Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Açıklama: hadisin tam metni için M007258 numaralı rivayete bakınız.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
193, M007259
Hadis:
وَحَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ وَمُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَابْنُ بَشَّارٍ قَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا وَقَالَ الآخَرُونَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ حَدَّثَنِى أَبِى عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ الرَّحَبِىِّ عَنْ ثَوْبَانَ أَنَّ نَبِىَّ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ تَعَالَى زَوَى لِىَ الأَرْضَ حَتَّى رَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَأَعْطَانِى الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ » . ثُمَّ ذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ .
Tercemesi:
Bana Züheyr b. Harb, İshak b. İbrahim, Muhammed b. el-Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muaz b. Hişam, ona babası (Hişâm ed-Destevâî), ona Katade, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esma er-Rahbî, ona da Sevban Hz. Peygamber'in (sav) "Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi" buyurduğunu söyledi, sonra hadisi Eyyub’un Ebu Kılâbe’den yaptığı rivayete benzer şekilde zikretti.
Açıklama:
hadisin tam metni için M007258 numaralı rivayete bakınız.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7259, /1183
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
5. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
6. Ebu Abdullah Muaz b. Hişam ed-Destevâî (Muaz b. Hişam b. Senber)
7. Muhammed b. Beşşâr el-Abdî (Muhammed b. Beşşâr b. Osman)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Bize Ebu Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, –hadis metni Kuteybe’ye aittir- onlara Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
192, M007258
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ الْعَتَكِىُّ وَقُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ كِلاَهُمَا عَنْ حَمَّادِ بْنِ زَيْدٍ - وَاللَّفْظُ لِقُتَيْبَةَ - حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ أَيُّوبَ عَنْ أَبِى قِلاَبَةَ عَنْ أَبِى أَسْمَاءَ عَنْ ثَوْبَانَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « إِنَّ اللَّهَ زَوَى لِىَ الأَرْضَ فَرَأَيْتُ مَشَارِقَهَا وَمَغَارِبَهَا وَإِنَّ أُمَّتِى سَيَبْلُغُ مُلْكُهَا مَا زُوِىَ لِى مِنْهَا وَأُعْطِيتُ الْكَنْزَيْنِ الأَحْمَرَ وَالأَبْيَضَ وَإِنِّى سَأَلْتُ رَبِّى لأُمَّتِى أَنْ لاَ يُهْلِكَهَا بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ يُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ فَيَسْتَبِيحَ بَيْضَتَهُمْ وَإِنَّ رَبِّى قَالَ يَا مُحَمَّدُ إِنِّى إِذَا قَضَيْتُ قَضَاءً فَإِنَّهُ لاَ يُرَدُّ وَإِنِّى أَعْطَيْتُكَ لأُمَّتِكَ أَنْ لاَ أُهْلِكَهُمْ بِسَنَةٍ بِعَامَّةٍ وَأَنْ لاَ أُسَلِّطَ عَلَيْهِمْ عَدُوًّا مِنْ سِوَى أَنْفُسِهِمْ يَسْتَبِيحُ بَيْضَتَهُمْ وَلَوِ اجْتَمَعَ عَلَيْهِمْ مَنْ بِأَقْطَارِهَا - أَوْ قَالَ مَنْ بَيْنَ أَقْطَارِهَا - حَتَّى يَكُونَ بَعْضُهُمْ يُهْلِكُ بَعْضًا وَيَسْبِى بَعْضُهُمْ بَعْضًا » .
