Açıklama: Abdurrahman b. İshak zayıf bir ravidir. (Nesâî, Duafa, I, 206; Zehebî, Tarihul İslam, III, 913).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
212171, İHS000602
Hadis:
602 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ يُوسُفَ، قَالَ: حَدَّثَنَا نَصْرُ بْن عَلِيٍّ الْجَهْضَمِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ، عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ، عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: جَلَسَ رَجُلَانِ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَحَدُهُمَا أَشْرَفُ مِنَ الْآخَرِ، فَعَطَسَ الشَّرِيفُ، فَلَمْ يَحْمَدِ اللَّهَ، وَعَطَسَ الْآخَرُ فَحَمِدَ اللَّهَ، فَشَمَّتَهُ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، عَطَسْتُ فَلَمْ تُشَمِّتْنِي، وَعَطَسَ هَذَا فَشَمَّتَّهُ؟، فقَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِنَّ هَذَا ذَكَرَ اللَّهَ، فَذَكَرْتُهُ، وَأَنْتَ نَسِيتَ فَنَسِيتُكَ».
Tercemesi:
...- Saîd el-Makbûrî'den nakile Ebû Hureye şöyle dedi: "Hz. Peygamber'in yanında biri diğerinden daha eşraf olan iki adam oturdu. Eşraftan olan, aksırdı Allah'a hamd etmedi. Diğeri aksırdı ve Allah hamd etti Hz. Peygamber (sav), ona teşmit etti (Allah'tan rahmet diledi). Eşraftan olan kişi bunun üerine sordu: Ey Allah'ın elçisi ben aksırdım bana niçin teşmitte bulunmadın? Bu kişi aksırdığında teşmitte bulundun. Hz. Peygamber (sav), ona şöyle cevap verdi:"Bu Allah'ı zkretti ben de onun için zikrettim. Sen ise Allah'ı unuttun ben de seni unuttum."
Açıklama:
Abdurrahman b. İshak zayıf bir ravidir. (Nesâî, Duafa, I, 206; Zehebî, Tarihul İslam, III, 913).
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 602, 2/364
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Abdurrahman b. İshak el-Âmirî (Abdurrahman b. İshak b. Abdullah b. Hâris)
4. Ebu Muaviye Yezid b. Zürey' el-Ayşî (Yezid b. Zürey' b. Yezid)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
6. Muhammed b. Ömer en-Nesevi (Muhammed b. Ömer b. Muhammed b. Yusuf b. Hamza)
Konular:
Adab, hapşıran kişi hamdetmeli
Adab, hapşıran kişiye hayır duada bulunulmalı
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
210586, İHS000435
Hadis:
435 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ يُوسُفَ بِنَسَا، قَالَ: حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ الدَّوْرَقِيُّ، قَالَ: حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ سُوقَةَ، عَنْ أَبِي بَكْرِ بْنِ حَفْصٍ، عَنِ ابْنِ عُمَرَ، قَالَ: أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، رَجُلٌ، فقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنِّي أَذْنَبْتُ ذَنْبًا كَبِيرًا، فَهَلْ لِي مِنْ تَوْبَةٍ؟، فقَالَ لَهُ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «أَلَكَ وَالِدَانِ؟ »، قَالَ: لَا، قَالَ: «فَلَكَ خَالَةٌ»؟، قَالَ: نَعَمْ، قَالَ: «فَبِرَّهَا إِذًا».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbn Ömer İbn Yûsuf, Nesâ'da haber verdi: Bize Ya'kûb ed-Devrakî anlattı: Bize Ebû Muâviye anlattı: Muhammed İbn Sûka bize, Ebû Bekr İbn Hafs'tan, o da İbn Ömer'den anlattı:
Allâh'ın Elçisi (s.a.v.)'e bir adam gelerek: Ey Allâh'ın Elçisi, dedi, ben çok büyük bir günah işledim; benim tevbe etme şansım var mı? Allâh'ın Elçisi (s.a.v.) buyurdu ki:
-Anan baban var mı?
-Hayır.
-Teyzen var mı?
-Evet.
-O zaman sen git ona iyilik et.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 435, 2/177
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Abdullah b. Hafs el-Kuraşî (Abdullah b. Hafs b. Ömer)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sûka el-Ğanevi (Muhammed b. Sûka)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Yusuf Yakub b. İbrahim el-Abdî (Yakub b. İbrahim b. Kesir b. Zeyd b. Eflah)
6. Muhammed b. Ömer en-Nesevi (Muhammed b. Ömer b. Muhammed b. Yusuf b. Hamza)
Konular:
İyilik, Anne-Baba, anne-babaya iyilik
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
210646, İHS000495
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُمَرَ بْنِ يُوسُفَ، حَدَّثَنَا نَصْرُ بْنُ عَلِيٍّ، حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ الْمُفَضَّلِ، عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَجْلَانَ عَنْ سَعِيدٍ الْمَقْبُرِيِّ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا انْتَهَى أَحَدُكُمْ إِلَى مَجْلِسٍ فَلْيُسَلِّمْ، وَإِذَا قَامَ فَلْيُسَلِّمْ، فَلَيْسَتِ الْأُولَى بِأَحَقَّ مِنَ الْآخِرَةِ
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ömer b. Yusuf, ona Nasr b. Ali, ona Bişr b. el-Mufaddal, ona Muhammed b. Aclan, ona Said el-Makburi, ona Ebu Hureyre (r.a.) Rasulullah'ın (s.s.v) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Biriniz, bir meclise ulaştığında selâm versin, kalktığı zaman da selâm versin. Zira ilk selamı, son selamından sevap açısından daha iyi değildir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Birr ve'l-İhsan 495, 2/248
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
4. Ebu İsmail Bişr b. Mufaddal er-Rakâşi (Bişr b. Mufaddal b. Lahik)
5. Sağîr Ebu Amr Nasr b. Ali el-Ezdî (Nasr b. Ali b. Nasr b. Ali b. Sahban b. Übey)
6. Muhammed b. Ömer en-Nesevi (Muhammed b. Ömer b. Muhammed b. Yusuf b. Hamza)
Konular:
Adab, Selam, selamlaşma adabı
KTB, ADAB
KTB, SELAM
Selam, selamı yaymak