500 Kayıt Bulundu.
Bize Amr en-Nakıd, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Ebu Zinad, ona da el-A'rec, Ebu Hureyre'nin şöyle anlattığını rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) namazların birisinde bazı kimselerin cemaate katılmadığını fark edince şöyle buyurdu: "İçimden öyle geçiyor ki, bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ben de cemaatle namaza katılmayan kimselerin evlerine gideyim. Onları odun demetleri ile içinde bulundukları evlerinde yakmalarını emredeyim. Hâlbuki eğer onlardan biri (mescitte) yağlı bir kemik bulacağını bilseydi mutlaka namaza gelirdi." Hz. Peygamber bu sözleri ile 'yatsı namazını' kastetmişti.
Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, ona Mamer, ona da Hemmâm b. Munebbih, 'Bunlar bize Ebu Hureyre'nin Rasulullah'tan (sav) naklettiği rivayetlerdir' diyerek (sahifesinde) zikrettiği hadislerden biri olarak Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İçimden öyle geçiyor ki, genç delikanlılarıma emredeyim, bana odun demetleri hazırlasınlar. Sonra bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ardından (namaza gelmeyip evlerinde oturanların) evlerini, içindekilerle birlikte yakayım."
Bize Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Züheyr (b. Muaviye el-Cu'fî), ona Ebu İshak (es-Sebiî), ona Ebu Ahvas (Avf b. Malik el-Cüşemî), ona da Abdullah (b. Mesud), Nebî'nin (sav) Cuma namazına katılmayanlar hakkında şöyle buyurduğunu rivayet etti: "İçimden öyle geçiyor ki, birisini cemaate namaz kıldırmak için görevlendireyim. Sonra (gideyim) Cuma namazına katılmayan kimselerin evlerini onlarla beraber (cayır cayır) yakayım!"
Bize Kuteybe b. Said, İshak b. İbrahim, Süveyd b. Said ve Yakub ed-Devrakî, onlara Mervan el-Fezarî, -Kuteybe (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ el-Fezarî' dedi- ona Ubeydullah b. Esam ona da Yezid b. el-Asam, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'ye (sav) gözleri görmeyen bir adam geldi ve: 'Ey Allah'ın Elçisi, Beni mescide götürecek bir rehberim yok.' diyerek evinde namaz kılmak için Hz. Peygamber'den (sav) ruhsat istedi. Rasulullah da (sav) ona izin verdi. Ancak adam uzaklaşınca onu tekrar çağırdı ve: "Namaz için okunan ezanı duyuyor musun?" diye sordu. Adam: 'evet' deyince Allah Rasulü (sav); "O halde çağrıya uy (Mescide gel)." buyurdu.
Bize İshak b. İbrahim, ona Muğira b. Seleme el-Mahzumî, ona Abdülvahid –İbn Ziyad-, ona da Osman b. Hakim, Abdurrahman b. Ebu Amra'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Bişr –b. Mufaddal-, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb b. Abdullah, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb es-Kasrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M001506.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M001506.
Açıklama: Hadisin tamamı için bk. M001506.