَيْثَمَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr es-Sa'dî ile İshak b. İbrahim ve Ali b. Haşrem rivayet ettiler. -İbn Hucr “Haddesenâ” lafzını, diğerleri ise “Ahberenâ” lafzını kullandılar-. Onlara İsâ b. Yunus, ona el-A'meş, ona Hayseme, ona da Adiy b. Hâtim Rasûlullah’ın (sav.) şöyle buyurduğunu rivâyet etti:
«Sizin her birinizle Allah mutlaka konuşacaktır; hem de arada tercüman olmadan konuşacaktır. O zaman insan sağ tarafına bakacak, dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek; sonra sol tarafına bakacak, yine dünyadan gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, cehennemden başka bir şey göremeyecek. Dolayısıyla yarım hurma ile olsa dahi kendinizi cehennemden koruyun!” İbn Hucr şunu da ilave etti: «A'meş dedi ki: Bana Amr b. Murre, ona da Hayseme bu hadîsin benzerini rivayet etti. O, bu hadîste fazla olarak “Güzel bir sözle dahi olsa kendinizi cehennemden koruyun!” cümlesini de rivâyet etti. İshak da, bu rivâyeti A'meş, Amr b. Murre vasıtasıyla Hayseme’den rivayet etti, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2348, /393
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Hayseme b. Abdurrahman el-Cu'fî (Hayseme b. Abdurrahman b. Yezid b. Malik)
3. Amr b. Mürre el-Muradî (Amr b. Mürre b. Abdullah b. Tarık)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
6. İshak b. Râhûye el-Mervezî (İshak b. İbrahim b. Mahled)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Sadaka, paylaşmaya teşvik
Açıklama: Hadis, Kıyamet koptuğu andaki sürecin çabukluğuna ve yol açtığı paniğe işaret ediyor olmalıdır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23947, B006506
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْيَمَانِ أَخْبَرَنَا شُعَيْبٌ حَدَّثَنَا أَبُو الزِّنَادِ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رضى الله عنه أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَطْلُعَ الشَّمْسُ مِنْ مَغْرِبِهَا ، فَإِذَا طَلَعَتْ فَرَآهَا النَّاسُ آمَنُوا أَجْمَعُونَ ، فَذَلِكَ حِينَ لاَ يَنْفَعُ نَفْسًا إِيمَانُهَا ، لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ ، أَوْ كَسَبَتْ فِى إِيمَانِهَا خَيْرًا ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدْ نَشَرَ الرَّجُلاَنِ ثَوْبَهُمَا بَيْنَهُمَا فَلاَ يَتَبَايَعَانِهِ وَلاَ يَطْوِيَانِهِ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدِ انْصَرَفَ الرَّجُلُ بِلَبَنِ لِقْحَتِهِ فَلاَ يَطْعَمُهُ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَهْوَ يَلِيطُ حَوْضَهُ فَلاَ يَسْقِى فِيهِ ، وَلَتَقُومَنَّ السَّاعَةُ وَقَدْ رَفَعَ أُكْلَتَهُ إِلَى فِيهِ فَلاَ يَطْعَمُهَا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Yeman (Hakem b. Nâfi' el-Behrânî), ona Şuayb (b. Dinar el-Ümevî), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân el-Kuraşî), ona Abdurrahman (B. Hürmüz el-A'rec), ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Güneş, battığı yerden doğmadıkça Kıyamet kopmayacaktır. Güneş, batıdan doğduğu ve insanlar Kıyamet'in koptuğunu gördükleri vakit herkes ona iman edecektir. [Heyhat!] İşte o an daha önce iman etmemiş olan veya imanı konusunda bir hayır işlememiş olan kişiye, imanının faydasının olmadığı zamandır. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki iki kişi (alım satım için) aralarında kumaşlarını serecekler ancak onu ne aralarında alıp satabilecekler ne de toplayabilecekler. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi sağmal devesinin sütüyle dönecek ancak onu içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi havuzunu sıvayıp tamir edecek ancak ondan su içemeyecektir. Vallahi, Kıyamet mutlaka kopacaktır. Öyle ki kişi lokmasını ağzına doğru götürecek ancak onu yiyemeyecektir."
