10265 Kayıt Bulundu.
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası ( Şuayb b. Leys), ona dedesi (Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Hâlid; (T) Bize Amr en-Nâkıd, ona Yakub b. İbrahim b. Sa’d, ona babası (İbrahim b. Sa’d), ona Salih, onların (Ukayl ile birlikte) onların (Salih ve Ukayl'in) her ikisine İbn Şihâb, Yunus’un Zührî isnadı ile rivayet ettiği hadisin aynısını rivayet etti.
Açıklama: Hadisin metni için M007237 numaralı hadise bakınız.
Bana Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Urve b. Zübeyir, ona Ebu Seleme’nin kızı Zeyneb, ona Ebu Süfyan’ın kızı Ümm Habibe, ona da Hz. Peygamber'in (sav) eşi Cahş kızı Zeyneb şöyle demiştir: "Bir gün Rasulullah (sav) yüzü kızarmış dehşetli bir şekilde dışarı çıkarak “Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur, oldukça yaklaşmış bir (fitnenin) şerrinden dolayı Arapların vay haline! Bugün Ye’cuc ile Me’cuc seddinden bunun gibi bir gedik açıldı” buyurdu. Böyle derken başparmak ile ona bitişik olan parmağını halka yaptı. (Zeyneb) der ki: Ben “ey Allah’ın Rasulü, aramızda salih kimseler varken helak edilir miyiz” dedim. “Kötülükler çoğalırsa evet” buyurdu."
Bize Kuteybe b. Saîd, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim, –lafız Kuteybe’ye aittir.- onlara Cerir, ona Abdülaziz b. Rufey, ona Ubeydullah b. el-Kıbtiyye şöyle rivayet etmiştir: Bu İbn Zübeyir’in hilafeti zamanında, Hâris b. Ebu Rabia ve Abdullah b. Safvan ile birlikte müminlerin annesi Ümm Seleme’nin huzuruna girdik, Ona, yerin dibine geçirilecek orduya dair soru sordular, Ümm Seleme şöyle dedi: "Rasulullah (sav) 'Birisi Beyt’e sığınacak, onun üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir' buyurdu. Bunun üzerine ben 'ey Allah’ın Rasulü, peki istemediği halde onlarla beraber bulunanın durumu nasıl olacak' diye sordum, Hz. Peygamber (sav) 'O da onlarla birlikte yerin dibine geçirilecek, fakat Kıyamet gününde niyetine göre diriltilecektir' buyurdu." [Ebu Cafer der ki: Bu (بَيْدَاءُ) geniş düzlük alan, Medine’nin geniş düzlüğü (çölü)dür.]
Bize Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer –lafız Amr’a aittir-, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Umeyye b. Safvan, ona dedesi Abdullah b. Safvan, ona da Hafsa’nın haber verdiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Mutlaka bu Beyt’e (Kâbe’ye) yönelip onu yıkmak isteyen bir ordu yürüyecektir. Nihayet o ordu Beydâ denilen yere (geldiğinde, ordunun ortasındaki grup yerin dibine geçirilecektir. Sonra ön taraftakiler, arkadakilere seslenecek ama hepsi yerin dibine geçirilecek ve içlerinden, sadece bu haberi verecek bir kişi kurtulacaktır." Orada bulunan bir adam (hadisi rivayet eden Raviye) “Senin Hafsa adına, Hafsa’nın da Hz. Peygamber (sav) adına yalan söylemediğine şahidim.” dedi.
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd, İshak b. İbrahim ve İbn Ebu Ömer -lafız İbn Ebu Şeybe’ye aittir-, Onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve, ona da Üsame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) Medine’nin yüksek yapılarından birisinin üzerine çıktı, sonra da şöyle buyurdu: "Benim gördüğümü siz de görüyor musunuz? Şüphesiz ben, sizin evleriniz arasında fitnelerin düşeceği yerleri, yağmur tanelerinin düştüğü yerleri görürcesine görüyorum."
Bana Muhammed b. Hâtim b. Meymun, ona Velid b. Salih, ona Ubeydullah b. Amr, ona Zeyd b. Ebu Uneyse, ona Abdülmelik el-Âmirî, ona Yusuf b. Mâhek, ona Abdullah b. Safvan, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bu Beyt’e –yani Kâbe’ye- kendilerini koruyacak güçleri, yeterli, sayıları, araç ve gereçleri olmayan bir topluluk sığınacak, sonra bunların üzerine bir ordu gönderilecek, fakat bu ordu Beydâ denilen bir araziye ulaştığında yerin dibine geçirilecektir." Yusuf der ki: Şam ahalisi o gün Mekke’ye gidiyorlardı. Abdullah b. Safvan “Allah’a yemin ederim ki bahsedilen ordu, bu ordu değildir” dedi. [Zeyd der ki: Ayrıca bana Abdülmelik el-Âmirî, ona Abdurrahman b. Sabit, ona Haris b. Ebu Rabia, ona da müminlerin annesi (Ümmü Seleme), bu hadisi, Yusuf b. Mâhek’in rivayet ettiği gibi rivayet etmiş, ancak rivayetinde Abdullah b. Safvan’ın sözünü ettiği orduyu zikretmemiştir.]
Bana İshak b. Mansur, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona İbrahim b. Sa’d, ona babası (sa'd b. İbrahim), ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Nebi (sav) şöyle buyurmuştur: "Bir fitne olacak. O fitne zamanında, uykuda olan, uyanık olandan, uyanık olan ayakta olandan, ayakta olan yürüyenden daha hayırlıdır. Kim bir sığınak ya da korunacak bir yer bulursa hemen sığınsın."
Bana Ebu Kâmil el-Cahderî Fudayl b. Hüseyin, ona Hammad b. Zeyd, ona Osman eş-Şahhâm’ın şöyle dediğini rivayet etti: Ben ve Ferkad es-Sabahî, Müslim b. Ebu Bekre’nin yanına gitmiştik, o da kendi yerinde idi. Huzuruna girdik ve “Babanı fitneler hakkında bir hadisi zikrederken dinledin mi?” dedik. O da “Evet, ben Ebu Bekre’yi hadis naklederken şöyle derken dinlemiştim” dedi: "Rasulullah (sav) 'Şüphesiz birçok fitne ortaya çıkacaktır. Sonra öyle bir fitne ortaya çıkacak. O dönemde oturan yürüyenden, yürüyen ona doğru koşandan hayırlı olacaktır. Dikkat edin! O fitne indiğinde ya da ortaya çıktığında, develeri olan kimse derhal develerini, koyun sahibi olan kimse davarını gütsün, arazisi olan kimse de onu ekip biçmekle meşgul olsun' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, peki devesi, koyunu, arazisi olmayan kimse hakkındaki emrin nedir?' deyince, Allah Rasulü 'derhal kılıcını alıp, keskin tarafını taşa çalsın, sonra da gücü yeterse kurtulmaya baksın, kurtulmaya. Allah’ım! Tebliğ ettim mi, Allah’ım! Tebliğ ettim mi, Allah’ım! Tebliğ ettim mi?' buyurdu. Bir adam 'Ey Allah’ın Rasulü, şayet ben, iki saftan yahut iki gruptan birisi ile gitmek üzere zorlanacak olsam ve bir adam kılıcıyla bana vursa yahut bir ok gelip beni öldürse (durumum hakkında) ne dersin?' dedi. Rasulullah (sav) 'O kişi hem kendi günahını hem senin günahını yüklenir ve cehennemliklerden olur' buyurdu."