Öneri Formu
Hadis Id, No:
39908, DM001221
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى يَزِيدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« أَرَأَيْتُمْ لَوْ أَنَّ نَهَراً بِبَابِ أَحَدِكُمْ يَغْتَسِلُ كُلَّ يَوْمٍ خَمْسَ مَرَّاتٍ مَاذَا تَقُولُونَ ذَلِكَ مُبْقِياً مِنْ دَرَنِهِ؟ ». قَالُوا : لاَ يُبْقِى مِنْ دَرَنِهِ. قَالَ :« كَذَلِكَ مَثَلُ الصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ يَمْحُو اللَّهُ بِهِنَّ الْخَطَايَا ».
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih, ona Leys, ona Yezid b. Abdullah, ona Muhammed b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre o, Rasulullah’ı (sav) şöyle derken dinlemiştir: “Birinizin kapısının önünden bir ırmak aksa, o kişi de o ırmakta her gün beş defa yıkansa ne dersiniz? Bu hal dolayısıyla üzerinde kir diye bir şey kalır mı?” buyurdu. Ashab: Hayır, onda kir diye bir şey kalmaz, deyince, Allah Rasulü: “İşte, beş vakit namazın misali de budur, Allah onlarla günahları siler, süpürür.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 1, 2/755
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. İbrahim et-Teymî el-Kuraşî (Muhammed b. İbrahim b. Hâris b. Hâlid)
4. Ebu Abdullah Yezid b. Hâd el-Leysî (Yezid b. Abdullah b. Üsame b. Hâd)
5. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
6. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Namaz, günahların affına vesile olması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39909, DM001222
Hadis:
أَخْبَرَنَا هَاشِمُ بْنُ الْقَاسِمِ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ عَنْ سَعْدِ بْنِ إِبْرَاهِيمَ قَالَ سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِىٍّ قَالَ : سَأَلْنَا جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ فِى زَمَنِ الْحَجَّاجِ - وَكَانَ يُؤَخِّرُ الصَّلاَةَ عَنْ وَقْتِ الصَّلاَةِ - فَقَالَ جَابِرٌ : كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- يُصَلِّى الظُّهْرَ حِينَ تَزُولُ الشَّمْسُ ، وَالْعَصْرَ وَهِىَ حَيَّةٌ أَوْ نَقِيَّةٌ ، وَالْمَغْرِبَ حِينَ تَجِبُ الشَّمْسُ ، وَالْعِشَاءَ رُبَّمَا عَجَّلَ وَرُبَّمَا أَخَّرَ ، إِذَا اجْتَمَعَ النَّاسُ عَجَّلَ وَإِذَا تَأَخَّرُوا أَخَّرَ ، وَالصُّبْحَ رُبَّمَا كَانُوا أَوْ كَانَ يُصَلِّيهَا بَغَلَسٍ.
Tercemesi:
Bize Haşim b. el-Kasım, ona Şu‘be, ona Sa‘d b. İbrahim’in şöyle dediğini rivayet etti: Muhammed b. Amr b. el-Hasan b. Ali’yi şöyle derken dinledim: Hac zamanında Câbir b. Abdullah’a sorduk –ki o sırada o, namazı namaz vaktinden sonraya geciktiriyordu.- Câbir dedi ki: Nebi (sav) öğle namazını güneş zevale erince, ikindi namazını henüz diri ya da parlak iken, akşam namazını güneş batınca, yatsı namazını da bazen erken bazen de geciktirerek kılardı. Cemaat toplanmış ise erken, gecikmiş ise geciktirirdi. Sabah namazını da onlar –yahut o- alaca karanlık vaktinde kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 2, 2/756
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Muhammed b. Amr el-Haşimî (Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali b. Ebu Talib)
3. Ebu İshak Sa'd b. İbrahim el-Kuraşi (Sa'd b. İbrahim b. Abdurrahman b. Avf)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Nadr Haşim b. Kasım el-Leysi (Haşim b. Kasım b. Müslim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ أَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْماً فَدَخَلَ عَلَيْهِ عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ فَأَخْبَرَهُ : أَنَّ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ أَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْماً فَدَخَلَ عَلَيْهِ أَبُو مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ : مَا هَذَا يَا مُغِيرَةُ؟ أَلَيْسَ قَدْ عَلِمْتَ أَنَّ جِبْرِيلَ نَزَلَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَصَلَّى ، فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ قَالَ : بِهَذَا أُمِرْتَ؟ قَالَ : اعْلَمْ مَا تُحَدِّثُ يَا عُرْوَةَ أَوَإِنَّ جِبْرِيلَ أَقَامَ وَقْتَ الصَّلاَةِ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-؟ قَالَ : كَذَاكَ كَانَ بَشِيرُ بْنُ أَبِى مَسْعُودٍ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.- قَالَ عُرْوَةُ وَلَقَدْ حَدَّثَتْنِى عَائِشَةُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ يُصَلِّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ فِى حُجْرَتِهَا قَبْلَ أَنْ تَظْهَرَ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39910, DM001223
Hadis:
أَخْبَرَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عَبْدِ الْمَجِيدِ الْحَنَفِىُّ حَدَّثَنَا مَالِكٌ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ : أَنَّ عُمَرَ بْنَ عَبْدِ الْعَزِيزِ أَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْماً فَدَخَلَ عَلَيْهِ عُرْوَةُ بْنُ الزُّبَيْرِ فَأَخْبَرَهُ : أَنَّ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ أَخَّرَ الصَّلاَةَ يَوْماً فَدَخَلَ عَلَيْهِ أَبُو مَسْعُودٍ الأَنْصَارِىُّ فَقَالَ : مَا هَذَا يَا مُغِيرَةُ؟ أَلَيْسَ قَدْ عَلِمْتَ أَنَّ جِبْرِيلَ نَزَلَ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَصَلَّى ، فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ صَلَّى فَصَلَّى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- ثُمَّ قَالَ : بِهَذَا أُمِرْتَ؟ قَالَ : اعْلَمْ مَا تُحَدِّثُ يَا عُرْوَةَ أَوَإِنَّ جِبْرِيلَ أَقَامَ وَقْتَ الصَّلاَةِ لِرَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم-؟ قَالَ : كَذَاكَ كَانَ بَشِيرُ بْنُ أَبِى مَسْعُودٍ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِيهِ.- قَالَ عُرْوَةُ وَلَقَدْ حَدَّثَتْنِى عَائِشَةُ : أَنَّ النَّبِىَّ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ يُصَلِّى الْعَصْرَ وَالشَّمْسُ فِى حُجْرَتِهَا قَبْلَ أَنْ تَظْهَرَ.
Tercemesi:
Bize Ubeydullah b. Abdülmecid el-Hanefî, ona Malik, ona da İbn Şihab’ın rivayet ettiğine göre Ömer b. Abdülaziz bir gün namazı geciktirince Urve b. ez-Zübeyr yanına girerek ona şunu söyledi: Muğire b. Şu‘be bir gün namazı geciktirince Ebu Mesud el-Ensarî yanına girdi ve dedi ki: Bu ne, ey Muğire, sen şunu bilmiyor musun: Cebrail Rasulullah’a (sav) inip namaz kıldı, Rasulullah (sav) da namaz kıldı, sonra (Cebrail) namaz kıldı, Rasulullah (sav) da namaz kıldı, sonra yine (Cebrail) namaz kıldı, Rasulullah (sav) da namaz kıldı, sonra (Cebrail) namaz kıldı, Rasulullah (sav) da namaz kıldı, sonra yine (Cebrail) namaz kıldı, Rasulullah (sav) da namaz kıldı ve sonra: İşte, sana bu emredildi, dedi.
Ömer b. Abdülaziz: Ey Urve, ne anlattığını iyi bil, Cebrail mi namaz vakti gelince Rasulullah’a (sav) kalkıp namaz kıldırdı, dedi. (Urve): Evet, Beşir b. Ebu Mesud babasından hadisi böylece naklediyordu, dedi. Urve dedi ki: Âişe de yemin ederim bana şunu rivayet etmişti: Nebi (sav), güneşin gölgesi henüz odasından çıkmadan, ikindi namazını kılardı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 2, 2/707
Senetler:
1. Ebu Mesud el-Ensarî (Ukbe b. Amr b. Sa'lebe b. Esire b. Asire)
2. Beşir b. Ebu Mesud el-Ensari (Beşir b. Ukbe b. Amr)
3. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
4. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
5. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
6. Ebu Ali Ubeydullah b. Abdulmecid el-Hanefî (Ubeydullah b. Abdulmecid)
Konular:
İbadet, Namaz
KTB, NAMAZ,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39969, DM001281
Hadis:
أَخْبَرَنَا يَزِيدُ بْنُ هَارُونَ أنبأنا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا قَالَ الْقَارِئُ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقَالَ مَنْ خَلْفَهُ آمِينَ ، فَوَافَقَ ذَلِكَ أَهْلَ السَّمَاءِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ ».
