Giriş

Bize Abdullah b. Abdulvehhâb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Abdullah b. Ebu Müleyke şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) ibrişimden altın düğmeli birçok kaftanlar hediye edildi de onları sahâbîlerinden birtakım kimseler arasında taksim etti. Bu kaftanlardan bir tanesini de Mahrame b. Nevfel için ayırdı. Müteakiben Mahrame, beraberinde oğlu Mısver b. Mahrame olduğu hâlde geldi de, Peygamber'in kapısı önünde dikildi. Mahreme oğluna “Peygamber’i bana çağır!” dedi. Hz. Peygamber (sav) babamın sesini işitti de, bir kaftan alıp düğmelerini öne tutarak onunla babamı karşıladı ve “Ey Ebü’l-Mısver, bunu senin için sakladım! Ey Ebu Mısver bunu senin için sakladım!” dedi. Mahrame'nin huyunda bir şiddet ve sertlik vardı. Bu hadis İsmail b. Uleyye, Eyyûb’tan rivayet etmiştir. Ve Hâtim b. Verdan bu haberi Eyyûb, İbn Ebu Muleyke isnadıyla el-Misver’den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’e bir çok kaftanlar geldi. el-Leys bu hadisi İbn Ebu Muleyke’den rivayet etmekle Eyyub es-Sahtıyânî’ye mutâbeat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile İsmail b. Uleyye arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276977 B003127-2 Buhari, Farzu'l-Humus, 11

Bize Abdullah b. Abdulvehhâb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Abdullah b. Ebu Müleyke şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) ibrişimden altın düğmeli birçok kaftanlar hediye edildi de onları sahâbîlerinden birtakım kimseler arasında taksim etti. Bu kaftanlardan bir tanesini de Mahrame b. Nevfel için ayırdı. Müteakiben Mahrame, beraberinde oğlu Mısver b. Mahrame olduğu hâlde geldi de, Peygamber'in kapısı önünde dikildi. Mahreme oğluna “Peygamber’i bana çağır!” dedi. Hz. Peygamber (sav) babamın sesini işitti de, bir kaftan alıp düğmelerini öne tutarak onunla babamı karşıladı ve “Ey Ebü’l-Mısver, bunu senin için sakladım! Ey Ebu Mısver bunu senin için sakladım!” dedi. Mahrame'nin huyunda bir şiddet ve sertlik vardı. Bu hadis İsmail b. Uleyye, Eyyûb’tan rivayet etmiştir. Ve Hâtim b. Verdan bu haberi Eyyûb, İbn Ebu Muleyke isnadıyla el-Misver’den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’e bir çok kaftanlar geldi. el-Leys bu hadisi İbn Ebu Muleyke’den rivayet etmekle Eyyub es-Sahtıyânî’ye mutâbeat etmiştir.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Leys b. Sa'd arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
276980 B003127-4 Buhari, Farzu'l-Humus, 11

Bize Abdullah b. Abdulvehhâb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb, ona da Abdullah b. Ebu Müleyke şöyle rivayet etti: Hz. Peygamber’e (sav) ibrişimden altın düğmeli birçok kaftanlar hediye edildi de onları sahâbîlerinden birtakım kimseler arasında taksim etti. Bu kaftanlardan bir tanesini de Mahrame b. Nevfel için ayırdı. Müteakiben Mahrame, beraberinde oğlu Mısver b. Mahrame olduğu hâlde geldi de, Peygamber'in kapısı önünde dikildi. Mahreme oğluna “Peygamber’i bana çağır!” dedi. Hz. Peygamber (sav) babamın sesini işitti de, bir kaftan alıp düğmelerini öne tutarak onunla babamı karşıladı ve “Ey Ebü’l-Mısver, bunu senin için sakladım! Ey Ebu Mısver bunu senin için sakladım!” dedi. Mahrame'nin huyunda bir şiddet ve sertlik vardı. Bu hadis İsmail b. Uleyye, Eyyûb’tan rivayet etmiştir. Ve Hâtim b. Verdan bu haberi Eyyûb, İbn Ebu Muleyke isnadıyla el-Misver’den şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber’e bir çok kaftanlar geldi. el-Leys bu hadisi İbn Ebu Muleyke’den rivayet etmekle Eyyub es-Sahtıyânî’ye mutâbeat etmiştir.


    Öneri Formu
30071 B003127 Buhari, Farzu'l-Humus, 11

Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Katâde, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Ben, Müslümanlığa ısınsınlar diye Kureyş'e (ganimet malından çok hisse) veriyorum. Çünkü onlar Cahiliye zihniyetinden henüz kurtulmuş değiller."


    Öneri Formu
30566 B003146 Buhari, Farzu'l-Humus, 19

Bize Müsedded, ona Yusuf b. Mâcişûn, ona Salih b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf, ona babası (İbrahim b. Abdurrahman b. Avf), ona da dedesi (Abdurrahman b. Avf) şöyle demiştir: Bedir günü, harp düzeninde iken, sağıma soluma baktım, gözüme Ensar'dan genç yaşta iki delikanlı ilişti. Ben bunlardan çok daha güçlü ve yapılı iki kimse arasında olmayı diledim. Bu iki gençten biri beni gözü ile sözdü ve “ey amca, Ebu Cehil'i tanır mısın?” diye sordu. Ben de “evet tanırım, ey kardeşim oğlu, Ebu Cehil'i ne yapacaksın?” diye sordum. da “duydum ki o Rasulullah'a (sav) sövüyormuş. Hayatım elinde olana yemin olsun ki, eğer onu görürsem artık aramızda eceli gelen ölünceye kadar, gölgem onun gölgesinden ayrılmayacaktır” dedi. Ben bu (cesarete) hayret ettim. Sonra diğer genç de beni süzdü ve anı şeyi söyledi. Tam da bu sırada, insanlar arasında oradan oraya koşuşturup duran Ebu Cehil'i gördüm ve “delikanlılar, şu öteye beriye koşuşturan kişi, bana sormuş olduğunuz Ebu Cehil'dir” dedim. Onlar da çabucak kılıçlarına sarılıp öldürünceye kadar Ebu Cehil'e kılıçlarıyla vurdular. Sonra dönüp Rasulullah'ın huzuruna gelip olan biteni haber verdiler. Rasulullah (sav) "Ebu Cehil'i hanginiz öldürdü?" diye sordu. Bunlardan her biri “ben öldürdüm” dedi. Rasulullah "Kılıçlarınızı sildiniz mi?" diye sordu. Onlar “hayır silmedik” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Rasulullah (sav) kılıçlarına baktı ve "onu her ikiniz öldürmüşsünüz. Ebu Cehil'in ele geçen eşyası Muâz b. Amr b. Cemûh'a aittir" buyurdu. Bu iki delikanlı Muâz b. Afra ile Muâz b. Amr b. Cemûh idi.


    Öneri Formu
30551 B003141 Buhari, Farzu'l-Humus, 18

Bize Abduülaziz b. Abdullah el-Üveysî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ömer b. Muhammed b. Cübeyr b. Mut'im, ona Muhammed b. Cübeyr şöyle demiştir: Cubeyr b. Mut'im Rasulullah (sav) ile beraber iken, Rasulullah da beraberinde birtakım insanlar olduğu hâlde Huneyn seferinden döndüğü sırada, bedevi Araplardan bazıları ganimet isteyerek Rasulullah'ın etrafına takılmış, hatta Rasulullah'ı sıkıştırıp Semure ağacının altına sığınmaya mecbur etmişlerdi de Rasulullah'ın cübbesi ağacın dikenlerine takılıp kalmıştı. Bu yüzden Rasulullah bir müddet orada durmuş ve "cübbemi bana verin. Eğer şu iri dikenli ağacın dikenleri sayısınca ganimet devesi ve sığırı olsaydı, ben onları da aranızda taksim ederdim. Sonra benim ne cimri, ne yalancı, ne de korkak olmadığımı görürdünüz" buyurdu.


    Öneri Formu
30585 B003148 Buhari, Farzu'l-Humus, 19

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Ebu Vâil, ona da Abdullah (ra) şöyle demiştir: Huneyn günü harp olup bitince, Peygamber (sav) ganimet taksiminde, bazı kimseleri, ganimetten fazla pay vererek önceledi. Akra b. Hâbis'e yüz deve, Uyeyne'ye de bu kadar verdi. Arap eşrafından bazı insanlara da bu şekilde pay verdi. O gün ganimet taksiminde onları başkalarına tercih etmişti. Adamın biri “vallahi bu taksim, adaletsiz yahut Allah rızası gözetilmeyen bir taksimdir” dedi. Ben de “vallahi bu sözü ben Peygamber'e (sav) muhakkak haber veririm” dedim ve Peygamber'e (sav) varıp bunu kendisine haber verdim. Bunun üzerine Peygamber (sav) "Allah ve Rasulü adaletli değilse kim adaletlidir? Allah Mûsâ'ya rahmet etsin, o bundan daha çok sözlerle eziyet ettiler ama o sabretti" buyurdu.


    Öneri Formu
30601 B003150 Buhari, Farzu'l-Humus, 19

Bize Musa b. İsmail, ona Abdulvahid, ona Şeybânî, ona da İbn Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: Hayber'de bir kaç gece süren açlık sıkıntısı çektik. Derken Hayber günü evcil eşek sürüsü içine düştük ve hemen onları keserek (pişirmeye koyulduk). Kazanlar kaynayınca Rasûlullah'ın çağırtmacı "Kazanları devirin ve sakın eşeklerin etlerinden hiçbir şey yemeyin" diye seslendi. Abdullah (İbn Evfa) der ki: Biz, ganimet henüz beşe taksim edilmediği için Hz. Peygamber (sav) evcil eşekleri yememizi yasakladı, dedik. Diğer bir kısmı da, Hz. Peygamber (sav) eşek etlerini yememizi kesin olarak yasakladı, dedi. Şeybânî der ki: Ben bunu Saîd b. Cübeyr'e sordum, o da, Hz. Peygamber eşek etlerini kesin olarak yasakladı, dedi.


    Öneri Formu
30660 B003155 Buhari, Farzu'l-Humus, 20


    Öneri Formu
30653 B003153 Buhari, Farzu'l-Humus, 20


    Öneri Formu
30657 B003154 Buhari, Farzu'l-Humus, 20