Açıklama:
Hadis, Kıyamet koptuğu andaki sürecin çabukluğuna ve yol açtığı paniğe işaret ediyor olmalıdır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Rikâk 40, 2/579
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Davud A'rec Abdurrahman b. Hürmüz (Abdurrahman b. Hürmüz)
3. Ebu Zinad Abdullah b. Zekvan el-Kuraşi (Abdullah b. Zekvan)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Yeman Hakem b. Nafi' el-Behrânî (Hakem b. Nafi')
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7785, İM000060
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يَحْيَى حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَنْبَأَنَا مَعْمَرٌ عَنْ زَيْدِ بْنِ أَسْلَمَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِذَا خَلَّصَ اللَّهُ الْمُؤْمِنِينَ مِنَ النَّارِ وَأَمِنُوا فَمَا مُجَادَلَةُ أَحَدِكُمْ لِصَاحِبِهِ فِى الْحَقِّ يَكُونُ لَهُ فِى الدُّنْيَا أَشَدَّ مُجَادَلَةً مِنَ الْمُؤْمِنِينَ لِرَبِّهِمْ فِى إِخْوَانِهِمُ الَّذِينَ أُدْخِلُوا النَّارَ . قَالَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِخْوَانُنَا كَانُوا يُصَلُّونَ مَعَنَا وَيَصُومُونَ مَعَنَا وَيَحُجُّونَ مَعَنَا فَأَدْخَلْتَهُمُ النَّارَ . فَيَقُولُ اذْهَبُوا فَأَخْرِجُوا مَنْ عَرَفْتُمْ مِنْهُمْ فَيَأْتُونَهُمْ فَيَعْرِفُونَهُمْ بِصُوَرِهِمْ لاَ تَأْكُلُ النَّارُ صُوَرَهُمْ فَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ النَّارُ إِلَى أَنْصَافِ سَاقَيْهِ وَمِنْهُمْ مَنْ أَخَذَتْهُ إِلَى كَعْبَيْهِ فَيُخْرِجُونَهُمْ فَيَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرَجْنَا مَنْ قَدْ أَمَرْتَنَا . ثُمَّ يَقُولُ أَخْرِجُوا مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ وَزْنُ دِينَارٍ مِنَ الإِيمَانِ ثُمَّ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ وَزْنُ نِصْفِ دِينَارٍ ثُمَّ مَنْ كَانَ فِى قَلْبِهِ مِثْقَالُ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ » . قَالَ أَبُو سَعِيدٍ فَمَنْ لَمْ يُصَدِّقْ هَذَا فَلْيَقْرَأْ ( إِنَّ اللَّهَ لاَ يَظْلِمُ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ وَإِنْ تَكُ حَسَنَةً يُضَاعِفْهَا وَيُؤْتِ مِنْ لَدُنْهُ أَجْرًا عَظِيمًا ) .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yahya, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Saîd el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah ahirette müminleri ateşten kurtarıp güvene erdiklerinde, bu müminler, birinizin dünyadayken sahibi olduğu bir hakkı alabilmek için kardeşine karşı verdiği uğraştan çok daha fazlasını, cehenneme giren kardeşlerini oradan kurtarabilmek için rablerine karşı verirler. Onlar 'Ey Rabbimiz! Kardeşlerimiz dünyada iken bizimle birlikte namaz kılar, oruç tutar ve hacca giderlerdi. Ama sen onları ateşe koydun.' derler. Allah da onlara "Gidin, tanıyabildiklerinizi ateşten çıkarın.' buyurur. Bunun üzerine, cehennemdeki kardeşlerinin yanına gelirler ve onları yüzlerinden tanırlar. Çünkü ateş yüzlerini yakıp yok etmez. Ateş kiminin bacaklarının yarısına kadar kiminin topuklarına kadar çıkmıştır. (Bu haldeyken) onları oradan çıkarırlar ve "Ey Rabbimiz! emrettiğin kardeşlerimizi ateşten çıkardık." derler. Sonra Allah "Kalbinde bir dinar ağırlığında iman bulunanları da çıkarın."buyurur. Onları da çıkarınca yine "Ey Rabbimiz! Emrettiğin kardeşlerimizi ateşten çıkardık." derler. Bunun üzerine Allah "Kalbinde bir hardal tanesi ağırlığında iman bulunanları da çıkarın."buyurur. Ebu Saîd, 'Buna inanmayan "Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez; o zerre, bir iyilik ise onu katlar, kendi katından da büyük mükâfat verir." (Nisâ 4/40) ayetini okusun.' demiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 9, /24
