Giriş

Bize Musa b. İsmail ve Muhammed b. Mahbub, o ikisine Hammad, ona Asım, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Misafirlik üç gündür. Üç günden fazla (olan misafirlik) ise (ev sahibi için misafire yapılan) bir sadakadır (iyiliktir, ikramdır)."


    Öneri Formu
25678 D003749 Ebu Davud, Eti'me, 5

Bize Harun b. Abdullah, ona Ebu Âmir, ona Muhammed b. Hilal ona da babasının (Hilal b. Ebu Hilal) rivayet ettiğine göre Ebu Hureyre şöyle demiştir: Meclislerde Hz. Peygamber (sav) bizimle oturur ve sohbet ederdi. O kalktığında biz de kalkardık; hatta bazı eşlerinin odasına girdiğini görürdük. Bir gün sohbet ettik, kalktığında biz de kalktık. O esnada bir bedevînin (arkasından) O'na yaklaştığını ve ridasını çektiğini gördük. (Öyle ki) elbise Hz. Peygamber'in (sav) boğazını kızarttı. Ebu Hureyre şöyle devam etti: Ridası sert bir kumaştandı. Hz. Peygamber (geriye) döndüğünde bedevî şu iki deveme (mal) yükle! Bunlar ne senin ne de babanın malı dedi. Hz. Peygamber de (sav) ona "hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah, hayır! Estağfurullah" dedi. Sonra, "benim boğazımı çektiğin şekilde, senin boğazını çekmeme izin vermediğin sürece yüklemem." dedi. O'nun bu sözlerine karşılık bedevî hayır, bunu sana yaptırmam dedi. (Ebu Hureyre) rivayeti sonuna kadar aktardı. Sonra Hz. Peygamber yanına bir adamı çağırdı ve "bunları onun develerine yükle; birisine arpa, diğerine de hurma (yükle)" dedi. Hz. Peygamber (sav) sonra bize döndü ve "Allah'ın bereketiyle haydi gidiniz" buyurdu.


    Öneri Formu
33768 D004775 Ebu Davud, Edeb, 1

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
34049 D004975 Ebu Davud, Edeb, 75

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
273649 D004975-2 Ebu Davud, Edeb, 75

Bize Musa b. İsmail ve Muhammed b. Mahbub, o ikisine Hammad, ona Asım, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Rasul-i Ekrem'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Misafirlik üç gündür. Üç günden fazla (olan misafirlik) ise (ev sahibi için misafire yapılan) bir sadakadır (iyiliktir, ikramdır)."


    Öneri Formu
279814 D003749-2 Ebu Davud, Eti'me, 5

Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb -lafız onlara aittir-, (T) Bize İshak el-Hanzalî, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Hz. Aişe, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mümine bir diken veya daha büyük bir şey isabet ederse, Allah o şeyin sebebiyle kendisini bir derece yükseltir ya da ondan bir günah siler."


    Öneri Formu
8214 M006562 Müslim, Birr ve Sıla, 47

Bize Ebu Tahir, ona İbn Vehb, ona Malik b. Enes, ona Yezid b. Husayfe, ona Urve b. Zübeyir, ona da Nebi'nin eşi Aişe (r.anha) Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini haber verdi: "Ayağına bir diken batmak dahil, Müminin başına gelen her musibet, günahlarını eksiltir veya bu vesileyle günahlarından bazıları bağışlanır." [Yezid, Urve'nin bu iki cümleden hangisini söylediğini bilemiyor.]


    Öneri Formu
8221 M006566 Müslim, Birr ve Sıla, 50

Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona da Hz. Peygamber'in eşi Aişe'nin ana bir erkek kardeşinin oğlu Avf b. Malik b. et-Tufeyl b. Haris şöyle demiştir: "Satış ya da hediye yoluyla, Hz. Aişe'nin verdiği bir şeyden dolayı, Abdullah b. Zübeyir'in 'O, ya bundan vazgeçer ya da ben ona bunu yasaklarım' dediği Hz. Aişe'ye iletildi. Bunun üzerine Aişe 'Abdullah böyle mi söyledi?' diye sordu. Oradakiler 'Evet' dediler. Aişe 'Öyleyse, Abdullah b. Zübeyir ile ebediyen konuşmamak da benim adağım olsun' dedi. Bu küslük uzun sürünce (Abdullah b. Zübeyir barışmak istedi) fakat Aişe 'Allah'a yemin olsun ki, hayır asla aracı kabul etmem ve dağımı bozmam' dedi. Küslük iyice uzayınca, Abdullah b. Zübeyir, Zühre oğullarından Misver b. Mahreme ile Abdurrahman b. Esved b. Abdüyeğus ile konuştu ve onlara 'Allah rızası için sizden, beni muhakkak Aişe'nin huzuruna götürmenizi istirham ediyorum. Zira Aişe'nin, hala daha benimle küs kalmak üzere adağını sürdürmesi, ona helal değildir' dedi. Bunun üzerine Misver ve Abdurrahman örtülerine bürünerek (yanlarına Abdullah'ı da alıp) Aişe'nin yanına varıp içeri girmek üzere 'Allah'ın selamı ve bereketi senin üzerine olsun. Huzuruna gelebilir miyiz?' diyerek izin istediler. Aişe de 'Geliniz' diye izin verdi. Onlar 'Hepimiz mi gelelim?' dediklerinde, Aişe 'Evet, hepiniz geliniz' dedi. Aişe onların yanında Abdullah b. Zübeyir'in olduğunu bilmiyordu. Onlar içeri girerken Abdullah b. Zübeyir de onlarla birlikte girdi. Aişe'ye sarıldı, ondan kendisini affetmesini istemeye ve ağlamaya başladı. Bu arada Misver ve Abdurrahman ısrarla Aişe'den onunla konuşmasını ve onu affetmesini talep ederek 'Rasulullah (sav) senin yapmış olduğun bu ayrılığı yasaklayıp 'Şüphesiz bir Müslümanın, mümin bir kardeşine üç geceden fazla küsmesi helal olmaz' buyurmuştur' dediler. Onlar Aişe'ye (bu hadisi) hatırlatarak baskı ve ısrarlarını arttırdıkça, Aişe de onlara yeminini hatırlatmaya ve ağlayarak 'Ben onunla konuşmayacağıma dair kendimi Allah'a çok ağrı bir yemin ettim' demeye devam etti. Ancak onlar Abdullah b. Zübeyir ile konuşuncaya kadar ısrar ettiler. Nihayet Aişe, İbn Zübeyir ile konuştu ve yeminin kefareti olarak kırk tane köleyi azat etti. Bundan sonra da devamlı bu yeminini anar ve gözyaşları başörtüsünü ıslatıncaya kadar ağlardı."


