Giriş

Bize Amr b. Osman b. Said b. Kesir b. Dinar el-Hımsî, ona babası, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Irk, ona babası, en-Nu’man b. Beşîr’in şöyle anlattığını rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) Tâif’ten bir miktar (yaş) üzüm hediye edilmişti. Rasul-i Ekrem (sav) beni çağırarak “Şu salkımı al da anana ulaştır” dedi. Ben de üzümü anama ulaştırmadan önce yedim. Birkaç gece sonra Hz. Peygamber (sav) bana “Üzüm salkımı ne oldu, onu anana ulaştırdın mı?” diye sordu. Ben de “Hayır (anama ulaşmadı)” dedim. Hz. Peygamber bana vefasız, dedi.”


    Öneri Formu
31579 İM003368 İbn Mâce, Et'ime, 61

Yine bize Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Mut'im) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Bedir esirlerini kast ederek "eğer Mut'im b. Adiyy hayatta olsa ve şu kokuşmuşlar konusunda benimle konuşsaydı bun­ların hepsini ona bağışlardım" Ve yine Leys'in Yahya'dan rivayetine göre Saîd b. Müseyyeb şöyle demiştir: Birinci fitne (yani Hz. Osman'ın şehadeti) meydana geldi, Bedir Ashabından kimseyi bı­rakmadı. Sonra ikinci fitne (yani Harre vakası) oldu Hudeybiye Ashabından kimseyi bırakmadı. Sonra üçüncü fitne olayı oldu, o da insanlarda akıl ve kuvvet bırakmadı.


Açıklama: İbn Hacer'in ifadelerinden anlaşılan, Leys tarikinin muallak olduğudur (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, VII, 325.) Öte yandan bu rivayet, Cevâmi'u'l-kelim'in tespitinin aksine mürsel olmayıp maktu olmalıdır.

    Öneri Formu
281189 B004024-2 Buhari, Megâzî, 12

Bize Abbad b. Musa, ona İsmail b. Cafer, ona İsrail (b. Yunus), ona Ebu İshak, ona Ebu Bürde, babası (Ebu Musa el-Eşarî'den) şöyle rivayet etmiştir: Ebu Musa el-Eş'arî “Hz. Peygamber (sav), bize Necaşî'nin ülkesine gitmemizi emretmişti” diyerek hadisi nakletti ve Necaşi'nin şöyle söylediğini söyledi: Ben Hz. Peygamber'in (sav), Allah'ın Rasulü ve Meryem oğlu İsa'nın, geleceğini müjdelediği kişi olduğuna şahitlik ederim. Benim bu hükümdarlık görevim olmasaydı ona gelir ve ayakkabılarını taşırdım.


    Öneri Formu
20501 D003205 Ebu Davud, Cenaiz, 56, 58

Bize Musa (b. İsmail), ona Hemmâm (b. Yahya), ona da İshak b. Abdullah, Enes b. Malik’in (ra) şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) Medine'de eşlerinin evlerinden başka yalnızca Ümmü Süleym'in evine (rahatlıkla) girerdi. Hz. Peygamber'e (sav) bunun nedeni sorulduğunda, 'Ben ona merhamet gösteriyorum, zira kardeşi (Bi'ru Maûne Savaşında) benim yanımda şehit oldu' demiştir."


    Öneri Formu
28754 B002844 Buhari, Cihad, 38

Yine bize Zührî, ona Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona da babası (Cübeyr b. Mut'im) şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber (sav) Bedir esirlerini kast ederek "eğer Mut'im b. Adiyy hayatta olsa ve şu kokuşmuşlar konusunda benimle konuşsaydı bun­ların hepsini ona bağışlardım" Ve yine Leys'in Yahya'dan rivayetine göre Saîd b. Müseyyeb şöyle demiştir: Birinci fitne (yani Hz. Osman'ın şehadeti) meydana geldi, Bedir Ashabından kimseyi bı­rakmadı. Sonra ikinci fitne (yani Harre vakası) oldu Hudeybiye Ashabından kimseyi bırakmadı. Sonra üçüncü fitne olayı oldu, o da insanlarda akıl ve kuvvet bırakmadı.


    Öneri Formu
31191 B004024 Buhari, Megâzî, 12

Bize Hişâm b. Ammar, ona Sadaka b. Halid, ona Zeyd b. Vâkıd, ona Büsr b. Ubeydullah, ona Âizullah Ebu İdris, ona da Ebü'd-Derdâ şöyle söylemiştir: Ben Hz. Peygamber'in (sav) yanında oturuyordum. Bu sırada Ebubekir, elbisesinin eteğini diz ka­pakları açılıncaya kadar toplamış olarak çıkageldi. Hz. Peygamber (sav) bize: "Arkadaşınız mutlaka biriyle çekişmiş" buyur­du. Ebubekir selam verdi ve 'Ya Rasulallah! Benimle Hattâb oğlu arasında bir şey (bir çe­kişme) oldu. Ben bu çekişmede aşırı gittim. Sonra pişman oldum ve kendisinden beni affetmesini istedim. Fakat Ömer kabul etmedi. Ben de sana geldim, dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) üç kere: "Allah seni bağışlasın Ey Ebubekir!" dedi Sonra Ömer de bu dargınlıktan pişman oldu, Ebubekir'in evine gitti ve 'Ebubekir burada mı?' diye sordu. Hayır, burada değil diyerek cevap vermeleri üzerine, Ömer de Hz. Peygamber'in (sav) huzuruna geldi ve O'na selam verdi. Bu sırada Peygamber'in yüzü (öfkelendiği için) değişmeye başladı. Bu durumdan Ebubekir endişe etti ve iki dizi üzerine çökerek iki kez 'Ya Rasulallah! Vallahi bu işte Ömer'den ziyade ben ileri gittim' dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah beni size peygamber olarak gönderdi. Siz 'yalan söylüyorsun' dediniz. Ebubekir ise; 'Doğru söylüyorsun' dedi ve bana canı ile, malı ile yar­dımcı oldu. Şimdi sizler benim bu dostumu bana bırakın." Allah Resulü bu sözü iki kez tekrarladı. Ebü'd-Derdâ; 'Bundan sonra Ebubekir hiç incitilme­di' demiştir.


    Öneri Formu
34549 B003661 Buhari, Fedailü Ashabi'n-Nebi, 5

Bana Ömer b. Muhammed b. Hasan, ona Babası (Muhammed b. Hasan) ona Hafs, ona Hişâm, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe (r.anha) şöyle demiştir: Ben Peygamber'in kadınların­dan hiçbirisini, Hatice kadar kıs­kanmadım. Hâlbuki ben Hatice'yi görmemiştim, ama Peygamber (sav) adını çok anardı. Çok defa koyun keser­, sonra da eti parçalara ayırıp, Hatice'nin arkadaşlarına gönderirdi. Bazen dayanamayarak, Hz. Peygamber'e (sav) hitaben “sanki yeryüzünde hiç kadın yok, bir tek Hatice var” diye söylenirdim. Rasulullah da "Hatice şöyle idi, Hatice böyle idi" der ve "Ondan benim çocuklarım var" buyururdu.


    Öneri Formu
34945 B003818 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 20


    Öneri Formu
4255 M002437 Müslim, Zekat, 132


    Öneri Formu
4258 M002439 Müslim, Zekat, 133


    Öneri Formu
16291 D002692 Ebu Davud, Cihad, 121