Açıklama: (1) Hâfız, hadis nakil ve rivâyetini meslek edinip çok miktarda hadisi ezbere bilen kimsedir (TDV İslam Ansiklopedisi, 15/74-78, 1997).
(2) Motamot “Annem kaybetsin beni!” demektir. Kişinin gazap anında kendine yaptığı beddua ifadesidir. Burada bu sözden maksat dua değil kişinin kendi kızgınlık halini ifade etmesidir.
(3) Tahric kelimesi hadis ilminde üç anlamda kullanılır. 1. Bir hadisi isnadıyla birlikte bir kitaba alıp nakletmek. Bu anlam daha çok ilk dönem müelliflerinin derledikleri hadislerden kitap oluşturma faaliyetlerini ifade eder. 2. Belirli kitaplardan seçilen hadislerle yeni bir kitap meydana getirmek. 3. Bir eserde Hz. Peygamber’e veya sonraki iki nesle isnad edilen rivâyetlerin temel kaynaklardaki yerlerini göstermek, bunların isnad ve sıhhat açısından durumuna işaret etmek (TDV İslam Ansiklopedisi, 39/419).
Öneri Formu
Hadis Id, No:
140165, BS003393
Hadis:
وَأَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرٍ الْقَاضِى وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ : إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ حَدَّثَنَا أَبُو عُتْبَةَ : أَحْمَدُ بْنُ الْفَرَجِ الْحِجَازِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حِمْيَرٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِى كَثِيرٍ عَنِ ابْنِ أَبِى مَيْمُونَةَ عَنْ عَطَاءِ بْنِ يَسَارٍ حَدَّثَنِى مُعَاوِيَةُ بْنُ الْحَكَمِ السُّلَمِىُّ قَالَ : بَيْنَا أَنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فِى الصَّلاَةِ إِذْ عَطَسَ رَجُلٌ مِنَ الْقَوْمِ فَقُلْتُ : يَرْحَمُكَ اللَّهُ ، فَحَدَّقَنِى الْقَوْمُ بِأَبْصَارِهِمْ ، فَقُلْتُ : وَاثُكْلَ أُمِّيَاهُ مَا لَكُمْ تَنْظُرُونَ إِلَىَّ؟ قَالَ : فَضَرَبُوا بِأَيْدِيهِمْ عَلَى أَفْخَاذِهِمْ - قَالَ - فَلَمَّا رَأَيْتُهُمْ يُسَكِّتُونَنِى لَكِنِّى سَكَتُّ - قَالَ - فَلَمَّا فَرَغَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مِنَ الصَّلاَةِ دَعَانِى ، فَبِأَبِى وَأُمِّى رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- مَا رَأَيْتُ مُعَلِّمًا قَبْلَهُ وَلاَ بَعْدَهُ أَحْسَنَ تَعْلِيمًا مِنْهُ ، وَالَّلهِ مَا كَهَرَنِى وَلاَ ضَرَبَنِى وَلاَ سَبَّنِى قَالَ :« إِنَّ صَلاَتَنَا هَذِهِ لاَ يَصْلُحُ فِيهَا شَىْءٌ مِنْ كَلاَمِ النَّاسِ ، إِنَمَّا هُوَ التَّكْبِيرُ وَالتَّسْبِيحُ وَتِلاَوَةُ الْقُرْآنِ ». أَخْرَجَهُ مُسْلِمٌ مِنْ حَدِيثِ الأَوْزَاعِىِّ.
