Açıklama: İsnadı Haris el-A'ver'in zayıflığından dolayı zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37804, HM001244
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَنْبَأَنَا إِسْرَائِيلُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا عَلِيُّ إِنِّي أُحِبُّ لَكَ مَا أُحِبُّ لِنَفْسِي وَأَكْرَهُ لَكَ مَا أَكْرَهُ لِنَفْسِي لَا تَقْرَأْ وَأَنْتَ رَاكِعٌ وَلَا وَأَنْتَ سَاجِدٌ وَلَا تُصَلِّ وَأَنْتَ عَاقِصٌ شَعْرَكَ فَإِنَّهُ كِفْلُ الشَّيْطَانِ وَلَا تُقْعِ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ وَلَا تَعْبَثْ بِالْحَصَى وَلَا تَفْتَرِشْ ذِرَاعَيْكَ وَلَا تَفْتَحْ عَلَى الْإِمَامِ وَلَا تَتَخَتَّمْ بِالذَّهَبِ وَلَا تَلْبَسْ الْقَسِّيَّ وَلَا تَرْكَبْ عَلَى الْمَيَاثِرِ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Haris el-A'ver'in zayıflığından dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1244, 1/406
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Namaz, Ruku' ve secdede söylenecek ve okunacak şeyler
Secde, secdede kolları yere yaymamak
Açıklama: İsnadı Haris el-A'ver'in zayıflığından dolayı zayıftır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37805, HM001244
Hadis:
حَدَّثَنَا يَزِيدُ أَنْبَأَنَا إِسْرَائِيلُ بْنُ يُونُسَ حَدَّثَنَا أَبُو إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِيٍّ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
قَالَ لِي رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَا عَلِيُّ إِنِّي أُحِبُّ لَكَ مَا أُحِبُّ لِنَفْسِي وَأَكْرَهُ لَكَ مَا أَكْرَهُ لِنَفْسِي لَا تَقْرَأْ وَأَنْتَ رَاكِعٌ وَلَا وَأَنْتَ سَاجِدٌ وَلَا تُصَلِّ وَأَنْتَ عَاقِصٌ شَعْرَكَ فَإِنَّهُ كِفْلُ الشَّيْطَانِ وَلَا تُقْعِ بَيْنَ السَّجْدَتَيْنِ وَلَا تَعْبَثْ بِالْحَصَى وَلَا تَفْتَرِشْ ذِرَاعَيْكَ وَلَا تَفْتَحْ عَلَى الْإِمَامِ وَلَا تَتَخَتَّمْ بِالذَّهَبِ وَلَا تَلْبَسْ الْقَسِّيَّ وَلَا تَرْكَبْ عَلَى الْمَيَاثِرِ
Tercemesi:
Açıklama:
İsnadı Haris el-A'ver'in zayıflığından dolayı zayıftır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 1244, 1/406
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Yusuf İsrail b. Yunus es-Sebîî (İsrail b. Yunus b. Ebu İshak)
5. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
Namaz, Namazda rukû'
Namaz, secde, okunacak dualar vs,
Secde, secdede kolları yere yaymamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21003, T003504
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ رضى الله عنه قَالَ :قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « أَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ إِذَا قُلْتَهُنَّ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ وَإِنْ كُنْتَ مَغْفُورًا لَكَ؟ » . قَالَ: « قُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْعَلِىُّ الْعَظِيمُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ سُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ » . قَالَ عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ :وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ أَبِيهِ بِمِثْلِ ذَلِكَ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِى آخِرِهَا « الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ مِنْ حَدِيثِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Haşrem, ona Fadl b. Musa, ona Hüseyin b. Vâkıd, ona Ebu İshak (Amr b. Abudllah), ona Haris (b. Abdullah), ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle buyurdu: “Affedilmiş dahi olsan söylediğinde affedileceğin bazı kelimeleri sana öğreteyim mi?” Dedi ki: “Büyük ve yüce Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Halimdir kerimdir. Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Yüce arşın Rabb'ini tenzih ederim.”
