117 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Davud (Süleyman b. Seyf), ona Ya'lâ (b. Ubeyd), ona Yahya b. Saîd, ona da Amra (bt. Abdurrahman), Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) itikafa girmek istediğinde sabah namazını kılar ve dilediği yerde itikafa girerdi. Ramazanın son on gününde itikafa girmek istediğinde ise emreder ve kendisi için mescitte çadır kurulurdu. (Bir keresinde) Hafsa da kendisi için çadır kurulmasını emretti. Hafsa’nın çadırını görünce Zeynep de çadır kurulmasını emretti, onun için de bir çadır kuruldu. Bütün bunları Rasulullah (sav) görünce: "(Bu şekilde davranarak gerçekten) Allah'a ibadet etmek mi istiyorsunuz?!" buyurdu ve o yıl Ramazan ayında itikafa girmeyip Şevval ayının (ilk) on gününde itikafa girdi.
Bize Hakem b. Mübârek, ona Muhammed b. Seleme,ona İbn İshâk, ona Yakûb b. Utbe, ona İbn Şihâb, ona Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, ona da Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Bir gün Hz. Peygamber (s.a.v) Bakî mezarlığında bir cenaze merasiminden dönüp yanıma geldi. Baş ağrısı çektiğimi ve 'Ah başım, başım!' dediğimi gördü. (Bunun üzerine) "Aişe, asıl benim başım!" buyurdu. Sonra şöyle dedi: "Benden önce ölsen, ben de seni iyice yıkayıp kefenlesem, defnetsem ne olur?". Bunun üzerine ben şöyle dedim: 'Sanki sen bunu yaparsan, Allah'a (c.c.) yemin olsun benim evime dönüp eşlerinden birisi ile beraber olurdun.' Bu sözüm üzerine Rasulullah (s.a.v.) tebessüm etti. Sonra da sonunda vefat ettiği ağrılı hastalığı başladı.
Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur. Sulh (daima) hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve Allah'tan korkarsanız şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Bize imlâ yoluyla eş-Şeyh el-İmam Ebû't-Tayyib Sehl b. Muhammed b. Süleyman ile Ebû Abdullah el-Hâfız, Ebû Tahir el-Fakîh, Ebû Zekeriya b. Ebî İdhsk, Ebû'l-Abbas Muhammed b. Ahmed eş-Şâzeyâhî ve Ebû Saîd b. Ebî Amr, onlara Ebû'l-Abbas Muhammed b. Yakub, ona Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakîm, ona Enes b. Iyâd, ona Hişâm b. Urve, ona Fatıma, ona da Esmâ şöyle rivâyet etti: "Bir kadın Rasûlullah'a (sav) geldi ve, "- Ey Allah'ın Rasûlü, benim bir kadın komşum var, ona karşı, kocamın bana vermediği bir şeyle tok görünmeye çalışsam bana günah olur mu?" diye sordu. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kendisine verilmeyen bir şeyle tok görünmeye çalışan, iki yalan elbise giymiş gibidir."