369 Kayıt Bulundu.
Giriş
Açıklama: Rivayet hilal b. Yesaf ile Sâlim b. Ubeyd arasında arada bir adam şeklinde de nakleden Taberi rivayeti burada bir adam ifadesini tesviye ettiği görülmektedir. Ancak Hilal'in Salim b. Ubeyd'den nakilleri vardır. Bu açıdan rivayetin isnadı muttasıldır.
Açıklama: Şerik b. Abdullah seyyiul-hıfz ve zayıf bir ravidir.(zehebi, siyer, xv, 200) İbrahim b. Mehdi rivayetlerinde nekaret bulunan bir ravidir.(İbn Hacer, Lisan, IX, 251). Hz. Peygamber (sav) aksırana teşmitte bulunmayı talim ettiği yaygınlaşması için çaba gösterdiği anlaşılmaktadır.
Açıklama: Rivayetin isnadında meçhul bir ravi bulunmakla birlikte Hilal b. Yesaf, Salim b. Ubeyd arasında ittisal vardır. 1. Aksıran hamd yerine selam verdiğinde teşmitin: "aleyke ve ala ümmike" sana ve anne de selam olsun denilmesi gerektiğidir. 2.Aksıran hamd yerine selam verirse bunun bilgilendirerek tashih edilmesi gerektiğidir. 3. Aksıranın elhamdülillah ala külli hal demesinin daha uygun olduğudur. 4. teşmitte "yerhamukellah" demesi gerekir. 5.Aksıran teşmitte bulunan kişiye "yağfirullahu lena vela kum" demesi gerektiğidir.
Açıklama: Ebyad b. Eban hakkında muhaddislerin tenkidi vardır. (İbn Hacer, Lisan, I, 393) Ata b. Saib ihtilat etmiş, makbul bir ravidir. (Zehebi, Tarih, III, 693). Rivayet iki ravisi açısından tenkid edilmesi sebebiyle isnadı açısından zayıftır. 1. Aksırınca elhamdülillahi rabbil alemin demesi gerekir. Diğer rivayetlerde yer almayan "Rabbil alemin" kısımı ravilerin eklemiş olmalıdır. 2.Teşmitte bir değişim yoktur. 3. Teşmit edenlere "yagfirullahi li velekum" denilmesi diğer rivayetlerle uyuşan bir husustur. Ancak bazı rivayetlerde "yehdikumullahi ve yuslihu balekum" ifadesi söyleneceği ifade edilmiştir.
Açıklama: el-Haris b. Abdurrahman b. Zübab hakında vehm ettiği ve kavi olmadığı tenkidi vardır. (Zehebî, Zeyli divanu duafa vel-metrukîn, I, 28)
Açıklama: 1-Ruh üflendiğinde Adem (as)'ın aksırması ve hamdetmesi insanlık tarihinde ilk sünnettir. 2- Allah insanın canlılık, sağlık ve faydalı olan fiiline rahmet dilemsinden kasıt; yeryüzüne halife kıldığı bu varlığın, varlık alemine çıkışı ve iyilikleri kaşısında kendisine teşekkür etmesine karşılık rahmeti ve iyiliklerini sonsuzlaştıracağıdır. 3- İnsan zikre değer bir şey değilken Allah'ı zikrederek anılmaya değer bir varlık konumuna yükselmiştir. 4- İnsanın dinçlik ve canlılık haline işaret eden aksırma Allah'ı zikre şükre değer bir olaydır. 5- Allah'ın kayyum ve hay sıfatının bir yansıması onu temsil eden İnsanın aksırmasıyla yer yüzünde tezahür eder.
Açıklama: Rivayetin ravilerinden Abdullah b. Ayyaş münkerül-hadis olmakla tenkit edilmiş zayıf bir ravidir. ( İbn Hacer, Tehzibüt-Tehzîb, II, 40) ...Rivayette vurgulanan husus aksırık esnasında ses ve ağızdan çıkabilecek şeylerle etrafa rahatsızlık vermemek gerektiğidir. Hz. Peygamber (sav)'in uygulaması aksırana örnektir.
Açıklama: Ali b. Ahmed b. Karkûb et-Temmâr hadiste bir şey değildir. (Neyif b. Slah, Ravdulbasim fi teracimi şuyuhil-hakim, I, 691)
Açıklama: Rivayette aksırmanın iyilik esnemenin ise kötülük olduğu kabul edilmektedir. Kaynağı açısından da iyilik Allah'a ve kötülük ise şeytan ve nefs kaynaklı olduğu rivayette vurgulanmaktadır. Aynî de, esnemenin Şeytandan olmasının kerih olmasındandır. Çünkü esneme bedenin ağırlığından ve midenin dolu olmasındandır. Bu doluluk insanı tembelliğe ve uykuya yönlendirir ve bu şeytana izafe edilmiştir. Çünkü o insanı nefse itaate ve isteklerine sevkeder. Onunla buna sebeb olan şeylerden; çok yemek ve tokluktan ve iyilikleri yapamakta tembellik ve taatte alıkoyan şeylerden sakındırma vardır. (Nevevî, Minhâc, XVIII, 122; Ayni, Umde, XXIII, 58) Kötülüğün takdir ve yaratılışı açısından değil, meyil ve istek açısından şeytana ve nefse nispeti mümkündür. Yoksa şerrin takdir ve fiile dönüşmesinde Allah'ın yerine şeytanın takdir ve yaratmasına nispet söz konusu değildir.