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hâfız (1), Ebû Bekir el-Kâdî ve Ebû Abdullah İshak b. Muhammed b. Yûsuf es-Sûsî, onlara Ebu’l-Abbas Muhammed b. Ya’kub, ona Ebû Utbe Ahmed b. el-Ferec el-Hicâzî, ona Muhammed b. Himyer, ona el-Evzâî, ona Yahya b. Ebû Kesîr, ona İbn Ebû Meymûne, ona Atâ’ b. Yesâr, ona da Muâviye b. el-Hakem es-Sülemî şöyle rivayet etti: “Ben Resûlüllah (s.a.v.) ile beraber namazdayken topluluktan bir adam hapşırdı. Ben de “yerhamükellâh” (Allah sana merhamet eylesin/çok yaşa) dedim. Adamlar bakışlarını (bir anda) bana dikiz ettiler (diğer bir ifadeyle dik dik bakışlarını bana fırlattılar). Allah (beni) kahretsin (2)! Ne oluyor size? Ne var da bana (tuhaf tuhaf) bakıp duruyorsunuz? Râvî devamla dedi ki: (Susturmak için) Ellerini dizlerine vurdular. Râvi (devamla) dedi ki: Beni susturmaya çalıştıklarını görünce (Susmam gerektiğini anlayınca) sustum. Yine dedi ki: Resûlüllah (s.a.v.) namazı bitirince beni çağırdı. Öğretmesi ondan daha güzel bir başka muallim ne önce ne sonra (hayatta) görmedim. Yemin olsun ki beni asık suratla hiç karşılamadı, beni hiç dövmedi, bana asla hiçbir zaman sövmedi. Ama (Hz. Peygamber) şunu söyledi: Kuşkusuz bizim (kıldığımız) bu namazımızda, insanların kelamından hiçbir şey uygun ve caiz olmaz, o münhasıran tekbir, tesbih ve Kur’an tilavetinden ibarettir.”
Müslim bu hadisi el-Evzâî hadisinden tahrîc (3) etmiştir.
Açıklama:
(1) Hâfız, hadis nakil ve rivâyetini meslek edinip çok miktarda hadisi ezbere bilen kimsedir (TDV İslam Ansiklopedisi, 15/74-78, 1997).
(2) Motamot “Annem kaybetsin beni!” demektir. Kişinin gazap anında kendine yaptığı beddua ifadesidir. Burada bu sözden maksat dua değil kişinin kendi kızgınlık halini ifade etmesidir.
(3) Tahric kelimesi hadis ilminde üç anlamda kullanılır. 1. Bir hadisi isnadıyla birlikte bir kitaba alıp nakletmek. Bu anlam daha çok ilk dönem müelliflerinin derledikleri hadislerden kitap oluşturma faaliyetlerini ifade eder. 2. Belirli kitaplardan seçilen hadislerle yeni bir kitap meydana getirmek. 3. Bir eserde Hz. Peygamber’e veya sonraki iki nesle isnad edilen rivâyetlerin temel kaynaklardaki yerlerini göstermek, bunların isnad ve sıhhat açısından durumuna işaret etmek (TDV İslam Ansiklopedisi, 39/419).
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 3393, 4/269
Senetler:
1. Muaviye b. Hakem es-Sülemi (Muaviye b. Hakem b. Malik b. Halid b. Sahr)
2. Ebu Muhammed Ata b. Yesar el-Hilalî (Ata b. Yesar)
3. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
4. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Himyer es-Selihî (Muhammed b. Himyer b. Üneys)
7. Ebu Utbe Ahmed b. Ferec el-Kindi (Ahmed b. Ferec b. Süleyman)
8. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
9. Ebu Abdullah İshak b. Muhammed es-Sûsî (İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Yakub)
Konular:
Eğitim, Hz. Peygamber'in Müslümanları Eğitmesi
Hz. Peygamber, eğitim metodu
KTB, SELAM
Namaz, namazda konuşmak
Selam, karşılık verilmeyecek durumlar
Selam, namaz kılana
Öneri Formu
Hadis Id, No:
137240, BS000521
Hadis:
وَقَدْ أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو بَكْرِ بْنُ الْحَسَنِ الْقَاضِى وَإِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ الأَصَمُّ أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ أَخْبَرَنَا عُقْبَةُ بْنُ عَلْقَمَةَ حَدَّثَنِى الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى أَبُو عَمَّارٍ عَنْ عَائِشَةَ : أَنَّ نِسْوَةً مِنْ أَهْلِ الْبَصْرَةِ دَخَلْنَ عَلَيْهَا قَالَ فَأَمَرَتْهُنَّ أَنْ يَسْتَنْجِينَ بِالْمَاءِ وَقَالَتْ : مُرْنَ أَزْوَاجَكُنَّ بِذَلِكَ فَإِنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ يَفْعَلُهُ. قَالَ وَقَالَتْ : هُوَ شِفَاءٌ مِنَ الْبَاسُورِ. قَالَ الإِمَامُ أَحْمَدَ رَحِمَهُ اللَّهُ : هَذَا مُرْسَلٌ. أَبُو عَمَّارٍ : شَدَّادٌ لاَ أُرَاهُ أَدْرَكَ عَائِشَةَ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 521, 1/323
