Öneri Formu
Hadis Id, No:
21234, T001704
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ أَبِى زِيَادٍ حَدَّثَنَا الأَحْوَصُ بْنُ الْجَوَّابِ أَبُو الْجَوَّابِ عَنْ يُونُسَ بْنِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم بَعَثَ جَيْشَيْنِ وَأَمَّرَ عَلَى أَحَدِهِمَا عَلِىَّ بْنَ أَبِى طَالِبٍ وَعَلَى الآخَرِ خَالِدَ بْنَ الْوَلِيدِ وَقَالَ « إِذَا كَانَ الْقِتَالُ فَعَلِىٌّ » . قَالَ فَافْتَتَحَ عَلِىٌّ حِصْنًا فَأَخَذَ مِنْهُ جَارِيَةً فَكَتَبَ مَعِى خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ إِلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم يَشِى بِهِ فَقَدِمْتُ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم فَقَرَأَ الْكِتَابَ فَتَغَيَّرَ لَوْنُهُ ثُمَّ قَالَ « مَا تَرَى فِى رَجُلٍ يُحِبُّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيُحِبُّهُ اللَّهُ وَرَسُولُهُ » . قَالَ: قُلْتُ أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ غَضَبِ اللَّهِ وَغَضَبِ رَسُولِهِ وَإِنَّمَا أَنَا رَسُولٌ فَسَكَتَ . قَالَ أَبُو عِيسَى: وَفِى الْبَابِ عَنِ ابْنِ عُمَرَ . وَهَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ الأَحْوَصِ بْنِ جَوَّابٍ . قَوْله يَشِى بِهِ يَعْنِى النَّمِيمَةَ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Ebu Ziyâd, ona Ebu Cevvâb Ahvas b. Cevvâd, ona Yunus b. Ebu İshâk, ona Ebu İshâk, ona da Berâ şöyle rivayet etmiştir:
Hz. Peygamber (sav) iki ordu sevk edip birine Ali b. Ebu Tâlib'i, diğerine de Hâlid b. Velid'i komutan tayin etti ve "Savaş meydana gelirse komutan Ali'dir" buyurdu. Ali bir kaleyi fethedip (ganimetten) bir cariyeyi (kendisine) aldı. (Bunun üzerine) Hâlid b. Velid, Ali'yi Hz. Peygamber'e (sav) ispiyonlayan bir mektup yazıp benimle gönderdi. Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldim, kendisi mektubu okudu. (Aniden yüzünün) rengi değişiverdi! Ardından, "Allah'ı ve rasulünü seven, Allah'ın ve rasulünün de kendisini sevdiği biri hakkında ne dersin?" buyurdu. Ben, "Allah'ın gazabından ve rasulünün öfkesinden Allah'a sığınrım! Ben sadece elçiyim!" dedim. Hz. Peygamber (sav) de sükût etti.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den hadis rivayet edilmiştir. Bu, hasen-garîb bir hadis (olup) onu sadece Ahvas b. Cevvâb'ın rivayeti ile bilmekteyiz. Hadiste geçen "يَشِى بِهِ" ifadesi, koğuculuk demektir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Cihâd 26, 4/207
Senetler:
()
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ganimet, taksim edilmeden kullanımı
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ عَطَاءٌ قَالَ جَابِرٌ قَدِمَ عَلِىٌّ مِنْ سِعَايَتِهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بِمَا أَهْلَلْتَ يَا عَلِىُّ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَاهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَأَهْدَى عَلِىٌّ لَهُ هَدْيًا .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23035, N002745
Hadis:
أَخْبَرَنِى عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا شُعَيْبٌ عَنِ ابْنِ جُرَيْجٍ قَالَ عَطَاءٌ قَالَ جَابِرٌ قَدِمَ عَلِىٌّ مِنْ سِعَايَتِهِ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « بِمَا أَهْلَلْتَ يَا عَلِىُّ » . قَالَ بِمَا أَهَلَّ بِهِ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ « فَاهْدِ وَامْكُثْ حَرَامًا كَمَا أَنْتَ » . قَالَ وَأَهْدَى عَلِىٌّ لَهُ هَدْيًا .
