500 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Cemaatle kılınan namaz, sizden birinizin tek başına kıldığı namazdan yirmi beş kat daha faziletlidir".
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdula'lâ, ona Mamer, ona Zührî, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Cemaatle kılınan bir namaz kişinin tek başına kıldığı namaza göre yirmi beş kat daha faziletlidir." Hz. Peygamber şöyle de buyurmuştur: "Gece ve gündüzün (görevli) melekleri, sabah namazında bir araya gelirler." Ebu Hureyre (hadisi rivayet ettikten sonra) şöyle dedi: 'İsterseniz şu ayeti okuyun: "... Bir de sabah namazını kıl, çünkü sabah namazı şahitlidir." [İsra, 17/78]
Bize Züheyr b. Harb, Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, onlara Veki', ona Cafer b. Burkan, ona Yezid b. Asam, ona da Ebu Hureyre, Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: "İçimden öyle geçiyor ki, genç delikanlılarıma emredeyim, bana odun demetleri hazırlasınlar. Sonra bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ardından (namaza gelmeyip evlerinde oturanların) evlerini, içindekilerle birlikte yakayım."]
Bize Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Abdullah el-Esedî; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, onlara Süfyan, ona da Ebu Sehl Osman b. Hakim, bu isnadla [ona Abdurrahman b. Ebu Amre] hadisin aynısını rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona el-Hasen, ona da Cündeb b. Süfyan, Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etti. Ancak "Onu cehennem ateşine yüzüstü atar" cümlesini zikretmedi. [Hadisin metni şöyledir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar.”]
Bize Yahya b. Yahya, ona Abser, ona Süleyman et-Teymî, ona da Ebu Osman en-Nehdî, Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "(Medine’de) bir adam vardı, mescide ondan daha uzak oturan başka birini bilmiyorum. Ama buna rağmen hiçbir namazı kaçırmazdı. Ona şöyle dendi (veya ben dedim): ‘Karanlıkta ve sıcakta binebileceğin bir eşek alsan nasıl olur?’ Adam bu söze: ‘Evimin mescidin hemen yanı başında olması beni memnun etmez. Çünkü ben mescide giderken ve oradan ailemin yanına dönerken adımlarının yazılmasını arzu ediyorum.’ şeklinde karşılık verdi. Bunun üzerine Resûlullah (sav): 'Allah senin için bunların hepsini birleştirmiş bulunuyor (hepsinin sevabını sana yazdı).' buyurdu."
Bize Muhammed b. Abdula'la, ona da Mu'temir; (T) Bize İshak b. İbrahim, ona Cerir, o ikisine de et-Teymî, hadisi bu isnadla (ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b) benzer olarak rivayet etmişlerdir. [Hadisin metni şöyledir: "(Medine’de) bir adam vardı, mescide ondan daha uzak oturan başka birini bilmiyorum. Ama buna rağmen hiçbir namazı kaçırmazdı. Ona şöyle dendi (veya ben dedim): ‘Karanlıkta ve sıcakta binebileceğin bir eşek alsan nasıl olur?’ Adam şöyle karşılık verdi: ‘Evimin mescidin hemen yanı başında olması beni memnun etmez. Çünkü ben mescide giderken ve oradan ailemin yanına dönerken adımlarının yazılmasını arzu ediyorum.’ Bunun üzerine Resûlullah (sav): 'Allah senin için bunların hepsini birleştirmiş bulunuyor (hepsinin sevabını sana yazdı).' buyurdu."]
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Abbad b. Abbad, ona Asım, ona da Ebu Osman, ona Übey b. Ka'b'ın şöyle dediğini rivayet etti: Ensar'dan bir adam vardı. Evi Medine'deki en uzak evdi. Buna rağmen Resûlullah (sav) ile kılınan hiçbir namazı kaçırmazdı. (Übey sözüne şöyle devam etti): Biz ona acıyorduk. Bu sebeple ben ona: 'Ey falanca, kendine bir merkep alsan da sıcağa yolda çıkabilecek haşere karşı korunmuş olsan ya!' dedim. O da bana: 'Vallahi, evimin Muhammed'in (sav) evinin kazıklarının hemen yanında olması hoşuma gitmez' karşılığını verdi. (Übey) şöyle devam etti: Onun bu sözleri bana çok dokundu. Sonunda Hz. Peygamber'e (sav) gidip durumu O'na bildirdim. Allah Rasulü (sav) onu çağırdı. Adama aynı şeyleri O da (sav) söyledi. Ama adam yolda yürüyerek mescide gitmekten dolayı sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Nebi (sav): "Şüphesiz umduğun şey (atılan her adım için sevap) sana verilecektir" buyurdu.
Bize Said b. Amr el-Eş'asî ve Muhammed b. Ebu Ömer, o ikisine İbn Uyeyne; (T) Bize Said b. Ezher el-Vasiti, ona Veki', ona babası, onlara da Asım bu isnad ile (ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b) hadisi benzer olarak rivayet etmişlerdir. [Hadisin metni şöyledir: "Ensar'dan bir adam vardı. Evi Medine'deki en uzak evdi. Buna rağmen Resûlullah (sav) ile kılınan hiçbir namazı kaçırmazdı. (Übey sözüne şöyle devam etti): Biz ona acıyorduk. Bu sebeple ben ona: 'Ey falanca, kendine bir merkep alsan da sıcağa yolda çıkabilecek haşere karşı korunmuş olsan ya!' dedim. O da bana: 'Vallahi, evimin Muhammed'in (sav) evinin kazıklarının hemen yanında olması hoşuma gitmez' karşılığını verdi. (Übey) şöyle devam etti: Onun bu sözleri bana çok dokundu. Sonunda Hz. Peygamber'e (sav) gidip durumu O'na bildirdim. Allah Rasulü (sav) onu çağırdı. Adama aynı şeyleri O da (sav) söyledi. Ama adam yolda yürüyerek mescide gitmekten dolayı sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Nebi (sav): 'Şüphesiz umduğun şey (atılan her adım için sevap) sana verilecektir.' buyurdu."]
Bize Muhammed b. Müsenna, ona Abdussamed b. Abdulvaris, ona babası, ona el-Cüreyrî, ona da Ebu Nadra, Cabir b. Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Mescid-i Nebevî'nin çevresinde bazı arsalar boşalmıştı. Selimeoğulları da mescide yakın bir yere taşınmak istediler. Onların bu düşüncesi bilgi olarak kendisine ulaşınca Rasulullah (sav) : 'Duyduğuma göre mescide yakın bir yere taşınmak istiyormuşsunuz.' buyurdu. Onlar da: 'Evet ey Allah'ın Elçisi, böyle arzu ediyoruz' karşılığını verdiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): 'Ey Selimeoğulları, olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz (sevap olarak) yazılsın. Olduğunuz yerde kalınız ki, adım atarken bıraktığınız izleriniz yazılsın.' buyurdu."