Öneri Formu
Hadis Id, No:
6635, M001827
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَهَّابِ - يَعْنِى الثَّقَفِىَّ - حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ أَبِى سَعِيدٍ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ عَائِشَةَ أَنَّهَا قَالَتْ كَانَ لِرَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَصِيرٌ وَكَانَ يُحَجِّرُهُ مِنَ اللَّيْلِ فَيُصَلِّى فِيهِ فَجَعَلَ النَّاسُ يُصَلُّونَ بِصَلاَتِهِ وَيَبْسُطُهُ بِالنَّهَارِ فَثَابُوا ذَاتَ لَيْلَةٍ فَقَالَ
"يَا أَيُّهَا النَّاسُ عَلَيْكُمْ مِنَ الأَعْمَالِ مَا تُطِيقُونَ فَإِنَّ اللَّهَ لاَ يَمَلُّ حَتَّى تَمَلُّوا وَإِنَّ أَحَبَّ الأَعْمَالِ إِلَى اللَّهِ مَا دُووِمَ عَلَيْهِ وَإِنْ قَلَّ." وَكَانَ آلُ مُحَمَّدٍ صلى الله عليه وسلم إِذَا عَمِلُوا عَمَلاً أَثْبَتُوهُ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Abdülvehhab –yani es-Sakafî-, ona Ubeydullah, ona Said b. Ebu Said, ona Ebu Seleme, Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah'ın (sav) bir hasırı vardı. Onu geceden, bir oda şeklinde hazırlar içinde namaz kılardı. İnsanlar da onun namazına uymaya başladılar. Gündüzün de o hasırı sererdi. Bir gece insanlar geldiklerinde; "ey insanlar, gücünüzün yettiği amelleri yapmaya bakınız. Çünkü siz usanmadığınız sürece Allah da usanmaz. Şüphesiz Allah'ın en sevdiği ameller az dahi olsa devamlı yapılanlarıdır" buyurdu. Muhammed'in (sav) aile halkı bir amel işlemeye başlamışsa onda sebat eder, onu devamlı yaparlardı.
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
فَإِنَّ اللَّهَ لاَ يَمَلُّ حَتَّى تَمَلُّوا
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1827, /307
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ubeydullah b. Ömer el-Adevî (Ubeydullah b. Ömer b. Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab)
4. Ebu Muhammed Abdülvehhab b. Abdülmecid es-Sakafî (Abdulvehhab b. Abdulmecid b. Salt)
5. Muhammed b. Müsenna el-Anezî (Muhammed b. Müsenna b. Ubeyd b. Kays b. Dinar)
Konular:
Amel, devamlılık
İbadet, Gece ibadeti
KTB, NAMAZ,
Müslüman, İ'tidal Sahibi kişi olmak
Müslüman, istikrarlı olmak
Nafile ibadet, Namaz
ÖZÜRLÜLÜK VE İBADETLER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5981, M001677
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى وَقُتَيْبَةُ وَابْنُ رُمْحٍ عَنِ اللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ ح
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَعُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ سَعِيدٍ قَالاَ حَدَّثَنَا يَحْيَى عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ ح
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ عَنْ أَيُّوبَ كُلُّهُمْ عَنْ نَافِعٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ كَمَا قَالَ مَالِكٌ.
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, Kuteybe ve İbn Rumh, o ikisine Malik b. Sa'd; (T)
Bize Züheyr b. Harb ve Ubeydullah b. Said, o ikisine Yahya, ona Ubeydullah; (T)
Bize Züheyr b. Harb, ona İsmail, ona Eyyüb, onlara Nafi' bu isnad ile Malik'in dediği gibi hadisi rivayet etmişlerdir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1677, /285
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5984, M001678
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَحْمَدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الْحَكَمِ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ زَيْدِ بْنِ مُحَمَّدٍ قَالَ سَمِعْتُ نَافِعًا يُحَدِّثُ عَنِ ابْنِ عُمَرَ عَنْ حَفْصَةَ قَالَتْ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا طَلَعَ الْفَجْرُ لاَ يُصَلِّى إِلاَّ رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bana Ahmed b. Abdullah b. el-Hakem, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Zeyd b. Muhammed'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Nafi'nin İbn Ömer'den şu rivayeti naklettiğini dinledim: Hafsa dedi ki:
"Rasulullah (sav), tan yeri ağardı mı yalnızca hafif iki rekât namaz kılardı."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1678, /285
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5992, M001685
Hadis:
حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا أَبِى حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الأَنْصَارِىِّ سَمِعَ عَمْرَةَ بِنْتَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ
"كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا طَلَعَ الْفَجْرُ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ أَقُولُ هَلْ يَقْرَأُ فِيهِمَا بِفَاتِحَةِ الْكِتَابِ."