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Ammar Şeddad b. Abdullah el-Kuraşî (Şeddad b. Abdullah)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ukbe b. Alkame el-Meâferî (Ukbe b. Alkame)
5. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
6. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
7. Ebu Abdullah İshak b. Muhammed es-Sûsî (İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Yakub)
7. Ahmed b. Hasan el-Haraşî (Ahmed b. Hasan b. Ahmed b. Hafs b. Müslim b. Yezid b. Ali)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Adab, tuvalet adabı
İlim, Bilgi, kadının ilim öğrenmesi
Kadın, bayanların eğitimi / ilim öğretmesi
KTB, ADAB
Tedavi, şifa/deva
Temizlik, suyla temizlik
Öneri Formu
Hadis Id, No:
142797, BS006040
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ أَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ سَمِعْتُ الأَوْزَاعِىَّ يَقُولُ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ : أَنَّ امْرَأَةً مَرَّتْ بِهِ تَعْصِفُ رِيحُهَا فَقَالَ : يَا أَمَةَ الْجَبَّارِ الْمَسْجِدُ تُرِيدِينَ؟ قَالَتْ : نَعَمْ. قَالَ : وَلَهُ تَطَيَّبْتِ؟ قَالَتْ: نَعَمْ قَالَ فَارْجِعِى فَاغْتَسِلِى فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَا مِنِ امْرَأَةٍ تَخْرُجُ إِلَى الْمَسْجِدِ تَعْصِفُ رِيحُهَا فَيَقْبَلُ اللَّهُ مِنْهَا صَلاَتَهَا حَتَّى تَرْجِعَ إِلَى بَيْتِهَا فَتَغْتَسِلَ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Cumu'a 6040, 6/440
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Musa b. Yesar el-Kuraşi (Musa b. Yesar b. Hiyar)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Velid b. Mezyed el-Uzri (Velid b. Mezyed b. Yezid)
5. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
6. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
7. Ebu Abdullah İshak b. Muhammed es-Sûsî (İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Yakub)
7. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Süslenme, Koku sürünmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
143587, BS000477
Hadis:
وَقَدْ رَوَاهُ يُوسُفُ بْنُ السَّفَرِ - وَهُوَ مَتْرُوكٌ - عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : كَانَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَكْرَهُ الْبَوْلَ فِى الْهَوَاءِ.أَخْبَرَنَا أَبُو سَعْدٍ أَخْبَرَنَا أَبُو أَحْمَدَ بْنُ عَدِىٍّ حَدَّثَنَا ابْنُ صَاعِدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عِمْرَانَ حَدَّثَنَا يُوسُفُ فَذَكَرَهُ بِإِسْنَادِهِ. قَالَ أَبُو أَحْمَدَ : هَوُ مَوْضُوعٌ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Tahâret 477, 1/299
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Ebu Feyz Yusuf b. Feyz ed-Dimeşkî (Yusuf b. Sefer b. Feyz)
6. Ebu Kasım, Abdullah b. İmran el-Kuraşi (Abdullah b. İmran b. Razin b. Vehb)
7. Muhammed b. Yahya el-Bağdadi (Yahya b. Muhammed b. Sâ'id b. Katib)
8. Ebu Ahmed Abdullah b. Adî el-Cürcânî (Abdullah b. Adî b. Abdullah b. Muhammed b. Mübarek)
9. Ahmed b. Muhammed el-Mâlînî (Ahmed b. Muhammed b. Ahmed b. Abdullah b. Hafs b. Halil)
Konular:
Adab, tuvalet adabı
KTB, ADAB
Öneri Formu
Hadis Id, No:
252138, DM000955
Hadis:
قُلْتُ : وَكَيْفَ إِنْ كَانَ طَلَّقَ وَهِىَ تَحِيضُ فِى كُلِّ سَنَةٍ مَرَّةً كَمْ تَعْتَدُّ؟ قَالَ : إِنْ كَانَتْ تَحِيضُ أَقْرَاؤُهَا مَعْلُومَةٌ هِىَ أَقْرَاؤُهَا ، فَإِنَّا نُرَى أَنْ تَعْتَدَّ أَقْرَاءَهَا.
