5008 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe b. Said, ona Yahya b. Süleym, ona İsmail b. Kesir, ona da Asım b. Lakît b. Sabira, babası Lakît b. Sabira'nın şöyle dediğini nakletti: Ben Müntefik oğullarının Rasulullah'a (sav) giden elçileri, ya da Müntefik oğulları heyeti içerisinde idim. Ravi (Lakît sözlerine devam ederek) hadisi (tamamıyla) nakletti. Sonra da (şöyle) dedi: Peygamber (sav) kelimesini (sin'in esresiyle) "lâ tahsibenne" diye telafuz etti, velâ tahsebenne diye telaffuz etmedi.
Açıklama: İlgili hadis, Âl-i İmrân Suresi’nde yer alan “لَا تَحْسَبَنَّ ٱلَّذِينَ يَفْرَحُونَ بِمَآ أَتَوا۟ وَّيُحِبُّونَ أَن يُحْمَدُوا۟ بِمَا لَمْ يَفْعَلُوا۟ فَلَا تَحْسَبَنَّهُم بِمَفَازَةٍ مِّنَ ٱلْعَذَابِ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ” (Ettiklerine sevinen ve yapmadıkları şeylerle övünmeyi seven kimselerin, sakın azaptan kurtulacaklarını sanma. Onlar için elem dolu bir azap vardır. Âl-i İmrân, 3/188) ayetinin okunuşuyla ilgili olup, bu ayetteki “تَحْسَبَنَّ” kelimesindeki sin harfinin (سِ) esre ile okunması kastedilmiştir.
Bize Muhammed b. el-Musaffa el-Hımsî, ona Muhammed b. Harb, ona ez-Zübeydi, ona Mervan b. Ru'be et-Tağlibî, ona da Abdurrahman b. Ebu Avf, ona Mikdam b. Ma'dikerib'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Dikkat ediniz! Yırtıcı hayvanlardan köpek dişli olanlar, evcil eşek ve anlaşmalı ecnebîlerin kendilerine ihtiyaç duyulan buluntu malları helal değildir. Bir kimse bir topluluğa konuk olur da onu ağırlamazlarsa (o misafirin, bu topluluktan) misafirlik hakkını alma hakkı vardır."
Bize Abbas b. Abdulazim, ona Ebu Âmir Abdülmelik b. Amr, ona Halid b. Meysere el-Attâr, ona Muaviye b. Kurra, babasının söyle dediğini rivayet etti: Hz. Peygamber (sav) şu iki bitkiyi (soğan ve sarımsak yemeyi) yasakladı ve şöyle buyurdu: "Bunları yiyen mescidlerimize yaklaşmasın. Eğer mutlaka yemeniz gerekiyorsa onları pişirerek öldürün (kokusunu etkisiz hale getirin ve öyle yiyin)." [(Bu hadisin ravisi) Kurra b. İyâs, Hz. Peygamber, iki bitki kelimesiyle soğan ve sarımsağı kastetti, dedi.]
Bize Muhammed b. Vezîr, ona Velid b. Mezyed, ona İbn Cabir, ona da Süleym b. Amir, ona Büsr es-Sülemî’nin iki oğlunun (Abdullah ve Atiyye) şöyle anlattığını nakletti: "Rasulullah (sav) (bir gün) yanımıza geldi. (Kendisine) tereyağı ve kuru hurma ikram ettik. O (sav), tereyağı ile kuru hurmayı (birlikte yemeyi çok) severdi."
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Ebu Ahmed, ona Süfyan, ona Yezid Ebu Halid ed-Dâlânî, ona da bir adamın anlattığına göre Cabir b. Abdullah şöyle demiştir: Ebu'l-Heysem b. Teyhân Peygamber Efendimiz (sav) için bir yemek hazırlamış ve Rasul-i Ekrem (sav) ile sahabelerine davet etmişti. Yemeği bitirdikleri zaman Efendimiz (sav) sahabelerine "kardeşinizi (bu ziyafetten dolayı) mükâfatlandırınız," buyurdu. (Sahabeler) Ey Allah'ın Rasulü! Onu nasıl mükâfatlandırabiliriz? dediler. Hz. Peygamber de (sav) "bir adamın evine gidilir, yemeği yenir, içeceği içilir sonra (davetliler) ona dua ederlerse, işte bu onu mükâfatlandırmaktır," buyurdu.