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Muhammed b. Abdurrahman b. el-Ensarî'nin rivayet ettiğine göre o, Abdurrahman kızı Amre'nin Aişe'den şöyle dediğini rivayet ettiğini dinlemiştir:
"Rasulullah (sav) tan yeri ağardı mı iki rekât namaz kılardı. Ben (kendi kendime): Bu iki rekâtta Fatihatü'l-Kitab'ı acaba okuyor mu? derdim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1685, /285
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيْبٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ قَالَ أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ زُرَارَةَ عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ فِى شَأْنِ الرَّكْعَتَيْنِ عِنْدَ طُلُوعِ الْفَجْرِ
"لَهُمَا أَحَبُّ إِلَىَّ مِنَ الدُّنْيَا جَمِيعًا."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
5996, M001689
Hadis:
وَحَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ حَبِيْبٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ قَالَ قَالَ أَبِى حَدَّثَنَا قَتَادَةُ عَنْ زُرَارَةَ عَنْ سَعْدِ بْنِ هِشَامٍ عَنْ عَائِشَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ قَالَ فِى شَأْنِ الرَّكْعَتَيْنِ عِنْدَ طُلُوعِ الْفَجْرِ
"لَهُمَا أَحَبُّ إِلَىَّ مِنَ الدُّنْيَا جَمِيعًا."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Habib, ona Mu'temir, ona babası, ona Katade, ona Zürare, ona Sa'd b. Hişam, ona Aişe'nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) tan yerinin ağardığı sırada kılınan iki rekât hakkında; "and olsun ki, ben onları bütün dünyadan daha çok severim" buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1689, /286
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6013, M001699
Hadis:
حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ يَحْيَى أَخْبَرَنَا هُشَيْمٌ عَنْ خَالِدٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ شَقِيقٍ قَالَ
"سَأَلْتُ عَائِشَةَ عَنْ صَلاَةِ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ تَطَوُّعِهِ فَقَالَتْ كَانَ يُصَلِّى فِى بَيْتِى قَبْلَ الظُّهْرِ أَرْبَعًا ثُمَّ يَخْرُجُ فَيُصَلِّى بِالنَّاسِ ثُمَّ يَدْخُلُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَكَانَ يُصَلِّى بِالنَّاسِ الْمَغْرِبَ ثُمَّ يَدْخُلُ فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَيُصَلِّى بِالنَّاسِ الْعِشَاءَ وَيَدْخُلُ بَيْتِى فَيُصَلِّى رَكْعَتَيْنِ وَكَانَ يُصَلِّى مِنَ اللَّيْلِ تِسْعَ رَكَعَاتٍ فِيهِنَّ الْوِتْرُ وَكَانَ يُصَلِّى لَيْلاً طَوِيلاً قَائِمًا وَلَيْلاً طَوِيلاً قَاعِدًا وَكَانَ إِذَا قَرَأَ وَهُوَ قَائِمٌ رَكَعَ وَسَجَدَ وَهُوَ قَائِمٌ وَإِذَا قَرَأَ قَاعِدًا رَكَعَ وَسَجَدَ وَهُوَ قَاعِدٌ وَكَانَ إِذَا طَلَعَ الْفَجْرُ صَلَّى رَكْعَتَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Yahya b. Yahya, ona Huşeym, ona Halid, ona Abdullah b. Şakik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Aişe'ye Rasulullah'ın (sav) nafile namazı hakkında sordum. O dedi ki: Benim evimde (odamda) öğle farzından önce dört rekât kılar sonra çıkıp cemaate namaz kıldırır, sonra evime girer, iki rekât kılardı. Cemaate akşamı kıldırdıktan sonra, içeri girer iki rekât kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırıp evime girerek iki rekât kılardı. Geceleyin de aralarında vitir de olmak üzere dokuz rekât kılardı. Geceleyin uzun bir süre ayakta, yine geceleyin uzun bir süre oturarak namaz kılardı. Kıyamda iken kıraat yapmış ise yine kıyam halinde rükûa ve secdeye varırdı. Eğer oturarak kıraat yapmış ise oturduğu halde rükû ve sucud yapardı. Tan yeri ağarınca da iki rekât kılıverirdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1699, /287
