Giriş


Açıklama: Hadisin Peygamber (s.a.v.) tarafından nasıl ifade edildiği bu rivayette belirtilmemiştir. Diğer bazı rivayetlerde ise Huzeyfe hadisi açık bir şekilde Resûlullah’ın sözü olarak rivayet etmiştir. Bu rivayete göre bir kişi halkanın ortasına oturunca Huzeyfe “(halkanın ortasına oturan) Resûlullah’ın diliyle lanetlenmiştir veya Resûlllah (s.a.v.) halkanın ortasına oturan kişiyi lanetledi” demiştir. Bkz. Tayalisi, I, 348-349, No: 436, 437; Ebu Davud, Edeb, 14; Tirmizi, Edeb, 12; Hakim, el-Müstedrek, IV, 281. Ebu Miclez Huzeyfe ile görüşmediğinden dolayı hadis zayıf kabul edilmiştir.

    Öneri Formu
74157 HM023652 İbn Hanbel, V, 384. Tayalisi, I, 348-349, No: 436, 437; Ebu Davud, Edeb, 14; Tirmizi, Edeb, 12; Hakim, el-Müstedrek, IV, 281; Beyhaki, es-Sünenü'l-kübra, III, 332, No: 5907-5909.


Açıklama: İbn Ömer ve Ebu Bekre’nin tutumları tevazu anlayışlarından dolayı olmalıdır. Elbani hadisin zayıf olduğunu belirtmiştir. Bkz. Elbani, Silsiletü’l-ehadisi’d-daife ve’l-mevdua, VI, 215, No: 2692.

    Öneri Formu
142724 BS005967 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 337.Ebu Davud et-Tayalisi, Müsned, II, 201, No: 912; Ahmed b. Hanbel, IV, 44, 48; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, III, 330, No: 5901 (ayrıca 5900).


Açıklama: Hadis insanlar arasındaki münasebetlerde karşılıklı saygıyı ifade etmekte, mutlak olarak bir yasaktan söz etmemektedir. Bir mecliste sadece konumuna bağlı olarak bir kişinin başkasının hukukunu ihlal etmeme sözkonusudur. Zira samiyete bağlı olarak veya -anne-babanın çocuklarını veya torunlarını kaldırması gibi- başka hak münasebetiyle birinin bir başkasını kaldırıp onun yerine oturması yasaklanmış değildir.

    Öneri Formu
148796 BS011956 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 242; Buhari, İstizan, 31; el-Edebü’l-müfred, s. 639, No: 1140; Müslim, Selam, 27-29; Ahmed b. Hanbel, II, 17, 22, 89, 102, 124; Beyhaki, III, 329, No: 5897; VI, 249, No: 11835; Hakim, Müstedrek, I, 293; IV, 272.


Açıklama: Hadisi Hâkim ve Beyhakî rivayet etmişlerdir. (Bkz. Hâkim, el-Müstedrek, I, 121; Beyhakî, Şuabü’l-îmân, III, 104-105, No: 1434; el-Medhal ile’s-sünen, I, 381, No: 658). Hadis sahabe-i kiramın Resûl-i Ekrem’e (s.a.v.) karşı saygılarını ifade etmektedir. Hâkim hadisin Buhârî ve Müslim’in şartına göre sahih olduğunu belirtmiş ve Zehebî de onun görüşünü tasdik etmiştir. Üsâme b. Şerîk de bir rivayette “Resûlullah’ın yanına gelmiştim. Bu esnada Onun ashabı sanki başlarının üzerinde kuş varmış gibi sakin bir vazıyette duruyorlardı” demektedir. (Beyhakî, el-Medhal ile’s-sünen, I, 380, No: 657). Benzer bir hadiseyi Berâ b. Âzib de nakletmektedir. (Beyhakî, el-Medhal ile’s-sünen, I, 380, No: 656).

    Öneri Formu
188697 NM000420 Hakim, el-Müstedrek, I, 177 (1/121); Beyhakî, Şuabü’l-îmân, III, 104-105, No: 1434; el-Medhal ile’s-sünen, I, 381, No: 658.


    Öneri Formu


    Öneri Formu


Açıklama: 142729 Nolu hadise de bakınız.

    Öneri Formu
142714 BS005957 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, III, 334. Buhari, İlm 8, Salat 84; Müslim, Selam 26; Muvatta, Selam 4; Tirmizi, İstizan, 29; Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, III, 327, No: 5891.