Tercemesi:
Bize Ebu Rabî el-Atekî ve Kuteybe b. Saîd, –hadis metni Kuteybe’ye aittir- onlara Hammâd b. Zeyd, ona Eyyub, ona Ebu Kılâbe, ona Ebu Esmâ, ona da Sevbân’ın dediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu:
"Allah benim için yer yüzünü dürüp topladı da ben doğusunu ve batısını gördüm. Şüphesiz benim ümmetimin hükümranlığı, dünyada benim için dürülüp toparlanan yerlere kadar ulaşacak. Ayrıca bana kırmızı (altın) ve beyaz (gümüş) olan iki hazine verildi. Ben, Rabbimden, ümmetimi, toplu olarak kıtlıkla helak etmemesini, onlara kendileri dışında başka bir düşmanı musallat ederek köklerini kazımamasını istedim. Rabbim de bana şöyle dedi: Ey Muhammed, Ben bir şeyi takdir ettiğim zaman, artık o geri çevrilmez. Ben, onları toplu bir kıtlıkla helak etmeyeceğim. Dünyanın her yerinden düşmanlar onların kökünü kazımak için bir araya toplansalar, onlar birbirlerini yok etmedikçe, birbirlerini esir almadıkça, ben kendileri dışında bir başka bir düşmanı onlara musallat etmeyeceğim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7258, /1182
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sevban Mevla Rasulullah (Sevban b. Bücdüd)
2. Ebu Esma Amr b. Mersed er-Rahabî (Amr b. Mersed)
3. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
4. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
5. Ebu İsmail Hammad b. Zeyd el-Ezdî (Hammad b. Zeyd b. Dirhem)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15410, M007267
Hadis:
وَحَدَّثَنِى يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ الدَّوْرَقِىُّ وَحَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ جَمِيعًا عَنْ أَبِى عَاصِمٍ - قَالَ حَجَّاجٌ حَدَّثَنَا أَبُو عَاصِمٍ - أَخْبَرَنَا عَزْرَةُ بْنُ ثَابِتٍ أَخْبَرَنَا عِلْبَاءُ بْنُ أَحْمَرَ حَدَّثَنِى أَبُو زَيْدٍ - يَعْنِى عَمْرَو بْنَ أَخْطَبَ - قَالَ صَلَّى بِنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم الْفَجْرَ وَصَعِدَ الْمِنْبَرَ فَخَطَبَنَا حَتَّى حَضَرَتِ الظُّهْرُ فَنَزَلَ فَصَلَّى ثُمَّ صَعِدَ الْمِنْبَرَ فَخَطَبَنَا حَتَّى حَضَرَتِ الْعَصْرُ ثُمَّ نَزَلَ فَصَلَّى ثُمَّ صَعِدَ الْمِنْبَرَ فَخَطَبَنَا حَتَّى غَرَبَتِ الشَّمْسُ فَأَخْبَرَنَا بِمَا كَانَ وَبِمَا هُوَ كَائِنٌ فَأَعْلَمُنَا أَحْفَظُنَا .
Tercemesi:
Bana Yakub b. İbrahim ed-Devrakî ve Haccac b. eş-Şâir, onlara Ebu Âsım rivayet etti. Haccac dedi ki: Bize Âsım, ona Azra b. Sâbit, ona İlbâ b. Ahmer, ona Ebu Zeyd’in –yani Amr b. Ahtab’ın- şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) bize sabah namazını kıldırdıktan sonra minbere çıktı. Bize öğle vakti girinceye kadar hutbe verdi. Sonra inip (öğleyi) kıldı. Sonra yine minbere çıktı, bize ikindi vakti girinceye kadar hutbe verdi, sonra indi ve (ikindi) namazı(nı) kıl(dır)dı. Sonra bir daha minbere çıktı ve güneş batıncaya kadar bize hutbe verdi. Bizlere olan şeyleri de, olacak şeyleri de haber verdi. Bu sebeple bizim en iyi bilenimiz (bunları) en iyi bellemiş olanlarımızdır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7267, /1184
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16133, M007303
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ الْمَكِّىُّ حَدَّثَنَا مَرْوَانُ عَنْ يَزِيدَ - وَهُوَ ابْنُ كَيْسَانَ - عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ النَّبِىُّ صلى الله عليه وسلم « وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَيَأْتِيَنَّ عَلَى النَّاسِ زَمَانٌ لاَ يَدْرِى الْقَاتِلُ فِى أَىِّ شَىْءٍ قَتَلَ وَلاَ يَدْرِى الْمَقْتُولُ عَلَى أَىِّ شَىْءٍ قُتِلَ » .
Tercemesi:
Bize İbn Ebu Ömer el-Mekkî, ona Mervan, ona Yezid –ki o İbn Keysan’dır-, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi (sav) şöyle buyurdu: “Nefsim elinde olana yemin ederim ki, insanlara öyle bir zaman gelecek ki katil ne için öldürdüğünü bilemeyecek, öldürülen kişi de ne uğrunda öldürüldüğünü bilemeyecektir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7303, /1190
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gaybdan haber verme
Öneri Formu
Hadis Id, No:
16163, M007305
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَابْنُ أَبِى عُمَرَ - وَاللَّفْظُ لأَبِى بَكْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ زِيَادِ بْنِ سَعْدٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ سَمِعَ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم « يُخَرِّبُ الْكَعْبَةَ ذُو السُّوَيْقَتَيْنِ مِنَ الْحَبَشَةِ » .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve İbn Ebu Ömer –lafız Ebu Bekr’e ait olmak üzere-, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona Ziyad b. Saîd, ona ez-Zührî, ona Saîd’in rivayet ettiğine göre o, Ebu Hureyre’yi şöyle derken dinlemiştir: Nebi (sav): “Kâbe’yi Habeşlilerden incecik baldırlı birisi tahrip edecektir” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7305, /1191
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَقْتَتِلَ فِئَتَانِ عَظِيمَتَانِ وَتَكُونُ بَيْنَهُمَا مَقْتَلَةٌ عَظِيمَةٌ وَدَعْوَاهُمَا وَاحِدَةٌ » .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
190, M007256
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامِ بْنِ مُنَبِّهٍ قَالَ هَذَا مَا حَدَّثَنَا أَبُو هُرَيْرَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَذَكَرَ أَحَادِيثَ مِنْهَا وَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « لاَ تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى تَقْتَتِلَ فِئَتَانِ عَظِيمَتَانِ وَتَكُونُ بَيْنَهُمَا مَقْتَلَةٌ عَظِيمَةٌ وَدَعْوَاهُمَا وَاحِدَةٌ » .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi’, ona Abdürrezzak, ona Ma’mer, ona Hemmâm b. Münebbih’in şöyle dediğini rivayet etti: Bu(nlar) Ebu Hureyre’nin bize Rasulullah’tan (sav) diye rivayet ettiği hadislerdir. Bundan sonra aralarında şu hadisin de bulunduğu birçok hadis zikretti: Ve Rasulullah (sav): “İki büyük topluluk çarpışarak aralarında büyük bir savaş olmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Üstelik her ikisinin de davası bir olacaktır” buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7256, /1182
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
4. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
5. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
194, M007271
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ حَاتِمٍ قَالاَ حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ مُعَاذٍ حَدَّثَنَا ابْنُ عَوْنٍ عَنْ مُحَمَّدٍ قَالَ قَالَ جُنْدُبٌ جِئْتُ يَوْمَ الْجَرَعَةِ فَإِذَا رَجُلٌ جَالِسٌ فَقُلْتُ لَيُهَرَاقَنَّ الْيَوْمَ هَا هُنَا دِمَاءٌ . فَقَالَ ذَاكَ الرَّجُلُ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ . قُلْتُ بَلَى وَاللَّهِ . قَالَ كَلاَّ وَاللَّهِ إِنَّهُ لَحَدِيثُ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم حَدَّثَنِيهِ . قُلْتُ بِئْسَ الْجَلِيسُ لِى أَنْتَ مُنْذُ الْيَوْمِ تَسْمَعُنِى أُخَالِفُكَ وَقَدْ سَمِعْتَهُ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَلاَ تَنْهَانِى ثُمَّ قُلْتُ مَا هَذَا الْغَضَبُ فَأَقْبَلْتُ عَلَيْهِ وَأَسْأَلُهُ فَإِذَا الرَّجُلُ حُذَيْفَةُ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsennâ ve Muhammed b. Hatim, onlara Muaz b. Muaz, ona İbn Avn, ona Muhammed’in şöyle dediğini rivayet etti: Cündüb dedi ki: el-Cere’a günü geldim, oturan bir adam görüverdim, ben: Bugün burada çok kan dökülecek, dedim. O adam: Hayır asla, vallahi, böyle bir şey olmayacak, dedi. Ben: Evet vallahi (böyle olacak), dedim. O: Hayır asla, vallahi (böyle olmayacak), dedi. Ben: Evet, vallahi (böyle olacak) dedim. O: Hayır, asla vallahi (böyle olmayacak). Çünkü Rasulullah’ın (sav) bana söylediği bir hadis bunu gösteriyor, dedi. Bu sefer ben: Şu andan itibaren sen benim için çok kötü bir meclis arkadaşısın, bunu Rasulullah’tan (sav) işittiğin halde, benim sana muhalefet ettiğimi dinliyorsun ve bundan vazgeçmemi bana söylemiyorsun, sonra da: Bu öfke nedir, dedim ve ona dönüp baktım. Meğer adam Huzeyfe imiş.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7271, /1184
Senetler:
1. Ebu Abdullah Huzeyfe b. Yeman el-Absî (Huzeyfe b. Huseyl b. Cabir)
2. Ebu Abdullah Cündeb b. Abdullah el-Becelî (Cündeb b. Abdullah b. Süfyan)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
4. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
5. Ebu Müsenna Muaz b. Muaz el-Anberî (Muaz b. Muaz b. Nasr b. Hassan b. Hur b. Malik)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Hatim es-Semîn (Muhammed b. Hatim b. Meymun)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Sahabe, Hz. Peygamber'den sonraki durumları
Sahabe, İlk Müslüman Nesiller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15397, M007263
Hadis:
وَحَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَإِسْحَاقُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ قَالَ عُثْمَانُ حَدَّثَنَا وَقَالَ إِسْحَاقُ أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ شَقِيقٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ قَامَ فِينَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم مَقَامًا مَا تَرَكَ شَيْئًا يَكُونُ فِى مَقَامِهِ ذَلِكَ إِلَى قِيَامِ السَّاعَةِ إِلاَّ حَدَّثَ بِهِ حَفِظَهُ مَنْ حَفِظَهُ وَنَسِيَهُ مَنْ نَسِيَهُ قَدْ عَلِمَهُ أَصْحَابِى هَؤُلاَءِ وَإِنَّهُ لَيَكُونُ مِنْهُ الشَّىْءُ قَدْ نَسِيتُهُ فَأَرَاهُ فَأَذْكُرُهُ كَمَا يَذْكُرُ الرَّجُلُ وَجْهَ الرَّجُلِ إِذَا غَابَ عَنْهُ ثُمَّ إِذَا رَآهُ عَرَفَهُ .
