حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن يزيد بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار قال قلت : يا رسول الله الرجل يسبنى قال النبي صلى الله عليه وسلم المستبان شيطانان يتهاتران ويتكاذبان
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164468, EM000427
Hadis:
حدثنا عمرو بن مرزوق قال أخبرنا عمران عن قتادة عن يزيد بن عبد الله بن الشخير عن عياض بن حمار قال قلت : يا رسول الله الرجل يسبنى قال النبي صلى الله عليه وسلم المستبان شيطانان يتهاتران ويتكاذبان
Tercemesi:
— İyaz'dan rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
— Dedim ki, ey Allah'ın Resulü! Adam bana sövüyor. Peygamber (Salîalîahü A leyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: Sövüşenler şeytandırlar, saçmalarlar, ve birbirlerine yalan söylerler.»[834]
İki kişi arasında kızgınlık ve öfke meydana gelir de karşılıklı olarak sövülmeye başlarlarsa, itidal ve irade ortadan kalkar; insana aklı değii, nefsi hakim olur. Nefis şeytanın emrinde hareket ettiğinden^ artık bu iki kimse şeytanlık yaparlar. Yani birbirlerine fenalık ve kötülük işlerler, söyledikleri sözün farkında olmazlar, birbirlerine iftira eder ve yalan söylerler. Bu duruma düşmemek için kötü söylemekten daima kaçınmak ve kötü söyleyenlere mukabelede bulunmamak, hiç olmazsa söylenenden ziyade etmemek gerekir.[835]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 427, /343
Senetler:
1. Iyaz b. Himar el-Mücaşi'i (Iyaz b. Himar b. Ebu Himar)
2. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avvam İmran b. Dâver el-Ammî (İmran b. Dâver)
5. Ebu Osman Amr b. Merzuk el-Bahilî (Amr b. Merzuk)
Konular:
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Şeytan, sembolizmi, bağlanması
حدثنا خلاد بن يحيى قال حدثنا سفيان عن يزيد بن أبى زياد عن عمرو بن سلمة عن عبد الله قال : ما من مسلمين إلا بينهما من الله عز وجل ستر فإذا قال أحدهما لصاحبه كلمة هجر فقد خرق ستر الله وإذا قال أحدهما للآخر أنت كافر فقد كفر أحدهما
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164490, EM000435
Hadis:
حدثنا خلاد بن يحيى قال حدثنا سفيان عن يزيد بن أبى زياد عن عمرو بن سلمة عن عبد الله قال : ما من مسلمين إلا بينهما من الله عز وجل ستر فإذا قال أحدهما لصاحبه كلمة هجر فقد خرق ستر الله وإذا قال أحدهما للآخر أنت كافر فقد كفر أحدهما
Tercemesi:
— (102-s.) Abdullah'dan :
— İki müslüman yoktur ki, bunlarla Allah arasında bir perde (muhafaza) olmasın. Bunlardan biri, arkadaşına dargınlık sözü söyleyince, Allah'ın perdesini yırtmış olur, (artık korunmaz). Bunlardan biri diğerine":
«— Sen kâfirsin!» derse, ikisinden biri kâfir olur, (muhatab gerçekten kâfir değilse, söyliyen kâfir olur).[852]
Bu haberden anlaşılıyor ki, birbirine sadık kalan ve birbirini incitmeyen iki Müslümanın, bu hal üzere bulundukları müddet koruyucuları Altâh Tealâdır. Eğer bunlardan biri hududu aşar ve arkadaşını gücendirecek sözde bulunursa, Allah muhafazasından d işarda kalırlar ve birbirleriyle uğraşarak cezalarını çekerler.[853]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 435, /348
Senetler:
0. Mevkuf (Mevkuf)
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Dargınlık, Küsmek, caiz olmaması, üç günden fazla
Hakaret, müslümanı kafirlikle itham etmek ve ona hakaret etmek
