حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذَهَبَةٍ فِى تُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىُّ وَعُيَيْنَةُ بْنُ بَدْرٍ الْفَزَارِىُّ وَعَلْقَمَةُ بْنُ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىُّ ثُمَّ أَحَدُ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدُ الْخَيْرِ الطَّائِىُّ ثُمَّ أَحَدُ بَنِى نَبْهَانَ - قَالَ - فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ فَقَالُوا أَتُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنِّى إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ" فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ. - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى" قَالَ ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ - يُرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
4284, M002451
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى نُعْمٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ قَالَ بَعَثَ عَلِىٌّ - رضى الله عنه - وَهُوَ بِالْيَمَنِ بِذَهَبَةٍ فِى تُرْبَتِهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَسَمَهَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم بَيْنَ أَرْبَعَةِ نَفَرٍ الأَقْرَعُ بْنُ حَابِسٍ الْحَنْظَلِىُّ وَعُيَيْنَةُ بْنُ بَدْرٍ الْفَزَارِىُّ وَعَلْقَمَةُ بْنُ عُلاَثَةَ الْعَامِرِىُّ ثُمَّ أَحَدُ بَنِى كِلاَبٍ وَزَيْدُ الْخَيْرِ الطَّائِىُّ ثُمَّ أَحَدُ بَنِى نَبْهَانَ - قَالَ - فَغَضِبَتْ قُرَيْشٌ فَقَالُوا أَتُعْطِى صَنَادِيدَ نَجْدٍ وَتَدَعُنَا فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنِّى إِنَّمَا فَعَلْتُ ذَلِكَ لأَتَأَلَّفَهُمْ" فَجَاءَ رَجُلٌ كَثُّ اللِّحْيَةِ مُشْرِفُ الْوَجْنَتَيْنِ غَائِرُ الْعَيْنَيْنِ نَاتِئُ الْجَبِينِ مَحْلُوقُ الرَّأْسِ فَقَالَ اتَّقِ اللَّهَ يَا مُحَمَّدُ. - قَالَ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"فَمَنْ يُطِعِ اللَّهَ إِنْ عَصَيْتُهُ أَيَأْمَنُنِى عَلَى أَهْلِ الأَرْضِ وَلاَ تَأْمَنُونِى" قَالَ ثُمَّ أَدْبَرَ الرَّجُلُ فَاسْتَأْذَنَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فِى قَتْلِهِ - يُرَوْنَ أَنَّهُ خَالِدُ بْنُ الْوَلِيدِ - فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ مِنْ ضِئْضِئِ هَذَا قَوْمًا يَقْرَءُونَ الْقُرْآنَ لاَ يُجَاوِزُ حَنَاجِرَهُمْ يَقْتُلُونَ أَهْلَ الإِسْلاَمِ وَيَدَعُونَ أَهْلَ الأَوْثَانِ يَمْرُقُونَ مِنَ الإِسْلاَمِ كَمَا يَمْرُقُ السَّهْمُ مِنَ الرَّمِيَّةِ لَئِنْ أَدْرَكْتُهُمْ لأَقْتُلَنَّهُمْ قَتْلَ عَادٍ."
