حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا يحيى بن عبد الرحمن العصري قال حدثنا شهاب بن عباد العصري أن بعض وفد عبد القيس سمعه يذكر قال : لما بدا لنا في وفادتنا إلى النبي صلى الله عليه وسلم سرنا حتى إذا شارفنا القدوم تلقانا رجل يوضع على قعود له فسلم فرددنا عليه ثم وقف فقال ممن القوم قلنا وفد عبد القيس قال مرحبا بكم وأهلا إياكم طلبت جئت لأبشركم قال النبي صلى الله عليه وسلم بالأمس لنا إنه نظر إلى المشرق فقال ليأتين غدا من هذا الوجه يعني المشرق خير وفد العرب فبت أروغ حتى أصبحت فشددت على راحلتي فأمعنت في المسير حتى ارتفع النهار وهممت بالرجوع ثم رفعت رؤوس رواحلكم ثم ثنى راحلته بزمامها راجعا يوضع عوده على بدئه حتى انتهى إلى النبي صلى الله عليه وسلم وأصحابه حوله من المهاجرين والأنصار فقال بأبي وأمي جئت أبشرك بوفد عبد القيس فقال أنى لك بهم يا عمر قال هم أولاء على أثري قد أظلوا فذكر ذلك فقال بشرك الله بخير وتهيأ القوم في مقاعدهم وكان النبي صلى الله عليه وسلم قاعدا فألقى ذيل ردائه تحت يده فاتكأ عليه وبسط رجليه فقدم الوفد ففرح بهم المهاجرون والأنصار فلما رأوا النبي صلى الله عليه وسلم وأصحابه أمرحوا ركابهم فرحا بهم وأقبلوا سراعا فأوسع القوم والنبي صلى الله عليه وسلم متكئ على حاله فتخلف الأشج وهو منذر بن عائذ بن منذر بن الحارث بن النعمان بن زياد بن عصر فجمع ركابهم ثم أناخها وحط أحمالها وجمع متاعها ثم أخرج عيبة له وألقى عنه ثياب السفر ولبس حلة ثم أقبل يمشي مترسلا فقال النبي صلى الله عليه وسلم من سيدكم وزعيمكم وصاحب أمركم فأشاروا بأجمعهم إليه وقال ابن سادتكم هذا قالوا كان آباؤه سادتنا في الجاهلية وهو قائدنا إلى الإسلام فلما انتهى الأشج أراد أن يقعد من ناحية استوى النبي صلى الله عليه وسلم قاعدا قال ها هنا يا أشج وكان أول يوم سمى الأشج ذلك اليوم أصابته حمارة بحافرها وهو فطيم فكان في وجهه مثل القمر فأقعده إلى جنبه وألطفه وعرف فضله عليهم فأقبل القوم على النبي صلى الله عليه وسلم يسألونه ويخبرهم حتى كان بعقب الحديث قال هل معكم من أزودتكم شيء قالوا نعم فقاموا سراعا كل رجل منهم إلى ثقله فجاؤوا بصبر التمر في أكفهم فوضعت على نطع بين يديه وبين يديه جريدة دون الذراعين وفوق الذراع فكان يختصر بها قلما يفارقها فأومأ بها إلى صبرة من ذلك التمر فقال تسمون هذا التعضوض قالوا نعم قال وتسمون هذا الصرفان قالوا نعم وتسمون هذا البرنى قالوا نعم قال هو خير تمركم وأينعه لكم وقال بعض شيوخ الحي وأعظمه بركة وإنما كانت عندنا خصبة نعلفها إبلنا وحميرنا فلما رجعنا من وفادتنا تلك عظمت رغبتنا فيها وفسلناها حتى تحولت ثمارنا منها ورأينا البركة فيها
Öneri Formu
Hadis Id, No:
166316, EM001198
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا يحيى بن عبد الرحمن العصري قال حدثنا شهاب بن عباد العصري أن بعض وفد عبد القيس سمعه يذكر قال : لما بدا لنا في وفادتنا إلى النبي صلى الله عليه وسلم سرنا حتى إذا شارفنا القدوم تلقانا رجل يوضع على قعود له فسلم فرددنا عليه ثم وقف فقال ممن القوم قلنا وفد عبد القيس قال مرحبا بكم وأهلا إياكم طلبت جئت لأبشركم قال النبي صلى الله عليه وسلم بالأمس لنا إنه نظر إلى المشرق فقال ليأتين غدا من هذا الوجه يعني المشرق خير وفد العرب فبت أروغ حتى أصبحت فشددت على راحلتي فأمعنت في المسير حتى ارتفع النهار وهممت بالرجوع ثم رفعت رؤوس رواحلكم ثم ثنى راحلته بزمامها راجعا يوضع عوده على بدئه حتى انتهى إلى النبي صلى الله عليه