Tercemesi:
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona da Ebu Seleme’nin rivayetine göre Ebu Hureyre dedi ki: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kur’ân okuyan kişi: “Gazaba uğrayanların ve yolunu sapıtanlarınkine değil” dediği zaman, onun arkasında olanlar (ona uyanlar) da âmin dese ve bu âmin deyişleri semadakilerin deyişine denk düşse, kulun geçmiş günahları bağışlanır.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 38, 2/793
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Amr el-Leysî (Muhammed b. Amr b. Alkame b. Vakkas)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Günah, günahlara kefaret olan ameller
KTB, DUA
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39970, DM001282
Hadis:
أَخْبَرَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا قَالَ الإِمَامُ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ ، فَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ تَقُولُ آمِينَ وَإِنَّ الإِمَامَ يَقُولُ آمِينَ ، فَمَنْ وَافَقَ تَأْمِينُهُ تَأْمِينَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ ».
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Abdül‘alâ, ona Ma‘mer, ona ez-Zührî, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme, onlara da Ebu Hureyre’nin rivayetine göre Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu: “İmam: “Gazaba uğrayanların ve yolunu sapıtanlarınkine değil” dediği zaman, siz de âmin deyiniz. Çünkü melekler de âmin der, imam da âmin der, kimin âmin demesi meleklerin âmin demesine denk gelirse, onun geçmiş günahları bağışlanır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 38, 2/793
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Günah, günahlara kefaret olan ameller
KTB, DUA
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273288, DM001282-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا عَبْدُ الأَعْلَى عَنْ مَعْمَرٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا قَالَ الإِمَامُ {غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ} فَقُولُوا آمِينَ ، فَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ تَقُولُ آمِينَ وَإِنَّ الإِمَامَ يَقُولُ آمِينَ ، فَمَنْ وَافَقَ تَأْمِينُهُ تَأْمِينَ الْمَلاَئِكَةِ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ ».
Tercemesi:
Bize Nasr b. Ali, ona Abdüla'lâ (b. Abdula'lâ), ona Mamer (b. Raşid), ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme, o ikisine de Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. İmam "Gayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn" dediğinde siz de âmîn deyiniz. Zira imam âmîn dediğinde melekler de âmin der. Kimin âmîn demesi meleklerin âmin demesi ile denk düşerse işlemiş olduğu günahları affedilir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 38, 2/793
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. Ebu Muhammed Abdula'lâ b. Abdula'lâ el-Kuraşi (Abdula'lâ b. Abdula'lâ b. Muhammed)
6. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
Konular:
Dua, duaya amin demek
Günah, günahlara kefaret olan ameller
KTB, DUA
KTB, GÜNAH
KTB, NAMAZ,
Namaz, amin demek
Namaz, âmin demenin fazileti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273615, DM001243-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ صَالِحٍ قَالَ حَدَّثَنِى اللَّيْثُ حَدَّثَنِى ابْنُ شِهَابٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ الْمُسَيَّبِ وَأَبِى سَلَمَةَ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ :« إِذَا اشْتَدَّ الْحَرُّ فَأَبْرِدُوا بِالصَّلاَةِ ، فَإِنَّ شِدَّةَ الْحَرِّ مِنْ فَيْحِ جَهَنَّمَ ». قَالَ أَبُو مُحَمَّدٍ : هَذَا عِنْدِى عَلَى التَّأْخِيرِ إِذَا تَأَذَّوْا بِالْحَرِّ.
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Salih, ona el-Leys, ona İbn Şihâb, ona Said b. el-Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Sıcak şiddetlendiğinde namazı serin vakte bırakınız. Çünkü şüphesiz sıcağın şiddetlenmesi cehennemin kaynamasındandır.”
Ebu Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: Bu benim kanaatime göre sıcaktan dolayı rahatsız oldukları vakit (öğle namazının) geciktirilmesi anlamındadır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 14, 2/771
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Salih Abdullah b. Salih el-Cüheni (Abdullah b. Salih b. Muhammed b. Müslim)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, vakti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273616, DM001248-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا حَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ وَعَمْرُو بْنُ عَاصِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ أَخْبَرَنَا عَاصِمُ بْنُ بَهْدَلَةَ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : أَخَّرَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- صَلاَةَ الْعِشَاءِ ذَاتَ لَيْلَةٍ حَتَّى كَادَ أَنْ يَذْهَبَ ثُلُثُ اللَّيْلِ أَوْ قَرِيبُهُ ، فَجَاءَ وَالنَّاسُ رُقَّدٌ وَهُمْ عِزُونَ وَهُمْ حِلَقٌ فَغَضِبَ ، فَقَالَ :« لَوْ أَنَّ رَجُلاً نَادَى النَّاسَ ». وَقَالَ عَمْرٌو :« نَدَبَ النَّاسَ إِلَى عَرْقٍ أَوْ مِرْمَاتَيْنِ لأَجَابُوا إِلَيْهِ وَهُمْ يَتَخَلَّفُونَ عَنْ هَذِهِ الصَّلاَةِ لَهَمَمْتُ أَنْ آمُرَ رَجُلاً لِيُصَلِّىَ بِالنَّاسِ ثُمَّ أَتَخَلَّفَ عَلَى أَهْلِ هَذِهِ الدُّورِ الَّذِينَ يَتَخَلَّفُونَ عَنْ هَذِهِ الصَّلاَةِ فَأُضْرِمَهَا عَلَيْهِمْ بِالنِّيرَانِ ».
Tercemesi:
Bize Haccac b. Minhal ve Amr b. Asım, onlara Hammad b. Seleme, ona Asım b. Behdele, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bir gece yatsı namazını geciktirdi. Neredeyse gecenin üçte biri ya da ona yakın bir süre de geçmiş olacaktı, Allah Rasulu geldiğinde cemaatin kimisi uyumuş, kimisi etrafa dağılmış, kimisi de halkalar halinde oturuyordu, buna kızdı ve: “Eğer bir kişi insanları, etinin çoğu sıyrılmış, üzerinde az miktarda et kalmış bir kemiğe ya da iki koyun paçasına gelmeleri için seslenecek olsaydı, -Amr: İnsanları teşvik etseydi, dedi- mutlaka onun bu çağrısına uyup gelirlerdi. Onlar ise bu namazdan geri kalıyorlar, içimden şu geçti: Bir kişiye cemaate namaz kıldırmasını emredeyim, sonra da bu namaza gelmeyen, evlerinde kalan bu kimselere gideyim, onlar evlerinin içinde oldukları halde evlerini ateşe vereyim.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 19, 2/774
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
Konular:
İbadet, Namaz
İbadethane, ibadethanelerde uyumak
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273617, DM001251-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ أَحْمَدَ بْنِ أَبِى خَلَفٍ أنبأنا سُفْيَانُ عَنْ عَمْرٍو عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ- وَابْنِ جُرَيْجٍ عَنْ عَطَاءٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- أَخَّرَ الصَّلاَةَ ذَاتَ لَيْلَةٍ فَقِيلَ : يَا رَسُولَ اللَّهِ الصَّلاَةَ نَامَ النِّسَاءُ وَالْوِلْدَانُ. فَخَرَجَ وَهُوَ يَمْسَحُ الْمَاءَ عَنْ شِقِّهِ وَهُوَ يَقُولُ :« هُوَ الْوَقْتُ لَوْلاَ أَنْ أَشُقَّ عَلَى أُمَّتِى ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, ona Süfyan, ona Amr, ona Ata, ona da İbn Abbas rivayet etmiştir, –ayrıca İbn Cüreyc’e Ata, ona da İbn Abbas’ın rivayet ettiğine göre- Rasulullah (sav) bir gece (yatsı) namazı(nı) geciktirdi. Ey Allah’ın Rasulü namaz kılalım, kadınlar ve çocuklar uyudu, denilince, Rasulullah (sav) üzerinden suyu silerek ve bu arada: “İşte asıl vakit budur, eğer ümmetime zorluk vermeyecek olsaydım (hep bu vakitte kılınmasını emrederdim)” buyurarak çıktı (ve yanımıza geldi).
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 19, 2/776
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Muhammed Ata b. Ebu Rabah el-Kuraşî (Ata b. Eslem)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu Halef es-Sülemî (Muhammed b. Ahmed b. Muhammed)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Yatsı Namazı, yatsı namazının tehiri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
273618, DM001260-2
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ أَبِى سَهْلٍ. قَالَ وَأنبأنا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ حَكِيمٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ أَبِى عَمْرَةَ عَنْ عُثْمَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ صَلَّى الْعِشَاءَ فِى جَمَاعَةٍ كَانَ كَقِيَامِ نِصْفِ لَيْلَةٍ ، وَمَنْ صَلَّى الْفَجْرَ فِى جَمَاعَةٍ كَانَ كَقِيَامِ لَيْلَةٍ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan, ona Ebu Sehl rivayet etti, (Dârimî) dedi ki: Bize Ebu Nuaym, ona Süfyan, ona Osman b. Hakîm, ona Abdurrahman b. Ebu Amre, Osman’ın şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: “Yatsı namazını cemaatle kılan bir kimse, gecenin yarısını kıyamla geçirmiş gibidir. Sabah namazını da cemaatle kılan bir kimse (böylelikle) gecenin tamamını kıyamla geçirmiş gibi olur.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 23, 2/780
Senetler:
1. Ebu Amr Osman b. Affân (Osman b. Affân b. Ebu Âs b. Ümeyye b. Abdüşems)
2. İbn Ebu Amra Abdurrahman b. Ebu Amra el-Ensari (Abdurrahman b. Amr b. Muhsin b. Amr b. Ubeyd b. Amr b. Mebzül)
3. Osman b. Hakim el-Evsî (Osman b. Hakim b. Abbad b. Huneyf)
4. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
5. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, cemaatla kılmanın fazileti
Namaz, yatsı namazı, fazileti