Ali b. Haşrem dedi ki: Ali b. Huseyn b. Vâkıd babasından bu hadisin bir benzerini bize nakletmiş olup hadisin sonunda: “Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ilavesi vardır.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle Ebu İshâk’ın Hâris b. Ali’den rivâyetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 80, 5/529
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ebu Abdullah Fadl b. Musa es-Sînani (Fadl b. Musa)
6. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
Dua, af sebebi
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Zikir, günahların bağışlanmasına vesile olan zikirler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22436, N002579
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذُهَيْبَةٍ بِتُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعِ بْنِ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىِّ وَعُيَيْنَةَ بْنِ بَدْرٍ الْفَزَارِىِّ وَعَلْقَمَةَ بْنِ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدٍ الطَّائِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى نَبْهَانَ فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى صَنَادِيدُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا تُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا . قَالَ « إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ » . فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ . قَالَ « فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى » . ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ يَرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî (et-Temîmî), ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym el-Hanefî), ona Said b. Mesruk (es-Sevrî), ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm (el-Becelî), ona da Ebu Said el_hudrî (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hz. Ali (ra), Yemen'de iken henüz toprağından arındırılmamış bir miktar ham altın gönderdi. Rasulullah (sav) o altınları dört kişi arasında pay etti. Bu kişiler Akra' b. Hâbis el-Hanzalî, Uyeyne b. Bedr el-Fezârî, genel olarak Âmir oğullarına nispet edilen ve özel olarak Kilâb oğullarından biri kabul edilen Alkame b. Ulâse el-Âmirî ile genel olarak Tay kabilesine nispet edilen ve özel olarak Nebhân oğullarından biri kabul edilen Zeyd et-Tâî idi. Kuryeşliler bu duruma kızdılar. -Ki ravi bir diğer seferinde 'Kureyş'in uluları' ifadesini kullanmıştır.- 'Necid'in ulularına veriyorsun, bize vermiyorsun.' diye söylendiler. Rasulullah da (sav); 'Bunu sadece onları İslam'a ısındırmak için yaptım.' dedi. Derken sakalı gür, elmacıkları büyük, gözleri çökük, alnı çıkık, kafası tıraşlı bir adam çıkageldi ve 'Allah'tan kork, ey Muhammed!' dedi. Rasulullah (sav); 'Eğer Allah azze vecelleye ben isyan ediyorsam peki, ona kim itaat ediyor? Allah, Dünya ehli için bana güveniyorken sizler güvenmiyor musunuz?' dedi. Sonra o adam dönüp gitti. Bunun üzerine orada bulunanlardan biri, onu öldürmek için izin istedi. (Bu arada) O kişinin, Halid b. Velid olduğu düşünülüyor. Rasulullah (sav); 'Bu adamın neslinden Kur'an okuyacak ancak okudukları Kur'an boğazlarından aşağıya geçmeyecek bir topluluk çıkacak. O topluluk Müslümanları öldürüp putperestleri sağ bırakacaklar. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dam çıkacaklar. Onlara erişirsem vallahi mutlaka onları Âd kavmi gibi öldürürüm.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 79, /2254
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abid Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Ne'um el-Beceli (Abdurrahman b. Ebu Ne'um)
3. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e hakaretin cezası
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e karşı kaba davranışlar
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, kızması
İrtidad
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, Hz. Peygamber'e itiraz, verdiği bir karara
Savaş, müslümanlarla
Strateji, Müellefe-i Kulub
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40646, DM001470
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ ثَابِتٍ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْمُغِيرَةِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ الْمُحَرَّرِ بْنِ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ مَعَ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ لَمَّا بَعَثَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَنَادَى بِأَرْبَعٍ حَتَّى صَهَلَ صَوْتُهُ : أَلاَ إِنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ نَفْسٌ مَؤْمِنَةٌ ، وَلاَ يَحُجَّنَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ ، وَمَنْ كَانَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَهْدٌ فَإِنَّ أَجَلَهُ إِلَى أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍ فَإِذَا مَضَتِ الأَرْبَعَةُ فَإِنَّ اللَّهَ بَرِىءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ.