Tercemesi:
Bana İmran b. Yezid, ona Şuayb, ona İbn Cüreyc, ona Ata, ona da Câbir’in şöyle dediğini rivayet etti: Ali (ra) vergi toplama görevinden döndüğünde, Nebi (sav) ona: “Ey Ali, hangi niyetle ihrama girdin” buyurdu. O: Nebi (sav) hangi niyetle girdiyse ben de o niyetle girdim, dedi. Efendimiz: “O halde kurban gönder ve olduğun gibi böylece ihramlı kal” buyurdu. Ali de bunun için kurbanını gönderdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 52, /2265
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Ebu Velid İbn Cüreyc el-Mekkî (Abdülmelik b. Abdülaziz b. Cüreyc)
4. Şuayb b. İshak el-Kuraşi (Şuayb b. İshak b. Abdurrahman b. Abdullah)
5. İmran b. Ebu Cemil ed-Dimaşki (İmran b. Halid b. Yezid b. Müslim)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Niyet, Hac ve umreye niyet
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ مَا كَانَ لِعَلِىٍّ اسْمٌ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ أَبِى تُرَابٍ ، وَإِنْ كَانَ لَيَفْرَحُ بِهِ إِذَا دُعِىَ بِهَا ، جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْتَ فَاطِمَةَ - عَلَيْهَا السَّلاَمُ - فَلَمْ يَجِدْ عَلِيًّا فِى الْبَيْتِ فَقَالَ « أَيْنَ ابْنُ عَمِّكِ » . فَقَالَتْ كَانَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ شَىْءٌ ، فَغَاضَبَنِى فَخَرَجَ فَلَمْ يَقِلْ عِنْدِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لإِنْسَانٍ « انْظُرْ أَيْنَ هُوَ » فَجَاءَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هُوَ فِى الْمَسْجِدِ رَاقِدٌ . فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهْوَ مُضْطَجِعٌ ، قَدْ سَقَطَ رِدَاؤُهُ عَنْ شِقِّهِ ، فَأَصَابَهُ تُرَابٌ ، فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُهُ عَنْهُ - وَهْوَ يَقُولُ « قُمْ أَبَا تُرَابٍ ، قُمْ أَبَا تُرَابٍ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22214, B006280
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ قَالَ مَا كَانَ لِعَلِىٍّ اسْمٌ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ أَبِى تُرَابٍ ، وَإِنْ كَانَ لَيَفْرَحُ بِهِ إِذَا دُعِىَ بِهَا ، جَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْتَ فَاطِمَةَ - عَلَيْهَا السَّلاَمُ - فَلَمْ يَجِدْ عَلِيًّا فِى الْبَيْتِ فَقَالَ « أَيْنَ ابْنُ عَمِّكِ » . فَقَالَتْ كَانَ بَيْنِى وَبَيْنَهُ شَىْءٌ ، فَغَاضَبَنِى فَخَرَجَ فَلَمْ يَقِلْ عِنْدِى . فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لإِنْسَانٍ « انْظُرْ أَيْنَ هُوَ » فَجَاءَ فَقَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ هُوَ فِى الْمَسْجِدِ رَاقِدٌ . فَجَاءَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهْوَ مُضْطَجِعٌ ، قَدْ سَقَطَ رِدَاؤُهُ عَنْ شِقِّهِ ، فَأَصَابَهُ تُرَابٌ ، فَجَعَلَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَمْسَحُهُ عَنْهُ - وَهْوَ يَقُولُ « قُمْ أَبَا تُرَابٍ ، قُمْ أَبَا تُرَابٍ » .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Said, ona Abdülaziz b. Ebu Hâzım, ona da Ebu Hâzım (Seleme b. Dînar), Sehl b. Sa'd es-Sâidi’in (ra) şöyle dediğini rivayet etti:
Hz. Ali'nin (ra) "Ebu Turâb'" kadar kendisine sevimli olan hiçbir isim yoktu. Şüphesiz o, bu "Ebu Turâb" ismiyle çağrıldığında çok ferahlardı. Rasulullah (sav), kızı Fatıma'ya (as) geldi. Evde Ali'yi bulamadı.
'Amcanın oğlu nerede?" diye buyurdu. Fatıma:
'Benimle onun arasında bir şey geçti de bana sinirlendi, evden çıkıp gitti ve benim yanımda kaylule yepmadı, cevabını verdi.
Rasulullah (sav) bir adama:
'Bir bak, o nerede?" buyurdu. O adam (gidip) geldi:
Ey Allah'ın Rasulü! Ali mescitte uyuyor, dedi.