حدثنا عمر قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا عدى بن ثابت قال سمعت سليمان بن صرد رجلا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فغضب أحدهما فاشتد غضبه حتى انتفخ وجهه وتغير فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه الذي يجد فانطلق إليه الرجل فأخبره بقول النبي صلى الله عليه وسلم وقال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال أترى بي بأسا أمجنون أنا اذهب
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164488, EM000434
Hadis:
حدثنا عمر قال حدثنا أبي قال حدثنا الأعمش قال حدثنا عدى بن ثابت قال سمعت سليمان بن صرد رجلا من أصحاب النبي صلى الله عليه وسلم قال : استب رجلان عند النبي صلى الله عليه وسلم فغضب أحدهما فاشتد غضبه حتى انتفخ وجهه وتغير فقال النبي صلى الله عليه وسلم إني لأعلم كلمة لو قالها لذهب عنه الذي يجد فانطلق إليه الرجل فأخبره بقول النبي صلى الله عليه وسلم وقال تعوذ بالله من الشيطان الرجيم قال أترى بي بأسا أمجنون أنا اذهب
Tercemesi:
— Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem) 'in ashabından biri olan Süleyman tbni Sured'den işitilmiştir; adam şöyle anlattı :
— Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem)'in yanında iki adam sövüştü. Bunlardan biri hiddetlendi. Hiddeti o kadar taştı ki, yüzü şişti ve şekli değişti. Bunun üzerine Peygamber (Sallailahü Aleyhi ve Sellem):
*— Ben bir söz biliyorum ki, eğer onu, (bu hiddetlenen adam) deseydi, içinde bulunduğu hal kendisinden giderdi.» buyurdu. (Peygamberin yanında bu sözü duyan) adam, o hiddetlenene gidip Peygamber (Sallatttöıü Aleyhi ve Sellem)'in sözünü haber verdi ve şöyle dedi:
— Allah'ın rahmetinden kovulmuş Şeytan'dan Allah'a sığın = Eûzü Billahi Mineş'Şeytani'r-Racîm, diyerek Allah'a sığın.
Öfkeli adam:
— Bende hiddet mi zannediyorsun, ben deli miyim? git, dedi.[849]
Öfke, kalbten kaynayarak vücut dışına sıçrayan bir haldir ki, bunun zıddı hilimdir = yumuşak huyluluktur. öfke makbul olmayan bir haldir; hilim İse güzel ahlâktır.
öfkenin sebebi, kenatnden'*âsa$ mayaçak bir hareketin ortaya çıkışıdır. Öfke tesirini dışarda gösterir, zarar» çok kere başkasına ve kendine olur. Bir de hüzün vardır ki, kendinden üstün gördüğü adamdan, kendine reva görmediği kötü bir hareketin vukuundan meydana gelir. Hüzün vücut dahilinde kalır, dışarı sirayet etmez. Onun için zararı içedir, hüzün sahibini öldüren bir zehirdir.
öfke ve hüznün zararından korunmak için, daha doğrusu bunları engellemek için, bazı tedavi usulleri vardır. Bunların başında, Şeytan'ın şerrinden Allah'a sığınmak gelir. Peygamber Efendimiz bunu tavsiye buyurmuşlardır. Zİra öfke, Şeytan'ın dürtüşü ile meydana gelen ve her iki tarafa zarar veren bir haldir. Bundan korunmak ise, ancak Allah'a sığınmakla olur. Allah Tealâ hatırlanınca, ona itaat husule gelir, nefsin ve Şeytanın arzuları yenilir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:
«— Eğer seni şeytan tarafından bir dürtüş Öfkelendirirse (haktan çevirirse) Allah'a sığın, (istiaze getir).»[850]
Öfkelenen kimse, öfkesini yenmek İçin, bir halden başka bir hale dönmelidir. İş yapıyorsa bırakmalı, boş duruyorsa çalışmalıdır, öfkenin doğuracağı zarararı hatırlamalıdır. Kusurluyu bağışlamanın sevabını düşünerek sevaba rağbet etmelidir. Kazanılan teveccühün öfke sebebiyle nefrete döneceğini hatırlamalıdır. Bu tedavi usullerine baş vurulduğu takdirde öfke önlenmiş olur.
Hadîs-i şerifte zikri geçen adamın Hz. Peygamber in tavsiyesini kabul etmeyişi İki sebebe bağlanabilir:
1— Kendi zannınca Ntifgejmcdk cinnet derece£İnc|i8jı;i taşkınlıklara karşı yapılır. Kendisjj}#İ3 ^öyjjejjir .taşkınlık hissetmemistİr^y^bunun için de istiazeye lüzum görmemiir.