Tercemesi:
Bize Bişr b. Sabit el-Bezzâr, ona Şu‘be, ona el-Muğire, ona eş-Şa‘bî, ona el-Muharrar b. Ebu Hureyre, ona babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onu (Veda haccında) gönderdiği zaman Ali b. Ebu Talib ile birlikte idim. O, sesi kısılıncaya kadar şu dört hususu yüksek sesle ilan etmişti: Şunu bilin ki, hiçbir kimse iman etmedikçe cennete girmez. Bu yıldan itibaren müşrik bir kimse hac etmeyecektir. Çıplak bir kimse Beyt’i tavaf etmeyecektir. Kendisiyle Rasulullah (sav) arasında herhangi bir antlaşma bulunan bir kimsenin bu antlaşma süresi (tayin edilmişse sona erinceye kadardır, edilmemişse) dört aya kadar süresi vardır. Bu dört aylık süre geçecek olursa, hiç şüphesiz Allah da, Rasulü de müşriklerden uzaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 140, 2/896
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Hureyre Muharrar b. Ebu Hureyre ed-Devsi (Muhammed b. Ebu Hureyre)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Muhammed Bişr b. Sabit el-Basrî (Bişr b. Sabit)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, NAMAZ,
Siyer, Hudeybiye Anlaşması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279836, M002468-2
Hadis:
حَدَّثَنِى أَبُو الطَّاهِرِ وَيُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى قَالاَ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ الْحَارِثِ عَنْ بُكَيْرِ بْنِ الأَشَجِّ عَنْ بُسْرِ بْنِ سَعِيدٍ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى رَافِعٍ مَوْلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَّ الْحَرُورِيَّةَ لَمَّا خَرَجَتْ وَهُوَ مَعَ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَالُوا لاَ حُكْمَ إِلاَّ لِلَّهِ . قَالَ عَلِىٌّ كَلِمَةُ حَقٍّ أُرِيدَ بِهَا بَاطِلٌ إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَصَفَ نَاسًا إِنِّى لأَعْرِفُ صِفَتَهُمْ فِى هَؤُلاَءِ « يَقُولُونَ الْحَقَّ بِأَلْسِنَتِهِمْ لاَ يَجُوزُ هَذَا مِنْهُمْ - وَأَشَارَ إِلَى حَلْقِهِ - مِنْ أَبْغَضِ خَلْقِ اللَّهِ إِلَيْهِ مِنْهُمْ أَسْوَدُ إِحْدَى يَدَيْهِ طُبْىُ شَاةٍ أَوْ حَلَمَةُ ثَدْىٍ » . فَلَمَّا قَتَلَهُمْ عَلِىُّ بْنُ أَبِى طَالِبٍ - رضى الله عنه - قَالَ انْظُرُوا . فَنَظَرُوا فَلَمْ يَجِدُوا شَيْئًا فَقَالَ ارْجِعُوا فَوَاللَّهِ مَا كَذَبْتُ وَلاَ كُذِبْتُ . مَرَّتَيْنِ أَوْ ثَلاَثًا ثُمَّ وَجَدُوهُ فِى خَرِبَةٍ فَأَتَوْا بِهِ حَتَّى وَضَعُوهُ بَيْنَ يَدَيْهِ . قَالَ عُبَيْدُ اللَّهِ وَأَنَا حَاضِرُ ذَلِكَ مِنْ أَمْرِهِمْ . وَقَوْلِ عَلِىٍّ فِيهِمْ زَادَ يُونُسُ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ بُكَيْرٌ وَحَدَّثَنِى رَجُلٌ عَنِ ابْنِ حُنَيْنٍ أَنَّهُ قَالَ رَأَيْتُ ذَلِكَ الأَسْوَدَ .