Tercemesi:
"Peki, demiştim, o, (hanımını), senede bir defa hayız olduğu halde boşamış ise, (hanımı) ne kadar iddet bekler?" O da şöyle cevap vermişti: "Kur'ları, o kurlarıdır diye bilindiği halde hayız oluyor idiyse, (yani temizlik halleri hep öyle oluyor idiyse), muhakkak ki biz, onun kurlarına göre iddet beklemesi görüşündeyiz.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Tahâret 955, 1/655
Senetler:
1. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
Konular:
Boşanma, iddet bekleme ve nafaka temini
Boşanma, iddet müddeti
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Abdullah İshak b. Muhammed b. Yusuf es-Sûsî ve Ebû Abdurrahman es-Sülemî, onlara Ebû’l-abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. el-Velîd b. Mezîd, ona babası, ona el-Ezvâî, ona Yahya, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle demiş: Rasûlullah (sav) bana şöyle söyledi:
“- Bana, senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de ibâdetle geçirdiğin haber verilmedi mi sanıyorsun?”
“- Evet ey Allah’ın rasûlü, öyle yapıyorum” dedim. Buyurdu ki:
“- Öyle yapma! Geceleyin uyu, arada namaz da kıl. Bazı gümler oruç tut, bazı günler de tutma! Çünkü vücudunun sende hakkı vardır. Gözlerinin sende hakkı vardır. Karının sende hakkı vardır. Misafirinin sende hakkı vardır. Her aydan sadece üç gün oruç tutmak sana yeter, çünkü her iyiliğe on katı sevap verilir. Böyle yaparsan bütün zamanı oruçlu geçirmiş gibi olursun.”
Ben daha ağırlaştırılmasını istedikçe bana daha ağırlaştırıldı. Sonra ,
“- Ey Allah’ın rasûlü, ben kendimi güçlü hissediyorum” deyince,
“- Öyleyse haftada üç gün oruç tut!” buyurdu. Ben, daha da arttırılmasını istedim, yine arttırıldı. Ben yine,
“- Ey Allah’ın rasûlü, ben kendimi güçlü hissediyorum” deyince,
“- Öyleyse Allah’ın peygamberi Davud aleyhisselâm’ın orucu gibi oruç tut, daha fazla tutma!” buyurdu.
“- Davud aleyhisselam’ın orucu nasıldı?” diye sorunca,
“- Gün aşırı oruç tutmaktır” buyurdu.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145300, BS008550
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ وَأَبُو عَبْدِ اللَّهِ : إِسْحَاقُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ يُوسُفَ السُّوسِىُّ وَأَبُو عَبْدِ الرَّحْمَنِ السُّلَمِىُّ قَالُوا حَدَّثَنَا أَبُو الْعَبَّاسِ : مُحَمَّدُ بْنُ يَعْقُوبَ أَخْبَرَنَا الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزِيدٍ أَخْبَرَنِى أَبِى قَالَ سَمِعْتُ الأَوْزَاعِىَّ حَدَّثَنِى يَحْيَى حَدَّثَنِى أَبُو سَلَمَةَ بْنُ عَبْدِ الرَّحْمَنِ حَدَّثَنِى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِ قَالَ قَالَ لِى رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« أَلَمْ أُخْبَرْ أَنَّكَ تَصُومُ النَّهَارَ وَتَقُومُ اللَّيْلَ ».