2— Adamda nifak alâmeti bulunduğundan, öfkeli halinde :Hz. Peygamberin tavsiyelerini kabul etmemiş olmak ihtimali vardır. İnanç yönünden Peygamberin sözünü kabul etmemek küfürdür.[851]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 434, /347
Senetler:
1. Ebu Mutarrif Süleyman b. Surad el-Huzâ'î (Süleyman b. Surad b. Cevm b. Ebu Cevn b. Münkız)
2. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Ömer Hafs b. Gıyas en-Nehaî (Hafs b. Gıyas b. Talk b. Muaviye b. Malik)
5. Ebu Hafs Ömer b. Hafs en-Nehaî (Ömer b. Hafs b. Giyas b. Talk b. Muaviye)
Konular:
İstiaze, Allah'a sığınmak
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
Öfke, öfke kontrolü
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثنا مسلم عن مسروق قال قالت عائشة :
" صنع النبي صلى الله عليه وسلم شيئا فرخص فيه فتنزه عنه قوم فبلغ ذلك النبي صلى الله عليه وسلم فخطب فحمد الله ثم قال ما بال أقوام يتنزهون عن الشيء أصنعه فوالله إني لأعلمهم بالله وأشدهم له خشية."
Biz Ömer b. Hafs, ona babası, ona Ameşi ona Müslim, ona da Mesruk, Hz. Aişe'den rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir şey yaptı ve o konuda ruhsat da verdi. Ancak bazı insanlar o işi yapmaktan çekindiler. Bu bilgi Hz. Peygamber'e ulaşınca, hutbe verdi ve Allah'a hamdettikten sonra şöyle buyurdu: 'Bazı insanlara ne oluyor ki, benim bizzat yaptığım şeyi yapmaktan çekiniyorlar. Andolsun ki, ben Allah'ı onlardan daha iyi bilirim ve Allah'tan korkma konusunda onlardan daha duyarlıyım.' "
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164491, EM000436
Hadis:
حدثنا عمر بن حفص قال حدثنا أبى قال حدثنا الأعمش قال حدثنا مسلم عن مسروق قال قالت عائشة :
" صنع النبي صلى الله عليه وسلم شيئا فرخص فيه فتنزه عنه قوم فبلغ ذلك النبي صلى الله عليه وسلم فخطب فحمد الله ثم قال ما بال أقوام يتنزهون عن الشيء أصنعه فوالله إني لأعلمهم بالله وأشدهم له خشية."
Tercemesi:
Biz Ömer b. Hafs, ona babası, ona Ameşi ona Müslim, ona da Mesruk, Hz. Aişe'den rivayet etmiştir:
"Hz. Peygamber (sav) bir şey yaptı ve o konuda ruhsat da verdi. Ancak bazı insanlar o işi yapmaktan çekindiler. Bu bilgi Hz. Peygamber'e ulaşınca, hutbe verdi ve Allah'a hamdettikten sonra şöyle buyurdu: 'Bazı insanlara ne oluyor ki, benim bizzat yaptığım şeyi yapmaktan çekiniyorlar. Andolsun ki, ben Allah'ı onlardan daha iyi bilirim ve Allah'tan korkma konusunda onlardan daha duyarlıyım.' "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 436, /349
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, hitabeleri
Hz. Peygamber, itaat, boyun eğmek,
Hz. Peygamber, örnekliği
Ruhsat, amellerde
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : أتدرون ما العضه قالوا الله ورسوله أعلم قال نقل الحديث من بعض الناس إلى بعض ليفسدوا بينهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164464, EM000425
Hadis:
وقال النبي صلى الله عليه وسلم : أتدرون ما العضه قالوا الله ورسوله أعلم قال نقل الحديث من بعض الناس إلى بعض ليفسدوا بينهم
Tercemesi:
Yine Peygamber (Salîallafıü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: «— Bühtan nedir, bilir misiniz?» (Ashab) dediler ki:
— Allah ve onun Resulü daha iyi bilir. Peygamber: «— İnsanların arasını bozmak için, bir kısım insanlardan bir kısmına sözü nakletmektir.» buyurdu.[831]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 425, /343
Senetler:
()
Konular:
Gıybet, gıybet etmek, dedi kodu yapmak
İftira, iffetli kimseye
Koğuculuk, koğuculuk yapmak
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرني يحيى بن زكريا بن أبى زائدة عن زكريا عن أبى إسحاق عن محمد بن سعد بن مالك عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : سباب المسلم فسوق
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164477, EM000429
Hadis:
حدثنا إبراهيم بن موسى قال أخبرني يحيى بن زكريا بن أبى زائدة عن زكريا عن أبى إسحاق عن محمد بن سعد بن مالك عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : سباب المسلم فسوق
Tercemesi:
— Sa'd İbni Malik'den; o da Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) den rivayet ettiğine göre, Peygamber şöyle buyurdu:
«— Müslümana sövmek fâsıklıktır.»[839]
Ftsk, iyi halden çıkıp kötü duruma düşmeye denir. ster insanda bulunan bîr ayıpla olsun ve ister ondlr bulunmoyan bir ayıpla olsun, onu kötülemek ve ayıplamak, ona dövmektir. Böyle çirkin bir hareketin doğurduğu 'rafite de fasıkltktır, bayağı ve günahkâr duruma düşmektir. İslâm'ın ahlâk çerçevesini kırmak ve dışarı çıkmak olur. Tevbekâr olup helâllaşmayanlar âhirette cezalarını çekerler.[840]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 429, /345
Senetler:
1. Ebu İshak Sa'd b. Ebu Vakkâs ez-Zührî (Malik b. Vüheyb b. Abdümenaf b. Zühre b. Kilab b. Mürre)
2. Muhammed b. Sa'd ez-Zühri (Muhammed b. Sa'd b. Malik b. Vüheyb)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Zekeriyya b. Ebu Zâide el-Vâdiî (Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Fîruz)
5. Yahya b. Zekeriyya el-Hemdani (Yahya b. Zekeriyya b. Halid b. Meymun b. Feyruz)
6. İbrahim b. Musa et-Temîmî (İbrahim b. Musa b. Yezid b. Zâzân)
Konular:
Fısk, Fasık, Allah'ın emrini açıktan ihlal etmek
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا محمد بن سنان قال أخبرنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن أنس قال : لم يكن رسول الله صلى الله عليه وسلم فاحشا ولا لعانا ولا سبابا كان يقول عند المعتبة ماله ترب جبينه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164481, EM000430
Hadis:
حدثنا محمد بن سنان قال أخبرنا فليح بن سليمان قال حدثنا هلال بن على عن أنس قال : لم يكن رسول الله صلى الله عليه وسلم فاحشا ولا لعانا ولا سبابا كان يقول عند المعتبة ماله ترب جبينه
Tercemesi:
— Enes'den rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah (Satİailahü Aleyhi ve Selle/h) kötü söz söylemezdi, lanet okumazdı ve sövü-cü de değildi. Öfkeli zamanında şöyle derdi:
«— Ona ne oluyor? Alnı yete sürünsün.»[841]
Metinde geçen «Tdribe cebîmjhu» Arapçada bir deyimdir. Lügat bakımından, dini topraklansın demek İse de, yüzükoyun yere düşsün manâsına gelir. Hoşlanılmayan kimse aleyhine kullanılan bir sözdür. İşle Hz. En es'in rivayetlerinden anlaşılıyor kİ, Resûlüllah Efendimiz hiddetli anlarında dahi yüksek ahlâk ve meziyetlerini korurlar ve ancak bu deyimi kullanırlardı, Bir hadîs-i şeriflerinde buyurdukları gibi :
— Babayiğit, insanları yenen değil, öfkesini yenendir.»
Olgunluk ve kemal buradadır.[842]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 430, /345
Senetler:
1. Ebu Abdullah Malik b. Enes el-Esbahî (Malik b. Enes b. Malik b. Ebu Amir)
2. İbn Ebu Meymune Hilal b. Ebu Meymune el-Kuraşî (Hilal b. Ali b. Üsame)
3. Ebu Yahya Füleyh b. Süleyman el-Eslemi (Abdülmelik b. Süleyman b. Râfi')
4. Ebu Bekir Muhammed b. Sinan el-Bahilî (Muhammed b. Sinan)
Konular:
Hz. Peygamber, duaları
Hz. Peygamber, kızması
Hz. Peygamber, şemaili
Hz. Peygamber, vasıfları, şemaili, hasaisi
Lanet, Hz. Peygamber'in laneti
Lanet, Lanetlemek,
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا شعبة عن زبيد قال سمعت أبا وائل عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم : سباب المسلم فسوق ، وقتاله كفر
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164483, EM000431
Hadis:
حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا شعبة عن زبيد قال سمعت أبا وائل عن عبد الله عن النبي صلى الله عليه وسلم : سباب المسلم فسوق ، وقتاله كفر
Tercemesi:
— AbduIIah'dan, o da Peygamber (Saliallahü Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet etmiştir:
«— Müslümana sövmek fa sıklıktır ve onu öldürmek küfürdür.»[843]
Möslümana sövmenin fasıklik olduğuna dair hadîs-i şerif 429 sayıda geçmişti. Burada Müslümanı öldürmenin küfür olduğu beyan buyuruluyor.
Bir Müslümanı öldürmek haramdır. Böyle kesinlikle haram olan bir işi helâl kabul ederek işlemek küfür olur, İslâm dininden çıkmayı gerektirir. Bir de bir Müslümanı, mümin vasfından dolayı, yani Müslüman inancında bulunduğu gerekçesiyle öldürmek yine küfürdür; çünkü bir mümini ancak kâfir öldürür. Bu gibi maksatlar dışında bir Müslümanı öldürmek haram fiil olur, böyük günahlardan sayılır; fakat küfür olmaz. İşin manevî sorumluluğunun büyüklüğünden ve böyle hareketlerden sakınmaya teşvik bakımından küfür lâfzı İle ifade edilmiştir.[844]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 431, /346
Senetler:
()
Konular:
Savaş, müslüman ile savaşmak veya ona küfretmek
حدثنا أبو معمر قال حدثنا عبد الوارث عن الحسين عن عبد الله بن بريدة قال حدثنا يحيى بن يعمر أن أبا الأسود الدؤلي حدثه أنه سمع أبا ذر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : لا يرمى رجل رجلا بالفسوق ولا يرميه بالكفر إلا ارتدت عليه إن لم يكن صاحبه كذلك
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164484, EM000432
Hadis:
حدثنا أبو معمر قال حدثنا عبد الوارث عن الحسين عن عبد الله بن بريدة قال حدثنا يحيى بن يعمر أن أبا الأسود الدؤلي حدثه أنه سمع أبا ذر قال سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : لا يرمى رجل رجلا بالفسوق ولا يرميه بالكفر إلا ارتدت عليه إن لم يكن صاحبه كذلك
Tercemesi:
— Ebu Zer'den işitildiğine göre, şöyle demiştir: — Peygamber (Sailallahü Aleyhi ve Sellem)'in şöyle buyurduğunu dinledim :
«— Bir adam, bir adama (taşkınlık yaparak) söz atmasın; ona küfür sözü atmasın (kâfir demesin). Böyle yaparsa, arkadaşında küfür bulunmadığı takdirde, küfür kendisine döner.»[845]
Allah'ın emrinden dışarı çıkarak bir kimseye ağır ve kötü lâflar söylemek -ve atmaktan Hî. Peygamber müminleri alıkoyuyor. Buna dili alıştırmamak ve daima tatlı söz söylemek yolunu seçmelidir. Sözlerin en ağırı, başkasını küfürle itham etmektir. Bundan son derece kaçınmak icab eder,-öyle kİ, küfür isnad edilen şahısta bu vasıf yoksa, o küfür vasfı söyleyene döner de onun vasfı olur.
