حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةَ نَجْدٍ ، فَلَمَّا أَدْرَكَتْهُ الْقَائِلَةُ وَهْوَ فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ ، فَنَزَلَ تَحْتَ شَجَرَةٍ وَاسْتَظَلَّ بِهَا وَعَلَّقَ سَيْفَهُ ، فَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الشَّجَرِ يَسْتَظِلُّونَ ، وَبَيْنَا نَحْنُ كَذَلِكَ إِذْ دَعَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْنَا ، فَإِذَا أَعْرَابِىٌّ قَاعِدٌ بَيْنَ يَدَيْهِ ، فَقَالَ « إِنَّ هَذَا أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ ، فَاخْتَرَطَ سَيْفِى فَاسْتَيْقَظْتُ ، وَهْوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى ، مُخْتَرِطٌ صَلْتًا ، قَالَ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قُلْتُ اللَّهُ . فَشَامَهُ ، ثُمَّ قَعَدَ ، فَهْوَ هَذَا » . قَالَ وَلَمْ يُعَاقِبْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31928, B004139
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودٌ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ أَبِى سَلَمَةَ عَنْ جَابِرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ غَزَوْنَا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم غَزْوَةَ نَجْدٍ ، فَلَمَّا أَدْرَكَتْهُ الْقَائِلَةُ وَهْوَ فِى وَادٍ كَثِيرِ الْعِضَاهِ ، فَنَزَلَ تَحْتَ شَجَرَةٍ وَاسْتَظَلَّ بِهَا وَعَلَّقَ سَيْفَهُ ، فَتَفَرَّقَ النَّاسُ فِى الشَّجَرِ يَسْتَظِلُّونَ ، وَبَيْنَا نَحْنُ كَذَلِكَ إِذْ دَعَانَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَجِئْنَا ، فَإِذَا أَعْرَابِىٌّ قَاعِدٌ بَيْنَ يَدَيْهِ ، فَقَالَ « إِنَّ هَذَا أَتَانِى وَأَنَا نَائِمٌ ، فَاخْتَرَطَ سَيْفِى فَاسْتَيْقَظْتُ ، وَهْوَ قَائِمٌ عَلَى رَأْسِى ، مُخْتَرِطٌ صَلْتًا ، قَالَ مَنْ يَمْنَعُكَ مِنِّى قُلْتُ اللَّهُ . فَشَامَهُ ، ثُمَّ قَعَدَ ، فَهْوَ هَذَا » . قَالَ وَلَمْ يُعَاقِبْهُ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Mahmud, ona Abdürrezzâk, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Câbir b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) ile beraber Necid gazvesine çıktık. Kendisi dikenli ağaçları bol bir vadide iken öğle vaktine rast geldi. Bir ağaç altına çekildi, altında gölgelendi ve kılıcını ağacın üzerine astı. İnsanlar da gölgelenmek için ağaçların altında dağıldılar. Bizler bu hâl üzere iken birden Rasulullah (sav) bizi çağırdı. Bir de baktık ki bedevînin biri önünde oturmakta! Rasulullah (sav), "Ben uyurken bu bana geldi. Kılıcımı aldı. Derken uyanıverdim. O da başımın üzerinde dikiliyordu. 'Seni benden kim koruyacak' dedi. Ben, 'Allah' dedim. O da kılıcı bıraktı, ardından oturdu. İşte o bu adamdır!" buyurdu.
Hz. Peygamber (sav) onu cezalandırmadı.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Meğâzî 32, 2/79
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Seleme b. Abdurrahman ez-Zuhrî (Abdullah b. Abdurrahman b. Avf b. Abduavf)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
5. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
6. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın yardımı
Hz. Peygamber, affediciliği