قَالَ قُلْتُ : بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ :« فَلاَ تَفْعَلْ. نَمْ ، وَقُمْ ، وَصُمْ ، وَأَفْطِرْ فَإِنَّ لِجَسَدِكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِعَيْنَيْكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْجِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ لِزَوْرِكَ عَلَيْكَ حَقًّا ، وَإِنَّ بِحَسْبِكَ أَنْ تَصُومَ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ. فَإِنَّ كُلَّ حَسَنَةٍ بِعَشْرِ أَمْثَالِهَا ، وَإِذَا ذَاكَ صِيَامُ الدَّهْرِ كُلِّهِ ». قَالَ : فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَجِدُ قُوَّةً قَالَ :« فَصُمْ مِنْ كُلِّ جُمُعَةٍ ثَلاَثَةَ أَيَّامٍ ». قَالَ : فَشَدَّدْتُ فَشُدِّدَ عَلَىَّ قُلْتُ : يَا رَسُولَ اللَّهِ إِنِّى أَجِدُ قُوَّةً. قَالَ :« فَصُمْ صِيَامَ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ عَلَيْهِ السَّلاَمُ ، وَلاَ تَزِدْ عَلَى ذَلِكَ ». قَالَ فَقُلْتُ : وَمَا كَانَ صِيَامُ نَبِىِّ اللَّهِ دَاوُدَ؟ قَالَ :« نِصْفَ الدَّهْرِ ».
Tercemesi:
Bize Ebû Abdullah el-Hafız ile Ebû Abdullah İshak b. Muhammed b. Yusuf es-Sûsî ve Ebû Abdurrahman es-Sülemî, onlara Ebû’l-abbas Muhammed b. Yakub, ona el-Abbas b. el-Velîd b. Mezîd, ona babası, ona el-Ezvâî, ona Yahya, ona Ebû Seleme b. Abdurrahman, ona da Abdullah b. Amr b. el-Âs (ra) şöyle demiş: Rasûlullah (sav) bana şöyle söyledi:
“- Bana, senin gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de ibâdetle geçirdiğin haber verilmedi mi sanıyorsun?”
“- Evet ey Allah’ın rasûlü, öyle yapıyorum” dedim. Buyurdu ki:
“- Öyle yapma! Geceleyin uyu, arada namaz da kıl. Bazı gümler oruç tut, bazı günler de tutma! Çünkü vücudunun sende hakkı vardır. Gözlerinin sende hakkı vardır. Karının sende hakkı vardır. Misafirinin sende hakkı vardır. Her aydan sadece üç gün oruç tutmak sana yeter, çünkü her iyiliğe on katı sevap verilir. Böyle yaparsan bütün zamanı oruçlu geçirmiş gibi olursun.”
Ben daha ağırlaştırılmasını istedikçe bana daha ağırlaştırıldı. Sonra ,
“- Ey Allah’ın rasûlü, ben kendimi güçlü hissediyorum” deyince,
“- Öyleyse haftada üç gün oruç tut!” buyurdu. Ben, daha da arttırılmasını istedim, yine arttırıldı. Ben yine,
“- Ey Allah’ın rasûlü, ben kendimi güçlü hissediyorum” deyince,
“- Öyleyse Allah’ın peygamberi Davud aleyhisselâm’ın orucu gibi oruç tut, daha fazla tutma!” buyurdu.