وسلم وأصحابه حوله من المهاجرين والأنصار فقال بأبي وأمي جئت أبشرك بوفد عبد القيس فقال أنى لك بهم يا عمر قال هم أولاء على أثري قد أظلوا فذكر ذلك فقال بشرك الله بخير وتهيأ القوم في مقاعدهم وكان النبي صلى الله عليه وسلم قاعدا فألقى ذيل ردائه تحت يده فاتكأ عليه وبسط رجليه فقدم الوفد ففرح بهم المهاجرون والأنصار فلما رأوا النبي صلى الله عليه وسلم وأصحابه أمرحوا ركابهم فرحا بهم وأقبلوا سراعا فأوسع القوم والنبي صلى الله عليه وسلم متكئ على حاله فتخلف الأشج وهو منذر بن عائذ بن منذر بن الحارث بن النعمان بن زياد بن عصر فجمع ركابهم ثم أناخها وحط أحمالها وجمع متاعها ثم أخرج عيبة له وألقى عنه ثياب السفر ولبس حلة ثم أقبل يمشي مترسلا فقال النبي صلى الله عليه وسلم من سيدكم وزعيمكم وصاحب أمركم فأشاروا بأجمعهم إليه وقال ابن سادتكم هذا قالوا كان آباؤه سادتنا في الجاهلية وهو قائدنا إلى الإسلام فلما انتهى الأشج أراد أن يقعد من ناحية استوى النبي صلى الله عليه وسلم قاعدا قال ها هنا يا أشج وكان أول يوم سمى الأشج ذلك اليوم أصابته حمارة بحافرها وهو فطيم فكان في وجهه مثل القمر فأقعده إلى جنبه وألطفه وعرف فضله عليهم فأقبل القوم على النبي صلى الله عليه وسلم يسألونه ويخبرهم حتى كان بعقب الحديث قال هل معكم من أزودتكم شيء قالوا نعم فقاموا سراعا كل رجل منهم إلى ثقله فجاؤوا بصبر التمر في أكفهم فوضعت على نطع بين يديه وبين يديه جريدة دون الذراعين وفوق الذراع فكان يختصر بها قلما يفارقها فأومأ بها إلى صبرة من ذلك التمر فقال تسمون هذا التعضوض قالوا نعم قال وتسمون هذا الصرفان قالوا نعم وتسمون هذا البرنى قالوا نعم قال هو خير تمركم وأينعه لكم وقال بعض شيوخ الحي وأعظمه بركة وإنما كانت عندنا خصبة نعلفها إبلنا وحميرنا فلما رجعنا من وفادتنا تلك عظمت رغبتنا فيها وفسلناها حتى تحولت ثمارنا منها ورأينا البركة فيها
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Yahya b. Abdurrahman el-Asarî, ona Şihâb b. Abbâd el-Asarî haber verdi. Şihab, Hz. Peygamber'e elçi olarak giden Abdülkaysoğulları heyetinde yer alan bir kişinin şunları anlattığını söylemiştir:
"Hz. Peygamber'e (s.a.) gitmeye karar verdikten sonra yola çıktık. Medine'ye yaklaştığımız zaman, devesini koşturarak gelen bir adam karşımıza çıktı. Selam verdi, biz de selamını aldık. Sonra durdu ve "siz kimlerdensiniz?" diye sordu. "Abdülkaysoğulları heyetiyiz" dedik. Adam: "Hoş geldiniz, safa geldiniz! Ben de sizi arıyordum, size müjde vermeye geldim! Nebi (s.a.) dün bize doğu tarafına baktığını söyledi ve: "Yarın muhakkak şu taraftan yani doğudan Arapların en hayırlı heyeti gelecek !" dedi. Gece sabaha kadar bir sağa bir sola döndüm. Sabah olunca da deveme atlayıp gün yükselene kadar hiç durmadan yol aldım. Tam dönmeye niyetlenmiştim ki bineklerinizin başlarını gördüm." dedi ve devesini yularıyla çevirip geldiği gibi hızla geriye gitti. Hz. Peygamber'in (s.a.) yanına vardı. Muhacirler ve Ensardan sahabesi etrafındaydı: "Anam babam sana feda olsun! Abdülkaysoğulları heyetinin yaklaştığını müjdelemeye geldim!" dedi. Hz. Peygamber: "Nereden biliyorsun ey Ömer?" dedi, adam: "hemen peşimdeler, yaklaştılar" dedi ve olanları anlattı. Hz. Peygamber: "Allah da seni hayırla müjdelesin!" dedi.
