Giriş


    Öneri Formu
3766 M002253 Müslim, Cenaiz, 100

Musa der ki: Bana, Salim b. Abdullah, İbn Ömer'den şöyle rivayet etmiştir: Zeyd b. Amr b. Nufeyl, tabi olacağı bir din arayışı ile Mekke'den Şam'a doğru çıktı. Yahudilerden bir âlimle karşılaştı ve ona “belki ben de sizin dininize girerim. Onun için bana dininizin hâlini haber ver” diyerek dinlerinin mahiyetinden sordu. Yahudi âlim, Zeyd'e “sen Allah'ın gazabından payını almadıkça bizim dinimiz üzere olamazsın” dedi. Zeyd de ona “ben zaten Allah'ın gazabından kaçıyorum, ben, gücüm yettikçe, asla Al­lah'ın gazabından hiçbir şey üstlenmem. Sen beni başka bir dine yönlendir” dedi. Âlim “benim bilgime göre o din ancak Hanif Dini olabilir” dedi. Zeyd “Hanif Dini nedir?” dedi. Yahudi âlim “İbrahim Dinidir. İbrahim ne bir Yahudi, ne de bir Hristiyan'dı. O, Allah'tan başkasına ibadet etmezdi” dedi. Zeyd onun yanından çıktı ve Hristiyanlardan bir âlimle karşılaştı. Ona da Yahudi âlime söylediği gibi söyledi. O da Zeyd'e “sen Allah'ın lanetinden nasibini almadıkça asla bizim dinimiz üzere olamayacaksın” dedi. Zeyd ona da “ben zaten Allah'ın lanetinden kaçmaktayım, gücüm yettiğince de asla Al­lah'ın lanetinden de, gazabından da hiçbir şey taşımam. Sen beni başka dine yönlendirir misin?” dedi. Hristiyan âlim “ben o dinin ancak Hanif Dini olabileceğini biliyorum” dedi. Zeyd “Hanif Dini nedir?” dedi. Hristiyan âlim “İbrahim Dinidir. O ne bir Yahudi, ne de bir Hristiyan'dı ve yalnız Allah'a ibadet ederdi” dedi. Zeyd, bunların İbrahim Peygamber hakkındaki sözlerini dinleyince, oradan çıktı ve onların yurdundan dışarı çıkınca iki elini yukarıya kaldırdı ve “Allah'ım, İbrahim Dini üze­re olduğuma seni şahit tutuyorum” diye dua etti.


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Musa b. Ukbe arasında inkıta vardır.

    Öneri Formu
34954 B003827 Buhari, Menakıbu'l-Ensar, 24


Açıklama: Hadisin sonundaki talik için Fethü'l-bari'ye bk. قَوْلُهُ : ( عَنْ سَالِمٍ ) هُوَ ابْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ . قَوْلُهُ : ( قَالَ الْفَرَبْرِيُّ : قَالَ أَبُو جَعْفَرٍ ) : هُوَ مُحَمَّدُ بْنُ أَبِي حَاتِمٍ الْبُخَارِيُّ وَرَّاقُ الْبُخَارِيِّ ، وَقَدْ ذَكَرَ عَنْهُ الْفَرَبْرِيُّ فِي هَذَا الْكِتَابِ فَوَائِدَ كَثِيرَةً عَنِ الْبُخَارِيِّ وَغَيْرِهِ ، وَثَبَتَتْ هَذِهِ الْفَائِدَةُ فِي رِوَايَةِ أَبِي ذَرٍّ عَنْ مَشَايِخِهِ الثَّلَاثَةِ وَسَقَطَتْ لِغَيْرِهِ . قَوْلُهُ : ( لَيْسَ بِخُرَاسَانَ فِي كُتُبِ ابْنِ الْمُبَارَكِ ) يَعْنِي أَنَّ ابْنَ الْمُبَارَكِ صَنَّفَ كُتُبَهُ بِخُرَاسَانَ وَحَدَّثَ بِهَا هُـنَاكَ وَحَمَلَهَا عَنْهُ أَهْلُهَا وَحَدَّثَ فِي أَسْفَارِهِ بِأَحَادِيثَ مِنْ حِفْظِهِ زَائِدَةٍ عَلَى مَا فِي كُتُبِهِ هَذَا مِنْهَا . قَوْلُهُ : ( أَمْلَى عَلَيْهِمْ بِالْبَصْرَةِ ) كَذَا لِلْمُسْتَمْلِي ، وَالسَّرَخْسِيِّ بِحَذْفِ الْمَفْعُولِ ، وَأَثْبَتَهُ الْكُشْمِيهَنِيُّ فَقَالَ : أَمْلَاهُ عَلَيْهِمْ . وَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا يَلْزَمُ مِنْ كَوْنِهِ لَيْسَ فِي كُتُبِهِ الَّتِي حَدَّثَ بِهَا بِخُرَاسَانَ أَنْ لَا يَكُونَ حَدَّثَ بِهِ بِخُرَاسَانَ ، [5/127] فَإِنَّ نُعَيْمَ بْنَ حَمَّادٍ الْمَرْوَزِيَّ مِمَّنْ حَمَلَ عَنْهُ بِخُرَاسَانَ ، وَقَدْ حَدَّثَ عَنْهُ بِهَذَا الْحَدِيثِ ، وَأَخْرَجَهُ أَبُو عَوَانَةَ فِي صَحِيحِهِ مِنْ طَرِيقِهِ ، وَيُحْتَمَلُ أَنْ يَكُونَ نُعَيْمٌ أَيْضًا إِنَّمَا سَمِعَهُ مِنِ ابْنِ الْمُبَارَكِ بِالْبَصْرَةِ وَهُوَ مِنْ غَرَائِبِ الصَّحِيحِ .

    Öneri Formu
18297 B002454 Buhari, Mezalim, 13