“- Davud aleyhisselam’ın orucu nasıldı?” diye sorunca,
“- Gün aşırı oruç tutmaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Savm 8550, 9/121
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Nasr Yahya b. Ebu Kesir et-Tâî (Yahya b. Salih b. Mütevekkil)
4. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
5. Velid b. Mezyed el-Uzri (Velid b. Mezyed b. Yezid)
6. Abbas b. Velid el-Uzri (Abbas b. Velid b. Mezyed b. Yezid)
7. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
8. Ebu Abdurrahman es-Sülemi (Muhammed b. Hüseyin b. Musa b. Halid b. Salim b. Raviye b. Said)
9. Ebu Abdullah İshak b. Muhammed es-Sûsî (İshak b. Muhammed b. Yusuf b. Yakub)
10. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Aile, Eşler, Birbirlerine Karşı Yükümlülükleri
Aile, Fertleri ve Sorumlulukları
Evlilik, eşler arası ilişkiler
Haklar, bedenin kişi üzerindeki hakları
Haklar, haklara saygı
İbadet, Gece ibadeti
Oruç, Nafile Oruç, ayda üç gün oruç tutmak
Oruç, sürekli tutulan
Oruç, yıl boyu
Peygamberler, Hz. Davud
Öneri Formu
Hadis Id, No:
39765, DM001078
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ يُوسُفَ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنِى مَيْمُونُ بْنُ مِهْرَانَ قَالَ : سُئِلَتْ عَائِشَةُ : مَا يَحِلُّ لِلرَّجُلِ مِنِ امْرَأَتِهِ وَهِىَ حَائِضٌ؟ قَالَتْ : مَا فَوْقَ الإِزَارِ.
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Yûsuf haber verip (dedi ki), bize el-Evzâ'î rivayet edip (dedi ki), bana Meyimin b. Mihrân rivayet edip dedi ki, Hz. Aişe'ye; "adama, hayızlı iken karısından ne helâl olur?" diye sorulmuştu, O da; "peştemalin (yani göbekle diz-kapağı arasının) üstündeki (yerlerden faydalanması helâldir)" cevabını vermişti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Tahâret 107, 1/695
Senetler:
1. Ümmü Abdullah Aişe bt. Ebu Bekir es-Sıddîk (Aişe bt. Abdullah b. Osman b. Âmir)
2. Ebu Eyyüb Meymun b. Mihran el-Cezerî (Meymun b. Mihran)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf el-Firyabî (Muhammed b. Yusuf b. Vakıd b. Osman)
Konular:
Cinsel Hayat, hayızlı kadınla ilişki, yatma
Öneri Formu
Hadis Id, No:
142206, BS005441
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ بِشْرَانَ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو الْحَسَنِ : عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ أَحْمَدَ الْمِصْرِىُّ حَدَّثَنَا سُلَيْمَانُ بْنُ شُعَيْبٍ الْكَيْسَانِىُّ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ حَدَّثَنَا الأَوْزَاعِىُّ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ يَسَارٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ : أَنَّهُ لَقِىَ امْرَأَةً يَعْصِفُ رِيحُهَا فَقَالَ : يَا أَمَةَ الْجَبَّارِ تُرِيدِينَ الْمَسْجِدَ ؟ قَالَتْ : نَعَمْ قَالَ : وَلَهُ تَطَيَّبْتِ؟ قَالَتْ : نَعَمْ قَالَ : فَارْجِعِى فَإِنِّى سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- يَقُولُ :« مَا مِنِ امْرَأَةٍ تَخْرُجُ إِلَى الْمَسْجِدِ فَيَعْصِفُ رِيحُهَا فَيَقْبَلُ اللَّهُ مِنْهَا صَلاَةً حَتَّى تَرْجِعَ فَتَغْتَسِلَ ». وَكَذَلِكَ رَوَاهُ الْعَبَّاسُ بْنُ الْوَلِيدِ بْنِ مَزْيَدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Salât 5441, 6/121
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Musa b. Yesar el-Kuraşi (Musa b. Yesar b. Hiyar)
3. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