Tercemesi:
Bize Hennâd es-Serrî, ona Ebu Ahvas, ona Said b. Mesruk, ona Abdurrahman b. Ebu Nu'm, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin şöyle dediğini rivayet etti: Ali (ra) Yemen'de iken, toprağından ayrıştırılmamış bir miktar altını Rasulullah'a (sav) gönderdi. Rasulullah da (sav) onu, el-Akra' b. Habis el-Hanzalî, Uyeyne b. Bedr el-Fezârî, Alkame b. Ulâse el-Âmirî – sonradan da Kilâb oğullarından birisi- ve– sonra Nebhân oğullarından birisi sayılan- Zeyd el-Hayr et-Tâî adındaki dört kişi arasında paylaştırdı. (Ebu Said) dedi ki: Kureyşliler buna öfkelendi ve sen Necid'in büyüklerine verip bizi mi bırakıyorsun? dediler. Bunun üzerine Rasulullah (sav); "şüphesiz ben bunu, onları (kalplerini İslâm'a) ısındırmak için yaptım" buyurdu. Arkasından gür sakallı, elmacık kemikleri çıkık, gözleri çukur, alnı yüksek ve başı tıraşlı bir adam gelerek; Allah'tan kork, ey Muhammed dedi. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Ben Allah'a isyan edecek olursam ona kim itaat edecek ki? (Allah) yeryüzündekiler için bana güvendiği halde, siz mi bana güvenmiyorsunuz" buyurdu. Daha sonra adam arkasını dönüp gitti. Orada bulunanlardan birisi – ki onun Halid b. el-Velid olduğu kanaatindedir- onu öldürmek için izin isteyince, Rasulullah (sav); "bu adamın sülâlesinden okudukları Kur'an a gırtlaklarından aşağı inmeyen bir topluluk gelecek. Bunlar, Müslümanları öldürürken putperestlere ilişmeyecekler, okun ağı delip geçtiği gibi İslam’dan çıkacaklar. Ben bunlara yetişecek olsam, şüphesiz kendilerini ‘Âd kavminin helâk edildiği gibi öldüreceğim" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Zekât 2451, /411
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Hariciler / Haruriler / Haricilik / Harurilik
HZ.PEYGAMBER'İN SAYGINLIĞI
Kur'an, okumak ve yaşamak
Münafık, Nifak / Münafık
Strateji, Müellefe-i Kulub
Teşvik Edilenler, paylaşma azık ve diğer şeyleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6745, M001863
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنْ هِشَامٍ الدَّسْتَوَائِىِّ كِلاَهُمَا عَنْ قَتَادَةَ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَقَالَ فِى حَدِيثِ وَكِيعٍ
"وَالَّذِى يَقْرَأُ وَهُوَ يَشْتَدُّ عَلَيْهِ لَهُ أَجْرَانِ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona İbn Ebu Adî, ona Said; (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki', ona Hişam ed-Destevaî, o ikisine Katade hadisi bu isnad ile rivayet etmiş olmakla birlikte, hadisin Veki' yoluyla rivayetinde "Kur'an okumak zor geldiği halde onu okuyana da iki ecir vardır" ibaresi yer almaktadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1863, /312
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6749, M001865
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ سَمِعْتُ قَتَادَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لأُبَىِّ بْنِ كَعْبٍ
"إِنَّ اللَّهَ أَمَرَنِى أَنْ أَقْرَأَ عَلَيْكَ (لَمْ يَكُنِ الَّذِينَ كَفَرُوا)" قَالَ وَسَمَّانِى لَكَ قَالَ
"نَعَمْ." قَالَ فَبَكَى.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, o ikisine Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Katade, ona da Enes'in şöyle dediğini naklederken dinledim: Rasulullah (sav) Ubey b. Ka'b'a; "şüphesiz Allah bana, sana: lem yekunullezîne keferû: O kâfirler… caklardı suresini okumamı emretti" buyurdu. Übey; sana adımı da söyledi mi? deyince, Allah Rasulü; "evet" buyurunca Übey de ağladı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1865, /312
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَمِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ جَمِيعًا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَزَادَ هَنَّادٌ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ
"اقْرَأْ عَلَىَّ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6755, M001868
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ وَمِنْجَابُ بْنُ الْحَارِثِ التَّمِيمِىُّ جَمِيعًا عَنْ عَلِىِّ بْنِ مُسْهِرٍ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ. وَزَادَ هَنَّادٌ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ عَلَى الْمِنْبَرِ
"اقْرَأْ عَلَىَّ."
Tercemesi:
Bize Hennâd b. es-Serî ve Mincâb b. el-Haris et-Temimî, onlara Ali b. Mushir, ona el-A'meş hadisi bu isnad ile rivayet etmiş olmakla birlikte Hennâd rivayetinde fazladan şunu zikretmiştir: Rasulullah (sav) minber üzerinde bulunduğu halde; "bana (Kur'an) oku" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1868, /313
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6760, M001870
Hadis:
حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ إِبْرَاهِيمَ عَنْ عَلْقَمَةَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ كُنْتُ بِحِمْصَ فَقَالَ لِى بَعْضُ الْقَوْمِ اقْرَأْ عَلَيْنَا. فَقَرَأْتُ عَلَيْهِمْ سُورَةَ يُوسُفَ - قَالَ - فَقَالَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ وَاللَّهِ مَا هَكَذَا أُنْزِلَتْ. قَالَ قُلْتُ وَيْحَكَ وَاللَّهِ لَقَدْ قَرَأْتُهَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ لِى
"أَحْسَنْتَ." فَبَيْنَمَا أَنَا أُكَلِّمُهُ إِذْ وَجَدْتُ مِنْهُ رِيحَ الْخَمْرِ قَالَ فَقُلْتُ أَتَشْرَبُ الْخَمْرَ وَتُكَذِّبُ بِالْكِتَابِ لاَ تَبْرَحُ حَتَّى أَجْلِدَكَ - قَالَ - فَجَلَدْتُهُ الْحَدَّ.
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona İbrahim, ona Alkame, ona Abdullah'ın şöyle dediğini rivayet etti: Hıms'ta bulunuyorken oradakilerden birisi bana: Bize Kur'an okur musun? dedi. Ben de onlara Yusuf suresini okudum. (Abdullah) dedi ki: Oradakilerden bir adam; vallahi, bu sure böyle indirilmedi dedi. Ben; bunu nasıl söylersin? Vallahi, ben bunu Rasulullah'a (sav) okudum ve o bana; "pek güzel okudun" demişti. Ben bu şekilde onunla konuşurken, ondan şarap kokusu aldım. Ona; sen hem şarap içiyorsun hem de Allah'ın Kitabını yalanlıyorsun, sana had vurmadan buradan bir yere gidemezsin dedim. (Abdullah): Ve kendisine had vurdum dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1870, /313
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Yargı, Hadler-Cezalar
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6763, M001873
Hadis:
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا الْفَضْلُ بْنُ دُكَيْنٍ عَنْ مُوسَى بْنِ عُلَىٍّ قَالَ سَمِعْتُ أَبِى يُحَدِّثُ عَنْ عُقْبَةَ بْنِ عَامِرٍ قَالَ خَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَنَحْنُ فِى الصُّفَّةِ فَقَالَ
"أَيُّكُمْ يُحِبُّ أَنْ يَغْدُوَ كُلَّ يَوْمٍ إِلَى بُطْحَانَ أَوْ إِلَى الْعَقِيقِ فَيَأْتِىَ مِنْهُ بِنَاقَتَيْنِ كَوْمَاوَيْنِ فِى غَيْرِ إِثْمٍ وَلاَ قَطْعِ رَحِمٍ." فَقُلْنَا يَا رَسُولَ اللَّهِ نُحِبُّ ذَلِكَ. قَالَ
"أَفَلاَ يَغْدُو أَحَدُكُمْ إِلَى الْمَسْجِدِ فَيَعْلَمَ أَوْ يَقْرَأَ آيَتَيْنِ مِنْ كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ خَيْرٌ لَهُ مِنْ نَاقَتَيْنِ وَثَلاَثٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ ثَلاَثٍ وَأَرْبَعٌ خَيْرٌ لَهُ مِنْ أَرْبَعٍ وَمِنْ أَعْدَادِهِنَّ مِنَ الإِبِلِ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona el-Fadl b. Dükeyn, ona Musa b. Ali'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Babamı Ukbe b. Amir'in şöyle dediğini naklederken dinledim: Biz Suffe’'de bulunuyorken Rasulullah (sav) çıkageldi ve "hanginiz her gün sabahleyin Buthân'a ya da el-Akik'a gidip herhangi bir günah işlemeden ve bir akraba bağını koparmadan, iri hörgüçlü iki dişi deve getirerek dönmeyi arzu eder" buyurdu. Bizler; ey Allah'ın Rasulü! Hepimiz böyle bir şeyi arzu ederiz deyince O; o halde bilin ki, herhangi birinizin, erkenden mescide gidip, aziz ve celil Allah'ın Kitabından iki ayet öğrenmesi ya da okuması onun için iki dişi deveden, üç ayet onun için üç dişi deveden, dört ayet onun için dört dişi deveden -ve öğrendiği ayetler sayısınca deveden- daha hayırlıdır" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1873, /313
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'ân, ezberlemek/ hafız olmak/ Unutmamak
Kur'an, öğretmenin fazileti
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6781, M001875
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الدَّارِمِىُّ أَخْبَرَنَا يَحْيَى - يَعْنِى ابْنَ حَسَّانَ - حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ بِهَذَا الإِسْنَادِ. مِثْلَهُ غَيْرَ أَنَّهُ قَالَ
"وَكَأَنَّهُمَا." فِى كِلَيْهِمَا وَلَمْ يَذْكُرْ قَوْلَ مُعَاوِيَةَ بَلَغَنِى.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Abdurrahman ed-Dârimî, ona Yahya –yani b. Hassan-, ona Muaviye bu isnad ile hadisi aynen rivayet etmiş olmakla birlikte o, her ikisinde de "sanki o ikisi" demiş olmakla birlikte Muaviye’nin; bana ulaştı: duydum ki ifadesini zikretmemiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1875, /314
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6782, M001876
Hadis:
حَدَّثَنِى إِسْحَاقُ بْنُ مَنْصُورٍ أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ رَبِّهِ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُهَاجِرٍ عَنِ الْوَلِيدِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْجُرَشِىِّ عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ قَالَ سَمِعْتُ النَّوَّاسَ بْنَ سَمْعَانَ الْكِلاَبِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"يُؤْتَى بِالْقُرْآنِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَأَهْلِهِ الَّذِينَ كَانُوا يَعْمَلُونَ بِهِ تَقْدُمُهُ سُورَةُ الْبَقَرَةِ وَآلُ عِمْرَانَ." وَضَرَبَ لَهُمَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ثَلاَثَةَ أَمْثَالٍ مَا نَسِيتُهُنَّ بَعْدُ قَالَ
"كَأَنَّهُمَا غَمَامَتَانِ أَوْ ظُلَّتَانِ سَوْدَاوَانِ بَيْنَهُمَا شَرْقٌ أَوْ كَأَنَّهُمَا حِزْقَانِ مِنْ طَيْرٍ صَوَافَّ تُحَاجَّانِ عَنْ صَاحِبِهِمَا."
Tercemesi:
Bize İshak b. Mansur, ona Yezid b. Abdurabbih, ona el-Velid b. Müslim, ona Muhammed b. Muhacir, ona el-Velid b. Abdurrahman el-Cüreşî, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da en-Nevvas b. Sem'ân el-Kilâbî'nin rivayet ettiğine göre Nebi'yi (sav) şöyle buyururken dinledim:
"Kur'an'ı-Kerim ile amel eden Kur'an ehli önünde Bakara ve Âli İmran sureleri bulunduğu halde getirilirler." Rasulullah (sav) da bu iki sure için üç örnek verdi ve ondan sonra ben o örnekleri unutmadım. O şöyle buyurdu:
"Bu iki sure sanki iki bulut yahut aralarında bir nur bulunan siyah iki gölgelik yahut da her ikisi saf saf dizili iki bölük kuş sürüsü gibi gelecek ve bu iki sure sahiplerini savunacaklardır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1876, /314
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6779, M001874
Hadis:
حَدَّثَنِى الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ الْحُلْوَانِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو تَوْبَةَ - وَهُوَ الرَّبِيعُ بْنُ نَافِعٍ - حَدَّثَنَا مُعَاوِيَةُ - يَعْنِى ابْنَ سَلاَّمٍ - عَنْ زَيْدٍ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا سَلاَّمٍ يَقُولُ حَدَّثَنِى أَبُو أُمَامَةَ الْبَاهِلِىُّ قَالَ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ
"اقْرَءُوا الْقُرْآنَ فَإِنَّهُ يَأْتِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ شَفِيعًا لأَصْحَابِهِ اقْرَءُوا الزَّهْرَاوَيْنِ الْبَقَرَةَ وَسُورَةَ آلِ عِمْرَانَ فَإِنَّهُمَا تَأْتِيَانِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ كَأَنَّهُمَا غَمَامَتَانِ أَوْ كَأَنَّهُمَا غَيَايَتَانِ أَوْ كَأَنَّهُمَا فِرْقَانِ مِنْ طَيْرٍ صَوَافَّ تُحَاجَّانِ عَنْ أَصْحَابِهِمَا اقْرَءُوا سُورَةَ الْبَقَرَةِ فَإِنَّ أَخْذَهَا بَرَكَةٌ وَتَرْكَهَا حَسْرَةٌ وَلاَ تَسْتَطِيعُهَا الْبَطَلَةُ."
[قَالَ مُعَاوِيَةُ بَلَغَنِى أَنَّ الْبَطَلَةَ السَّحَرَةُ.]
Tercemesi:
Bana el-Hasan b. Ali el-Hulvanî, ona Ebu Tevbe –ki o Ebu Rabi' en-Nafi'dir-, ona Muaviye –yani b. Sellâm-, ona Zeyd'in rivayet ettiğine göre o, Ebu Sellâm'ı şöyle derken dinlemiştir: Bana Ebu Umame el-Bahilî rivayetle dedi ki: Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken dinledim:
"Kur'an'ı okuyun. Çünkü o, kıyamet gününde sahiplerine (onu okuyanlara) şefaatçi olarak gelecektir. Özellikle şu iki parlak yıldızı andıran Bakara suresi ile Âli İmran suresini de okuyun. Çünkü bu iki sure, kıyamet gününde iki bulut, iki gölge ya da kanatlarını açmış saf saf dizili kuşlardan iki bölük gibi gelecek ve kendilerini okuyanları getirdikleri delillerle savunacaklardır. Bakara suresini (bilhassa) okuyun. Çünkü onu öğrenmek bir bereket, onu terk etmek bir pişmanlıktır. el-Batala denilenler de onun altından kalkamazlar."
[Muaviye dedi ki: el-Batala denilenlerin sihirbazlar olduğu bilgisi bana ulaşmış bulunuyor.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1874, /314
Senetler:
()
Konular:
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, Surelerin, Ayetlerin Faziletleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6819, M001913
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ ابْنُ الْمُثَنَّى حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ جَعْفَرٍ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ عَمْرِو بْنِ مُرَّةَ أَنَّهُ سَمِعَ أَبَا وَائِلٍ يُحَدِّثُ
"أَنَّ رَجُلاً جَاءَ إِلَى ابْنِ مَسْعُودٍ فَقَالَ إِنِّى قَرَأْتُ الْمُفَصَّلَ اللَّيْلَةَ كُلَّهُ فِى رَكْعَةٍ . فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ هَذًّا كَهَذِّ الشِّعْرِ فَقَالَ عَبْدُ اللَّهِ لَقَدْ عَرَفْتُ النَّظَائِرَ الَّتِى كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقْرُنُ بَيْنَهُنَّ - قَالَ - فَذَكَرَ عِشْرِينَ سُورَةً مِنَ الْمُفَصَّلِ سُورَتَيْنِ سُورَتَيْنِ فِى كُلِّ رَكْعَةٍ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve İbn Beşşâr, ona İbnü'l-Müsenna, ona Muhammed b. Cafer, ona Şube, ona Amr b. Mürre'nin rivayet ettiğine göre o, Ebu Vail’i şunu rivayet ederken dinlemiştir:
"Bir adam İbn Mesud'a gelerek; ben bu gece el-Mufassal bölümünün tamamını bir rekâtta okudum, deyince Abdullah; alelacele şiir okur gibi mi? dedi. Sonra Abdullah şunları ekledi: And olsun, ben Rasulullah'ın (sav) beraber okuduğu, birbirine benzeyen (yakın) sureleri çok iyi biliyorum. –(Ravi) dedi ki:- Mufassal bölümünden her bir rekâtta ikişer ikişer okunan yirmi sure ismini verdi."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Salâtu'l-müsâfirîn ve Kasruhâ 1913, /320
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, Kur'ân okuyuşu
KTB, NAMAZ,
Kur'an, okumak ve yaşamak
Kur'an, okuyup anlamak