Tercemesi:
Bize Osman b. Ebu Şeybe ve İshak b. İbrahim rivayet etti, Osman: “Haddesenâ: Rivayet etti” dedi, İshak da: “Ahberenâ: Bize haber verdi” dedi, onlara Cerir, ona el-A’meş, ona Şakik, ona da Huzeyfe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) aramızda hutbe vermek üzere kalktı ve o kalktığı yerde kıyametin kopacağı zamana kadar olacak ne varsa mutlaka hiçbir şeyi ihmal etmeksizin zikretti. Onları belleyen belledi, unutan unuttu, bunları benim arkadaşlarım bilir. Bazen unuttuğum bir şey olabilir. Ben onu gördüğüm zaman onu hatırlayıveririm, tıpkı bir kimsenin bir süre görmediği bir adamı, daha sonra onu gördüğünde yüzünü hatırlaması ve onu tanıması gibi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7263, /1183
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, gayb bilgisi
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk
Öneri Formu
Hadis Id, No:
207, M007284
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ بْنُ سَعِيدٍ حَدَّثَنَا جَرِيرٌ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ عُمَيْرٍ عَنْ جَابِرِ بْنِ سَمُرَةَ عَنْ نَافِعِ بْنِ عُتْبَةَ قَالَ كُنَّا مَعَ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فِى غَزْوَةٍ - قَالَ - فَأَتَى النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَوْمٌ مِنْ قِبَلِ الْمَغْرِبِ عَلَيْهِمْ ثِيَابُ الصُّوفِ فَوَافَقُوهُ عِنْدَ أَكَمَةٍ فَإِنَّهُمْ لَقِيَامٌ وَرَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَاعِدٌ - قَالَ - فَقَالَتْ لِى نَفْسِى ائْتِهِمْ فَقُمْ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ لاَ يَغْتَالُونَهُ - قَالَ - ثُمَّ قُلْتُ لَعَلَّهُ نَجِىٌّ مَعَهُمْ . فَأَتَيْتُهُمْ فَقُمْتُ بَيْنَهُمْ وَبَيْنَهُ - قَالَ - فَحَفِظْتُ مِنْهُ أَرْبَعَ كَلِمَاتٍ أَعُدُّهُنَّ فِى يَدِى قَالَ « تَغْزُونَ جَزِيرَةَ الْعَرَبِ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ فَارِسَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الرُّومَ فَيَفْتَحُهَا اللَّهُ ثُمَّ تَغْزُونَ الدَّجَّالَ فَيَفْتَحُهُ اللَّهُ » . قَالَ فَقَالَ نَافِعٌ يَا جَابِرُ لاَ نَرَى الدَّجَّالَ يَخْرُجُ حَتَّى تُفْتَحَ الرُّومُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe b. Saîd, ona Cerir, ona Abdülmelik b. Umeyr, ona Câbir b. Semura, ona da Nâfi’ b. Utbe’nin şöyle dediğini rivayet etti: Bir gazvede Rasulullah (sav) ile birlikte idik, O’na (sav), üzerlerinde yün elbiseler bulunan batı tarafından bir topluluk geldi. Bir kum tepeciğinin yanında kendisine rast geldiler. Onlar ayakta, Rasulullah da (sav) oturuyordu. İçimden bir ses bana: Ona suikast yapmamaları için onların yanına git, onlarla onun arasında ayakta dur, dedi. Sonra: Belki onlarla gizli bir şey konuşur, dedim. Arkasından onların yanına gittim, onlarla onun arasında durdum. Ondan dört söz belledim, bunları elimle sayabilirim, O şöyle buyurdu: “Sizler Arap yarım adasına gaza yapacaksınız, Allah orayı fethedecektir, sonra Faris’e (gaza yapacaksınız), Allah orayı da fethedecektir, sonra Rumların üzerine gaza yapacaksınız, Allah orayı fethedecektir, sonra da Deccâl üzerine gaza yapacaksınız ve Allah ona karşı da size zafer verecektir.”
Ravi dedi ki: Bunun üzerine Nâfi’: Ey Câbir, biz, Rumlar fethedilmedikçe, Deccâlin çıkacağını sanmıyoruz, dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7284, /1187
Senetler:
1. Nafi' b. Utbe ez-Zühri (Nafi' b. Utbe b. Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf)
2. Ebu Halid Cabir b. Semure el-Amirî (Cabir b. Semure b. Cünâde)
3. Abdülmelik b. Umeyr el-Lahmî (Abdülmelik b. Umeyr b. Süveyd)
4. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Kıyamet, alametleri
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ كَانَ يَقُولُ قَالَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْلَمُ النَّاسِ بِكُلِّ فِتْنَةٍ هِىَ كَائِنَةٌ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَ السَّاعَةِ وَمَا بِى إِلاَّ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسَرَّ إِلَىَّ فِى ذَلِكَ شَيْئًا لَمْ يُحَدِّثْهُ غَيْرِى وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ يُحَدِّثُ مَجْلِسًا أَنَا فِيهِ عَنِ الْفِتَنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَعُدُّ الْفِتَنَ « مِنْهُنَّ ثَلاَثٌ لاَ يَكَدْنَ يَذَرْنَ شَيْئًا وَمِنْهُنَّ فِتَنٌ كَرِيَاحِ الصَّيْفِ مِنْهَا صِغَارٌ وَمِنْهَا كِبَارٌ » . قَالَ حُذَيْفَةُ فَذَهَبَ أُولَئِكَ الرَّهْطُ كُلُّهُمْ غَيْرِى .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15390, M007262
Hadis:
حَدَّثَنِى حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا ابْنُ وَهْبٍ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ أَنَّ أَبَا إِدْرِيسَ الْخَوْلاَنِىَّ كَانَ يَقُولُ قَالَ حُذَيْفَةُ بْنُ الْيَمَانِ وَاللَّهِ إِنِّى لأَعْلَمُ النَّاسِ بِكُلِّ فِتْنَةٍ هِىَ كَائِنَةٌ فِيمَا بَيْنِى وَبَيْنَ السَّاعَةِ وَمَا بِى إِلاَّ أَنْ يَكُونَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَسَرَّ إِلَىَّ فِى ذَلِكَ شَيْئًا لَمْ يُحَدِّثْهُ غَيْرِى وَلَكِنْ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ وَهُوَ يُحَدِّثُ مَجْلِسًا أَنَا فِيهِ عَنِ الْفِتَنِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ يَعُدُّ الْفِتَنَ « مِنْهُنَّ ثَلاَثٌ لاَ يَكَدْنَ يَذَرْنَ شَيْئًا وَمِنْهُنَّ فِتَنٌ كَرِيَاحِ الصَّيْفِ مِنْهَا صِغَارٌ وَمِنْهَا كِبَارٌ » . قَالَ حُذَيْفَةُ فَذَهَبَ أُولَئِكَ الرَّهْطُ كُلُّهُمْ غَيْرِى .
Tercemesi:
Bana Harmele b. Yahya et-Tucibî, ona İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb’ın rivayet ettiğine göre Ebu İdris el-Havlânî şöyle derdi: Huzeyfe b. el-Yemân dedi ki: Allah’a yemin ederim ki benimle (bu vakitten itibaren) kıyamete kadar meydana gelecek her bir fitneyi, insanlar arasında en iyi bilen benim. Bunları söylemekten beni alıkoyan tek husus ise Rasulullah’ın (sav) bu hususta başkasına söylemediği bir şeyi gizlice bana söylemesidir. Ama Rasulullah (sav) benim de içinde bulunduğum bir mecliste fitnelerden söz ettiğinde fitneleri sayarken şöyle buyurdu: “Bunların arasında üç tanesi vardır ki hemen hemen hiçbir şeyi bırakmaz. Bunların arasında yaz rüzgârları gibi olan fitneler de vardır, kimileri küçüktür, kimileri büyüktür.”
Huzeyfe dedi ki: O mecliste bulunanların hepsi –benden başka- geçip gittiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fiten ve Eşratu's-sâat 7262, /1183
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Fitne, Fesat, İfsat, fitnecilik, bozgunculuk