Tercemesi:
Bana Ebu Tahir ve Yunus b. Abdüla'la (b. Meysere b. Hafs b. Hayyan), onlara Abdullah b. Vehb (b. Müslim), ona Amr b. Haris (b. Yakub), ona Bükeyr b. (Abdullah b.) Eşec, ona Büsr b. Saîd, ona da Rasulullah'ın (sav) mevlası Ubeydullah b. Ebu Rafi'nin rivayet ettiğine göre kendisi Ali b. Ebu Talib'le birlikteyken Haruriler (Ali'ye karşı) ayaklanmış ve "Hüküm yalnızca Allah'ındır." demişlerdi. Bunun üzerine Ali "Bu batılın kastedildiği hak bir sözdür. Bir keresinde Rasulullah (sav) bazı insanların niteliklerini anlatmıştı. Onun sözünü ettiği insanların niteliklerini bu (Haruriler'de) görüyorum. (Rasulullah (sav) o zaman şöyle buyurmuştu:) "Onlar dilleriyle hakkı söylerler. Ancak söyledikleri bu hak söz -boğazına işaret ederek.- şuran aşağı geçmez. Onlar Allah'ın en çok buğz ettiği kimselerdendir. İçlerinde, ellerinden birisi kadın memesi veya kadın memesinin ucu gibi olan siyah bir adam vardır." Ali b. Ebu Talib (ra) onları öldürünce "Gidip şu siyah adamı bulun." dedi. Ancak hiç bir şey bulamadılar. Bunun üzerine Ali iki veya üç kez "Dönün, tekrar arayın. Allah'a yemin olsun ki ne ben yalan söyledim ne de (Rasulullah (sav) tarafından bana) yalan söylenmiştir." dedi. Sonunda siyah adamı bir yıkıntının içinde buldular ve getirip onun önüne koydular. Ubeydullah "Haruriler'le savaşılırken ve Ali onlar hakkında söylediklerini dile getirirken ben de oradaydım." demiştir. Yunus bu olayla ilgili rivayetini "Bükeyr dedi ki: Bana bir adam, İbn Huneyn'den 'Ben o siyah adamı gördüm.' değini rivayet etmiştir." ziyadesiyle aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2468, /415
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. ibn Ebu Râfi' Ubeydullah b. Eslem el-Medeni (Ubeydullah b. Eslem)
3. Büsr b. Saîd el-Hadramî (Büsr b. Saîd)
4. Ebu Abdullah Bükeyr b. Abdullah el-Kuraşî (Bükeyr b. Abdullah b. Eşec)
5. Amr b. Haris el-Ensarî (Amr b. Haris b. Yakub)
6. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
7. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
KTB, İMAN
عبد الرزاق عن إسرائيل بن يونس قال : أخبرني أبو إسحاق قال : خرجت مع أبي إلى الجمعة وأنا غلام ، فلما خرج علي فصعد المنبر ، قال أبي : أي عمرو ؟ قم ، فانظر إلى أمير المؤمنين ، قال : فقمت فإذا هو قائم على المنبر ، وإذا هو أبيض الرأس واللحية ، عليه إزار ورداء ، ليس عليه قميص ، قال : فما رأيته جلس على المنبر حتى نزل عنه ، قلت لابي إسحاق : فهل قنت قال : لا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
67213, MA005267
Hadis:
عبد الرزاق عن إسرائيل بن يونس قال : أخبرني أبو إسحاق قال : خرجت مع أبي إلى الجمعة وأنا غلام ، فلما خرج علي فصعد المنبر ، قال أبي : أي عمرو ؟ قم ، فانظر إلى أمير المؤمنين ، قال : فقمت فإذا هو قائم على المنبر ، وإذا هو أبيض الرأس واللحية ، عليه إزار ورداء ، ليس عليه قميص ، قال : فما رأيته جلس على المنبر حتى نزل عنه ، قلت لابي إسحاق : فهل قنت قال : لا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cum'a 5267, 3/189
Senetler:
()
Konular:
Dua, Cuma namazında dua
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbe okumada usul
KTB, CUMA
Namaz, kunût duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42058, HM000705
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِي حَكِيمُ بْنُ حَكِيمِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
دَخَلَ عَلَيَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَى فَاطِمَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا مِنْ اللَّيْلِ فَأَيْقَظَنَا لِلصَّلَاةِ قَالَ ثُمَّ رَجَعَ إِلَى بَيْتِهِ فَصَلَّى هَوِيًّا مِنْ اللَّيْلِ قَالَ فَلَمْ يَسْمَعْ لَنَا حِسًّا قَالَ فَرَجَعَ إِلَيْنَا فَأَيْقَظَنَا وَقَالَ قُومَا فَصَلِّيَا قَالَ فَجَلَسْتُ وَأَنَا أَعْرُكُ عَيْنِي وَأَقُولُ إِنَّا وَاللَّهِ مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بِيَدِ اللَّهِ فَإِذَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا قَالَ فَوَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَقُولُ وَيَضْرِبُ بِيَدِهِ عَلَى فَخِذِهِ مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا
{ وَكَانَ الْإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا }
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 705, 1/279
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Hakîm b. Hakîm el-Ensarî (Hakîm b. Hakîm)
6. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
7. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
8. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, üslubu, sözü tekrarı
İbadet, Hz. Peygamber'in gece ibadeti
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Sahabe, kader ve kaza anlayışları