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Muhammed b. Yahya ez-Zühli (Muhammed b. Yahya b. Abdullah b. Halid)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
İman, zerre kadar imana sahip olan cehenneme girmez
Kıyamet, ahvali
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14875, T002566
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ سُفْيَانَ عَنْ أَبِى الْيَقْظَانِ عَنْ زَاذَانَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« ثَلاَثَةٌ عَلَى كُثْبَانِ الْمِسْكِ - أُرَاهُ قَالَ: يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَغْبِطُهُمُ الأَوَّلُونَ وَالآخِرُونَ : رَجُلٌ يُنَادِى بِالصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ فِى كُلِّ يَوْمٍ وَلَيْلَةٍ وَرَجُلٌ يَؤُمُّ قَوْمًا وَهُمْ بِهِ رَاضُونَ وَعَبْدٌ أَدَّى حَقَّ اللَّهِ وَحَقَّ مَوَالِيهِ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ سُفْيَانَ الثَّوْرِىِّ . وَأَبُو الْيَقْظَانِ اسْمُهُ عُثْمَانُ بْنُ عُمَيْرٍ وَيُقَالُ ابْنُ قَيْسٍ .
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Veki', ona Süfyan, ona Ebu Yakzân, ona Zâzân, ona da Abdullah b. Ömer şöyle demiştir:
Hz. Peygamber (sav) şöyle demiştir: "Üç kişi misk yığınının (tepesinin) üzerindedir." Ravi dedi ki: Sanıyorum ki "öncekiler ve sonrakiler kıyamet gününde onlara özenecektir" demişti.
"Bu üç kişi şunlardır: 1-Gece ve gündüz insanları namaza çağıran müezzin. 2- Cemaatin kendisinden razı olduğu imam. 3- Allah'ın ve efendilerinin haklarını yerine getiren köle."
Ebu İsa (Tirmizi) dedi ki: Bu hasen garip bir hadistir. Biz bu hadisin sadece Süfyan es-Sevrî rivayeti ile biliyoruz. Ebu Yekzân'ın ismi ise Osman b. Kays'tır. Kendisine İbn Kays de denilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-cennet 25, 4/697
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Ömer Zazan el-Kindi (Zâzân)
3. Osman b. Umeyr el-Beceli (Osman b. Umeyr b. Kays)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
6. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
Konular:
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
Cennet, Nimetleri
Ezan, Müezzinlik, müezzinliğin fazileti
Kıyamet, ahvali
Köle, kölenin mükafatı
KTB, EZAN
Namaz, Namazda imamet, duruşu, kişi sayısı vs
Öneri Formu
Hadis Id, No:
32382, İM004278
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عِيسَى بْنُ يُونُسَ وَأَبُو خَالِدٍ الأَحْمَرُ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنْ نَافِعٍ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم ( يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ ) قَالَ « يَقُومُ أَحَدُهُمْ فِى رَشْحِهِ إِلَى أَنْصَافِ أُذُنَيْهِ » .
Tercemesi:
Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe, ona İsa b. Yunus ile Ebû Halid el-Ahmer, onlara İbn Avn, ona Nâfi’, ona da İbn Ömer (ra.) şöyle dedi:
“O gün insanlar âlemlerin rabbinin huzuruna çıkacaklar” (el-Mutaffifîn, 83/6) meâlindeki âyet hakkında Rasûlullah (sav.) şöyle buyurdu:
"Onların her biri iki kulağının yarılarına kadar tere batmış olarak ayakta (bekleyip) durur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Zühd 33, /693
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
4. Ebu Halid Süleyman b. Hayyan el-Caferî (Süleyman b. Hayyan)
4. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
İman, Esasları, Ahirete, Haşr
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, sıkıntıları
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek