Giriş

Bize Ahmed b. Menî', ona Yezid b. Harun, ona İsmail b. Ebu Hâlid, ona da İbn Ebu Evfâ, Hz. Peygamber'in (sav) Hendek savaşında düşmanlara karşı şöyle beddua ettiğini rivayet etmiştir: Ey Kitabı indiren, hesabı çabuk olan Allah'ım! Düşmanları hezimete uğrat! Allah'ım! Onları hezimete uğrat ve onları kahret! Ebu İsa şöyle demiştir: Bu konuda İbn Mesud'dan da hadis nakledilmiştir. Bu, hasen-sahih bir hadistir.


    Öneri Formu
21108 T001678 Tirmizi, Cihad, 8

Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona İbn Cüreyc, ona Musa b. Ukbe, ona da Ebu Nadr, Nebî'nin (sav) ashabından olup Eslem kabilesine mensup olan ve kendisine Abdullah b. Ebu Evfâ denilen zatın mektubundan naklen şöyle rivayet etmiştir: Ömer b. Ubeydullah, Haricîler'e karşı sefer düzenlendiği vakit Abdullah b. Ebu Evfa ona bir mektup yazıp Rasulullah'ın (sav) düşmanla karşılaştığı bazı savaşlarında güneş batıya meyledene kadar beklediğini, (ardından) içlerinden kalkıp "Ey İnsanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'tan afiyet isteyin! Onlarla karşılaştığınızda da sabredin ve bilin ki cennet, kılıçların gölgesi altındadır" buyurduğunu haber vermiş. Sonra da Hz. Peygamber (sav) "Ey Kitabı indiren, bulutu hareket ettiren ve düşmanları hezimete uğratan Allah'ım! Onları da hezimete uğrat ve onlara karşı bize zafer ver" diye dua etmiştir.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الْجَنَّةُ تَحْتَ ظِلَالِ السُّيُوفِ

    Öneri Formu
2251 M004542 Müslim, Cihad ve Siyer, 20

Ardından Rasulullah (sav) insanlar içinde ayağa kalkıp şu duayı yaptı: "Ey insanlar! Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyin! Allah'tan afiyet dileyin! Onlarla karşılaştığınızda da sabredin. Biliniz ki cennetin kılıçların gölgesi altındadır. Ardından şu duayı yaptı: "Ey Kitabı indiren, bulutları yürüten, toplulukları hezimete uğratan Allah'ım! Onları yenilgiye uğrat ve onlara karşı bize yardım et!"


    Öneri Formu
30173 B002966 Buhari, Cihad, 112

Bize Zekeriya b. Yahya, ona Abdullah b. Nümeyr, ona Hişam, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe (r.anha) şöyle demiştir: Hendek günü Sa'd b. Muâz Kureyş'ten Hıbbân b. Arıka denilen bir adamın attığı okla kol damarından vurulmuştu. Hz. Peygamber (sav), hasta ziyareti için, mescitte, yakın bir yerde ona bir çadır kurdurdu. Rasulullah (sav) Hendek harbinden döndüğünde tam silahını çıkarıp yıkanmıştı ki Cebrail (as) başındaki tozlerı silkeleyerek geldi ve "sen silâhım çıkarmışsın, ama vallahi ben henüz daha silâhımı çıkarmadım. Haydi onlar üzerine yürü" dedi. Hz. Peygamber de ona "Nereye?" diye sordu. Cebrail Kurayza oğullarını işaret etti. Bunun üzerine Rasûlul­lah (sav), Kurayza oğulları yurduna vardı ve Kurayza oğulları Rasûlullah'ın hükmüne boyun büktü. Ounlar hakkında hüküm verme işini Sa'd'a bıraktı. Sa'd da "harp edenlerin öldürülmesine, kadınların ve çocukların esir edilmesine, malların da paylaşılmasına hükmediyorum" dedi. Hişâm der ki: Bana babam (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe'nin haber verdiğine göre Sa'd b. Muâz "Allah'ım! Sen bilirsin ki, senin uğruna en çok savaşmak istediğim topluluk Rasulü'nü (sav) yalanlayan ve O'nu yurdundan çıkaran kavimdir. Allah'ım! Öyle zannediyorum ki, Sen bizimle onların arasında harbi bitirdin. Şayet Kureyş ile başka bir harbimiz daha kaldı ise, Sen'in yolunda onlarla cihat etmek üzere beni yaşat, eğer aramızda harp kalmamış ise, bu yaramı deş de bu yüzden bana şehitlik nasip et" diye dua etmiştir. Bunun ardından boyun damarına kadar gelen şişlik deşildi. Mescitte Gıfâr oğullarından birilerine ait bir çadır daha vardı. İşte bu Gıfârîler kendi hallerinde oturup dururlarken kendilerine doğru kan akıp geldiğini gördüler ve "ey çadır ahalisi! Sizin tarafınızdan bize doğru gelen bu kan ne­dir?" dediler. Bir de gördüler ki Sa'd'ın yarası kanayıp duruyor. Sa'd (ra) bu yaradan dolayı öldü.


    Öneri Formu
31803 B004122 Buhari, Megâzî, 30


    Öneri Formu
5269 M001420 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 202


    Öneri Formu
7359 M006246 Müslim, Fadâilu's Sahabe, 49