Açıklama: Ebu Bekir savaşa uğurladığı bir komutanına İslama göre savaş hukukuyla ilgili temel prensipleri bir defa daha hatırlatmakta ve onu uğurlamaktadır. Aynı zamanda komutanın gideceği yer hakkında onu bilgilendirmektedir. Ebu Bekir başka din mensuplarına dokunulmaması hususunda da uyarılarda bulunmaktadır. Hadis Salih b. Keysan (Bkz. Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, IX, 153, No: 18150) ve Yahya b. Said’den (Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, IX, 152, No: 18148; Marifetü’s-sünen ve’l-âsâr, XIII, 249, No: 18076; Malik, Muvatta, Cihad, 10) rivayet edilmektedir. Malik ve Beyhakî’nin Yahya b. Said’den naklettiği rivayet ise şöyledir: Yahya b. Said nakletmektedir: “Ebû Bekir Şam taraflarına ordular gönderdi. Ordunun dörtte birine komutanlık edecek olan Yezid b. Ebî Süfyan’la birlikte yürüyerek yola çıktı. Denildiğine göre Yezid Ebû Bekr’e şöyle dedi: “Ya sen de bineğe bin, ya da ben de binekten ineyim!” Ebu Bekir şöyle cevap verdi: “Sen inmeyeceksin, ben de binmeyeceğim. Ben bu adımlarımı Allah yolunda sevap alacağım diye atıyorum.” Ebu Bekir şöyle devam etti: “Sen kendilerini Allah rızasını elde etmeye adamış topluluklarla karşılaşacaksın. Onları ve yapmakta oldukları ibadetleriyle başbaşa bırak. Sen ayrıca başlarının ortalarını traş etmiş bir toplulukla da karşılaşacaksın. Onların boyunlarını kılıçla vur. Sana ayrıca on tavsiyede daha bulunuyorum! Kadınları, çocukları ve ihtiyarları öldürme. Meyve veren ağaçları asla kesme. mamur yerleri asla harap etme. Herhangi bir koyun ve deveyi yeme maksadı olmaksızın asla kesme. Arıları asla yakma ve parçalama, ganimete ihanet etme. Korkma.” Bu iki rivayet arasında dikkat çeken birkaç nokta vardır. Bazı rivayetlerde “hurmaları yakma(وَلَا تَحْرِقُنَّ نَخْلًا)” ifadesi (Muvatta, A’zamî tahkiki, III, 635, No: 1627; Beyhakî, es-Sünenü’l-kübra, IX, 153, No: 18150; Ma’rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, XIII, 249, No: 18076) “arıları yakma(وَلَا تَحْرِقَنَّ نَحْلًا)” (Muvatta, Ebu Mus’ab rivayeti, I, 357, No: 918- Cihad, 8; Muvatta, Fuad Abdülbaki tahkiki, II, 447- Cihad, 10) şeklinde zikredilmiştir. Bunun bir tashif olması mümkündür. İki rivayet arasındaki diğer bir fark ise Yahya b. Said rivayetinde “(وَسَتَجِدُ قَوْمًا فَحَصُوا عَنْ أَوْسَاطِ رُؤُوسِهِمْ مِنَ الشَّعَرِ، فَاضْرِبْ مَا فَحَصُوا عَنْهُ بِالسَّيْفِ)” ifadesine karşılık Salih b. Keysan rivayetinde “(وَسَتَجِدُونَ أَقْوَامًا قَدِ اتَّخَذَ الشَّيْطَانُ عَلَى رُءُوسِهِمْ مَقَاعِدَ - يَعْنِي الشَّمَامِسَةَ - فَاضْرِبُوا تِلْكَ الْأَعْنَاقَ)” ifadesi mevcuttur. Salih b. Keysan’ın rivayetine göre Ebu Bekir manastırlarda ibadetle meşgul olan zahid Hıristiyanlara dokunulmamasını emrederken (çünkü bunlar savaşmıyorlardı), Müslümanlarla savaşan ve Hıristiyanların başlarında bulunan kişilerin öldürülmesini söylemiştir. Nitekim Beyhaki'nin diğer bir rivayetinde İbn İshak vasıtasıyla Muhammed b. Cafer b. Zübeyr’in şöyle dediğini nakleder: “Muhammed b. Cafer bana dedi ki: “Ebu Bekir niçin başpiskoposlarla ruhbanlar arasında ayırım yaparak Hıristiyanların başpiskoposlarının öldürülmesini istediği halde (manastırlardaki münzevi) rahiplerinin öldürülmesini yasakladığını biliyor musun?” Ben de dedim ki: “münzevi rahiplerin kendilerini manastırlara hapsettikleri için zannediyorum.” O da dedi ki: “Evet, Fakat başpiskoposlar savaşa katılıyorlar ve münzevi rahiplerin aksine savaşıyorlar. Rahiplerin genel adeti ise savaşmamaktır. Zira Allah (c.c.) “Sizinle savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşınız (Bakara, 2/190)” buyuruyor” dedi. (Beyhakî, es-Sünenü’l-kübra, IX, 159, No: 18151. Hâkim ise Mürsel bir isnadla Said b. el-Müseyyeb’ten rivayetin sadece baş tarafını nakletmektedir. Bu rivayette Ebu Bekir’in Yezid b. Ebi Süfyan’la birlikte Amr b. el-As ve Şurahbil b. Hasene’yi Şam’a ordularla birlikte göndermesinden söz edilmektedir. (Hâkim, el-Müstedrek, III, 80). Beyhaki ayrıca Yezid b. Ebi Malik eş-Şâmî’den de Yahya b. Said’in metnine benzer bir rivayete daha yer vermiştir. (Bkz. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübra, IX, 152, No: 18149). Hadisin bütün rivayetlerinin isnadında kopukluk görülmektedir. Bunların bir kısmı mürsel, bir kısmı ise mu’daldır.

    Öneri Formu
155405 BS018201 Beyhaki, es-Sünenü’l-kübra, IX, 153, No: 18150; Marifetü’s-sünen ve’l-âsâr, XIII, 249, No: 18076; Malik, Muvatta, Cihad, 10.


Açıklama: Bir sonraki hadisin kısmen farklı bir rivayetidir. Metinde küçük farklılıklar gözükmektedir. Daha geniş açıklamayı takip eden hadiste bulabilirsiniz.

    Öneri Formu
155407 BS018203 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IX ,153, No: 18151.


    Öneri Formu
164357 EM000353 Buhari, Edebü'l-Müfred, 163