Öneri Formu
Hadis Id, No:
41455, DM001610
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ مَخْلَدِ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ هِشَامٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : الْتَقَيْتُ أَنَا وَكَعْبٌ فَجَعَلْتُ أُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- وَجَعَلَ يُحَدِّثُنِى عَنِ التَّوْرَاةِ حَتَّى أَتَيْنَا عَلَى ذِكْرِ يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَقُلْتُ : إِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- قَالَ : « إِنَّ فِيهَا لَسَاعَةً لاَ يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يُصَلِّى يَسْأَلُ اللَّهَ فِيهَا خَيْراً إِلاَّ أَعْطَاهُ إِيَّاهُ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, ona Mahled b. Hüseyin, ona Hişam (b. Hassan), ona Muhammed b. Sirin, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir. Bir gün Ka'b (el-Ahbar) ile bir araya geldim. Ben ona Hz. Peygamber'in (sav) hadislerini naklediyordum. o bana Tevrat'tan aktarıyordu. Bu haldeyken Cuma gününden bahsetmeye başladık ve ona Hz. Peygamber'in (sav), şöyle buyurduğunu aktardım. Cuma gününde Müslüman bir kul dua ettiğinde Allah'ın bu isteğini mutlaka kabul edeceği ve istediğini ona vereceği bir saat vardır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Salât 204, 2/979
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
5. Ebu Yusuf Muhammed b. Kesir es-Sekafi (Muhammed b. Kesir b. Ebu Ata)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Mübarek Zamanlar, Cuma günündeki dua kabul saati
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36935, DM000260
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَخْلَدُ بْنُ مَالِكٍ حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ حُسَيْنٍ عَنْ هِشَامٍ عَنِ الْحَسَنِ قَالَ : مَنْ طَلَبَ شَيْئاً مِنْ هَذَا الْعِلْمِ فَأَرَادَ بِهِ مَا عِنْدَ اللَّهِ يُدْرِكْ إِنْ شَاءَ اللَّهُ ، وَمَنْ أَرَادَ بِهِ الدُّنْيَا فَذَاكَ وَاللَّهِ حَظُّهُ مِنْهُ.
Tercemesi:
Bize Mahled b. Mâlik haber verip (dedi ki) bize Mahled b. Hüseyn, Hişâm'dan, (o da) el-Hasan'dan (naklen) rivayet etti (ki el-Hasan) şöyle dedi: Bu ilimden bir şeyin peşine düşüp de onunla Allah katında olanı isteyen kimse, inşallah, (isteğine) kavuşur. Kim de onunla dünya(lık) isterse, işte, vallahi, onun bundan nasibi (sadece) budur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 27, 1/317
Senetler:
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
2. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
3. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
4. Mahled b. Malik el-Cemmal (Mahled b. Malik b. Cabir)
Konular:
Bilgi, bilgi ile amel arasındaki ilişki
Bilgi, Bilgi ve Ahlak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163705, MK003785
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بن السَّمَيْدَعِ الأَنْطَاكِيُّ ، حَدَّثَنَا مُوسَى بن أَيُّوبَ النَّصِيبِيُّ ، حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بن الْحُسَيْنِ ، عَنْ هِشَامِ بن حَسَّانَ ، عَنْ شُعَيْبِ بن الْحَبْحَابِ ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ ، عَنْ أَبِي عَبْدِ اللَّهِ ، عَنْ خُزَيْمَةَ بن ثَابِتٍ ، عَن ِالنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْمَسْحِ عَلَى الْخُفَّيْنِ : " لِلْمُسَافِرِ ثَلاثَةُ أَيَّامٍ ، وَلَيَالِيهِنَّ وَلِلْمُقِيمِ يَوْمٌ وَلَيْلَةٌ " .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Taberânî, Mu'cem-i kebîr, Huzeyme b. Sabit el-Ensarî 3785, 3/948
Senetler:
1. Ebu Umare Huzeyme b. Sabit el-Ensarî (Huzeyme b. Sabit b. Fakih b. Sa'lebe b. Sa'îde)
2. Abdurrahman b. Abd el-Cedeli (Abdurrahman b. Abd b. Abdullah b. Ebu Ömer b. Habib)
3. Ebu İmran İbrahim en-Nehaî (İbrahim b. Yezid b. Kays b. Esved b. Amr)
4. Ebu Salih Şuayb b. Habhab el-Ezdi (Şuayb b. Habhab)
5. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
6. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
7. Ebu İmran Musa b. Eyyüb en-Nasîbi (Musa b. Eyyüb b. İsa)
8. Hüseyin b. Semeyde' el-Beceli (Hüseyin b. Semeyde' b. İbrahim)
Konular:
Abdest, Mesh, ayakkabı veya çizme üzerine
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21509, N002382
Hadis:
أَخْبَرَنِى عَمْرُو بْنُ هِشَامٍ قَالَ حَدَّثَنَا مَخْلَدٌ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ مُطَرِّفِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ أَخْبَرَنِى أَبِى أَنَّهُ سَمِعَ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَذُكِرَ عِنْدَهُ رَجُلٌ يَصُومُ الدَّهْرَ قَالَ « لاَ صَامَ وَلاَ أَفْطَرَ » .
Tercemesi:
Bize Amr b. Hişâm, ona Mahled, ona el-Evzâî, ona Katâde, ona Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhîr, ona babası (Abdullah b. Şıhhîr) şöyle rivayet etmiştir:
Kendisi Hz. Peygamber'i (sav) ve huzurunda yıl (boyunca) oruç tutan adamın zikredildiğini işitmiş, Nebî (sav) de, ''o ne oruç tutmuş ne de tutmamıştır'' buyurmuştur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Sıyâm 72, /2240
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Abdullah b. Şıhhir el-Haraşi (Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
2. Ebu Abdullah Mutarrif b. Abdullah el-Haraşî (Mutarrif b. Abdullah b. Şıhhir b. Avf b. Ka'b b. Vakdân)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
6. Ebu Ümeyye Amr b. Hişam el-Cezeri (Amr b. Hişam b. Büzeyn)
Konular:
Oruç, ara vermeden
Oruç, bütün yıl oruç tutmuş gibi olmak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
28569, N003499
Hadis:
أَخْبَرَنَا عِمْرَانُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ حَدَّثَنَا مَخْلَدُ بْنُ حُسَيْنٍ الأَزْدِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ حَسَّانَ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ سِيرِينَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ إِنَّ أَوَّلَ لِعَانٍ كَانَ فِى الإِسْلاَمِ أَنَّ هِلاَلَ بْنَ أُمَيَّةَ قَذَفَ شَرِيكَ ابْنَ السَّحْمَاءِ بِامْرَأَتِهِ فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَأَخْبَرَهُ بِذَلِكَ فَقَالَ لَهُ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « أَرْبَعَةَ شُهَدَاءَ وَإِلاَّ فَحَدٌّ فِى ظَهْرِكَ » . يُرَدِّدُ ذَلِكَ عَلَيْهِ مِرَارًا فَقَالَ لَهُ هِلاَلٌ وَاللَّهِ يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ لَيَعْلَمُ أَنِّى صَادِقٌ وَلَيُنْزِلَنَّ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ عَلَيْكَ مَا يُبَرِّئُ ظَهْرِى مِنَ الْجَلْدِ . فَبَيْنَمَا هُمْ كَذَلِكَ إِذْ نَزَلَتْ عَلَيْهِ آيَةُ اللِّعَانِ ( وَالَّذِينَ يَرْمُونَ أَزْوَاجَهُمْ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ فَدَعَا هِلاَلاً فَشَهِدَ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الصَّادِقِينَ وَالْخَامِسَةُ أَنَّ لَعْنَةَ اللَّهِ عَلَيْهِ إِنْ كَانَ مِنَ الْكَاذِبِينَ ثُمَّ دُعِيَتِ الْمَرْأَةُ فَشَهِدَتْ أَرْبَعَ شَهَادَاتٍ بِاللَّهِ إِنَّهُ لَمِنَ الْكَاذِبِينَ فَلَمَّا أَنْ كَانَ فِى الرَّابِعَةِ أَوِ الْخَامِسَةِ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « وَقِّفُوهَا فَإِنَّهَا مُوجِبَةٌ » . فَتَلَكَّأَتْ حَتَّى مَا شَكَكْنَا أَنَّهَا سَتَعْتَرِفُ ثُمَّ قَالَتْ لاَ أَفْضَحُ قَوْمِى سَائِرَ الْيَوْمِ . فَمَضَتْ عَلَى الْيَمِينِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « انْظُرُوهَا فَإِنْ جَاءَتْ بِهِ أَبْيَضَ سَبِطًا قَضِىءَ الْعَيْنَيْنِ فَهُوَ لِهِلاَلِ بْنِ أُمَيَّةَ وَإِنْ جَاءَتْ بِهِ آدَمَ جَعْدًا رَبْعًا حَمْشَ السَّاقَيْنِ فَهُوَ لِشَرِيكِ ابْنِ السَّحْمَاءِ » . فَجَاءَتْ بِهِ آدَمَ جَعْدًا رَبْعًا حَمْشَ السَّاقَيْنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لَوْلاَ مَا سَبَقَ فِيهَا مِنْ كِتَابِ اللَّهِ لَكَانَ لِى وَلَهَا شَأْنٌ » . قَالَ الشَّيْخُ وَالْقَضِىءُ طَوِيلُ شَعْرِ الْعَيْنَيْنِ لَيْسَ بِمَفْتُوحِ الْعَيْنِ وَلاَ جَاحِظِهِمَا وَاللَّهُ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى أَعْلَمُ .
