Giriş

Bize Yahya b. Yusuf, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Pey­gamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Altının, gümüşün, saçaklı kadifenin, siyah zencefil kumaşın kulu olan kişilere yazıklar olsun. Kendisine bir şey verilirse razı olur, verilmezse razı olmaz." İsrâîl, Ebu Hasîn'den aktardığı bu hadisi merfu olarak (Hz. Peygamber'e (sav) dayandırarak) rivayet etmedi.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Cuhâde arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280428 B002886-2 Buhari, Cihad, 70

Bize Yahya b. Yusuf, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Pey­gamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Altının, gümüşün, saçaklı kadifenin, siyah zencefil kumaşın kulu olan kişilere yazıklar olsun. Kendisine bir şey verilirse razı olur, verilmezse razı olmaz." İsrâîl, Ebu Hasîn'den aktardığı bu hadisi merfu olarak (Hz. Peygamber'e (sav) dayandırarak) rivayet etmedi.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsrail b. Yunus arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
280429 B002886-3 Buhari, Cihad, 70

Bize Yahya b. Yusuf, ona Ebu Bekir, ona Ebu Hasîn, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Pey­gamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Altının, gümüşün, saçaklı kadifenin, siyah zencefil kumaşın kulu olan kişilere yazıklar olsun. Kendisine bir şey verilirse razı olur, verilmezse razı olmaz." İsrâîl, Ebu Hasîn'den aktardığı bu hadisi merfu olarak (Hz. Peygamber'e (sav) dayandırarak) rivayet etmedi.


    Öneri Formu
29253 B002886 Buhari, Cihad, 70

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (sav) (dünyalık) istedim, verdi. Sonra yine istedim, verdi. Sonra yine istedim bana: "Ey Hakim! Şüphesiz bu mal, çekicidir, tatlıdır. Kim onu tok gözlülükle alırsa, ona bereket getirir. Kim de onu açgözlülükle alırsa, onun bereketini göremez ve o yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el alan elden hayırlıdır" buyurdu.


    Öneri Formu
272778 DM002792-2 Darimi, Rikak, 37

Bize Muhammed b. Yûsuf, ona Evzâî, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) (dünyalık) istedim, bana verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi, sonra tekrar istedim yine verdi ve sonrasında şöyle buyurdu: "Şüphesiz bu mal, caziptir, tatlıdır. Kim bunu kanaatkar bir şekilde alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz ve yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur."


    Öneri Formu
274850 DM001690-2 Darimi, Zekat, 20

Bize Kuteybe, ona Süfyan, ona Zühri, ona Said ve Urve, onlara da Hakim b. Hızâm şöyle demiştir: Rasulullah’tan (sav) (dünyalık) istedim, bana verdi, sonra tekrar istedim, yine verdi, sonra tekrar istedim yine verdi ve sonrasında şöyle buyurdu: "Şüphesiz bu mal, caziptir, tatlıdır. Kim bunu kanaatkar bir şekilde alırsa onun için bereketli olur. Kim de açgözlülükle alırsa ona bereketi olmaz. O yiyip yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el de alan elden üstündür."


    Öneri Formu
277632 N002532-2 Nesai, Zekât, 50

Bize Abdân, ona Abdullah, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona Urve b. Zübey ve Said b. Müseyyeb, onlara Hakem b. Hizam (ra) şöyle demiştir: Peygamber'den (dünyalık mal) istedim, o verdi, sonra yine istedim, yi­ne verdi. Sonra üçüncü defa yine istedim, yine verdi. Bundan sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakim! Şüphesiz bu dünya malı, yeşil, yemesi tatlı bir meyvedir. Her kim bu malı gönül tokluğu ile alırsa, o mal kendisi için bereketli ve hayırlı kılınır. Her kim de bunu açgözlülükle ile alırsa bu mal, alan kimse için bereketli ve şerefli olmaz. O ihtiraslı kimse bir obur gibidir ki, daima yer, bir türlü doymaz. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der k: Ben: “ey Allah'ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar senden sonra hiçbir kimsenin malından bir şey almayacağım' dedim. Ebu Bekir (ra), Beytü'l-mâl'deki hak­kını vermek için Hakîm'i çağırırdı. Fakat Hakîm, Ebu Bekir'in bu ihsanını kabul etmezdi. Sonra Ömer (ra) de hakkını ver­mek için onu çağırmış, fakat Hakîm ondan da bir şey kabul etmemişti. Bundan sonra Ömer “Ey Müslüman topluluğu! Ben sizleri Hakîm üzerine şahit tutuyorum. Ben ganimet malından onun hakkını kendisine veriyorum fakat o bu hakkını kabul etmiyor” de­di. Hakîm, Peygamber'den (sav) sonra vefat edinceye kadar hiçbir insanın malından almamıştır.