Sonra ashap, oturdukları yerde heyeti karşılamak için hazırlandılar. Hz. Peygamber oturuyordu. Hırkasının ucunu elinin altına koydu ve üzerine yaslanarak ayaklarını uzattı.Nihayet heyet ulaştı. Muhacirler ve Ensar heyetin gelmesine sevindiler. Heyettekiler de Hz. Peygamber'i ve ashabını görünce sevinçten bineklerini hızlandırıp koştura koştura geldiler. Ashab gelenlere yer açtılar. O sırada Hz. Peygamber hala aynı vaziyette yaslanmış duruyordu. Heyet içinden sadece "Eşecc" yani Münzir b. Âiz b. Münzir b. el-Hâris b. en-Numan b. Ziyad b. Asar gelmeyip geride kaldı. Develerin yularlarını tutup hayvanları toparladı, onları ıhtırıp yüklerini indirdi ve eşyalarını bir araya getirdi. Sonra kendisine ait bir heybe çıkardı, üzerindeki yolculuk elbiselerini soydu ve altlı üstlü yeni bir elbise giydi. Ağır ağır Hz. Peygamber'in yanına doğru gelmeye başladı. Hz. Peygamber: "Sizin büyüğünüz, lideriniz ve yöneticiniz kimdir?" diye sordu. Hepsi birden Münzir'i gösterdiler. Hz. Peygamber: "ileri gelenlerinizin evladı mıdır?" diye sordu. Heyettekiler: "Cahiliye döneminde ataları bizim ileri gelenlerimizdi, bizi İslam'a yönlendiren de odur" dediler.
Eşec meclise gelince bir kenara oturacak oldu, fakat Hz. Peygamber doğrulup oturdu ve "Şöyle buyur ey Eşecc!" dedi. Kendisine ilk defa o gün "Eşecc (yaralı yüz)" deniliyordu. O, sütten yeni kesilmiş bir çocukken bir merkep kendisini toynağıyla tepmiş ve yüzünde ay biçiminde bir iz oluşmuştu. Peygamber (s.a.) onu yanına oturttu, kendisine iltifat etti ve diğerlerinden üstün kadrini bildi.
Sonra heyettekiler Hz. Peygamber'e yönelerek ona sorular sormaya başladılar. Hz. Peygamber merak ettikleri herşeyi onlara anlattı. Nihayet sohbetin sonuna geldiklerinde Hz. Peygamber: "Yanınızda azıklarınızdan bir şey var mı?" diye sordu. "Evet" dediler ve herkes hızlıca kalkıp yükünün yanına gitti. Avuçlarında hurma getirdiler ve Hz. Peygamber'in önünde bulunan deri yaygıya koydular. Hz. Peygamber'in önünde iki arşından kısa bir arşından uzun hurma dalından bir değnek vardı. Kendisi yanından pek ayırmadığı bu değneği elinde tutardı. Hz. Peygamber bu değnekle hurma yığınlarından birine işaret edip "Buna Ta'dûd mu diyorsunuz?" diye sordu. "Evet", dediler. Hz. Peygamber: "Buna Sarefân mı diyorsunuz?" diye sordu, "Evet" dediler. Hz. Peygamber "Buna da Bernî mi diyorsunuz" buyurdu, "Evet" dediler. Sonra Hz. Peygamber: "Hurmanızın en hayırlısı ve sizin için en faydalısı budur" buyurdu. (Abdülkaysoğullarının yaşlılarından birisi bu cümle yerine "en bereketlisi" diye söylemiştir). Bernî hurması bizde boldu, deve ve merkep yemi yapardık. Bu seyahatimizden döndükten sonra ona olan rağbetimiz arttı ve onu yetiştirmeye başladık. Öyle ki zamanla bütün hurmamız bundan ibaret oldu ve onun bereketini gördük."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1198, /905
Senetler:
1. Ba'du Vefdi Abdi'l-Kays (Ba'du Vefdi Abdi'l-Kays)
2. Şihab b. Abbad el-Abdî el-Asarî (Şihab b. Abbad)
3. Ebu Muhammed Yahya b. Abdurrahman el-Asarî (Yahya b. Abdurrahman)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Adab, oturma adabı
Adab, Selam, selamlaşma adabı
Adab, yürüyüş adabı
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, heyetlerle görüşmesi
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
Hz. Peygamber, insanî ilişkileri
KTB, ADAB
KTB, LİBAS, GİYİM-KUŞAM
KTB, SELAM
Lakap, lakab takmak
Siyer, Hz. Peygamber'e gelen heyetler
Yiyecekler, Hurma, İlgili Herşey
Yolculuk, esnasında dikkat edilecek hususlar
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أهل الكتاب لا تبدأوهم بالسلام واضطروهم إلى أضيق الطريق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165927, EM001103