    Öneri Formu
20587 B006073 Buhari, Edeb, 62

Bize Ebu Yeman, ona Şuayb, ona Zührî, ona da Hz. Peygamber'in eşi Aişe'nin, ana bir erkek kardeşinin oğlu Avf b. Malik b. et-Tufeyl b. Haris şöyle demiştir: "Satış ya da hediye yoluyla, Hz. Aişe'nin verdiği bir şeyden dolayı, Abdullah b. Zübeyir'in 'O, ya bundan vazgeçer ya da ben ona bunu yasaklarım' dediği Hz. Aişe'ye iletildi. Bunun üzerine Aişe 'Abdullah böyle mi söyledi?' diye sordu. Oradakiler 'Evet' dediler. Aişe 'Öyleyse, Abdullah b. Zübeyir ile ebediyen konuşmamak da benim adağım olsun' dedi. Bu küslük uzun sürünce (Abdullah b. Zübeyir barışmak istedi) fakat Aişe 'Allah'a yemin olsun ki, hayır asla aracı kabul etmem ve dağımı bozmam' dedi. Küslük iyice uzayınca, Abdullah b. Zübeyir, Zühre oğullarından Misver b. Mahreme ile Abdurrahman b. Esved b. Abdüyeğus ile konuştu ve onlara 'Allah rızası için sizden, beni muhakkak Aişe'nin huzuruna götürmenizi istirham ediyorum. Zira Aişe'nin, hala daha benimle küs kalmak üzere adağını sürdürmesi, ona helal değildir' dedi. Bunun üzerine Misver ve Abdurrahman örtülerine bürünerek (yanlarına Abdullah'ı da alıp) Aişe'nin yanına varıp içeri girmek üzere 'Allah'ın selamı ve bereketi senin üzerine olsun. Huzuruna gelebilir miyiz?' diyerek izin istediler. Aişe de 'Geliniz' diye izin verdi. Onlar 'Hepimiz mi gelelim?' dediklerinde, Aişe 'Evet, hepiniz geliniz' dedi. Aişe onların yanında Abdullah b. Zübeyir'in olduğunu bilmiyordu. Onlar içeri girerken Abdullah b. Zübeyir de onlarla birlikte girdi. Aişe'ye sarıldı, ondan kendisini affetmesini istemeye ve ağlamaya başladı. Bu arada Misver ve Abdurrahman ısrarla Aişe'den onunla konuşmasını ve onu affetmesini talep ederek 'Rasulullah (sav) senin yapmış olduğun bu ayrılığı yasaklayıp 'Şüphesiz bir Müslümanın, mümin bir kardeşine üç geceden fazla küsmesi helal olmaz' buyurmuştur' dediler. Onlar Aişe'ye (bu hadisi) hatırlatarak baskı ve ısrarlarını arttırdıkça, Aişe de onlara yeminini hatırlatmaya ve ağlayarak 'Ben onunla konuşmayacağıma dair kendimi Allah'a çok ağrı bir yemin ettim' demeye devam etti. Ancak onlar Abdullah b. Zübeyir ile konuşuncaya kadar ısrar ettiler. Nihayet Aişe, İbn Zübeyir ile konuştu ve yeminin kefareti olarak kırk tane köleyi azat etti. Bundan sonra da devamlı bu yeminini anar ve gözyaşları başörtüsünü ıslatıncaya kadar ağlardı."


    Öneri Formu
20588 B006074 Buhari, Edeb, 62

Bize Musa b. İsmail, ona Hammad, ona Eyyüb, Habib b. Şehid ve Hişam, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Kölelerinize hitaben) kölem/kulum demeyiniz. Köleleriniz de (size) rabbim demesin. Kölenin sahibi oğlum, kızım desin. Köle de efendim desin. Zira hepiniz kulsunuz, Rab ise Allah Azze ve Celle'dir."


    Öneri Formu
273650 D004975-3 Ebu Davud, Edeb, 75