Giriş


    Öneri Formu
31706 B004589 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 15


    Öneri Formu
287290 B004589-2 Buhari, Tefsir, (Nisâ) 15

Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Yahya b. Saîd, ona Nâfi, ona İbn Ömer, ona da Zeyd b. Sabit (r.anhum) şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav) ağaçtaki yaş hurmanın, tahmini miktarla, kuru hurma karşılığında, araya usulü, satılmasına ruhsat ver­miştir.


Açıklama: Araya: Ağaçtaki taze hurmanın aynı miktardaki kuru hurma karşılığında satılmasıdır. Elinde nakit parası olmayan kimsenin dalında olgunlaşmış taze hurmayı ihtiyaç miktarınca kuru ile karşılığında satın alması caizdir.(daha geniş bilgi için DİA - Diyanet İslam Ansiklopedisi'nde ilgili maddeye bakılabilir.)

    Öneri Formu
17079 B002380 Buhari, Musakât, 17

Bize Muhammed b. Ubeyd el-Kûfî, ona Abdullah b. Mübârek, ona Ma'mer, ona İbn Tâvus, ona babası (Tâvus b. Keysân), Hucr el-Mederî, ona da Zeyd b. Sabit'in rivâyet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Umrâ yoluyla hibe caizdir."


Açıklama: UMRA: “bağışlayanın ya da lehine bağışta bulunulan kişinin hayatta olması kaydıyla yapılan bağış” manasına gelir. Araplar, “Şu evimi ömrüm/ömrün boyunca sana verdim; evim yaşadığım/yaşadığın sürece senin olsun” gibi sözlerle veya kısaca, “Şu evimi sana umrâ kıldım” diyerek şartlı bağışta bulunurlardı. Bu tür hibede bağışlayan hibeyi kendisinin veya bağışta bulunanın hayatta bulunacağı süre ile sınırlandırmayı amaçlamakta ve mevhûb lehin ölmesi durumunda o malın kendisine veya vârislerine dönmesini istemektedir. (H. Mehmet Günay, "Rukba" DİA: Diyanet İslam Ansiklopedisi İstanbul, 2008, 35:218-219.)

    Öneri Formu
29576 N003747 Nesai, Rukbâ, 2


Açıklama: Değerlendirme için B002807, B004049, NM2217 nolu hadislerin açıklama bölümüne bakılabilir.

    Öneri Formu
32767 B004784 Buhari, Tefsir, (Ahzab) 3


    Öneri Formu
271191 B002807-2 Buhari, Cihad, 12


    Öneri Formu
105725 MŞ009668 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Sıyâm, 79


    Öneri Formu
111069 MŞ014632 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Hac, 265


    Öneri Formu
122615 MŞ31714 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Ferâiz, 4