2361 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Ali el-Hallâl, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona Zührî, ona Sâlim, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Biriniz kardeşini oturduğu yerden kaldırıp da kendisi (onun yerine) oturmasın." Ebu İsâ (et-Tirmizî) şöyle dedi: Bu, sahih bir hadistir. Sâlim şöyle demiştir: Bir kişi İbn Ömer'e yer vermek için ayağa kalktı ama İbn Ömer oraya oturmadı. Ebu İsâ (et-Tirmizî) şöyle dedi: Bu, sahih bir hadistir.
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Zührî, ona Ebu İdris, ona da Ubâde b. Sâmit (ra) şöyle demiştir: Hz. Peygamber'in (sav)'in yanında idik, bize "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamanız, zina etmemeniz, hırsızlık yapmamanız... üzerine bana biat eder misiniz?" buyurdu ve Kadınlar ayetini (Mümtehine, 12) okudu. -Süfyân'ın çoğu rivayetinde lafız 'ayeti okudu' şeklindedir.- ondan sonra "içinizden her kim sözünde durursa, onun ecri ve mükâfatı Allah üzerindedir. Kim bu saydığım (günahlardan) birini yapıp sonra da cezasını dünyada çekerse, bu ceza ona bir kefarettir. Kim de bu suçlardan birini yapar ve yaptığı fiili Allah örterse, işi Allah'a kalır. İsterse ona azap eder, dilerse onu mağfiret eyler." Ma'mer "ayet" ile ilgili Abdurrezzak'tan yaptığı rivayetle, hadise mutâbaat etmiştir.
Bize Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah, ona Ma'mer, ona Hemmâm b. Münebbih, ona da Ebu Hüreyre'nin naklettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kadın kocası yanında iken onun izni (rızası) olmaksızın (nafile) oruç tutmasın!"
Açıklama: Hadiste “izin” diye belirtilen ifadenin “eşin rızası” şeklinde değerlendirilmesi daha uygundur.
Abdürrezzak, Ma'mer'den rivayetle der ki: (İbn Mesud) “Ebu Lübâbe ya da Zeyd b. Hattab beni gördü” demiştir. Yunus, İbn Uyeyne, İshak el-Kelbî ve Zübeydî bu hadisin rivayetinde Ma'mer'e mütabaatta bulunmuşlardır. Salih, İbn Ebu Hafsa ve İbn Mücemmi, Zührî'den, o da Sâlim'den rivayetle İbn Ömer'in “Ebu Lübâbe ve Zeyd b. Hattab beni gördü” dediğini aktarmıştır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmâm arasında inkıta vardır.
Abdürrezzak, Ma'mer'den rivayetle der ki: (İbn Mesud) “Ebu Lübâbe ya da Zeyd b. Hattab beni gördü” demiştir. Yunus, İbn Uyeyne, İshak el-Kelbî ve Zübeydî bu hadisin rivayetinde Ma'mer'e mütabaatta bulunmuşlardır. Salih, İbn Ebu Hafsa ve İbn Mücemmi, Zührî'den, o da Sâlim'den rivayetle İbn Ömer'in “Ebu Lübâbe ve Zeyd b. Hattab beni gördü” dediğini aktarmıştır.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmâm arasında inkıta vardır.
Bize Yahya, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Abdulkerîm el-Cezerî, ona İkrime, ona da İbn Abbâs (r.anhuma) şöyle demiştir: Bir gün Ebu Cehil “Eğer Muhammed'i Ka'be yanında namaz kılarken görürsem, boynuna ayağımla basıp çiğneyeceğim” demişti. Bu haber Peygamber'e (sav) ulaşınca "eğer Ebu Cehil bunu yapmaya davransaydı, muhakkak onu melekler yakalayacaktı" buyurdu. Amr b. Hâlid, bu hadisi Ubeydullah'tan, o da Abdülkerim'den rivayet ederek Abdurrezzâk'a, mutâbaat etmiştir.
Bize İshak, ona Yakub b. İbrahim, ona İbn Şihâb'ın kardeşinin oğlu, ona amcası (İbn Şihâb), ona Urve, ona da Peygamber'in eşi Âişe (r.anha) şöyle haber vermiştir: Rasulullah (sav), mümin kadınlardan kendisine hicret edip gelenleri Yüce Allah'ın "Ey Peygamber, inanmış kadınlar, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemek, iyi işi işlemekte sana karşı gelmemek hususunda sana biat etmeye geldikleri zaman, biatlerini kabul et ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir" (Mümtehine, 12) ayeti gereğince imtihan ederdi: Urve der ki: Âişe şöyle dedi: Mümin kadınlardan bu ayetteki şartları kabul eden kadına Rasulullah (sav) "biatini kabul ettim" derdi. Allah'a yemin ederim ki, biat esansında Rasulullah'ın eli, hiçbir kadının eline dokunmamıştır. Rasulullah'ın (sav) kadınlarla biati "ben bu şartlarla senin biatini kabul ettim" demesiyle gerçekleşirdi. Yunus, Ma'mer ve Abdurrahman b. İshak, Zührî'den yaptıkları rivayetle, İbn Şihâb'ın kardeşinin oğluna, mutabaat etmişlerdir. İshak b. Râşid der ki: Zuhrî bu hadisi Urve ve Amra'dan rivayet etmiştir.