Rasulullah (sav) mescide geldi. Baktı ki Ali uzanıp yatıyor, ridâsı bir yanından sıyrılıp düşmüş, vücuduna toprak bulanmış. Rasulullah (sav):
'Kalk Ebu Turâb, kalk Ebu Turâb!' diyor ve onun bedeninden toprakları silkeliyordu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İsti'zân 40, 2/540
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
2. Ebû Hazim Seleme b. Dînar (Seleme b. Dînar)
3. Ebu Temmam Abdülaziz b. Ebu Hâzım el-Mahzûmî (Abdülaziz b. Seleme b. Dinar)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Aile, eşler, arasında ilişkiler
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
İbadethane, ibadethanelerde uyumak
Yargı, mallara ait zararlar, heder olanlar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
22436, N002579
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذُهَيْبَةٍ بِتُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعِ بْنِ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىِّ وَعُيَيْنَةَ بْنِ بَدْرٍ الْفَزَارِىِّ وَعَلْقَمَةَ بْنِ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدٍ الطَّائِىِّ ثُمَّ أَحَدِ بَنِى نَبْهَانَ فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ وَقَالَ مَرَّةً أُخْرَى صَنَادِيدُ قُرَيْشٍ فَقَالُوا تُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا . قَالَ « إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ » . فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ . قَالَ « فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى » . ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ يَرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd b. Serî (et-Temîmî), ona Ebu Ahvas (Sellâm b. Süleym el-Hanefî), ona Said b. Mesruk (es-Sevrî), ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm (el-Becelî), ona da Ebu Said el_hudrî (ra) rivayet etmiş ve şöyle demiştir:
"Hz. Ali (ra), Yemen'de iken henüz toprağından arındırılmamış bir miktar ham altın gönderdi. Rasulullah (sav) o altınları dört kişi arasında pay etti. Bu kişiler Akra' b. Hâbis el-Hanzalî, Uyeyne b. Bedr el-Fezârî, genel olarak Âmir oğullarına nispet edilen ve özel olarak Kilâb oğullarından biri kabul edilen Alkame b. Ulâse el-Âmirî ile genel olarak Tay kabilesine nispet edilen ve özel olarak Nebhân oğullarından biri kabul edilen Zeyd et-Tâî idi. Kuryeşliler bu duruma kızdılar. -Ki ravi bir diğer seferinde 'Kureyş'in uluları' ifadesini kullanmıştır.- 'Necid'in ulularına veriyorsun, bize vermiyorsun.' diye söylendiler. Rasulullah da (sav); 'Bunu sadece onları İslam'a ısındırmak için yaptım.' dedi. Derken sakalı gür, elmacıkları büyük, gözleri çökük, alnı çıkık, kafası tıraşlı bir adam çıkageldi ve 'Allah'tan kork, ey Muhammed!' dedi. Rasulullah (sav); 'Eğer Allah azze vecelleye ben isyan ediyorsam peki, ona kim itaat ediyor? Allah, Dünya ehli için bana güveniyorken sizler güvenmiyor musunuz?' dedi. Sonra o adam dönüp gitti. Bunun üzerine orada bulunanlardan biri, onu öldürmek için izin istedi. (Bu arada) O kişinin, Halid b. Velid olduğu düşünülüyor. Rasulullah (sav); 'Bu adamın neslinden Kur'an okuyacak ancak okudukları Kur'an boğazlarından aşağıya geçmeyecek bir topluluk çıkacak. O topluluk Müslümanları öldürüp putperestleri sağ bırakacaklar. Onlar, okun yaydan çıktığı gibi İslam'dam çıkacaklar. Onlara erişirsem vallahi mutlaka onları Âd kavmi gibi öldürürüm.' buyurdu."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Zekât 79, /2254
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Abdurrahman b. Ebu Nu'm (Ebu Hakem Abdurrahman b. Ebu Nu'm el-Becelî)
3. Ebu Süfyan Said b. Mesruk es-Sevrî (Said b. Mesruk b. Hamza)
4. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber, müslümanları uyarması
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ganimet, Hz. Peygamber'in taksimi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
Hz. Peygamber, adaleti
Hz. Peygamber, anlattığı kıssalar
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, hakaret ve saygısızlık yapılması
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e hakaretin cezası
Hz. Peygamber, Hz. Peygamber'e karşı kaba davranışlar
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, kızması
İrtidad
Önceki Ümmetler, Ad kavmi
Sadaka, verilecek yerler
Sahabe, Hz. Peygamber'e itiraz, verdiği bir karara
Savaş, müslümanlarla
Strateji, Müellefe-i Kulub
Yönetici, tenkit edilmesi, hakaret edilmesi vs.