4. Ebu Abdullah Bişr b. Bekir el-Becelî (Bişr b. Bekir)
5. Ebu Muhammed Süleyman b. Şuayb el-Keysanî (Süleyman b. Şuayb b. Süleyman b. Keysan)
6. Ebu Hasan Ali b. Muhammed el-Bağdadî (Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Hasan)
7. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Kadın, cemaate gelmesi
Süslenme, Koku sürünmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
157238, BS019951
Hadis:
وَقَدْ أَخْبَرَنَا أَبُو مُحَمَّدٍ : الْحَسَنُ بْنُ عَلِىِّ بْنِ الْمُؤَمَّلِ حَدَّثَنَا أَبُو عُثْمَانَ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْمَاعِيلَ أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ شُعَيْبِ بْنِ اللَّيْثِ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ جَدِّى حَدَّثَنِى الْهِقْلُ بْنُ زِيَادٍ عَنِ الأَوْزَاعِىِّ عَنْ دَاوُدَ بْنِ عَطَاءٍ رَجُلٍ مِنْ أَهْلِ الْمَدِينَةِ قَالَ حَدَّثَنِى مُوسَى بْنُ عُقْبَةَ حَدَّثَنِى نَافِعٌ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُمَا : أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَانَ يَقُولُ « مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ فَقَالَ فِى أَثَرِ يَمِينِهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ ثُمَّ حَنِثَ فِيمَا حَلَفَ فِيهِ فَإِنَّ كَفَّارَةَ يَمِينِهِ إِنْ شَاءَ اللَّهُ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Eymân 19951, 20/116
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Nafi' Mevlâ İbn Ömer (Ebu Abdullah Nafi')
3. Ebu Muhammed Musa b. Ukbe el-Kuraşî (Musa b. Ukbe b. Ebu Ayyaş)
4. Davud b. Ata el-Müzenî (Davud b. Ata)
5. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
6. Ebu Abdullah Hikl b. Ziyad es-Seksekî (Muhammed b. Ziyad b. Ubeydullah)
7. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
8. Ebu Abdülmelik Şuayb b. Leys el-Fehmî (Şuayb b. Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
9. Ebu Abdullah Abdulmelik b. Şuayb el-Fehmî (Abdulmelik b. Şuayb b. Leys b. Sa'd)
10. Muhammed b. İsmail el-İsmailî (Muhammed b. İsmail b. Mihran)
11. Ebu Osman Amr b. Abdullah el-Basrî (Amr b. Abdullah b. Dirhem)
12. Ebu Muhammed Hasan b. Ali el-Masercisi (Hasan b. Ali b. Müemmel b. Hasan b. İsa b. Masercis)
Konular:
Yemin, İstisna, lagv
Yemin, keffareti
Yemin, yeminle istenileni vermek
Zihin inşası, İnşaallah demek, istisna etmek
أخبرنا عيسى بن يونس نا الأوزاعي عن حسان بن عطية قال : لا بأس أن تؤمن على دعاء الراهب إذا دعا لك فقال إنه يستجاب لهم فينا ولا يستجاب لهم في أنفسهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
229795, İRM1686
Hadis:
أخبرنا عيسى بن يونس نا الأوزاعي عن حسان بن عطية قال : لا بأس أن تؤمن على دعاء الراهب إذا دعا لك فقال إنه يستجاب لهم فينا ولا يستجاب لهم في أنفسهم
Tercemesi:
Bize İsa b. Yunus, ona (Abdurrahman b. Amr) el-Evzaî, ona Hassan b. Atiyye şöyle haber vermiştir: Bir Müslüman'ın bir rahibin duasına âmin demesinde bir sakınca yoktur. Onlar bizim hakkımızdaki duaları kabul edilir. Kendileri hakkındaki duaları kabul edilmez.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İshak b. Rahuye, Müsned-i İshak b. Rahuye, Müsned-i Aişe 1686, 3/969
Senetler:
1. Hassan b. Atiyye el-Muharibî (Hassan b. Atiyye)
2. Ebu Amr Abdurrahman b. Amr el-Evzaî (Abdurrahman b. Amr b. Yahmed)
3. Ebu Amr İsa b. Yunus es-Sebiî (İsa b. Yunus b. Amr b. Abdullah)
Konular: