Giriş

Bize Süleyman b. Harb ve Musa b. İsmail, onlara Hammâd b. Seleme, ona Sâbit, ona Ebu Râfi', ona da Ebu Hüreyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu "Bir adam, (başka) bir şehirde olan kardeşini ziyaret etmişti. Allah, o adamın geçeceği yol üzerine bir meleği gözcü göndermiş ve me­lek ona şöyle demişti 'Nereye gitmek istiyorsun?'. Adam 'Şu şehirdeki kardeşime', dedi. Melek 'Onun, senin üzerinde ödemekle yükümlü olduğun bir iyiliği var mı?' dedi. Adam 'Hayır, (yok)! Ben, onu (bir menfaat için değil), Allah için seviyo­rum' dedi. Melek şöyle dedi 'Ben, Allah'ın sana gönderdiği elçiyim. Sen o kardeşini sevdiğin gibi, Allah da seni sevdi.'"


Açıklama: Bir menfaat gözetmeksizin veya bir minnet altında kalmaksızın din kardeşini ziyaret etmenin fazileti ve mükâfatı Allah sevgisini ve rızasını kazanmaktır. Allah rızasını kazanmak da âhiretin ebedî saadet ve nimetini elde etmek demektir.

    Öneri Formu
164354 EM000350 Buhari, Edebü'l-Müfred, 161

(Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız.


    Öneri Formu
52968 KK1/5 Fatiha, 1, 5

Bize Muhammed b. Abdulmelik b. Ebu Şevârib, ona Ebu Avâne, ona Abdulmelik b. Umeyr, ona İbn Ebu Leyla, ona Muaz b. Cebel şöyle söylemiştir: Ben bir merkebin sırtında iken Rasulullah (sav) bana rastladı ve "Ey Muaz! Allah'ın kullar üzerindeki, kulların da Allah üzerindeki hakkının ne olduğunu bilir misin?" dedi. Ben de 'Allah ve Rasulü daha iyi bilir.' dedim. Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Şüphesiz Allah'ın kullar üzerindeki hakkı, kendisine kulluk etmeleri ve hiç bir şeyi O'na ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakları da bunu yaptıkları takdirde onlara azap etmemesidir."


    Öneri Formu
32400 İM004296 İbn Mâce, Zühd, 35


Açıklama: عَاجِلُ بُشْرَى ifadesi erken çabucak erişen müjde demektir. Yani insanların henüz dünyadayken onu yaptığı işte dolayı sevmesi erken bir müjdedir. Ertelenmiş müjdesini de kıyamette alacaktır.

    Öneri Formu
70846 HM021729 İbn Hanbel, V, 158

Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!" bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle.


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَلاَ تَقُل لَّهُمَا أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُل لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَا أُفٍّ

    Öneri Formu
55338 KK17/23 İsrâ, 17, 23

Bize Muhammed b. Halef el-Askalânî, ona Revvâd b. el-Cerrâh, ona Âmir b. Abdullah, ona el-Hasan b. Zekvân, ona Ubâde b. Nusey, ona da Şeddâd b. Evs’in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Ümmetim için en çok korktuğum şey, Allah’a şirk koşmalarıdır. Ben, onların güneşe, aya ya da bir puta ibadet edeceklerini söylemiyorum; fakat Allah’ın rızasını arama dışında, başka şeyler için yapacakları amelleri ve gizli arzulardır."


    Öneri Formu
32274 İM004205 İbn Mâce, Zühd, 21


    Öneri Formu
30470 B007492 Buhari, Tevhid, 35


    Öneri Formu
32271 İM004202 İbn Mâce, Zühd, 21


    Öneri Formu
32272 İM004203 İbn Mâce, Zühd, 21


    Öneri Formu
42380 HM003139 İbn Hanbel, I, 339