Bir kimse gerçekten kâfir bile olsa, ona böyle bir isnad yapıldığı zaman, söyleyene bu sözün vasfından bir şey dönmez; fakat günahkâr olur. Çünkü bunu söylemekle karşısındakine eziyet vermiş;'OffCf'töhkîr''etrtt'fş, insanlar arasındaki mevkiini ayak altına almıştır. Böyle bir hareket kâfiri, küfrü üzerinde ısrara, kızgınlığa ve sertliğe götürür. Halbuki Müslüman, tatlı ve yumuşak söz ve hareketlerle, örnek olacak davranışlarla küfür yolunda bulunanların kalblerİnİ çevirmek görevi altındadır, irşat yolu budur. Nefret kazandıracak tutumlara asla baş vurmamalı, şuna buna sövüp sayma suretiyle sokak ve kürsü kahramanlıkları yapılmamlıdır. Hele cemiyet İçinde mevkii düşük olanın yüksek mevkİdekilere pervasızca saldırması, hiç bir zaman fayda sağlamaz, zarar getirir. Her şeyden önce insanlara örnek olacak ahlâka sahip olmalıdır. Buna muvaffak olunduğu gün cemiyet kurtulur. "Aksi halde anarşi ve nifak olur.[846]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 432, /346
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
5. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
6. Abdülvaris b. Abdussamed el-Anberî (Abdülvaris b. Abdussamed b. Abdülvaris b. Said b. Zekvan)
7. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Hakaret, müslümanı kafirlikle itham etmek ve ona hakaret etmek
Müslüman, müslümana sövmek, hakaret etmek
وبالسند عن أبى ذر سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : من ادعى لغير أبيه وهو يعلم فقد كفر ومن ادعى قوما ليس هو منهم فليتبوأ مقعده من النار ومن دعا رجلا بالكفر أو قال عدو الله وليس كذلك إلا حارت عليه
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164486, EM000433
Hadis:
وبالسند عن أبى ذر سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : من ادعى لغير أبيه وهو يعلم فقد كفر ومن ادعى قوما ليس هو منهم فليتبوأ مقعده من النار ومن دعا رجلا بالكفر أو قال عدو الله وليس كذلك إلا حارت عليه
Tercemesi:
— Ebu Zer'den aynı senedle rivayet edildiğine göre, Ebu Zer Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) *in şöyle buyurduğunu dinlemiştir:
«— Bir kimse 'bilerek babasından başkasına intisabı iddia ederse, küfretmiş olur. Kim de mensubu bulunmadığı bir kavme intisabı iddia ederse, Cehennemdeki yerine hazırlansın; ve bir kimse bir adama küfür isnad eder yahut:
— Ey Allah'ın düşmanı, der de onda bu hal yoksa, söylediği söz kendine döner.»[847]
Bu hadîs-i şerifle üç fiilin vahim neticeleri beyan buyurulmuştur:
1— Bildiği halde, babasından başkasını baba kabul etmek ve onu baba edinmek : Burada yalana baş vurarak faydalanmak vardır ki, bu haramdır. Bir kimsenin malına, şerefine ve ilmine rağbet gösterip, ondan menfaat temin etmek maksadı ile başvurulacak bir sahtekârlık yoludur. Allah Tealâ'nın verdiği meşru bir babayı ve böyle şerefli bir nimeti inkâr olur. Yahut yalanı helâl kabul ederek başkasını baba edinmek niyyetİni taşıyorsa kâfir olur. Her halde böyle kötü davalarda bulunmak günahtır, tevessülü dahi düşünülmemelidir.
2— Mensub olmadığı,bir kavme intisabı iddia etmek: Bu da aynen babastndan başkasına intîsab iddiası maksat ve neticelerini taşır. Böyle bir fülİ işleyen tevbe etmeksizin ölürse, Cehenneme girmeden Cennet'e giremez.
3— Adam kâfir veya Allah'ın düşmanı olmadığı halde ona, kâfir veya Allah'ın düşmanı diyene, söylediği söz avdet eder: Buna dair açıklama 432 nolu. hadîs münasebetiyle geçmişti.[848]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 433, /347
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Esved ed-Düeli (Zâlim b. Amr b. Süfyan b. Cendel b. Ya'mer b. Hıls b. Nüfâse b. Adiy b. ed-Düil)
3. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
4. Abdullah b. Büreyde el-Eslemî (Abdullah b. Büreyde Husayb b. Abdullah b. Hâris b. el-A'rec b. Sa'd b. Rezzâh b. Adi b. Sehm b)
5. Hüseyin b. Zekvan el-Muallim (Hüseyin b. Zekvan)
6. Ebu Ubeyde Abdulvâris b. Saîd el-Anberî (Abdulvâris b. Saîd b. Zekvân)
7. Ebu Ma'mer Abdullah b. Ömer et-Temimî (Abdullah b. Amr b. Meysera)
Konular:
Cehennem, Sevkeden İşler, Sözler, Davranışlar
Hakaret, müslümanı kafirlikle itham etmek ve ona hakaret etmek
Nesep, nesebin önemi