    Öneri Formu
278692 B001472-2 Buhari, Zekat, 50

Bize Süveyd, ona Abdullah, ona Yunus, ona Zührî, ona da Urve b. Zübeyr ve İbn Müseyyeb, Hakîm b. Hizam’ın şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah'tan (sav) dünyalık istedim bana verdi, sonra yine istedim, yine verdi, sonra yine istedim, yine verdi ve sonra şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Dünya malı tatlı ve yeşildir. Her kim bu dünyalığı tok gözlü olarak elde ederse kendisi için hayırlı ve bereketli kılınır. Kim de aç gözlü olarak alırsa kendisi için bereketli kılınmaz ve o kişi yiyip de doymayan kimse gibi olur. Veren el, alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben “Ey Allah’ın Rasulü! Seni hak ile gönderen Allah’a yemin ederim ki dünyadan ayrılıncaya kadar kimseden bir şey istemeyeceğim.” Sonra Ebu Bekir Halife olduğunda ganimetten payını (atâ) vermek üzere Hakîm'i çağırdı, fakat Hakîm kabul etmedi. Sonra Ömer payını vermek üzere onu çağırdı, onu da kabul etmedi. Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: “Ey Müslümanlar topluluğu! Ben sizleri şahit tutarım ki ganimetten payını kendisine sundum, fakat o bunu almaya yanaşmıyor.” Hakîm, Rasulullah’tan (sav) sonra ve kendisi vefat edinceye kadar halktan kimsenin malından bir şey istemedi. Tirmizî: Bu hadis sahihtir.


    Öneri Formu
279159 T002463-2 Tirmizi, Sıfatü’l-Kıyâme, 29

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakîm b. Hizâm (ra) şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (dünyalık mal) istedim, verdi, sonra yine istedim, yine verdi. Ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Şu dünya malı, yeşil, tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile elde ederse ona bereketli kılınır. Her kim de açgözlülük ile elde ederse ondan bereket kaldırılır ve o kimse yedikçe doymayan kimse gibi olur. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar Senden sonra hiçbir kimsenin malına elimi uzatmayacağım” dedim. Daha Ebu Bekir, Beytu'l-mâl'daki payını vermek üzere Hakim'i çağırmış, fakat Hakim, Ebu Bekir'in ihsanından hiçbir şey kabul etmemiştir. Sonra Ömer de onu, hakkını vermek için çağırmış, ondan da hiçbir şey kabul etmemiştir. Bunun üzerine Ömer “ey Müslümanlar topluluğu! Ben , Allah'ın kendisine ayırdığı bu ganimet payını, Hakim'e sundum ama o almayı reddediyor” demiştir. Hakîm, Peygamber'den (sav) vefat edinceye kadar hiçbir kimseden bir şey almamıştır.


    Öneri Formu
280338 B002750-2 Buhari, Vesâyâ, 9

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Evzâî, ona Zührî, ona Saîd b. Müseyyeb, ve Urve b. Zübeyir, onlara da Hakîm b. Hizâm (ra) şöyle demiştir: Ben Rasulullah'tan (dünyalık mal) istedim, verdi, sonra yine istedim, yine verdi. Ardından şöyle buyurdu: "Ey Hakîm! Şu dünya malı, yeşil, tatlıdır. Her kim bu malı gönül tokluğu ile elde ederse ona bereketli kılınır. Her kim de açgözlülük ile elde ederse ondan bereket kaldırılır ve o kimse yedikçe doymayan kimse gibi olur. Veren el alan elden hayırlıdır." Hakîm der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, Seni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, ben şu dünyadan ayrılıncaya kadar Senden sonra hiçbir kimsenin malına elimi uzatmayacağım” dedim. Daha Ebu Bekir, Beytu'l-mâl'daki payını vermek üzere Hakim'i çağırmış, fakat Hakim, Ebu Bekir'in ihsanından hiçbir şey kabul etmemiştir. Sonra Ömer de onu, hakkını vermek için çağırmış, ondan da hiçbir şey kabul etmemiştir. Bunun üzerine Ömer “ey Müslümanlar topluluğu! Ben , Allah'ın kendisine ayırdığı bu ganimet payını, Hakim'e sundum ama o almayı reddediyor” demiştir. Hakîm, Peygamber'den (sav) vefat edinceye kadar hiçbir kimseden bir şey almamıştır.


    Öneri Formu
280483 B003143-2 Buhari, Farzu'l-Humus, 19