91 Kayıt Bulundu.
Bize Ahmed b. Salih, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Ümame b. Sehl b. Huneyf ona da babasının (Sehl b. Huneyf) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sakın sizden biriniz nefsim habis oldu demesin. Bunun yerine nefsim kötüleşti desin."
Açıklama: Hadiste geçen "habise" ve "lakise" kelimeleri "kirlenme" açısından aynı anlama gelse de Hz. Peygamber (sav) Müslümanın nefsine habislik izafe etmesini hoş görmediği için aynı anlama gelen başka bir kelime kullanılmasını tavsiye etmiştir. Bir bakıma "habis" kelimesini çağrışımları açısından kullanmayı uygun görmemiştir.
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Şube, ona Mansur, ona Abdullah b. Yesar ona da Huzeyfe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah ve falan kimse diledi demeyiniz. Fakat (önce) Allah sonra falanca kişi diledi deyiniz."
Açıklama: Hz. Peygamber bu hadisinde müslümanlara Yüce Allah'ın iradesinin kulun iradesi ve talebinden önce geldiğini ve edeben de O'nun isminin takdim edilmesi gerektiğini öğretmiştir (bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd [Beyrut, 1415], 13/222).
Bize Müsedded (b. Müserhed), ona Yahya, ona Süfyan b. Said, ona Abdulaziz b. Rufey', ona da Temim et-Tai, ona da Adî b. Hatim'in şöyle dediğini rivayet etti: Bir hatip Hz. Peygamber'in (sav) huzurunda bir hutbe okurken: "Her kim Allah'a ve Rasulüne itaat ederse doğru yolu bulur, kim de ikisine isyan ederse...demiştir. Hz. Peygamber de (sav): "Kalk" veya "git! Sen ne kadar kötü bir hatipsin" buyurdu.
Açıklama: Hz. Peygamber "'Allah ve falan kimse diledi' demeyiniz" şeklindeki uyarısına benzer şekilde burada da hatibin "ikisine isyan ederse" diyerek Yüce Allah ve Hz. Peygamber'i Arapça'da tek bir zamirle bir araya getirmesinin edeben doğru olmadığını göstermek istemiştir.
Bize Harun b. Zeyd b. Ebu Zerka, ona babası (Zeyd b. Ebu Zerka), ona Hişam b. Sa'd, ona da Zeyd b. Eslem'in rivayet ettiğine göre Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'i (sav) herhangi bir kimseyi dinden başka bir şeye nispet ederken asla işitmedim."
Açıklama: Hz. Aişe'nin şahitlik ettiği bu uygulamasıyla Hz. Peygamber, insanların soyları nedeniyle övülmemesi veya yerilmemesi gerektiğini, insanın asıl kıymetinin İslâm uğruna yaptıkları fedakârlıklar ve hizmetlerinden kaynaklandığını göstermek istemiş olmalıdır (bk. Azîmâbâdî, Avnu'l-ma'bûd [Beyrut, 1415], 13/226).
Bize Amr b. Merzuk, ona Şube, ona Ebu Akîl Haşim b. Bilal, ona Sabık b. Naciye, ona Ebu Sellam, ona da Hz. Peygamber'e (sav) hizmet etmiş bir kişinin rivayet ettiğine göre; "Hz. Peygamber (sav) bir söz söylediği zaman onu üç defa tekrar edermiş."
Bize Muhammed b. Mansur et-Tusi, ona Süfyan b. Uyeyne, ona ez-Zührî, ona da Urve şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Hureyre (ra) Hz. Aişe'nin (r.anha) odasının yanı başında oturuyordu. Hz. Aişe de o sırada namaz kılmaktaydı. Ebu Hureyre iki defa, Ey hücrenin sahibi dinle! diye seslendi. Hz. Aişe (r.anha) namazını bitirince, şu adama ve konuşmasına hayret etmez misiniz? Hz. Peygamber (sav) bir şey söylediğinde dinleyici onun kelimelerini saymak istese sayabilirdi! dedi."
Bize Süleyman b. Davud el-Mehri, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Urve b. ez-Zübeyr, ona da Rasulullah'ın (sav) zevcesi Hz. Aişe (r.anha) şöyle demiştir: "Ebu Hureyre'nin (ra) yaptığına şaşmaz mısın? Geliyor, odamın yanına oturuyor ve bana duyurarak Hz. Peygamber'den (sav) hadis rivayet ediyor. Ben de o sırada namaz kılıyordum. Ben namazımı bitirmeden o kalkıp gitti. Eğer yetişseydim ona şöyle diyecektim: Rasulullah (sav) sizin konuştuğunuz gibi hızlı ve sesli konuşmazdı."