Zekat, memurunun adil olması
Zekat, zekat alma veya verme adabı
Zekat, zekat kimlere verilebilir?
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنْتُ مَعَ عَلِىٍّ حِينَ أَمَّرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْيَمَنِ فَأَصَبْتُ مَعَهُ أَوَاقِىَ فَلَمَّا قَدِمَ عَلِىٌّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَلِىٌّ وَجَدْتُ فَاطِمَةَ قَدْ نَضَحَتِ الْبَيْتَ بِنَضُوحٍ قَالَ فَتَخَطَّيْتُهُ فَقَالَتْ لِى مَا لَكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَمَرَ أَصْحَابَهُ فَأَحَلُّوا قَالَ قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « كَيْفَ صَنَعْتَ » . قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِمَا أَهْلَلْتَ . قَالَ « فَإِنِّى قَدْ سُقْتُ الْهَدْىَ وَقَرَنْتُ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
23036, N002746
Hadis:
أَخْبَرَنِى أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ جَعْفَرٍ قَالَ حَدَّثَنِى يَحْيَى بْنُ مَعِينٍ قَالَ حَدَّثَنَا حَجَّاجٌ قَالَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ أَبِى إِسْحَاقَ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْبَرَاءِ قَالَ كُنْتُ مَعَ عَلِىٍّ حِينَ أَمَّرَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم عَلَى الْيَمَنِ فَأَصَبْتُ مَعَهُ أَوَاقِىَ فَلَمَّا قَدِمَ عَلِىٌّ عَلَى النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ عَلِىٌّ وَجَدْتُ فَاطِمَةَ قَدْ نَضَحَتِ الْبَيْتَ بِنَضُوحٍ قَالَ فَتَخَطَّيْتُهُ فَقَالَتْ لِى مَا لَكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَدْ أَمَرَ أَصْحَابَهُ فَأَحَلُّوا قَالَ قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِإِهْلاَلِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . قَالَ فَأَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى « كَيْفَ صَنَعْتَ » . قُلْتُ إِنِّى أَهْلَلْتُ بِمَا أَهْلَلْتَ . قَالَ « فَإِنِّى قَدْ سُقْتُ الْهَدْىَ وَقَرَنْتُ » .
Tercemesi:
Bana Ahmed b. Muhammed b. Cafer, ona Yahya b. Ma’în, ona Haccâc, ona Yunus b. Ebu İshak, ona Ebu İshak, ona da el-Berâ’nın şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) Ali’yi (Yemen’e) emir tayin ettiği zaman ben de onunla beraberdim, onunla birlikte çok mal elde ettim. Ali, Nebi’nin (sav) huzuruna gelince dedi ki: Fatıma’nın evin her bir tarafına hoş kokular serpiştirmiş olduğunu gördüm. Ben de ona basmamaya gayret edince, bana: Neyin var? Çünkü Rasulullah (sav) ashabına verdiği emir üzerine onlar da ihramdan çıktılar, dedi. Ali dedi ki: Ben, Nebi’nin (sav) ihrama girdiği niyetin aynısı ile ihrama girdim, dedim, sonra Nebi’nin (sav) yanına gittim, bana: “Nasıl niyet etmiştin” buyurdu. Ben: Senin yaptığın niyetin aynısını yaptım, dedim. O: “Şüphesiz ben hediyelik kurbanlıklarımı getirdim ve kıran haccına niyet ettim” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Menâsiku'l-hacc 52, /2265
Senetler:
1. Ebu Umare Bera b. Azib el-Ensarî (Bera b. Azib b. Haris b.Adî b. Cüşem)
2. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
3. Ebu İsrail Yunus b. Ebu İshak es-Sebî'î (Yunus b. Amr b. Abdullah)
4. Ebu Muhammed Haccac b. Muhammed el-Mesîsî (Haccac b. Muhammed)
5. Ebu Zekeriyya Yahya b. Main (Yahya b. Main b. Avn)
6. Ebu Hasan Ahmed b. Muhammed ez-Za'ferânî (Ahmed b. Muhammed b. Yezid b. Yahya)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hac, ihramdan kurbanla çıkmak
Niyet, Hac ve umreye niyet
Öneri Formu
Hadis Id, No:
40646, DM001470
Hadis:
أَخْبَرَنَا بِشْرُ بْنُ ثَابِتٍ الْبَزَّارُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنِ الْمُغِيرَةِ عَنِ الشَّعْبِىِّ عَنِ الْمُحَرَّرِ بْنِ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنْ أَبِيهِ قَالَ : كُنْتُ مَعَ عَلِىِّ بْنِ أَبِى طَالِبٍ لَمَّا بَعَثَهُ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَنَادَى بِأَرْبَعٍ حَتَّى صَهَلَ صَوْتُهُ : أَلاَ إِنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ نَفْسٌ مَؤْمِنَةٌ ، وَلاَ يَحُجَّنَّ بَعْدَ الْعَامِ مُشْرِكٌ ، وَلاَ يَطُوفُ بِالْبَيْتِ عُرْيَانٌ ، وَمَنْ كَانَ بَيْنَهُ وَبَيْنَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- عَهْدٌ فَإِنَّ أَجَلَهُ إِلَى أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍ فَإِذَا مَضَتِ الأَرْبَعَةُ فَإِنَّ اللَّهَ بَرِىءٌ مِنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ.
Tercemesi:
Bize Bişr b. Sabit el-Bezzâr, ona Şu‘be, ona el-Muğire, ona eş-Şa‘bî, ona el-Muharrar b. Ebu Hureyre, ona babasının şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) onu (Veda haccında) gönderdiği zaman Ali b. Ebu Talib ile birlikte idim. O, sesi kısılıncaya kadar şu dört hususu yüksek sesle ilan etmişti: Şunu bilin ki, hiçbir kimse iman etmedikçe cennete girmez. Bu yıldan itibaren müşrik bir kimse hac etmeyecektir. Çıplak bir kimse Beyt’i tavaf etmeyecektir. Kendisiyle Rasulullah (sav) arasında herhangi bir antlaşma bulunan bir kimsenin bu antlaşma süresi (tayin edilmişse sona erinceye kadardır, edilmemişse) dört aya kadar süresi vardır. Bu dört aylık süre geçecek olursa, hiç şüphesiz Allah da, Rasulü de müşriklerden uzaktır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 140, 2/896
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. İbn Ebu Hureyre Muharrar b. Ebu Hureyre ed-Devsi (Muhammed b. Ebu Hureyre)
3. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
4. Ebu Hişam Muğira b. Miksem ed-Dabbî (Muğira b. Miksem)
5. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
6. Ebu Muhammed Bişr b. Sabit el-Basrî (Bişr b. Sabit)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
KTB, NAMAZ,
Siyer, Hudeybiye Anlaşması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
282136, T003504-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ مُوسَى عَنِ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ رضى الله عنه قَالَ :قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « أَلاَ أُعَلِّمُكَ كَلِمَاتٍ إِذَا قُلْتَهُنَّ غَفَرَ اللَّهُ لَكَ وَإِنْ كُنْتَ مَغْفُورًا لَكَ؟ » . قَالَ: « قُلْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْعَلِىُّ الْعَظِيمُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ الْحَلِيمُ الْكَرِيمُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ سُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ » . قَالَ عَلِىُّ بْنُ خَشْرَمٍ :وَأَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ وَاقِدٍ عَنْ أَبِيهِ بِمِثْلِ ذَلِكَ إِلاَّ أَنَّهُ قَالَ فِى آخِرِهَا « الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ مِنْ حَدِيثِ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الْحَارِثِ عَنْ عَلِىٍّ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Haşrem, ona Fadl b. Musa, ona Hüseyin b. Vâkıd, ona Ebu İshak (Amr b. Abudllah), ona Haris (b. Abdullah), ona da Ali (b. Ebu Talib) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bana şöyle buyurdu: “Affedilmiş dahi olsan söylediğinde affedileceğin bazı kelimeleri sana öğreteyim mi?” Dedi ki: “Büyük ve yüce Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Halimdir kerimdir. Allah’tan başka gerçek ilah yoktur, sadece o vardır. Yüce arşın Rabb'ini tenzih ederim.”
Ali b. Haşrem dedi ki: Ali b. Huseyn b. Vâkıd babasından bu hadisin bir benzerini bize nakletmiş olup hadisin sonunda: “Eksiksiz övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur” ilavesi vardır.
Tirmizî dedi ki: Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece bu şekliyle Ebu İshâk’ın Hâris b. Ali’den rivâyetiyle bilmekteyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 80, 5/529
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Hâris b. Abdullah el-A'ver (Hâris b. Abdullah b. Ka'b b. Esed)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Hüseyin b. Vâkid el-Mervezî (Hüseyin b. Vâkid)
5. Ali b. Hüseyin el-Kuraşî (Ali b. Hüseyin b. Vakıd)
6. Hafız Ebu Hasan Ali b. Haşrem el-Mervezi (Ali b. Haşrem b. Abdurrahman b. Ata b. Hilal)
Konular:
Dua, af sebebi
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hz. Peygamber, duaları
KTB, DUA
Zikir, günahların bağışlanmasına vesile olan zikirler
عبد الرزاق عن إسرائيل بن يونس قال : أخبرني أبو إسحاق قال : خرجت مع أبي إلى الجمعة وأنا غلام ، فلما خرج علي فصعد المنبر ، قال أبي : أي عمرو ؟ قم ، فانظر إلى أمير المؤمنين ، قال : فقمت فإذا هو قائم على المنبر ، وإذا هو أبيض الرأس واللحية ، عليه إزار ورداء ، ليس عليه قميص ، قال : فما رأيته جلس على المنبر حتى نزل عنه ، قلت لابي إسحاق : فهل قنت قال : لا.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
67213, MA005267
Hadis:
عبد الرزاق عن إسرائيل بن يونس قال : أخبرني أبو إسحاق قال : خرجت مع أبي إلى الجمعة وأنا غلام ، فلما خرج علي فصعد المنبر ، قال أبي : أي عمرو ؟ قم ، فانظر إلى أمير المؤمنين ، قال : فقمت فإذا هو قائم على المنبر ، وإذا هو أبيض الرأس واللحية ، عليه إزار ورداء ، ليس عليه قميص ، قال : فما رأيته جلس على المنبر حتى نزل عنه ، قلت لابي إسحاق : فهل قنت قال : لا.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Cum'a 5267, 3/189
Senetler:
()
Konular:
Dua, Cuma namazında dua
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Hitabet, Hutbe, hutbe ayakta okunmalıdır
Hutbe, Cuma Namazı, cuma namazının hutbesi
Hutbe, hutbe okumada usul
KTB, CUMA
Namaz, kunût duası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42058, HM000705
Hadis:
حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ حَدَّثَنَا أَبِي عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ حَدَّثَنِي حَكِيمُ بْنُ حَكِيمِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ حُنَيْفٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمِ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ شِهَابٍ عَنْ عَلِيِّ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ
دَخَلَ عَلَيَّ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَى فَاطِمَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا مِنْ اللَّيْلِ فَأَيْقَظَنَا لِلصَّلَاةِ قَالَ ثُمَّ رَجَعَ إِلَى بَيْتِهِ فَصَلَّى هَوِيًّا مِنْ اللَّيْلِ قَالَ فَلَمْ يَسْمَعْ لَنَا حِسًّا قَالَ فَرَجَعَ إِلَيْنَا فَأَيْقَظَنَا وَقَالَ قُومَا فَصَلِّيَا قَالَ فَجَلَسْتُ وَأَنَا أَعْرُكُ عَيْنِي وَأَقُولُ إِنَّا وَاللَّهِ مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بِيَدِ اللَّهِ فَإِذَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا قَالَ فَوَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَقُولُ وَيَضْرِبُ بِيَدِهِ عَلَى فَخِذِهِ مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كُتِبَ لَنَا
{ وَكَانَ الْإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا }
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ali b. Ebu Talib 705, 1/279
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali es-Sibt (Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf)
3. Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (Ali b. Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Hakîm b. Hakîm el-Ensarî (Hakîm b. Hakîm)
6. İbn İshak el-Kuraşî (Muhammed b. İshak b. Yesar b. Hıyar)
7. Ebu İshak İbrahim b. Sa'd ez-Zührî (İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
8. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Kuraşî (Yakub b. İbrahim b. Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
Konular:
Ehl-i Beyt, Hz. Ali
Ehl-i Beyt, Hz. Fatıma evliliği, miras talebi vs
Hz. Peygamber, sahabeyle iletişimi
Hz. Peygamber, üslubu, sözü tekrarı
İbadet, Hz. Peygamber'in gece ibadeti
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
İnsan, yaratılış özellikleri
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Sahabe, kader ve kaza anlayışları