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا وهيب قال حدثنا سهيل عن أبيه عن أبي هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : أهل الكتاب لا تبدأوهم بالسلام واضطروهم إلى أضيق الطريق
Tercemesi:
Bize Musa, ona Vehb, ona Süheyl, ona da babası, Ebû Hüreyre (r.a.)'dan Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Ehl-i kitap var ya; onlarla (karşılaştığınızda) selam vererek (söze) başlamayınız. Onları yolun en kenarından (yürümeye) zorlayınız."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1103, /846
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Yezid Süheyl b. Ebu Salih es-Semmân (Süheyl b. Zekvan)
4. Ebu Bekir Vüheyb b. Hâlid el-Bâhilî (Vüheyb b. Hâlid b. Aclân)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Diyalog, Hz. Peygamber'in / Sahabenin Yahudilerle ilişkileri
Ehl-i Kitab, Ehl-i kitap ile ilişkiler
KTB, SELAM
Selam, Ehli kitaba, müşriğe vs.
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال : كان أنس إذا دعا لأخيه يقول جعل الله عليه صلاة قوم أبرار ليسوا بظلمة ولا فجار يقومون الليل ويصومون النهار
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164904, EM000631
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا سليمان بن المغيرة عن ثابت قال : كان أنس إذا دعا لأخيه يقول جعل الله عليه صلاة قوم أبرار ليسوا بظلمة ولا فجار يقومون الليل ويصومون النهار
Tercemesi:
Rivayet edildiğine göre Enes b. Malik, bir kardeşi için dua edeceği zaman şöyle derdi: “Allah, gecelerini namazla gündüzlerini oruçla geçiren, karanlık ve günahkâr kimselerden olmayan, iyi kimselerin duasını onun üzerine kılsın.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 631, /497
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Said Süleyman b. Muğîra el-Kaysî (Süleyman b. Muğîra)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
حدثنا موسى قال حدثنا عمر بن عبد الله الرومي قال أخبرني أبي عن أنس بن مالك قال : قيل له ان اخوانك أتوك من البصرة وهو يومئذ بالزاوية لتدعو الله لهم قال اللهم اغفر لنا وارحمنا وآتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار فاستزادوه فقال مثلها فقال ان أوتيتم هذا فقد أوتيتم خير الدنيا والآخرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164906, EM000633
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا عمر بن عبد الله الرومي قال أخبرني أبي عن أنس بن مالك قال : قيل له ان اخوانك أتوك من البصرة وهو يومئذ بالزاوية لتدعو الله لهم قال اللهم اغفر لنا وارحمنا وآتنا في الدنيا حسنة وفي الآخرة حسنة وقنا عذاب النار فاستزادوه فقال مثلها فقال ان أوتيتم هذا فقد أوتيتم خير الدنيا والآخرة
Tercemesi:
Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre ona: “Basra'dan kardeşlerin sana geldi, onlar için Allah'a dua eder misin?” diye soruldu. Enes o zamanlar (ibadet için) bir kulübede idi. Enes onlar için şöyle dua etti: “Allah'ım, bizi bağışla, bize merhamet et ve bize hem dünyada iyilik ver, hem de ahirette iyilik ver; Bizi Cehennem azabından koru. Oradakiler daha çok dua etmesini istediler. Bunun üzerine benzer şekilde bir daha dua etti ve şöyle dedi: “Eğer bu dua kabul edilirse, dünya ve ahiretin hayrı size verilmiş olur.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 633, /498
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Abdullah b. Abdurrahman er-Rûmî (Abdullah b. Abdurrahman)
3. Ömer b. Abdullah er-Rûmî (Ömer b. Abdullah)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
KTB, DUA
1020 - أخبرناه علي بن أحمد بن عبدان قال : أخبرنا أحمد بن عبيد قال : حدثنا تمتام قال : حدثنا موسى بن إسماعيل قال : حدثنا أبان ، فذكر معناه ، واللفظ مختلف ، وذكر هذه الزيادة .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
198148, BMS001020
Hadis:
1020 - أخبرناه علي بن أحمد بن عبدان قال : أخبرنا أحمد بن عبيد قال : حدثنا تمتام قال : حدثنا موسى بن إسماعيل قال : حدثنا أبان ، فذكر معناه ، واللفظ مختلف ، وذكر هذه الزيادة .