Tercemesi:
Enes b. Malik (r.a)’ten rivâyete göre, şöyle demiştir: İslâm da ilk lanetleşme şu idi: Hilal b. Ümeyye, Şerik b. Sahma karısının zina ettiğini söyledi ve durumu Rasûlullah (s.a.v)’e haber verdi. Peygamber (s.a.v) “Dört şahit bulmalısın değilse sırtına değnekle had cezası uygulanır” buyurdular. Rasûlullah (s.a.v) bu sözünü birkaç kere tekrarladı. Bunun üzerine Hilal: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah’ta biliyor ki doğru söylüyorum Allah sırtımı had cezasından kurtaracak bir ayet indirecektir” dedi. O arada lian ayeti indi. (Nur sûresi 6-9 ayetler) Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v), Hilal’i çağırdı. Hilal dört defa doğru söylediğine dair Allah adına yemin ederek şahitlik yaptı. Beşinci olarak ta eğer yalan söylüyorsa Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını istedi. Daha sonra kadın çağırıldı. Kadın da dört defa kocasının yalancı olduğuna dair Allah adına yemin edip şehadet etti. Dördüncü ve beşinci yemini yaparken Rasûlullah (s.a.v) orada bulunanlara: “Kadını durdurup susturun! Çünkü bu beşinci azabı gerektirir” buyurdu. oradakilerin hatırlatmasıyla kadın biraz ağırlaşıp durakladı öyle ki biz kadının suçunu itiraf edeceğini sandık. Fakat kadın: “Kavmimi bu günden sonra rezil ve rüsvay edemem” diyerek yeminini tamamladı. Sonra Rasûlullah (s.a.v) bu kadına bakıp, “Takip ediniz eğer beyaz, düz saçlı ve gözü bozuk bir çocuk doğurursa bu çocuk Hilal b. Ümeyye’dendir. Eğer doğacak çocuk sürme gözlü, orta boylu ve baldırları ince biri olursa o çocuk Şerik b. Sehma’nındır.” Doğan çocuk sürmeli, orta boylu ve ince baldırlı idi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v): “Eğer Allah’ın Kitabında lian hükmü indirilmemiş olsaydı ben o kadına zina cezası olan recmi uygulardım” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Talak 38, /2315
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
5. İmran b. Ebu Cemil ed-Dimaşki (İmran b. Halid b. Yezid b. Müslim)
Konular:
İftira, iffetli kimseye
Yargı, çocuk nesebini tayin etme/ belirleme
Zina, cezası
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43551, DM002189
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ مَخْلَدِ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ هِشَامٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« الرُّؤْيَا ثَلاَثٌ : فَالرُّؤْيَا الْحَسَنَةُ بُشْرَى مِنَ اللَّهِ ، وَالرُّؤْيَا تَحْزِينٌ مِنَ الشَّيْطَانِ ، وَالرُّؤْيَا مِمَّا يُحَدِّثُ بِهِ الإِنْسَانُ نَفْسَهُ ، فَإِذَا رَأَى أَحَدُكُمْ مَا يَكْرَهُهُ فَلاَ يُحَدِّثْ بِهِ وَلْيَقُمْ وَلْيُصَلِّ ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, Mahled b. Hüseyn'den, (O) Hişam'dan, (O) İbn Sîrîn'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sel-lem) şöyle buyurdu: "Rüya üç (çeşittir): Güzel rüya Allah'tan bir müjdedir. (Bir çeşit) rüya şeytandan (kaynaklanan) bir hüzünlendirmedir. (Diğer bir çeşit) rüya ise insanın (şuur altından) kendisine anlattığı şeylerden (kaynaklanır). Binaenaleyh, biriniz hoşlanmadığı (bir rüya) gördüğünde onu anlatmasın ve kalkıp namaz kılsın!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ru'yâ 6, 2/1361
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
5. Ebu Yusuf Muhammed b. Kesir es-Sekafi (Muhammed b. Kesir b. Ebu Ata)
Konular:
Rüya, anlatılması
Rüya, çeşitleri, hulm vs.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
43552, DM002190
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ كَثِيرٍ عَنْ مَخْلَدِ بْنِ حُسَيْنٍ عَنْ هِشَامِ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« إِذَا اقْتَرَبَ الزَّمَانُ لَمْ تَكَدْ رُؤْيَا الْمُؤْمِنُ تَكْذِبُ ، وَأَصْدَقُهُمْ رُؤْيَا أَصْدَقُهُمْ حَدِيثاً ».
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Kesir, Mahled b. Hüseyin'den, (O) Hişam'dan, (O) İbn Sîrîn'den, (O da) Ebu Hüreyre'den (naklen) haber verdi ki, O şöyle dedi: Rasulullah (Sallallaku Aleyhi ve Sel-lem) şöyle buyurdu: "Zaman yaklaştığında, müminin rüyası neredeyse hiç yalan çıkmaz. Onların en doğru rüya göreni ise, en doğru sözlü olanıdır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Ru'yâ 7, 2/1362
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
3. Ebu Abdullah Hişam b. Hassan el-Ezdi (Hişam b. Hassan)
4. Ebu Muhammed Mahled b. Hüseyin el-Mesîsî (Mahled b. Hüseyin)
5. Ebu Yusuf Muhammed b. Kesir es-Sekafi (Muhammed b. Kesir b. Ebu Ata)
Konular:
Rüya, doğru çıkanı