13 Kayıt Bulundu.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır: Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır: Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır: Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccac b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus, ona ez-Zührî, ona da Urve b. Zübeyr, Said b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkas ve Ubeydullah b. Abdullah, Aişe’nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiş ve her bir râvi bana hadisin bir bölümünü aktarmıştır: Peygamber (sav) bir sefere çıkmak istediği zaman eşleri arasında kura çeker ve hangisine kura çıkarsa onunla sefere çıkardı. Yine çıktığı bir sefer için aramızda kura çekti ve kura bana çıktı. Ben de örtü ayetinin (Ahzâb, 59) inmesinden sonra Hz. Peygamber (sav) ile sefere çıktım.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus b. Yezîd, ona Zührî, ona da Urve b. Zübeyir, Saîd b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs ve Übeydullah b. Abdullah -her biri hadisten bir bölümü bana aktararak- Hz. Peygamber'in eşi Hz. Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ümmü Mıstah ile birlikte giderken, onun ayağı kaydı ve "kahrolasın Mıstah" diye oğluna beddua etti. Ben de "ne kötü bir söz söyledin, sen Bedir Savaşına katılmış bir kişiye sövüyor musun?" dedim... Âişe İfk hadisinin tamamını aktardı.
Açıklama: Hadisin tamamı için B004141 numaralı hadise bakınız.
Bize Haccâc b. Minhâl, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus b. Yezîd, ona Zührî, ona da Urve b. Zübeyir, Saîd b. Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs ve Übeydullah b. Abdullah -her biri hadisten bir bölümü bana aktararak- Hz. Peygamber'in eşi Hz. Aişe'nin (r.anha) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ümmü Mıstah ile birlikte giderken, onun ayağı kaydı ve "kahrolasın Mıstah" diye oğluna beddua etti. Ben de "ne kötü bir söz söyledin, sen Bedir Savaşına katılmış bir kişiye sövüyor musun?" dedim... Âişe İfk hadisinin tamamını aktardı.
Açıklama: Hadisin tamamı için B004141 numaralı hadise bakınız.
Bize Haccâc, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus; (T) ve yine Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, İbn Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs, onlara da Âişe (r.anha), iftiracılar ona iftira attıklarında, şöyle rivayet etmiştir: -Bunlarının bir kısmının rivayeti diğerini doğrulamaktadır- Vahiy gecikince Rasulullah, eşi ile ayrılması konusunu istişare etmek üzere, Ali'yi ve Usame'yi yanına çağırdı. Usâme'ye gelince o “Âişe senin ehlindir, biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz” dedi. Berîre de “Ben Âişe'de ayıplayacağım bir kusur olarak sadece şunu gördüm. Âişe, küçük yaşta bir kadındı. Ev halkının hamurunu yoğururken uyurdu da evin besi koyunu gelir, o hamuru yerdi” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (mescitte bir hutbeye çıktı ve) şöyle buyurdu: "Ev halkım hakkında (iftira ederek) bana sıkıntı veren bir şahıs hakkında, kim bana yardım eder ve benim için ondan intikam alır? Vallahi ben ailem hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum. Bu iftiracılar bir adamın ismini de söylüyorlar ki, bu kişi hakkında da ben hayırdan başka bir şey bilmiyorum..."
Bize Haccâc, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus; (T) ve yine Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, İbn Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs, onlara da Âişe (r.anha), iftiracılar ona iftira attıklarında, şöyle rivayet etmiştir: -Bunlarının bir kısmının rivayeti diğerini doğrulamaktadır- Vahiy gecikince Rasulullah, eşi ile ayrılması konusunu istişare etmek üzere, Ali'yi ve Usame'yi yanına çağırdı. Usâme'ye gelince o “Âişe senin ehlindir, biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz” dedi. Berîre de “Ben Âişe'de ayıplayacağım bir kusur olarak sadece şunu gördüm. Âişe, küçük yaşta bir kadındı. Ev halkının hamurunu yoğururken uyurdu da evin besi koyunu gelir, o hamuru yerdi” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (mescitte bir hutbeye çıktı ve) şöyle buyurdu: "Ev halkım hakkında (iftira ederek) bana sıkıntı veren bir şahıs hakkında, kim bana yardım eder ve benim için ondan intikam alır? Vallahi ben ailem hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum. Bu iftiracılar bir adamın ismini de söylüyorlar ki, bu kişi hakkında da ben hayırdan başka bir şey bilmiyorum..."
Bize Haccâc, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus; (T) ve yine Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, İbn Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs, onlara da Âişe (r.anha), iftiracılar ona iftira attıklarında, şöyle rivayet etmiştir: -Bunlarının bir kısmının rivayeti diğerini doğrulamaktadır- Vahiy gecikince Rasulullah, eşi ile ayrılması konusunu istişare etmek üzere, Ali'yi ve Usame'yi yanına çağırdı. Usâme'ye gelince o “Âişe senin ehlindir, biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz” dedi. Berîre de “Ben Âişe'de ayıplayacağım bir kusur olarak sadece şunu gördüm. Âişe, küçük yaşta bir kadındı. Ev halkının hamurunu yoğururken uyurdu da evin besi koyunu gelir, o hamuru yerdi” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (mescitte bir hutbeye çıktı ve) şöyle buyurdu: "Ev halkım hakkında (iftira ederek) bana sıkıntı veren bir şahıs hakkında, kim bana yardım eder ve benim için ondan intikam alır? Vallahi ben ailem hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum. Bu iftiracılar bir adamın ismini de söylüyorlar ki, bu kişi hakkında da ben hayırdan başka bir şey bilmiyorum..."
Bize Haccâc, ona Abdullah b. Ömer en-Nümeyrî, ona Yunus; (T) ve yine Leys der ki: Bana Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve, İbn Müseyyeb, Alkame b. Vakkâs, onlara da Âişe (r.anha), iftiracılar ona iftira attıklarında, şöyle rivayet etmiştir: -Bunlarının bir kısmının rivayeti diğerini doğrulamaktadır- Vahiy gecikince Rasulullah, eşi ile ayrılması konusunu istişare etmek üzere, Ali'yi ve Usame'yi yanına çağırdı. Usâme'ye gelince o “Âişe senin ehlindir, biz onun hakkında hayırdan başka bir şey bilmeyiz” dedi. Berîre de “Ben Âişe'de ayıplayacağım bir kusur olarak sadece şunu gördüm. Âişe, küçük yaşta bir kadındı. Ev halkının hamurunu yoğururken uyurdu da evin besi koyunu gelir, o hamuru yerdi” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (mescitte bir hutbeye çıktı ve) şöyle buyurdu: "Ev halkım hakkında (iftira ederek) bana sıkıntı veren bir şahıs hakkında, kim bana yardım eder ve benim için ondan intikam alır? Vallahi ben ailem hakkında hayırdan başka bir şey bilmiyorum. Bu iftiracılar bir adamın ismini de söylüyorlar ki, bu kişi hakkında da ben hayırdan başka bir şey bilmiyorum..."