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Ma'rifetü's-sünen ve'l-âsâr, Salât 1020, 2/106
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Vâil Şakik b. Seleme el-Esedî (Şakik b. Seleme)
3. Asım b. Ebu Necûd el-Esedî (Âsım b. Behdele)
4. Ebu Yezid Ebân b. Yezîd el-Attâr (Ebân b. Yezîd)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
6. Muhammed b. Gâlib et-Temmâr (Muhammed b. Gâlib b. Harb)
7. Ahmed b. Ubeyd es-Saffâr (Ahmed b. Ubeyd b. İsmail)
8. Ali b. Ahmed eş-Şîrâzî (Ali b. Ahmed b. Abdân b. Muhammed b. el-Ferec b. Said)
Konular:
KTB, SELAM
Selam, namaz kılana
Öneri Formu
Hadis Id, No:
217133, İHS000986
Hadis:
986 - أَخْبَرَنَا أَبُو خَلِيفَةَ، قَالَ: حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ، قَالَ: حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ، عَنْ عَطَاءِ بْنِ السَّائِبِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، أَنَّ رَجُلًا، قَالَ: اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي وَلِمُحَمَّدٍ وَحْدَنَا ,، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «لَقَدْ حَجَبْتَهَا عَنْ نَاسٍ كَثِيرٍ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Rekaik 986, 3/266
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Yahya Sâib b. Malik es-Sekafî (Sâib b. Mâlik)
3. Ebu Zeyd Ata b. Saib es-Sekafî (Ata b. Saib b. Malik)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
6. Fadl b. Hubâb el-Cumahi (Fadl b. Amr b. Muhammed b. Sahr)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
29441, B002918
Hadis:
حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا عَبْدُ الْوَاحِدِ حَدَّثَنَا الأَعْمَشُ عَنْ أَبِى الضُّحَى مُسْلِمٍ - هُوَ ابْنُ صُبَيْحٍ - عَنْ مَسْرُوقٍ قَالَ حَدَّثَنِى الْمُغِيرَةُ بْنُ شُعْبَةَ قَالَ انْطَلَقَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لِحَاجَتِهِ ثُمَّ أَقْبَلَ ، فَلَقِيتُهُ بِمَاءٍ ، وَعَلَيْهِ جُبَّةٌ شَأْمِيَّةٌ ، فَمَضْمَضَ وَاسْتَنْشَقَ وَغَسَلَ وَجْهَهُ ، فَذَهَبَ يُخْرِجُ يَدَيْهِ مِنْ كُمَّيْهِ فَكَانَا ضَيِّقَيْنِ ، فَأَخْرَجَهُمَا مِنْ تَحْتُ ، فَغَسَلَهُمَا وَمَسَحَ بِرَأْسِهِ وَعَلَى خُفَّيْهِ .
