11700 Kayıt Bulundu.
Bana İbrahim b. Musa, ona İbn Ebu Zâide, ona Hâşim b. Hâşim b. Utbe b. Ebu Vakkâs, ona Saîd b. Müseyyeb, ona ona da Sa'd b. Ebu Vakkâs şöyle demiştir:
Benim Müslüman olduğum gün henüz hiç kimse Müslüman olmamıştı. Ben üç Müslümandan biri olarak tam yedi gün geçirdim.
Ebu Usâme, Hâşim'den yaptığı rivayetle, (İbrahim B. Musa'ya) mutabaat etmiştir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hammâd b. Üsâme arasında inkıta vardır.
Bize Ebu Yemân, ona Şuayb, ona Zührî, ona Ali b. Hüseyin ona da Misver b. Mahreme şöyle rivayet etmiştir:
Ali b. Ebu Talib, (Fatıma ile evli iken) Ebu Cehil’in kızına talip oldu. Fatıma bunu işitince Nebi’ye (sav) gidip: Senin kavmin, kızların adına hiç öfkelenmediğini konuşup duruyorlar. İşte Ali, Ebu Cehil’in kızını nikâhlamak istiyor, dedi. Misver der ki: Bunun üzerine Nebi (sav) ayağa kalktı, ben onun teşehhüdü (kelime-i şehadeti) söyledikten sonra şöyle dediğini duydum:
"Şimdi ben kızımı Ebu Âs b. Rabî’a nikâhlamıştım, o da bana (kızımı üzmeyeceğine dair) ve bana sözünde durarak doğru söylemiş oldu. Hiç şüphesiz Fatıma benden bir parçadır. Ve ben sizin onu üzmenizden hoşlanmam. Vallahi Rasulullah’ın kızı ile Allah’ın düşmanının kızı ebediyen bir adamın nikahında olmayacaktır."
Bunun üzerine Ali, Ebu Cehil’in kızını istemekten vazgeçti.
Bize Muhammed b. Amr b. Halhala, ona İbn Şihâb, ona Ali, ona da Misver bu hadisin rivayet etmiş ve rivayetinde şu eklemeyi yapmıştır: Hz. Peygamber (sav) Abduşşems oğullarından olan damadını zikretti ve onun damatlığını güzelce övdü, sonra da "O bana söz verdi, sözünde durdu, bana vadetti ve vadini yerine getirdi" buyurdu .
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Muhammed b. Amr arasında inkıta vardır.
Bana İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes; (T) Yine bize Abdurrazzâk, ona Ma'mer, ona Zührî, ona da Enes şöyle demiştir:
Hasan b. Ali'den daha fazla Hz. Peygamber'e (sav) benzeyen hiçbir kimse yoktu.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmam arasında inkıta vardır.
Bana Muhammed b. Beşşâr, ona Ğunder, ona Şu'be, ona Katâde ona Enes b. Malik, ona da Ebu Üseyd'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Ensâr'ın topluluklarının en hayırlısı Neccâr oğulları, sonra Abdu'l-Eşhel oğulları, sonra Hâris b. Hazrec oğulları, sonra da Sâide oğullarıdır. Ensar'ın her kabilesinde hayır vardır" buyurdu.
Sa'd (b. Ubâde) “Görüyorum ki Hz Peygamber (sav) (Ensar'ın bir kısmını) bizden üstün tutmuş” dedi. Bunun üzerine kendisine “Peygamber sizi de birçok Ensâr kabilesinden üstün tutmuştur” denildi.
Abdussamed der ki: Bize Şu'be, ona Katâde, ona Enes, ona da Ebu Useyd Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etti ve “Sa'd ibnu Ubâde” (diyerek Sa'dın ismini ismi tam olarak) söyledi.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdussamed b. Abdülvaris arasında inkıta vardır.
Bize Muhammed b. Ebu Bekir el-Mukaddemî, ona Mu'temir, ona babası (Süleyman b. Tarhân), ona da Ebu Osman şöylr demiştir:
Uhud savaşı günlerinde bazı anlar olurdu ki, Sa'd ve Talha dışında Hz. Peygamber'in (sav) yanında savaşan kimse kalmazdı. Bu rivayet Talha ile Sa'd'ın hadisinden alınmıştır.
Bize Yahya b. Maîn ve Sadaka, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Vâkid b. Muhammed, ona babası, ona da İbn Ömer (r.anhuma), Ebu Bekir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
Ey insanlar! Muhammed'e (sav) hürmetinizi, onun ev halkı hususunda da gözetip muhafaza ediniz.
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti.
Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Müsedded, ona Abdülvâris, ona Halid, ona İkrime, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir:
Hz.Peygamber (sav) beni bağrına bastı ve "Allah'ım, ona hikmeti öğret" diye bana dua etti.
Bize Ebu Ma'mer, ona da Abdülvâris bu hadisi "Allah'ım, ona Kitabı öğret" şeklinde rivayet etmiştir.
Bize Musa, ona Vuheyb, ona da Hâlid el-Hazzâ bu hadisin benzerini rivayet etmiştir.
Bize Adem ve Amr, onlara Şu'be, ona Amr b. Mürre, Mürre, ona da Ebu Musa el-Eş'arî'den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Erkeklerden çok kimse olgunluğa ulaştı. Kadınlardan ise İmran'ın kızı Meryem ve Firavunun karısı Asiye'den başka kimse kemâl derecesine ulaşmadı. Âişe'nin diğer kadınlara üstünlüğü de şüphesiz, tiridin diğer yemeklere üstünlüğü gibidir."