Giriş

Bize Ahmed b. Yunus, ona Ebu Bekir b. Ayyaş, ona Hasan b. Amr, ona Muhammed b. Abdurrahman b. Yezid, ona babası, ona da Abdullah'ın rivayet etiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Mümin, dili ile başkalarına zarar veren, lanet eden, çirkin işler yapan ve kötü söz söyleyen ağzı bozuk kişi değildir."


    Öneri Formu
164316 EM000312 Buhari, Edebü'l-Müfred, 145


    Öneri Formu
143715 BS006954 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, IV, 38


    Öneri Formu


    Öneri Formu
159259 BS000120 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, I, 60

Bize Ebû Muhammed Abdullah b. Yusuf el-İsbahânî, ona Ebû Abdullah Muhammed b. Yakub eş-Şeybânî el-Hafız, ona Yahya b. Muhammed b. Yahya, ona Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Abdülaziz b. Ebî Seleme, ona Abdullah b. Dînâr, ona da İbn Ömer (ra), Rasûlullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Zulüm, kıyâmet günü zulmetler haline gelecektir.” Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Ahmed b. Yunus’dan, Müslim de Abdülaziz’den başka bir vecihle rivayet etmiştir.


Açıklama: “Zulmetler” ifâdesi, karanlıklar manasına hamledilmiştir. Buna göre kıyâmet günü mü’minlerin nûru önlerinde, arkalarında ve yanlarında parlayıp dururken, zalimler karanlıklar içersinde kalacaklar ve yollarını bulamayacaklar demektir. Nevevî bu kelime ile kıyâmetin şiddet ve dehşetinin kastedilmiş olabileceğini belirtir. Zulüm ve haksızlık, Yüce Mevlâ'nın asla müsamaha göstermeyeceği bir cinayettir. İslâm, âdil bir sistemdir; kime haksızlık yapılmışsa, onu affetme yetkisi de sadece kendisine haksızlık yapılan kişiye aittir. Bundan dolayıdır ki Yüce Allah, insan hakları ile ilgili ihlâlleri bağışlamaz. Hadîsimiz, kıyâmet gününde insanın başına gelecek olan bütün zulmetlerin ve felâketlerin, insanın dünyada iken irtikâb etmiş olduğu haksızlıkların ve zulümlerin neticesi olduğunu, bu günahın kıyamet günü insanı zulmetler içinde bırakacağını ifade etmektedir. Buna karşılık mü'minler, nûrlarla çevrelenmiş halde aydınlıklar ülkesinde mutluluğun keyfini çıkaracaklardır. Nitekim âyet-i kerimede şöyle buyurulmaktadır: "O gün inanan erkekleri ve kadınları, nûrları önlerinde ve yanlarında olduğu halde koştuklarını görürsün. Onlara; 'Bugün size verilecek müjde, altlarından ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir' denilir: İşte büyük kurtuluş budur!" "O gün münafık erkekler ve kadınlar, iman edenlere şöyle diyeceklerdir: 'Bize bakın da sizin nûrunuzdan biraz ışık alalım!' Onlara; 'Arkanıza dönün de başka nûr arayın!' denilir. Derken aralarına kapısı olan bir duvar çekilir ki, onun içi rahmet doludur, dış yanı azap..." (Hadîd, 12-13).

    Öneri Formu
148435 BS011611 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VI, 148

Bize Ebû Bekir b. Fûrek, ona Abdullah b. Cafer, ona Yunus b. Habîb, ona Ebû Davud, ona Abdülaziz b. Ebî Seleme rivayet etti. (T) Yine bizeEbû Abdullah el-Hafız, ona Ebû Bekir b. İshak, ona el-Hasan b. Ali b. Ziyâd, ona Ahmed b. Yunus, ona Abdülaziz b. Ebî Seleme, ona Abdullah b. Dînâr, ona da Abdullah b. Ömer’in (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Zulüm, kıyamet gününde zulmetler haline gelecektir.” Bunu el-Buhârî es-Sahîh’de Ahmed b. Yunus’dan rivayet etmiş, ayrıca başka bir vecihde Abdülaziz’den de tahric etmiştir.


    Öneri Formu
157780 BS020479 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, X ,226


    Öneri Formu
146326 BS009577 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, V, 197


    Öneri Formu
153789 BS16659 Beyhaki, Sünenü'l Kübra, VIII,239


    Öneri Formu


    Öneri Formu