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, ona Abdulvahid (b. Ziyad), ona A'meş (Süleyman b. Mihran), ona Ebu Duha (Müslim b. Subeyh el-Hemdanî), ona Mesruk (b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah), ona da Muğire b. Şu'be, şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) tuvalet ihtiyacını gidermek üzere yanımızdan ayrılmıştı. Sonra geri döndü, ben de kendisini suyla karşıladım. Rasulullah'ın (sav) üzerinde Şam cübbesi vardı. Ağzına ve burnuna su verdi ve yüzünü yıkadı. Kollarını cübbenin yeninden çıkarmaya çalıştı. Ancak cübbenin yenleri dardı. Bu yüzden kollarını cübbenin alt kısmından çıkardı. Kollarını yıkadı. Başını ve mestlerinin üzerini mesh etti.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Cihâd ve's-Siyer 90, 1/780
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Ebu Duhâ Müslim b. Subeyh el-Hemdanî (Müslim b. Subeyh)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Bişr Abdülvahid b. Ziyad el-Abdî (Abdülvahid b. Ziyad)
6. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Hz. Peygamber, giyim kuşamı
KTB, ABDEST
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك قال سمعت الحسن يقول : كن النساء يسلمن على الرجال
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165748, EM001046
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا مبارك قال سمعت الحسن يقول : كن النساء يسلمن على الرجال
Tercemesi:
Mûsâ bize Mübârek’in şöyle dediğini rivayet etti: Hasan’ı şöyle derken işittim: “Kadınlar erkeklere selâm verirlerdi”.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1046, /810
Senetler:
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
2. Mübarek b. Fedâle el-Kuraşî (Mübarek b. Feâale b. Abdurrahman b. Kenane)
3. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
Kadın, sosyal hayatta
KTB, SELAM
Selam, kadınların erkeklere selam vermesi
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا أعين الخوارزمي قال أتينا أنس بن مالك وهو قاعد في دهليزه وليس معه أحد فسلم عليه صاحبي وقال أدخل فقال أنس : ادخل هذا مكان لا يستأذن فيه أحد فقرب إلينا طعاما فأكلنا فجاء بعس نبيذ حلو فشرب وسقانا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165800, EM001097
Hadis:
حدثنا موسى بن إسماعيل قال حدثنا أعين الخوارزمي قال أتينا أنس بن مالك وهو قاعد في دهليزه وليس معه أحد فسلم عليه صاحبي وقال أدخل فقال أنس : ادخل هذا مكان لا يستأذن فيه أحد فقرب إلينا طعاما فأكلنا فجاء بعس نبيذ حلو فشرب وسقانا
Tercemesi:
Bize Musa b. İsmail, A’yen el-Havarizmi’nin şöyle dediğini rivayet etti: Enes b. Malik’e gitmiştik. Enes, (evin kapısı ile bahçe kapısı arasındaki) yol üzerinde oturuyordu. Yanında kimse yoktu. Arkadaşım ona selam verdi ve “Girebilir miyim?” dedi. Enes “Gir, burada izin istemeye gerek yoktur ” dedi. Sonra bize yemek getirdi biz de yedik. Ardından bir sürahi tatlı şıra (nebîz) getirdi kendisi içti ve bize de içirdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 1097, /843
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Yahya A'yen el-Hârezmî (A'yen)
3. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
Konular:
İçecekler, Nebiz, helal/haram oluşu
İzin, başkasının evine girerken izin istemek,
KTB, SELAM
Selam, eve girerken Selam vermek,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
149007, BS012162
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو عَلِىٍّ الرُّوذْبَارِىُّ أَخْبَرَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ دَاسَةَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا مُوسَى بْنُ إِسْمَاعِيلَ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ ثَابِتٍ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ الْمُهَاجِرِينَ قَالُوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ ذَهَبَتِ الأَنْصَارُ بِالأَجْرِ كُلِّهِ قَالَ :« لاَ مَا دَعَوْتُمُ اللَّهَ لَهُمْ وَأَثْنَيْتُمْ عَلَيْهِمْ ».
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hibât 12162, 12/341
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muhammed Sabit b. Eslem el-Bünanî (Sabit b. Eslem)
3. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
4. Ebu Seleme Musa b. İsmail et-Tebûzeki (Musa b. İsmail)
5. Ebû Dâvûd es-Sicistânî (Süleyman b. el-Eş'as b. İshak es-Sicistâni)
6. Ebû Bekir Muhammed b. Dâse el-Basrî (Muhammed b. Bekir b. Muhammed b. Abdurrezzak b. Dâse)
7. Ebu Ali Hasan b. Muhammed et-Tûsî (Hüseyin b. Muhammed b. Muhammed b. Ali b. Hâtim)
Konular:
Dua, başkası için dua etmek
Dua, iyilik yapana dua edilmeli
Ensar, Ensara kin beslemek
Ensar, ensarın fazileti
Müslüman, Şükretmek - Nankörlük