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, eda keyfiyeti/kılınış şekli
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6051, M001713
Hadis:
وَحَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَحَرْمَلَةُ قَالاَ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ ح
وَحَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَعَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ جَمِيعًا عَنِ الزُّهْرِىِّ بِهَذَا الإِسْنَادِ. مِثْلَهُ غَيْرَ أَنَّهُمَا قَالاَ
"بِعَامٍ وَاحِدٍ أَوِ اثْنَيْنِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Tahir ve Harmele, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus; (T)
Bize İshak b. İbrahim ve Abd b. Humeyd, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, onlara ez-Zührî bu isnad ile hadisi aynen rivayet etmiş olmakla birlikte ikisi; "(vefatından) bir ya da iki yıl öncesine kadar demişlerdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1713, /289
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, oturuş şekli
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6865, M001939
Hadis:
وَحَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَارِثِ عَنْ عَبْدِ الْعَزِيزِ - وَهُوَ ابْنُ صُهَيْبٍ - عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ
"كُنَّا بِالْمَدِينَةِ فَإِذَا أَذَّنَ الْمُؤَذِّنُ لِصَلاَةِ الْمَغْرِبِ ابْتَدَرُوا السَّوَارِىَ فَيَرْكَعُونَ رَكْعَتَيْنِ رَكْعَتَيْنِ حَتَّى إِنَّ الرَّجُلَ الْغَرِيبَ لَيَدْخُلُ الْمَسْجِدَ فَيَحْسِبُ أَنَّ الصَّلاَةَ قَدْ صُلِّيَتْ مِنْ كَثْرَةِ مَنْ يُصَلِّيهِمَا."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Abdülvaris, ona Abdülaziz –ki o İbn Süheyb'dir-, ona Enes b. Malik'in şöyle rivayet etmiştir:
"Bizler Medine'de iken müezzin akşam namazı için ezan okudu mu alelacele (mescidin) direklerinin arkasına koşar, orada ikişer rekât namaz kılarlardı. Öyle ki yabancı bir adam gelip mescide girecek olsa bu iki rekâtı kılanların çokluğundan ötürü (farz) namazın kılınmış olduğunu zannederdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1939, /324
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, mekruh vakitler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6817, M001911
Hadis:
حَدَّثَنَا شَيْبَانُ بْنُ فَرُّوخَ حَدَّثَنَا مَهْدِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ حَدَّثَنَا وَاصِلٌ الأَحْدَبُ عَنْ أَبِى وَائِلٍ قَالَ
"غَدَوْنَا عَلَى عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ يَوْمًا بَعْدَ مَا صَلَّيْنَا الْغَدَاةَ فَسَلَّمْنَا بِالْبَابِ فَأَذِنَ لَنَا - قَالَ - فَمَكَثْنَا بِالْبَابِ هُنَيَّةً - قَالَ - فَخَرَجَتِ الْجَارِيَةُ فَقَالَتْ أَلاَ تَدْخُلُونَ فَدَخَلْنَا فَإِذَا هُوَ جَالِسٌ يُسَبِّحُ فَقَالَ مَا مَنَعَكُمْ أَنْ تَدْخُلُوا وَقَدْ أُذِنَ لَكُمْ فَقُلْنَا لاَ إِلاَّ أَنَّا ظَنَنَّا أَنَّ بَعْضَ أَهْلِ الْبَيْتِ نَائِمٌ. قَالَ ظَنَنْتُمْ بِآلِ ابْنِ أُمِّ عَبْدٍ غَفْلَةً قَالَ ثُمَّ أَقْبَلَ يُسَبِّحُ حَتَّى ظَنَّ أَنَّ الشَّمْسَ قَدْ طَلَعَتْ فَقَالَ يَا جَارِيَةُ انْظُرِى هَلْ طَلَعَتْ قَالَ فَنَظَرَتْ فَإِذَا هِىَ لَمْ تَطْلُعْ فَأَقْبَلَ يُسَبِّحُ حَتَّى إِذَا ظَنَّ أَنَّ الشَّمْسَ قَدْ طَلَعَتْ قَالَ يَا جَارِيَةُ انْظُرِى هَلْ طَلَعَتْ فَنَظَرَتْ فَإِذَا هِىَ قَدْ طَلَعَتْ. فَقَالَ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَقَالَنَا يَوْمَنَا هَذَا - فَقَالَ مَهْدِىٌّ وَأَحْسِبُهُ قَالَ - وَلَمْ يُهْلِكْنَا بِذُنُوبِنَا - قَالَ - فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ قَرَأْتُ الْمُفَصَّلَ الْبَارِحَةَ كُلَّهُ - قَالَ - فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ إِنَّا لَقَدْ سَمِعْنَا الْقَرَائِنَ وَإِنِّى لأَحْفَظُ الْقَرَائِنَ الَّتِى كَانَ يَقْرَؤُهُنَّ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَمَانِيَةَ عَشَرَ مِنَ الْمُفَصَّلِ وَسُورَتَيْنِ مِنْ آلِ حم."
Tercemesi:
Bize Şeyban b. Ferruh, ona Mehdî b. Meymun, ona Vâsıl el-Ahdeb, ona Ebu Vâil'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
"Bir gün sabah namazını kıldıktan sonra sabah erkenden Abdullah b. Mesud'un yanına gittik. Kapıda (içeri girmek için) selam verdik, bize izin verdi. (Ravi) dedi ki: -Kapıda bir süre bekledik- sonra cariye dışarı çıkarak: İçeri girmez misiniz? dedi, biz de içeri girdik, oturmuş namaz kıldığını gördük. O; size izin verilmiş olduğu halde içeri girmekten sizi ne alıkoydu? dedi. Biz; her hangi bir şey değil ancak bizler aile halkından birilerinin uykuda olduğunu sanmıştık dedik. O; siz İbn Ümmü Abd'ın aile halkının gafil kimseler olduğunu mu sandınız dedi. Sonra tekrar namaz kılmaya devam etti. Nihayet güneşin doğmuş olduğunu sandığı vakit, ey cariye bir bak, güneş doğdu mu? dedi. (Ravi) dedi ki: Cariye baktı, güneşin henüz doğmamış olduğunu gördü, o da namaz kılmaya devam etti. Nihayet güneşin doğmuş olduğunu sanınca, ey cariye bir bak güneş doğdu mu? dedi. Cariye bakıp güneşin doğmuş olduğunu gördü. Bunun üzerine (Abdullah); bugün de bizim kusurumuzu bağışlayarak bizi affeden Allah'a sonsuz hamd olsun dedi. -Mehdi dedi ki: Sanırım bir de ve günahlarımız dolayısıyla bizi helak etmeyen de dedi.- Orada bulunanlardan birisi; ben dün mufassal bölümünün tamamını okudum dedi. Abdullah; şairlerin alelacele okuyuşları gibi mi okudun? Şüphesiz biz birbirleriyle eşleştirilerek okunacak sureleri (Allah Rasulü'nden) dinledik. Hem ben Rasulullah'ın (sav) beraber okuduğu birbirine yakın sureleri çok iyi bilirim. Mufassal bölümünden on sekiz sure, Hâ- -Mim diye başlayan surelerden de iki sure(yi beraber okuduğunu) bilirim dedi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1911, /319
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okuyup anlamak
Nafile ibadet, Namaz
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6872, M001941
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنِ الْجُرَيْرِىِّ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُغَفَّلٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم. مِثْلَهُ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِى الرَّابِعَةِ
"لِمَنْ شَاءَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Abdula'lâ, ona el-Cüreyrî, ona Abdullah b. Büreyde, ona Abdullah b. Muğaffel, Nebi'den (sav) diye aynısını rivayet etmiştir. Ancak O; dördüncüsünde, "dileyene" buyurduğunu zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1941, /325
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Nafile ibadet, Namaz
Namaz, Sünnet namazlar